Śumme-rci’i-lbasara kerrateyni yenkalib ileyke-lbasaru ḣâsi-en ve huve hasîr(un)
Gene de gözünü çevir de bir daha, bir daha bak; aradığını bulamaz da gözün, mahrum bir halde sana döner ve yorgundur o, bitkindir.
Sonra gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; (göreceksin ki) o göz (yerde ve göklerde bir uyumsuzluk ve uygunsuzluk bulmaktan) umudunu kesmiş bir halde ve bitkin olarak sana dönecektir. (Çünkü Allah’ın yaratışında ve harika sanatında hiçbir hata bulunamayacaktır.)
Gerçekten gözünü çevir de bir daha bir daha bak, o gözler her seferinde şaşkın ve bezgin bir şekilde sana döner.
Sonra gözünü tekrar tekrar çevir, bak. Göz aradığı bozukluğu bulmaktan âciz ve bitkin bir halde sana dönecektir.
Sonra gözü(nü) iki kere daha çevir (de bak). Göz hakir ve umudunu kesmiş bir halde sana döner.
Sonra gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o göz (uyumsuzluk bulmaktan) umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir.
Sonra gözü, tekrar tekrar (semaya) çevir; nihayet o göz, zelîl ve hakîr olarak sana döner; artık O, âciz kalmıştır.
Sonra tekrar bak! O göz sana yorgun ve bitkin olarak dönecektir (bir kusur bulamayacaktır.)
Sonra tekrar tekrar yine bak; sonunda göz, aradığı bozukluğu bulamayıp güçsüz ve bitkin bir halde sana geri dönecektir.
İki kez daha gözünü çevir, gözün yorgun, argın dönecek sana !
Sonra gözünü iki kez daha çevir bak. Göz aradığı -ki kesinlikle olmayan- kusuru, çelişkiyi bulmaktan umudu keserek yorgun ve bitkin olarak sana dönecektir.
Gözlerini iki def’a kaldır, nazarların hayrân ve bîtâb oldığı halde yine sana rücû’ ider.
Bir aksaklık bulmak için gözünü tekrar tekrar çevir bak; ama göz umduğunu bulamayıp bitkin ve yorgun düşer.
Sonra tekrar tekrar bak; bakışların (aradığı çatlak ve düzensizliği bulamayıp) âciz ve bitkin hâlde sana dönecektir.
Sonra gözünü tekrar tekrar çevir de bak; (kusur arayan) göz aradığını bulamadan bitkin olarak sana dönecektir.
Sonra gözünü, tekrar tekrar çevir bak; göz (aradığı bozukluğu bulmaktan) âciz ve bitkin halde sana dönecektir.
Sonra tekrar tekrar bak; bakışların usanmış ve yenilmiş olarak sana döner.
Sonra gözünü tekrar tekrar döndür (bak). Göz (aradığı bozukluğu bulmaktan) âciz ve bitkin halde sana dönecektir.
Sonra yine çevir gözü, tekrar tekrar, sana döner ö göz hîtab olarak zelîl-ü hakîr
Sonra gözünü tekrar tekrar (semâya) çevir de (bir daha) bak! Bakışların (aradığı çatlak/bozukluk ve düzensizliği bulamayıp) âciz ve bitkin bir hâlde sana dönecektir.
Sonra, tekrar tekrar bir daha bak! Gözlerin, bitkin ve aradığını bulamamış bir halde sana geri döner.
Sonra gözü (nü) iki kerre daha çevir. (Nihayet) o göz, hor ve hakîr yine sana dönecekdir ve o, (artık bir kusur bulabilmekden) yorulmuşdur.
Sonra gözü(nü) tekrar tekrar çevir (ve yine bak); o göz (aradığı kusûru bulamadan)zelil ve bitkin bir hâlde sana dönecektir!(1)
Sonra gözünü iki kere daha (tekrar tekrar ona) çevir: (Kâinatta ve tabiatta bir kusur, noksanlık ve düzensizlik var mıdır?) Göz (aradığı bozukluğu, dengesizliği bulmaktan) aciz ve bitkin hâlde sana dönecektir.
Sonra tekrar tekrar bakışlarını çevir ve gözün (gökler de ve yerde) hiçbir eksik bulamayışının umutsuzluğunda iken, birde gözünü çaresiz bir şekilde zayıf, yetersiz olan kendi nefsine çevir.
Sonra gözünü ikinci defa çevir de bak, gözün kamaşıp kapanacaktır, artık yorulmuştur.
Gözünü bir kere değil, iki kere daha çevir, göğe bakınca gözün âciz, yorgun bir halde sana döner [³].
Sonra tekrar iki kere daha bak! Her bakışında gözün (aradığını bulamayıp) sana şaşkın ve bezgin bir hâlde geri dönecektir.
Sonra gözünü tekrar tekrar çevirip gezdir; o göz, (çarpıklık bulmaktan) umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir.
Haydi durma, bir daha, bir daha bak fakat her bakışında dehşet ve hayranlığın bir kat daha artacak ve sonunda, bakışların hatâ aramaktan yorulmuş ve ilâhî yaratışın ihtişâmı karşısında yenilgiyi kabullenmiş bir hâlde sana geri dönecektir.
İşte ilâhî hükümranlığın alâmetlerinden biri:
Evet, Bakış’ı ikinci kere yeniden çevir bak! Bakış (Gözler) sana dönecektir aradığını bulamamış ve yorgun olarak!
İstersen bir daha bak. Gözlerin yorgun ve bitkin düşecektir.
Sonra tekrar tekrar bak! Bakışların çatlaklığı düzensizliği aramaktan yorulacak, bitkin, aciz olarak geri dönecektir. Zaten yaratılışta bir düzensizlik olsaydı, o düzensizlik sizi yok ederdi. Yaşadığınız dünya ve seyrettiğiniz gökyüzü birbirine girerdi.
Sonra tekrar tekrar gözü(nü) çevir (de bak; sonunda) göz(lerin) bitkin bir şekilde yorgun olarak sana geri dönecektir.
Sonra gözünü döndürüp oraya tekrar tekrar bak. Göz(ün uyumsuzluk bulmaktan) umudunu keserek, bitkin¹ bir halde sana geri dönecektir.
Gözünü tekrar çevir de bak, göz aradığını bulamamış yorgun ve bitkin olarak sana geri dönecektir. 50/6
Sonra tekrar tekrar çevir gözünü de bir bak;[⁵²⁰²] bakışın yılgın ve bezgin[⁵²⁰³] bir şekilde sana geri dönecektir.
Sonra da gözünü tekrar gök kubbeye çevir. (de yıldızlar arasındaki ahenkli seyrin tüm inceliklerini ve gök kubbenin derinliklerini görmeye çalış) Gözün elbette umduğunu bulamayıp bitkin ve yorgun sana dönecektir.
Evet, gözünü tekrar tekrar (ona) çevir, bakışın (bu muazzam yaratma karşısında), sana sinmiş ve bitkin bir şekilde geri dönecektir...
Sonra gözünü iki def'a daha çevir, o göz sana yorgun bir halde olarak zelilâne bir sûrette geri dönmüş olsun.
3, 4. Yedi kat göğü birbiriyle tam uyum içinde yaratan O'dur. Rahman'ın yaratmasında hiçbir nizamsızlık göremezsin. Gözünü çevir de bak: Herhangi bir kusur görebilir misin? Sonra tekrar tekrar gözünü çevir de bak, gözün bir kusur bulamadığından, eli boş ve bitkin geri döner.
Sonra gözü(nü) iki kez daha döndür (bak). Göz (aradığı bozukluğu bulmaktan) umudu keserek hor ve bitkin bir halde sana döner.
Sonra iki kere daha ircâ'ı nazar it (tekrâr tekrâr bak) Onda bir halel görmediği cihetle nazarın yorgun ve argın olarak sana döner.
Sonra bakışlarını iki defa daha çevir de bak, gözün umutsuz halde bitkin düşecektir.
Sonra tekrar çevirir, o göz sana, bitkin ve aradığını bulamamış olarak geri dönecektir.
Sonra tekrar tekrar gözünü çevirsen de bitkin düşmüş, hor ve hakir halde o göz sana döner.
Sonra bakışı iki kez daha döndür! Umudunu kesmiş olarak döner sana göz. Utanmış, bitkin düşmüştür o.
andan döndür gözi iki gez döne sendin yaña göz ıraķ ol arınışken.
Andan dönder gözüñi iki kez. Döner saña gözüñ arıp yorulup ta‘ab olmış‐iken.
Sonra gözünü qaldırıb iki dəfə bax. Göz orada (axtardığını tapmayıb) zəif, yorğun düşərək yenə də sənə tərəf qayıdacaqdır!
Then look again and yet again, thy sight will return unto thee weakened and made dim.
Again turn thy vision(5560) a second time: (thy) vision will come back to thee dull and discomfited, in a state worn out.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |