Humu-lleżîne yekûlûne lâ tunfikû ‘alâ men ‘inde rasûli(A)llâhi hattâ yenfaddû(k) veli(A)llâhi ḣazâ-inu-ssemâvâti vel-ardi ve lâkinne-lmunâfikîne lâ yefkahûn(e)
Onlar, öyle kişilerdir ki Allah'ın Peygamberinin yanında olanlara bir şey vermeyin de derler, sonunda dağılıp gitsinler ve Allah'ındır hazineleri göklerin ve yeryüzünün ve fakat münafıklar, anlamazlar.
(Münafıklar kendi aralarında) Allah Elçisinin (ve Hakk dava temsilcisinin devamlı) yanında bulunan (Ona tam bir teslimiyetle bağlanıp savundukları halde, fakir ve yetkisiz durumda olan kimseleri kastederek) "Bunlar için hiçbir infak-harcama yapmayın (onlara imkân ve fırsat sağlamayın, ekonomik ve sosyal yardımda bulunmayın, adam yerine koymayın ve sahip çıkmayın ki, Onun etrafından) dağılıp gitsinler” diye (konuşup fısıldaşmaktadırlar). Halbuki göklerin ve yerin hazineleri Allah’ındır. Fakat (ne yazık ki) münafıkların (bu gerçeğe akılları yatmamakta) ve kavrayamamaktadırlar.
Bunlar o kimselerdir ki; “Allah'ın peygamberinin yanında bulunanlara hiçbir şey vermeyin ki, O'nun etrafından dağılıp gitsinler” derler. Göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır ama bu gerçeği münafıklar anlayamazlar, kavrayamazlar.
Müslüman görünerek İslâm'a karşı gizli eylem planları ve eylem yapan münâfıklar, hamiyyetli müslümanlara:
“Allah'ın Rasulünün yanında olanların, yiyeceklerini, içeceklerini karşılamayın, ihtiyaçlarını görmeyin ki, dağılıp gitsinler.” diyenlerdir. Göklerin ve yerin hazineleri Allah'ın tasarrufundadır. Fakat münâfıklar bunu anlayamıyorlar.
Onlar: "Allah'ın Peygamberi'nin yanında bulunanlara harcamada (infakta) bulunmayın ki dağılıp gitsinler" diyenlerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır ama münâfıklar anlamazlar.
Onlar ki: 'Allah'ın Resûlü yanında bulunanlara hiç bir infak (harcama)da bulunmayın, sonunda dağılıp gitsinler,' derler. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır. Ancak münafıklar kavramıyorlar.
Onlar öyle kimselerdir ki: “- Rasûlüllah'ın yanındakilere harcayıb yedirmeyin; tâ ki dağılsınlar.” diyorlar. Halbuki göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır; fakat münafıklar anlamazlar.
Onlar öyleleridir ki; “Resulullah’ın yanındakilere nafaka vermeyin ki dağılsınlar” diyorlar. Hâlbuki göklerin ve yerin hazineleri Allah’ındır. Fakat münafıklar anlamazlar.
Onlar, “Allah'ın peygamberinin yanında bulunanlara yardım etmeyiniz ki etrafından dağılıp gitsinler” diyenlerdir. Göklerin ve yerin bütün hazineleri yalnız Allah'ındır. Fakat münafıklar bu gerçeği anlamazlar.
«Allahın peygamberinin yanında bulunanlara: «yedirmeyiniz, dağılıp gitsinler!» diyenler işte bunlardır, göklerin de, yerin de hazneleri Allahın, münafık olanlarsa anlamıyorlar!
Onlar öyle kimselerdir ki (Medineli hemşehrilerine): “Allah'ın Resulü'nün yanında bulunan (fakir)lere yardımda bulunmayın ki dağılıp gitsinler!” derler. Oysa göklerin ve yerin hazineleri bütünüyle Allah'a aittir. Fakat münafıklar (bu gerçeği) anlamazlar.
(Medînelilere): "Peygamber ile berâber olanları infâk itmeyiniz ki ânı terk itmeğe mecbûr olsunlar" diyenler bunlardır. Semâvât ve arzın hazîneleri Allâh’ındır lâkin münâfıklar anlamazlar.
Bunlar: "Allah'ın Peygamberinin yanında bulunanlara bir şey vermeyin de dağılıp gitsinler" diyen kimselerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır, ama ikiyüzlüler bu gerçeği anlamazlar.
Onlar, “Allah Resûlü’nün yanında bulunanlara (muhacirlere) bir şey vermeyin ki dağılıp gitsinler” diyenlerdir. Hâlbuki göklerin ve yerin hazineleri Allah’ındır. Fakat münafıklar (bunu) anlamazlar.
Onlar, “Resûlullah’ın yanındakilere geçimlik bir şeyler vermeyin ki etrafından dağılıp gitsinler” diyenlerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah’ındır; ama münafıklar anlamıyorlar!
Onlar: Allah'ın elçisinin yanında bulunanlar için hiçbir şey harcamayın ki dağılıp gitsinler, diyenlerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır. Fakat münafıklar bunu anlamazlar.
Onlar, "ALLAH''ın elçisinin yanında bulunanlara yardım etmeyin ki dağılıp gitsinler," diyenlerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri ALLAH'a aittir; ama ikiyüzlüler kavrayamazlar.
Onlar öyle kimselerdir ki: "Allah'ın elçisinin yanında bulunanları beslemeyin ki dağılıp gitsinler." diyorlar. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır, fakat münafıklar anlamazlar.
Onlardır ki «Resulullâhın yanındakilere nafaka vermeyin tâki dağılsınlar» diyorlar. Halbuki Göklerin ve Yerin hazineleri Allahındır ve lâkin Münafıklar anlamazlar
Onlar (munâfıklar), “Allah Resûlü’nün yanında bulunanlara (fakir muhâcirlere, infakta bulunarak) bir şey vermeyin ki dağılıp gitsinler!” diyenlerdir. Hâlbuki göklerin ve yerin hazineleri Allah’ındır, fakat munâfıklar (bu hakikati) anlamazlar.
Onlar, Allah'ın Resûl'ünün yanında bulunanlara, “Yardım etmeyin ki, dağılıp gitsinler.” diyenlerdir. Oysa göklerin ve yeryüzünün bütün hazineleri Allah'ındır. Ancak, münafıklar, bu gerçeği kavrayamıyorlar.
Onlar öyle kimselerdir ki «Allahın peygamberi nezdinde bulunan kimseleri beslemeyin. Tâki dağılıb gitsinler» diyorlardı. Halbuki göklerin ve yerin hazîneleri Allahındır. Fakat o münafıklar ince anlamazlar.
Onlar öyle kimselerdir ki: “Allah'ın Resûlünün yanında bulunanlara (fakir Muhâcirlere) bir şey vermeyin ki, dağılıp gitsinler!” diyorlar. Hâlbuki göklerin ve yerin hazîneleri Allah'ındır; fakat münâfıklar anlamazlar.
Onlar “Allah’ın elçisinin yanında bulunanlara, Allah’ın elçisini terk edinceye kadar, onlara yardımda bulunmayın” diyenlerdir. Hâlbuki göklerin ve yerin hazineleri Allah’a aittir. Fakat ikiyüzlüler bunu anlamıyorlar.
Onlar öyle kimselerdir ki: "Allah2ın elçisinin yanında bulunan kimselere geçimlik vermeyin ki dağılsınlar" derler. Oysaki yerlerin, göklerin bütün hazineleri Allah’ındır. Ancak iki yüzlüler bunu kavrıyamazlar.
Ensar/a «— Tanrı peygamberinin yanında bulunan muhacirîn/e nafaka vermeyin ki dağılsınlar» diyen onlardır. Halbuki göklerde ve yerde olan hazineler Allah/ındır. Fakat münafıklar anlamazlar.
Onlar, “Allah’ın elçisinin yanındakilere/muhacirlere yardımda bulunmayın ki, dağılıp gitsinler” diyenlerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah’a aittir. Fakat ikiyüzlüler anlamazlar.
Onlar, “Allah'ın resulünün yanında bulunanlara hiç bir infakta bulunmayın, sonunda dağılıp gitsinler” diyenlerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır. Ancak münafıklar kavramazlar.
Onlar, Medîneli hemşehrilerine, “Allah’ın Elçisinin yanında bulunan Mekkeli Müslümanlardan maddî desteğinizi kesin ki, böylece onun etrafından dağılıp gitsinler!” diyorlar. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah’ındır ve onu dilediğine dilediği ölçüde verir fakat ikiyüzlüler, bu gerçeği idrâk etmezler.
-“Allah’ın rasûlünün yanındaki kimselere infâk etmeyin; sonunda dağılıp giderler!” diyenler onlardır.
Oysa Yer’in ve Gökler’in hazineleri Allah’ındır; ama Münafıklar inceden inceye düşünmezler / anlamazlar.
Neden mi? Çünkü: " Resulüllah’a yakın olanlara yardım etmeyin ki dağılsınlar " diyen onlardır. Halbuki göklerin, yerin hazineleri Allah'ındır. ama, münafıklar bunu kavrayamazlar.
Onlar "Allah Resul’ünün yanında bulunan ve Medine’ye dışarıdan gelenlere bir şey vermeyin ki dağılıp gitsinler!" diyenlerdir. Hâlbuki göklerin ve yerin hazineleri Allah’ındır. Fakat Münafıklar bunu anlamaz.
Onlar “Allah’ın Elçisi’nin yanında bulunanlara infak etmeyin (vermeyin) ki dağılıp gitsinler!” diyenlerdir. [*] Oysa göklerin ve yerin hazineleri yalnızca Allah’a aittir. Fakat münafıklar bunu anlamazlar.
O (münâfıklar): “Allah’ın Elçisinin yanında bulunanlara hiç bir şey vermeyin de sonunda (onun etrafından) dağılıp gitsinler.” diyorlar. Oysa göklerin ve yerin tüm hazineleri Allah’ındır, fakat münâfıklar bunu anlamıyorlar.²
Onlar, [hemşehrilerine ⁸ ]: “Allah’ın Elçisi ile birlikte olanlara hiçbir şey vermeyin ki belki o’nu terk et[mek zorunda kal]ırlar” derler. ⁹ Göklerin ve yerin hazineleri Allah’ındır: ama bu gerçeği ikiyüzlüler kavrayamaz.
Onlar, Medinelilere; “Allah’ın elçisinin etrafındakilere yardım etmeyin ki dağılıp gitsinler” derler. Oysa göklerin ve yerin tüm hazineleri/rızık kaynakları Allah’a aittir fakat bu ikiyüzlü münafıklar bunu kavrayamıyorlar. 33/12...18
Onlar, “Rasulullah’ın yanındakilere yardımda bulunmayın ki (etrafından) dağılıp gitsinler” diyen kimselerdir. Bakın, göklerin ve yerin hazineleri Allah’a aittir; fakat münafıklar (bu gerçeği bile) kavramazlar.
Onlar, "Allah'ın peygamberinin yanında bulanan fakirlere hiçbir yardımda bulunmayın da dağılıp gitsinler" diyenlerdir. Oysa göklerin ve yerin hazîneleri Allah’ındır, ama o münâfıklar bunu idrak edemezler.
Onlar öyle kimselerdir ki: "Allâh’ın Elçisinin yanında bulunanlara infakta bulunmayaın ki dağılıp gitsinler" diyorlar. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allâh’ındır, fakat münâfıklar anlamazlar.
Onlar o kimselerdir ki, «Allah'ın Peygamberinin yanında bulunanlara nafaka vermeyin, tâ ki dağılsınlar,» derler. Halbuki göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır. Fakat o münafıklar anlamazlar.
Onlar: “Resulullahın etrafındaki fakirlere infak etmeyin, destek olmayın ki dağılsınlar! ” diyen bedbahtlardır. Halbuki göklerin ve yerin bütün hazineleri Allah'ındır, lâkin münafıklar bunu bilmezler, anlamazlar.
Onlar öyle kimselerdir ki: "Allah'ın Elçisinin yanında bulunanları beslemeyin ki dağılıp gitsinler" diyorlar. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır, fakat münafıklar anlamazlar.
Onlar, Rasûlullah'ın yanında bulunanlara "İnfâk itmeyin ki onun yanından dağılsunlar" dirler. Göklerin ve yerin hazîneleri Allâh Te'âlâ'nındır. Lâkin münâfıklar bunı idrâk itmezler.
Onlar, şu sözü söyleyebilen kimselerdir: "Allah'ın elçisinin yanında yer alanlara bir şey vermeyin ki dağılsınlar!" Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır, ama münafıklar bunu anlamazlar.
Onlar;-Allah'ın Resulünün yanındaki kimselere infakta bulunmayın ki dağılıp gitsinler, diyenlerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır; ama münafıklar anlayamazlar.
“Allah Resulünün yanındakilere birşey vermeyin ki dağılıp gitsinler” diyen de onlardır. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır; lâkin o münafıklar bunu anlayamıyor.
Onlar: "Allah resulünün yanındakilere infak edip bir şey vermeyin ki dağılıp gitsinler!" diyen kişilerdir. Oysaki göklerin ve yerin hazineleri, Allah'ın tekelindedir. Ama münafıklar bunu anlamazlar.
anlar anlardur kim eydürler “nafaķa eylemeñ aña kim Tañrı yalavacı ķatındadur tā ŧaġılalar.” daħı Tañrı’nuñdur gökler ħazįneleri. daħı yirün velįkin münafıķlar añlamazlar.
Anlar ol kimselerdür ki eydürler: Ḫarc eylemeñüz resūlu’llāh ḳatında olankişilere, ḥattā ki ṭaġılalar. Daḫı Allāhuñdur ḫazīneleri göklerüñ ve yirlerüñ. Lākin münāfıḳlar fehm eylemezler.
Onlar: “Allahın Peyğəmbəri yanında olanlara bir şey verməyin ki, dağılıb getsinlər!” – deyən kimsələrdir. Halbuki göylərin və yerin xəzinələri Allaha məxsusdur, lakin münafiqlər (bunu) anlamazlar.
They it is who say: Spend not on behalf of those (who dwell) with Allah's messenger that they may disperse (and go away from you); when Allah's are the treasures of the heavens and the earth; but the hypocrites comprehend not.
They are the ones who say, "Spend nothing on those who are with Allah's Messenger,(5474) to the end that they may disperse (and quit Medina)." But to Allah belong the treasures of the heavens and the earth; but the Hypocrites understand not.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |