Fa’terafû biżenbihim fesuhkan li-ashâbi-sse’îr(i)
Derken suçlarını söylerler; artık ırak olsun yakıp kavuran cehennemin ehli.
Böylece kendi günahlarını itiraf edip (pişmanlık duyacaklardır. Ama artık) çılgınca yanan ateşin halkı bu azaba müstahaktır, çünkü o kahrolası ve kovulası (insanlara, Allah’ın rahmetinden) uzaklık yakışır.
Onlar böylece suçlarını itiraf ederler. Kahrolsun o cehennemlikler.
Demek ki, günahlarını itiraf ettiler. Körüklenen, alev püsküren cehennem ehlinin yüzlerine karşı :
“İlâhi rahmetten ve mağfiretten uzak olun.” denilecek.
Böylece günâhlarını itiraf ederler. Çılgın ateşin halkı uzak olsun!
Böylece kendi günahlarını itiraf ettiler. Çılgınca yanan ateşin halkına (Allah'ın rahmetinden) uzaklık olsun.
Böylece günahlarını itiraf ederler. O halde kahrolsun cehennemlikler!...
Onlar (böylelikle) suçlarını itiraf ederler. Kahrolsun onlar!
Böylece günahlarını itiraf ederler. Artık o alevli cehennemin mahkûmları rahmetten mahrumdurlar.
Günahların kendileri söyledi, yere batsın cehennemlik olanlar
Böylece (onlar) günahlarını itiraf ederler. (Onların yüzlerine karşı şöyle denir:) Çılgınca yanan ateşe müstahak olanlar (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun!
ve günâhlarını i’tirâf idecekler lâkin ashâb-ı cehenneme Allâh’ın rahmeti ba’îddir.
Böylece, günahlarını itiraf ederler. Çılgın alevli cehennemlikler yok olsunlar!
İşte böylece günahlarını itiraf ederler. Artık alevli ateştekiler Allah’ın rahmetinden uzak olsun!
Böylece günahlarını itiraf etmiş olurlar. O alevli ateşin mahkûmları artık rahmetten mahrumdurlar.
Böylece günahlarını itiraf ederler. Artık (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun, o alevli cehennemin mahkûmları!
Böylece günahlarını itiraf ettiler. Ateşin halkı uzak olsunlar.
Böylece günahlarını itiraf ederler. (Artık) o çılgın ateş halkı (Allah'ın rahmetinden) uzak olsunlar!
İşte günahlarını i'tiraf ettiler, kahrolsun o halde eshabı Seıyr
Böylece (onlar) günahlarını itiraf ederler. Çılgın ateşin halkı (cehennem ehli, Allah’ın rahmetinden) uzak olsun!
Böylece suçlarını itiraf ettiler. Rahmetten uzak olsun Cehennemlikler.
Bu suretle günâhlarını i'tiraaf etdiler (ederler). (Ko Allah) Cehennem yaranını (rahmetinden) koğsun!
Böylece günahlarını i'tirâf ettiler. Öyleyse o Cehennemlikler (Allah'ın rahmetinden)uzak olsun!
Böylece (onlar) suçlarını itiraf etmiş olurlar. Bundan sonra perişanlık, o alevli ateşin halkı içindir.
Sonra yaptıkları suçlarını itiraf ederler. Ancak ateşe girenler için bunlar hayal olmuştur.
Böylece kendi günahlarını kendi ağızlarıyla söylerler. Ateşlikler Allah’ın esirgeyiciliğinden ırak olsunlar.
Onlar böylece kabahatlerini itiraf edeceklerdir. Cehennemlikler, Tanrı rahmetinden uzak olsun.
Böylece günahlarını itiraf ederler. Kahrolsun [fe-suhkân) o çılgın alevli ateşin ehli!
Böylece kendi günahlarını itiraf ettiler. Çılgınca yanan ateşin ehline (Allah'ın rahmetinden) uzaklık olsun!
Böylece, günahlarını kendi ağızlarıyla itiraf edecekler. Fakat artık çok geç: “Cehennem halkı, ilâhî rahmetten uzak olsun!”
Günahlarını itiraf ettiler. Uzak olsun Çılgın Alevli Ateş’in arkadaşları!
suçlarını kabul ederler. Vah alev kurbanları!...
Böylece günahlarını itiraf ederler. Alevli ateştekiler Allah’ın rahmetinden uzak olsun!
Günahlarını itiraf etmiş (olacaklar). O alevli ateş halkı (merhametten) uzak olsun!
Kahrolsun! Şu, çılgınca yanan cehennemin günâhlarını itiraf eden halkı.
Onlar böylece günahlarının farkına varacaklar: ama [o zaman] bütün güzellikler bu yakıcı ateşe mahkum olanlardan uzak bulunacak.
İşte günahlarını böyle itiraf edecekler. Kahrolsun o çılgın ateş halkı! 6/130, 39/71
Böylece günahlarını itiraf etmiş oldular: Olmaz olsun o harlı ateş ashabı!
Böylece günahlarını itiraf ederler, artık o cehennemlikler (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun!
Günâhlarını itirâf ettiler. Artık ezillip yanmak O çılgın ateş halkı içindir!
İşte günahlarını itiraf etmiş olurlar. Artık o çılgın cehennem yârânı için (rahmet-i ilâhîyeden) bir uzaklık olsun.
Böylece günahlarını itiraf ederler. Rahmetten uzak olsun o cehennemlikler!
Günahlarını itiraf ettiler. O çılgın ateş halkına (Allah'ın acımasından) uzak olup ezilmek yaraşır!
Ve günâhlarını ve kabahatlerini i'tirâf iderler. Cehennem ehline rahmet hakkında uzaklık ve tard vardır.
Böylece suçlarını itiraf ederler. O alevli ateş ahalisi için bundan sonrası tam bir perişanlıktır.
İşte böylece günahlarını itiraf ederler. Kahrolsun çılgın ateş halkı!
Böylece günahlarını itiraf ederler. Uzak olsun ateş ehli Allah'ın rahmetinden!
Günahlarını işte böyle itiraf ettiler. Çılgın ateşin halkına böyle kahır yaraşır.
pes ikrār eylediler yazuķlarına. ıraķlıķ olsuñ ŧamu islerine!
Pes günāhlarına iḳrār itdiler. Pes la‘net olsun cehennem ehline.
Və beləcə öz günahlarını e’tiraf edəcəklər. Məhv olsun cəhənnəm əhli!
So they acknowledge their sins; but far removed (from mercy) are the dwellers in the flames.
They will then confess(5568) their sins: but far will be (Forgiveness) from the Companions of the Blazing Fire!
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |