Feakbele ba’duhum ‘alâ ba’din yetelâvemûn(e)
Bir birlerine dönerek birbirlerini kınamaya başladılar.
Şimdi birbirlerine karşı kendilerini kınamaya başlamışlardı (ama iş işten geçmişti.)
Sonra dönüp birbirlerini kınamaya başladılar.
Suçu, kabahati birbirlerinin üstüne atmaya, birbirlerini kınamaya başladılar.
Bu kez birbirlerine dönüp birbirlerini kınamaya başladılar.
Şimdi birbirlerine karşı kendilerini kınamaya başladılar.
Sonra da döndüler, birbirlerine kabahat yüklemeye başladılar:
Birbirlerine dönüp kendilerini kınadılar.
29,30,31,32. Onlar, “Ey Rabbimiz! Seni noksan sıfatlardan uzak tutarız. Gerçekten biz, kendimize yazık ettik” dediler. Birbirlerini suçlamaya başladılar. Sonra şöyle dediler: “Yazıklar olsun bize, biz azgın kimseleriz. Belki Rabbimiz bize bundan daha iyisini verir. Biz de ümitle O'na yöneleceğiz.”
Birbirlerini kınamaya koyuldular
30-31. Bunun üzerine, “Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz azgın kişilermişiz!” diyerek birbirlerini kınamaya başladılar.
29,30. "Allâh’ın şânı zulümden münezzehdir. Biz zulüm itdik" didiler. Ve biri birilerini tahtıeye başladılar.
Birbirlerini yermeye başladılar.
Bunun üzerine birbirlerini kınamaya başladılar.
Ardından, birbirlerini kınamaya başladılar:
Ardından, kabahati birbirlerine yüklemeye başladılar.
Ve hemen birbirlerini suçlamaya başladılar.
Ardından suçu birbirlerine yüklemeye başladılar.
Sonra döndüler kendilerine levm ediyorlardı
Sonra dönüp birbirlerini kınamaya başladılar.
Ardından birbirlerini suçlamaya başladılar.
Şimdi kabahati birbirlerine yüklemiye başladı (lar).
Sonra bazıları bazılarına dönüp birbirlerini kınamaya başladılar.
29,30. (Bunun üzerine) Onlar,"Ey Rabbimiz, sen her türlü noksandan uzaksın! Doğrusu biz zalim kimseler imişiz” dediler!"deyip, birbirlerini kınamaya başladılar.
Onların bir kısmı, bir kısmını kınayarak karşılık verdi.
Artık onlar biribirlerini kınamıya başladılar.
Birbirlerini kınamaya koyuldular.
Sonra dönüp birbirlerini suçlamaya/kınamaya başladılar.
Ardından birbirine yönelerek kendilerini kınamaya başladılar.
Sonra karşı karşıya geçip birbirlerini suçlamaya başladılar:
Birbirini kınamaya başladılar.
Kafa kafaya verdiler, ah tuh edip sızlandılar.
Sonra birbirlerini kınamaya, birbirlerini suçlamaya başladılar.
Birbirlerini kınamaya başlamışlardı.
Hemen birbirlerini kınamağa başladılar.
ve sonra dönüp birbirlerini suçlamaya başladılar.
Sonra döndüler birbirlerini suçlamaya. 11/7
Ardından birbirlerine yönelerek, karşılıklı özeleştiri yaptılar:[⁵²⁵³]
(Pişmanlık duydular fakat ilkin) Kabahati birbirlerine yüklemeye başladılar. (Sonra suçta her birinin ortak olduğunu anlayarak, pişmanlık duygusunu paylaştılar ve çareyi Rablerine yönelmekte buldular)
Dönüp birbirlerini kınamağa başladılar:
Artık birbirlerine dönerek birbirlerini levme başladılar.
29, 30. Bunun üzerine “Sübhansın ya Rabbenâ, her türlü noksandan uzaksın! Doğrusu biz kendimize zulmetmişiz! ” deyip, birbirlerini kınamaya başladılar.
Dönüp birbirlerini kınamağa başladılar:
30,31. Birbirlerine levm iderek: "Eyvâh bize! Biz tuğyân ve 'isyân itdik."
Dönüp birbirlerini suçlamaya başladılar:
Başladılar birbirlerini kınamaya..
Dönüp birbirlerini suçladılar.
Bunun üzerine birbirlerini kınamaya başladılar.
pes ilerü geldi bir niceleri bir nice üzere melāmet eyleşürler.
Pes biri birine melāmet itmege başladılar.
Onlar bir-birini danlamağa başladılar.
Then some of them drew near unto others, self reproaching.
Then they turned, one against another, in reproach.(5614)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |