Ve yerzukhu min hayśu lâ yahtesib(u)(c) vemen yetevekkel ‘ala(A)llâhi fehuve hasbuh(u)(c) inna(A)llâhe bâliġu emrih(i)(c) kad ce’ala(A)llâhu likulli şey-in kadrâ(n)
Ve onu hesaba katmadığı (hiç ummadığı) bir yönden rızıklandıracaktır. Kim de Allah'a tevekkül ederse, O, kendisine kâfidir (onu asla sahipsiz bırakmayacaktır) . Elbette Allah, Kendi emrini yerine getirip amacına ulaştırandır. Allah, her şey için bir ölçü koyup (geçerli) kılmıştır. (O her konuyla ilgili bir miktar ve mikyas=tartma ve kıyaslama ayarı yaratmıştır.)
Ve onu, hesaplamadığı yerden rızıklandırır ve kim Allah'a dayanırsa o, yeter ona; şüphe yok ki Allah, yapacağı işi yerine getirir, gerçekten de Allah, her şeye bir ölçü, bir miktar tayin etmiştir.
Ve ummadığı, hesaplayamadığı bir yönde onu rızıklandırır. Kim Allah'a güvenip dayanırsa, Allah ona yeter. Gerçek şu ki Allah istediği her işi sonucuna ulaştırır ve Allah herşey için bir ölçü belirleyip ortaya koymuştur.
Ona, ummadığı ve hesap edemediği yerlerden rızık ve servet verir. Allah'a dayanıp güvenene, işlerini Allah'a havale edene Allah kâfidir. Allah planını, hükmünü kesinlikle icra ederek hedefine ulaştırır. Allah her şey için bir plan, bir vade, bir ölçü belirlemiştir.*
Ve onu ummadığı yerden rızıklandırır. Kim Allah'a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.
Ve onu hesaba katmadığı bir yönden rızıklandırır. Kim de Allah'a tevekkül ederse, O, ona yeter. Elbette Allah, kendi emrini yerine getirip-gerçekleştirendir. Allah, her şey için bir ölçü kılmıştır.
Bir de ona, ummadığı yerden rızık verir. Kim Allah'a tevekkül ederse, O, ona yeter. Muhakkak ki Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir kader, (ölçü ve muayyen bir zaman) tayin etmiştir.
Ve ummadığı bir yerden, Allah onun rızkını verir. Artık kim Allah’a tevekkül ederse, Allah ona yeter. Allah, emrini mutlaka yerine getirendir. Şüphesiz Allah, her şeye bir sınır, bir kader tayin etmiştir.
Allah, onu hiç beklemediği yerden rızıklandırır. Kim Allah'a dayanıp güvenirse, O, kendine yeter. Şüphesiz Allah, dilediği şeyi sonuca ulaştırır. Allah her şey için bir ölçü belirlemiştir.
Sayıdan dış, ona azık da verir, Allaha güvenene, Allah yetişir; evet Allah kendi emrini yürütecektir; Allah, her nesneye bir ölçü kıldı
Ve ona beklemediği ve tahmin etmediği yerden rızık verir. Kim Allah'a dayanıp güvenirse O, ona yeter. Hiç kuşku yok ki Allah her emrini gerçekleştirir. Çünkü Allah her şey için bir ölçü belirlemiştir.
2,3. Kadınların iddet süreleri biteceğinde, onları ya uygun bir şekilde alıkoyun, ya da onlardan ayrılın; içinizden de iki adil şahit getirin; şahidliği Allah için yapın; işte bu, Allah'a ve ahiret gününe inanan kimseye verilen öğüttür. Allah, kendisine karşı gelmekten sakınan kimseye kurtuluş yolu sağlar, ona beklemediği yerden rızık verir. Allah'a güvenen kimseye O yeter. Allah, buyruğunu yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü var etmiştir.
Onu beklemediği yerden rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse, O kendisine yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah, her şeye bir ölçü koymuştur.
2, 3. İddet müddetlerini doldurduklarında onları ya meşru ölçüler içerisinde (nikâhınız altında) tutun veya onlardan meşru ölçülere göre ayrılın. İçinizden adalet sahibi iki kişiyi de şahit tutun. Şahitliği Allah için yapın. İşte bu, Allah'a ve ahiret gününe inananlara verilen öğüttür. Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder. Ve ona beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah'a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur. *
Ve beklemediği yerden ona rızık verir. Kim ALLAH'a güvenirse O, ona yeter. ALLAH buyruğunu yerine getirendir. ALLAH herşey için bir ölçü koymuştur.
Ve onu ummadığı yerden rızıklandırır. Kim Allah'a güvenirse O, ona yeter. Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.
Ve onu hatır-u hayaline gelmez cihetten merzuk eder ve her kim Allaha tevekkül kılarsa o ona yetişir, her halde Allah emrini yerine getirir, Allah her şey için bir mıkdar ta'yin etmiştir
Ve Allah, ona ummadığı yerden rızık verir. Kim Allah'a tevekkül¹ ederse, O, ona yeter. Kuşkusuz Allah, buyruğunu yerine getirir. Allah, her şey için bir ölçü belirlemiştir.*
Onu haatır-u hayâline gelmeyecek bir cihetden de rızıklandırır. Kim Allaha güvenib dayanırsa O, kendisine yetişir. Şübhesiz ki Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü ta'yîn etmişdir.
Ve onu hesab etmediği yerden rızıklandırır! Kim Allah'a tevekkül ederse, artık O ona yeter! Şübhesiz ki Allah, emrini yerine getirendir. Doğrusu Allah, herşey için bir ölçü koymuştur.
Onu hiç hesap etmediği yerden rızıklandırır. Kim Allaha güvenip dayanırsa, Allah ona yeter. Elbetteki Allah emrini tamamlayacaktır. Çünkü Allah her şeyi bir ölçüye göre yapmıştır.
Ve ona hatırına gelmeyen bir yerden rızk ihsan eder. Her kim Allah/a güvenirse Allah ona elverir. Çünkü Allah emrini yerine getirir ve her bir şey için mukadder bir vakit tâyin buyurmuştur.[⁷]*
Ve onu hesaba katmadığı bir yönden de rızıklandırır. Kim de Allah'a tevekkül ederse, O, ona yeter. Elbette Allah, kendi emrini yerine getirip gerçekleştirendir. Allah, her şey için bir ölçü kılmıştır.
Ve bununla da kalmayacak, ona hiç ummadığı yerden nîmetler bahşedecektir.Evet, her kim Allah’a güvenir ve O’nun koruması altına girerse bilsin ki, Allah ona yeter! Hiç kuşkusuz Allah, emrini mutlaka yerine getirir ve hiçbir güç buna mani olamaz! Nitekim Allah, her şey için bir ölçü belirlemiş ve kâinâtı hak, hukuk ve adâlet esaslarına göre, belli bir hikmet ve amaç doğrultusunda ve şaşmaz kanunlara bağlı mükemmel bir sistem hâlinde düzenlemiştir.
Ve ona beklemediği yerden bir nasip verir.1 Kim de Allah’a güvenirse O, ona yeter. Allah, hükmünü kesinlikle istediği gibi yürütür. Çünkü Allah, her şey için bir ölçü koymuştur.*
ve ona bütün beklentilerin ötesinde 9 bir rızık verir: Allah'a güvenen herkese O [tek başına] yeter. Gerçek şu ki, Allah, irade ettiği işi sonucuna ulaştırır: [ve] Allah her şey için bir [vade ve] ölçü belirlemiştir.
Ve ona hiç ummadığı yerlerden rızıklar lütfeder. Zira kim Allah’a dayanır ve güvenirse Allah ona yeter. Hiç kuşku yok ki Allah her emrini gerçekleştirir. Çünkü Allah her şey için bir ölçü belirlemiştir. 11/6, 89/15...25
ve hiç beklemediği yerden onu rızıklandırır; ve her kim Allah’a güvenirse, artık O ona yeter: Şüphesiz Allah emrini gayesine erdirendir;[5155] doğrusu Allah her bir şey için bir ölçü/kader koymuştur.*
Ve onu hiç hatırına gelmeyen bir cihetten merzûk buyurur ve her kim Allah'a tevekkül ederse artık O, ona kâfîdir. Şüphe yok ki Allah emrini yerine getirendir, muhakkak ki (Allah) her şey için bir miktar tayin buyurmuştur.
2, 3. Bekleme sürelerinin (üç âdet süresinin) sonuna yaklaştıkları zaman, onları ya güzelce evinizde alıkoyun, evliliği devam ettirin, yahut güzellikle ayrılın ve bu boşanmaya sizden iki âdil kimseyi şahit tutun ve şahitliği de Allah için dürüst yapın. İşte sizden Allah'a ve âhirete iman edenlere verilen talimat, yapılan tavsiye budur. Kim Allah'a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona sıkıntıdan çıkış kapıları açar. Onu hiç ummadığı yerlerden rızıklandırır. Allah'a dayanıp güvenene Allah kâfidir. Allah buyruğunu elbette yerine getirir. Gerçekten Allah her şey için bir ölçü, her iş için bir vâde belirlemiştir. [2, 240; 33, 49]*
Ve onu ummadığı yerden rızıklandırır. Kim Allah'a dayanırsa O, ona yeter. Allah, buyruğunu yerine getirendir. Allah herşey için bir ölçü koymuştur.
Beklemediği yerden ona rızık verir. Kim Allah’a güvenirse O, ona yeter. İşini tam yapan Allah’tır. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.
Ve Ona hiç beklemediği bir yerden rızık verir. Kim Allah'a teslim olursa o kendisine yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah, her şey için bir ölçü koymuştur.
Ve onu ummadığı yerden rızıklandırır. Allah'a tevekkül edene O yeter. Allah buyruğunu mutlaka gerçekleştirir. Herşey için Allah bir ölçü belirlemiştir.
Ve onu hiç beklemediği yönden rızıklandırır. Kim Allah'a dayanıp güvenirse O, ona yeter! Hiç kuşkusuz, Allah, emrini yerine getirecektir. Allah her şey için bir ölçü/bir kader belirlemiştir.
daħı rūzį vire aña ol yirden kim śanmaz. daħı her kim tevekkül eyleye Tañrı’ya ol ŧapdur aña. bayıķ Tañrı iricidür işine. bayıķ ķıldı Tañrı her neseye endāze.
Və ona gözləmədiyi yerdən ruzi verər. Kim Allaha təvəkkül etsə, (Allah) ona kifayət edər. Allah Öz əmrini yerinə yetirəndir. Allah hər şey üçün bir ölçü (hədd, müddət) tə’yin etmişdir.
And will provide for him from (a quarter) whence he hath no expectation. And whosoever putteth his trust in Allah, He will suffice him. Lo! Allah bringeth His command to pass. Allah hath set a measure for all things.
And He provides for him from (sources) he never could imagine. And if any one puts his trust in Allah, sufficient is (Allah) for him. For Allah will surely accomplish his purpose:(5512) verily, for all things has Allah appointed a due proportion.*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |