Hemmâzin meşşâ-in binemîm(in)
Ayıp arayan, kovucu ve söz getirip götürücüyle.
Alabildiğine (herkesi) ayıplayıp kötüleyen, söz getirip götüren(lere de güvenme ve değer verme).
ayıp arayan kovuculukla söz getirip götürenlere,
Devamlı kusur arayan, laf götürüp getirenlere boyun eğme.
(Herkesi) ayıplayan, söz taşıyan,
Alabildiğine ayıplayıp kötüleyen, söz getirip götüren (gizlilik içinde söz ve haber taşıyan),
Çok ayıplayanı, koğuculukla gezeni...
O ki devamlı ayıplar, gıybet eder, dedikodu taşır.
İğrenç dedikodular yapan iftiracıya da uyma!
Suç arayana, kovucuya
Ayıp arayıp kınayanlara, dedikodu yapanlara,
11,12,13. Ânlar aslı nâ-ma’lûm furûmâye âdemdirler, hayrı men’ iderler, hadden ziyâde günâh işlerler, mücrimdirler.
10,11,12,13,14. Diliyle iğneleyen, kovuculuk eden, iyiliği daima önleyen, aşırı giden, suç işleyen, çok yemin eden alçak zorbaya, bütün bunlar dışında bir de soysuzlukla damgalanmış kimseye, mal ve oğulları vardır diye aldırış etmeyesin.
10,11,12,13,14. Yemin edip duran, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan söz taşıyan, iyiliği hep engelleyen, saldırgan, günaha dadanmış, kaba saba; bütün bunların ötesinde bir de soysuz olan kimseye mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme.
10-14. Olur olmaz yemin eden, aşağılık, daima kusur arayıp iğneleyen, durmadan laf götürüp getiren, iyiliği hep engelleyen, saldırgan, günahkâr, huysuz ve kaba, üstelik karakteri bozuk kimselere, serveti ve çocukları var diye sakın boyun eğme.
10, 11, 12, 13, 14. (Resûlüm!) Alabildiğine yemin eden, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan lâf götürüp getiren, iyiliği hep engelleyen, mütecâviz, günaha dadanmış, kaba ve haşin, bütün bunlardan sonra bir de soysuzlukla damgalanmış kimselerden hiçbirine, mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme.
İftiracı, söz götürüp getiren,
Daima kusur arayıp kınayan, hep lâf götürüp getiren,
gammaz koğuculukla gezer
O ki, daima (insanların gizli hâllerini araştırıp) kusur arayıp kınar ve koğuculuk yapar.
Devamlı kusur arayıp laf taşıyan iftiracılara,
10,11,12,13. (Doğruya da, eğriye de) alabildiğine yemîn eden, izzet-i nefsi bulunmayan, (ötekini berikini) dâima ayıblayan, (gammazlıkla) lâf getirib götürmiye koşan, (insanları) hayırdan durmayıb men'eyleyen aşırı zaalim, çok günahkâr, kaba, haşin, bütün bunlardan başka da kulağı kesik (damgalı soysuz) olan her kişiyi tanıma (onlara boyun eğme)!
10,11,12,13,14. (Habîbim, yâ Muhammed!) Çok yemîn eden, aşağılık (kıymetli bir görüşe sâhib olmayan), dâimâ ayıplayan (insanların arkasından dudak büken), hep koğuculuk peşinde gezen, her zaman hayra mâni' olan, haddi aşan (hakkı çiğneyen), alabildiğine günahkâr, zorba; bun(lar)dan sonra (bir de) soysuzlukla damgalanmış kimselerden hiçbirine, mal ve oğullar sâhibi oldu diye itâat etme!
Alabildiğine (insanları) ayıplayıp kötüleyene, (ara bozmak için) söz getirip götürene,
Dedi kodu yapıp onu bunu çekiştirip dolaşana.
arkadan söz söyler,kovculuk eder, söz getirip götürür,
10, 11. Yemin eden, Tanrı yanında düşkün, ayıp araştıran, kovuculukla söz gezdiren,
Alabildiğine ayıplayıp kötüleyene, söz getirip götürene.
Kalplere kin ve düşmanlık tohumları ekerek hakkınızda dedikodu yayan iftiracılara!
Ayıp arayan laf götürüp getiren’e!
mıdılcıya, laf taşıyan gezentiye de.
Bu aşağılıklar; haksız olarak insanları kınar, insanlar arasında ikilik çıkarmak için söz taşırlar.
10,11,12,13. Sürekli (yalan yere) yemin edip duranlara, aşağılıklara, (herkesi) kötüleyenlere, söz götürüp getirenlere, iyiliğe engel olanlara, saldırganlara, günaha gömülenlere, kaba olanlara, ardından da kötülükle damgalı olanlara itaat etme! [*]
10,11,12,13. (Ey Muhammed!) Şu boş yere yemin eden, aşağılık, (herkesi) kötüleyip duran, boşboğazlık yapan, iyilik düşmanı, saldırgan, günâhkâr, saygısız, sonra bir de soysuzların¹ hiçbirine itaat etme. ²
[yahut] iğrenç dedikodular yapan iftiracıya,
Sürekli onun bunun ayıbını arayan, söz taşıyıp kovuculuk yapanlara. 4/112, 24/4...17, 49/11-12
Arkadan çekiştirmek için mekik dokuyan arabozucuya (da)!
Ötekini berikini ayıplayan, durmadan laf götürüp getiren,
Söz taşıyarak (dedikoduyu) körüklüyen,
Daima kusur arayana. Lâf götürüp getirene.
10, 11, 12, 13, 14, 15, 16. Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, değersiz adama! O gammaz, söz gezdiren, hayrın önünü kesene, o saldırgana, günaha dadanmışa! Şerefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine âyetlerimiz okunduğunda “Bu eski insanların masalları! ” diyene, yakında onun burnunu dağlayıp damga basarız. [74, 11-26; 6, 25; 8, 31; 46, 17]
Kötüleyip duran, söz götürüp getiren,
Halkın kusurlarını arayanlara, arada söz taşıyanlara
Arkadan çekiştirenleri, söz getirip götürenleri,
Ayıp arayana ve laf götürüp getirene..
Başkasını çekiştirene, söz taşıyana,
Alaycı/gammaz, koğuculuk için dolaşıp duran,
10-14. daħı boyun virme her and içiciye çoķ ħor olmışdur ādem ardınca yavuz söyleyici yüri-y-ici ķov-ıla yıġıcı ħayrı ḥaddan geçici çoķ yazuķlu iri aśarmaz şundan śoñra ḥaramza eger oldur-ise mal issi daħı oġlanlar issi.
ġıybet söyleyiciye, arañuzda söz gezdüriciye,
Qeybət edənə, söz gəzdirənə;
Detractor, spreader abroad of slanders?
A slanderer, going about with calumnies,
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |