14 Kasım 2024 - 12 Cemaziye'l-Evvel 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Kalem Suresi 30. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Feakbele ba’duhum ‘alâ ba’din yetelâvemûn(e)

Bir birlerine dönerek birbirlerini kınamaya başladılar.

Şimdi birbirlerine karşı kendilerini kınamaya başlamışlardı (ama iş işten geçmişti.)

Sonra dönüp birbirlerini kınamaya başladılar.

Suçu, kabahati birbirlerinin üstüne atmaya, birbirlerini kınamaya başladılar.

Bu kez birbirlerine dönüp birbirlerini kınamaya başladılar.

Şimdi birbirlerine karşı kendilerini kınamaya başladılar.

Sonra da döndüler, birbirlerine kabahat yüklemeye başladılar:

Birbirlerine dönüp kendilerini kınadılar.

29,30,31,32. Onlar, “Ey Rabbimiz! Seni noksan sıfatlardan uzak tutarız. Gerçekten biz, kendimize yazık ettik” dediler. Birbirlerini suçlamaya başladılar. Sonra şöyle dediler: “Yazıklar olsun bize, biz azgın kimseleriz. Belki Rabbimiz bize bundan daha iyisini verir. Biz de ümitle O'na yöneleceğiz.”

Birbirlerini kınamaya koyuldular

30-31. Bunun üzerine, “Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz azgın kişilermişiz!” diyerek birbirlerini kınamaya başladılar.

29,30. "Allâh’ın şânı zulümden münezzehdir. Biz zulüm itdik" didiler. Ve biri birilerini tahtıeye başladılar.

Birbirlerini yermeye başladılar.

Bunun üzerine birbirlerini kınamaya başladılar.

Ardından, birbirlerini kınamaya başladılar:

Ardından, kabahati birbirlerine yüklemeye başladılar.

Ve hemen birbirlerini suçlamaya başladılar.

Ardından suçu birbirlerine yüklemeye başladılar.

Sonra döndüler kendilerine levm ediyorlardı

Sonra dönüp birbirlerini kınamaya başladılar.

Ardından birbirlerini suçlamaya başladılar.

Şimdi kabahati birbirlerine yüklemiye başladı (lar).

Sonra bazıları bazılarına dönüp birbirlerini kınamaya başladılar.

29,30. (Bunun üzerine) Onlar,"Ey Rabbimiz, sen her türlü noksandan uzaksın! Doğrusu biz zalim kimseler imişiz” dediler!"deyip, birbirlerini kınamaya başladılar.

Onların bir kısmı, bir kısmını kınayarak karşılık verdi.

Artık onlar biribirlerini kınamıya başladılar.

Birbirlerini kınamaya koyuldular.

Sonra dönüp birbirlerini suçlamaya/kınamaya başladılar.

Ardından birbirine yönelerek kendilerini kınamaya başladılar.

Sonra karşı karşıya geçip birbirlerini suçlamaya başladılar:

Birbirini kınamaya başladılar.

Kafa kafaya verdiler, ah tuh edip sızlandılar.

Sonra birbirlerini kınamaya, birbirlerini suçlamaya başladılar.

Birbirlerini kınamaya başlamışlardı.

Hemen birbirlerini kınamağa başladılar.

ve sonra dönüp birbirlerini suçlamaya başladılar.

Sonra döndüler birbirlerini suçlamaya. 11/7

Ardından birbirlerine yönelerek, karşılıklı özeleştiri yaptılar:[⁵²⁵³]

[5253] Yetelâvemûn, hatayı itiraf yoluyla kendini veya karşısındakini kınamak. Nedamet ifade eder. Bunun, muhatabı itham değil de özeleştiri olduğunu ... Devamı..

(Pişmanlık duydular fakat ilkin) Kabahati birbirlerine yüklemeye başladılar. (Sonra suçta her birinin ortak olduğunu anlayarak, pişmanlık duygusunu paylaştılar ve çareyi Rablerine yönelmekte buldular)

Dönüp birbirlerini kınamağa başladılar:

Artık birbirlerine dönerek birbirlerini levme başladılar.

29, 30. Bunun üzerine “Sübhansın ya Rabbenâ, her türlü noksandan uzaksın! Doğrusu biz kendimize zulmetmişiz! ” deyip, birbirlerini kınamaya başladılar.

Dönüp birbirlerini kınamağa başladılar:

30,31. Birbirlerine levm iderek: "Eyvâh bize! Biz tuğyân ve 'isyân itdik."

Dönüp birbirlerini suçlamaya başladılar:

Başladılar birbirlerini kınamaya..

Dönüp birbirlerini suçladılar.

Bunun üzerine birbirlerini kınamaya başladılar.

pes ilerü geldi bir niceleri bir nice üzere melāmet eyleşürler.

Pes biri birine melāmet itmege başladılar.

Onlar bir-birini danlamağa başladılar.

Then some of them drew near unto others, self reproaching.

Then they turned, one against another, in reproach.(5614)

5614 When greed or injustice is punished people are ready to throw the blame on others. In this case, one particular individual may have seen the mora... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.