10 Ekim 2024 - 7 Rebiü'l-Ahir 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Cum’a Suresi 8. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kul inne-lmevte-lleżî tefirrûne minhu fe-innehu mulâkîkum śümme turaddûne ilâ ‘âlimi-lġaybi ve-şşehâdeti feyunebbi-ukum bimâ kuntum ta’melûn(e)(a)

De ki: Gerçekten de ondan kaçıp durduğunuz ölüm yok mu; hiç şüphe yok ki size ulaşacaktır o da sonra gizliyi de, görüneni de bilen mabudun tapısına götürüleceksiniz, derken size, bütün yaptıklarınızı haber verecek.

De ki: "Elbette sizin kendisinden kaçtığınız ölüm (ve Azrail bir gün), sizinle mutlaka karşılaşıp (eceliniz) erişecektir. Sonra gaybı (görülmeyen gizli durumları) da, şahit olunan (görünüp yaşanan olayları) da (hepsini ve her şeyi) bilen (Allah)a döndürüleceksiniz; O da size yaptıklarınızı haber verecek (hesabınızı görecek)tir."

De ki: Bakın kendisinden kaçtığınız ölüm, eninde sonunda sizi yakalayacaktır. O zaman, hem yaratılmışların akıl ve duyularıyla kavrayamadıkları şeyleri, hem de duyular ve akıl yoluyla kavranabilen herşeyi bilen Allah'a döndürüleceksiniz. Derken O size orada, hayattaki bütün yaptıklarınızı haber verecektir.

“Sizin, kendisinden kaçtığınız ölüm, kesinlikle sizinle buluşacaktır. Üstelik, duyu ve bilgi alanı ötesini, gayb âlemini ve görülen âlemi bilen Allah'ın huzuruna götürüleceksiniz. O, işlediğiniz amelleri birer birer ortaya koyarak sizi hesaba çekecektir.” de.

bk. Kur’an-ı Kerim, 4/78.

De ki: "Kendisinden kaçtığınız o ölüm, mutlaka size gelip çatacaktır. Sonra gizli olanı da açık olanı da bilene döndürülürsünüz; O size yapmakta olduklarınızı bildirir".

De ki: 'Elbette sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, şüphesiz sizinle karşılaşıp-buluşacaktır. Sonra gaybı da, müşahede edilebileni de bilen (Allah)a döndürüleceksiniz; O da size yaptıklarınızı haber verecektir.'

(Ey Rasûlüm, onlara) de ki: “-Haberiniz olsun, o kaçıp durduğunuz ölüm, muhakkak gelib size kavuşacaktır. Sonra hem gizliyi, hem aşikârı bilen Allah'a döndürüleceksiniz de, O, size neler yaptığınızı haber verecektir; (buna göre sizi cezalandıracaktır).

De ki: “Kendisinden kaçtığınız ölüm, mutlaka sizi bulacaktır. Sonra görünen ve görünmeyen âlemleri bilen Allah’ın huzuruna döndürüleceksiniz. O, yaptıklarınızın (iç yüzünü) size haber verecektir.

De ki: “Kendisinden kaçtığınız ölüm kesinlikle size ulaşacaktır. Sonra, görülmeyen ve görülen her şeyi bilen Allah'a döndürüleceksiniz de O size neler yaptığınızı bildirecektir.”

Diyesin ki: «Sizin kaçtığınız ölüm, herhalde size erişir, görünen, görünmiyen ne varsa, onu bilen Allahın katına döneceksiniz, ne yaptığınız size haber verilir»

De ki: “Sizin kendisinden kaçıp durduğunuz ölüm sizi mutlaka bulacaktır. Sonra da gaybı ve şahadeti (duyuların ötesini ve onların algı sahasına giren her şeyi) bilen (Allah'ın) huzuruna çıkarılacaksınız. Ve size (dünyada iken) yapıp ettikleriniz bir bir haber verilecektir.”

Bkz. 2/148, 4/78, 33/16, 62/8Ölümü hayatın sona ermesi olarak düşünmek yanlıştır. Ölüm, organizmayı yaşatan biyolojik fonksiyonların durmasıyla insanı... Devamı..

Ânlara di ki: "Korkdığınız ölüm bir gün gelüb sizi bulacakdır. Zâhir ve gâib bütün ’âlemde mevcûd olan şeyleri bilenin huzûrına çıkarılacaksınız, o size a’mâlinizi söyleyecekdir.

De ki: "Doğrusu kendisinden kaçtığınız ölüm mutlaka karşınıza çıkacaktır; sonra; görüleni de görülmeyeni de bilen Allah'a döndürüleceksiniz, O size işlediklerinizi haber verecektir."*

De ki: “Sizin kendisinden kaçıp durduğunuz ölüm var ya, o mutlaka size ulaşacaktır. Sonra gaybı da, görünen âlemi de bilen Allah’a döndürüleceksiniz de, O size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.”

Şöyle de: “Biliniz ki, kendisinden kaçıp durduğunuz ölüm, muhakkak gelip size çatacaktır. Sonra akıl ve duyularla idrak edilemeyeni de edileni de bilen Allah’a döndürüleceksiniz, O da size yapıp etmiş olduklarınızı bildirecektir.”

De ki: Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, muhakkak sizi bulacaktır. Sonra da görüleni ve görülmeyeni bilen Allah'a döndürüleceksiniz de O size bütün yaptıklarınızı haber verecektir.

De ki; "Kaçmakta olduğunuz ölüm, mutlaka size ulaşacak ve daha sonra gizliyi ve açığı Bilenin huzuruna döndürüleceksiniz. Yaptığınız her şeyi size bildirecektir.

De ki: "Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, muhakkak sizi bulacaktır. Sonra görünmeyeni ve görüneni bilene döndürüleceksiniz. O size (bütün) yaptıklarınızı haber verecektir.

De ki: haberiniz olsun o kaçıp durduğunuz ölüm muhakkak gelip size çatacak, sonra, o bütün gayb ve şehadeti bilene iade olunacaksınız da o size neler yaptığınızı haber verecektir

(Resûlüm! O yahûdîlere) de ki: “Sizin öteden beri kaçıp kurtulmak istediğiniz (hoşlanmadığınız) ölüm var ya, o mutlaka size ulaşacaktır. (Ölümünüzden) sonra, gaybı da görünen âlemi de bilen Allah’ (ın manevi huzurun) a döndürüleceksiniz, O size, yapmakta olduklarınızı haber verecektir.”

De ki: Kendisinden kaçtığınız ölüm, kesinlikle karşınıza çıkacaktır. Sonra, görünmeyen ve görünen her şeyi bilene döndürüleceksiniz. O, size yaptıklarınızı haber verecektir.

De ki: «Sizin hakıykaten kaçıb durduğunuz ölüm (yok mu?) o, size elbette gelib çatıcıdır. Sonra (hepiniz), gizliyi de, aşikârı da bilen (Allah) a döndürüleceksiniz de O, size neler yapardınız haber verecekdir.

De ki: “Doğrusu kendisinden kaçıp durduğunuz ölüm var ya, sonunda mutlaka o, sizi bulucudur;(1) sonra gizli olanı da görüneni de hakkıyla bilene (Allah'a) döndürüleceksiniz; artık (O), size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.”

(1)“Mâdem ecel gizlidir; her vakit ölüm, başını kesmek için gelebiliyor ve genç ihtiyar farkı yoktur. Elbette dâimâ gözü önünde öyle büyük dehşetli bi... Devamı..

(Ey Resulüm, insanlara) de ki:"şu kendisinden kaçtığınız ölüm var ya, işte o sizi mutlaka yakalayacaktır. Ardından (ahiret günü hesap vermek üzere) idraki aşan ve idrak edilebilen tüm hakikatleri bilene döndürüleceksiniz ve size yapıp ettikleriniz bir bir haber verecektir.

Deki “Kendisinden kaçtığınız ölüm, mutlaka size gelecektir. Sonra gizli ve açıkta olanları bilen Allah’ın huzuruna döndürüleceksiniz. O da size yaptıklarınızı haber verecektir.

İşte sizin kaçınıp durduğunuz ölüm ne de olsa gelip sizi bulacaktır. Sonra sizler görüneni de, görünmiyeni de bilene döndürüleceksiniz.

Onlara de ki kaçtığınız ölüm muhakkak size erişecek. Sonra gizliyi, aşikârı bilen Allah/a döneceksiniz de O size yapmış olduğunuzu haber verecek.

Sen onlara de ki: “Kaçıp durduğunuz ölüm mutlaka sizi bulur. Sonra da algılanamayan [ğayb] ve algılanabilen [şehâde] gerçekleri bilene döndürülürsünüz. Zaten O, size yaptıklarınızı haber verir.”

De ki: “Hiç tartışmasız sizin kendisinden kaçmakta bulunduğunuz ölüm, şüphesiz sizinle karşılaşıp buluşacaktır. Sonra görüleni de görülmeyeni de bilene döndürüleceksiniz. O da size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.”

Onlara de ki: “Ne yaparsanız yapın, kendisinden kaçıp durduğunuz ölüm sizi eninde sonunda yakalayacaktır! Fakat ölünce her şey bitmeyecek; sonra da, gizli açık her şeyi bilen Rabb’inizin huzuruna çıkarılacaksınız ve O, bu dünyada yaptığınız her şeyi gözlerinizin önüne serecektir.

De ki:
“Kendisinden kaçtığınız Ölüm, eninde sonunda sizinle karşılaşacaktır. Sonra Şehadet’in ve Gayb’ın bileni’ne iade edilirsiniz; size işliyor olduğunuz şeyleri bildirir”.

Resulüm de ki: " Hep kaçıp durduğunuz ölüm, bir gün gelip karşınıza dikilecek, sonra bu âlemin ötesini berisini bilen bir Tanrı huzuruna çıkarılacaksınız, o da tüm yaptıklarınızı, sayıp dökecek..."

De ki: “Kaçtığınız ölüm muhakkak sizi bulacaktır. Sonra görüleni ve görülmeyeni bilen Allah’a döndürüleceksiniz. Allah size bütün yaptıklarınızı haber verecektir.”

De ki: “Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm şüphesiz ki sizi yakalayacaktır. [*]Sonra da görünmeyeni de görüneni de bilen [*] (Allah)’a döndürüleceksiniz ve yaptıklarınızı size bildirecektir.”

Benzer mesajlar: Nisâ 4:78; Ahzâb 33:16.,Benzer mesajlar: En‘âm 6:73; Tevbe 9:94, 105; Ra‘d 13:9; Mü’minûn 23:92; Secde 32:6; Sebe’ 34:3; Fâtır 35:38;... Devamı..

(Ey Muhammed! Onlara): “Şüphesiz sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, (bir gün) sizi mutlaka yakalayacaktır. Sonra hepiniz, o görülmeyeni de görüleni de bilen (Allah)’a döndürüleceksiniz. O da yaptıklarınızı size, tek tek haber verecektir.” de.

De ki: “Bakın, kendisinden kaçtığınız ölüm, ⁸ eninde sonunda sizi yakalayacaktır; o zaman, hem yaratılmışların zihinsel kavrayışlarının ötesinde olanları, hem de duyular yoluyla yahut akıl ile kavranabilen şeyleri ⁹ bilen Allah’a döndürüleceksiniz; ve O, orada size [hayatta iken] yaptıklarınızın tümünü gösterecektir.

8 Bu ifade 2:96’da söylenenlere bir telmîhtir.9 Bkz. sure 6, not 65.

De ki: – Kendisinden kaçtığınız ölüm var ya, o sizi mutlaka yakalayacaktır. Sonra da hesap vermek üzere gizli ve aşikâr her şeyi bilen Allah’ın huzuruna çıkarılacaksınız O da size yaptıklarınızı bir bir haber verecektir. 3/145, 18/49, 56/60

De ki: Bakın, şu kendisinden kaçtığınız ölüm var ya, işte o sizi mutlaka yakalayacaktır. Ardından idraki aşan ve idrak edilebilen tüm hakikatleri bilene döndürüleceksiniz: ve size yapıp ettikleriniz bir bir haber verilecek.

(Ey Muhammed) De ki; kaçmaya çalıştığınız ölüm muhakkak sizi yakalayacaktır, sonra da, gaybı ve aşikârı bilene (Rabbinize) döndürüleceksiniz ve O size neler yapmış olduğunuzu haber verecektir.

De ki: "Sizin kendisinden kaçıp durduğunuz ölüm var ya, o mutlaka size ulaşacaktır. Sonra O gaybı ve görüneni de bilen Allah’a döndürüleceksiniz ve O size yapmış olduklarınızı haber verecektir. "

De ki: «O ölüm ki, siz ondan firar edersiniz. Şüphe yok ki o size gelip kavuşacaktır. Sonra gaybı da, âşikâreyi de bilene döndürüleceksiniz. (O da) Size neler yapar olduklarınızı haber verecektir.»

De ki: “Sizin kaçtığınız o ölüm var ya, o mutlaka sizi karşılayacaktır. Sonra da görünmeyen ve görünen ne varsa hepsini bilen Allah'ın huzuruna götürüleceksiniz, O da sizin yaptıklarınızı tek tek bildirecek (ve ondan ötürü karşılığını verecektir). [4, 78]

De ki: "Sizin, kendisinden kaçtığınız ölüm, sizi mutlaka bulacaktır. Sonra görünmeyeni ve görüneni Bilen'e döndürüleceksiniz, O size yaptıklarınızı haber verecektir.

Di ki: "Ondan firâr itdiğiniz o mevt muhakkak size mülâkî olacakdır. Sonra gaybı ve hâzırı bilen Allâh'a red olunursunuz ki size dünyâdaki 'amellerinizi haber virir."

De ki “Kendisinden kaçtığınız ölüm sizi yakalayacaktır. Sonra, gizliyi de açıkta olanı da bilen Allah’ın huzuruna çıkarılacaksınız. Yapıp ettiklerinizi size, O bildirecektir”.

De ki:-Kendisinden kaçtığınız ölüm, sizi mutlaka bulacaktır. Sonra da gizli ve açığı bilene döndürüleceksiniz, O da size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.

De ki: Kaçıp durduğunuz ölüm mutlaka gelip sizi bulacaktır. Sonra da görünür ve görünmez herşeyi bilen Allah'ın huzuruna çıkarılacaksınız; yaptıklarınızı O size bildirecek.

Şunu da söyle: "O kaçmakta olduğunuz ölüm, işte o, size mutlaka ulaşacaktır. Sonra, görülmeyeni de görüleni de bilene döndürüleceksiniz. O, size yapıp etmiş olduklarınızı haber verecektir."

eyit “bayıķ ölüm ol kim ķaçarsız andan bayıķ ol göricidür sizi. andan döndürinilesiz ġayb bilicidin yaña daħı ḥāżır pes ħaber vire size anı kim olduñuz işlersiz.”

Eyit: Ol ölüm ki siz andan ḳaçarsız, ol size irişecekdür. Andan döneceksiz ḥażretine ġaybı ve şehādeti bilici Allāhuñ. Pes size işlegeni ḫaber virecek‐dür.

(Ya Peyğəmbər!) De: “(Qorxub) qaçdığınız ölüm sizi mütləq yaxalayacaqdır. Sonra siz gizlini də, aşkarı da bilənin (Allahın) hüzuruna qaytarılacaqsınız. O da sizə (dünyada) nələr etdiyinizi (bir-bir) xəbər verəcəkdir!

Say (unto them, O Muhammad): Lo! the death from which ye shrink will surely meet you, and afterward ye will be returned unto the Knower of the invisible and the visible, and He will tell you what ye used to do.

Say: "The Death from which ye flee will truly overtake you: then will ye be sent back to the Knower of things secret and open: and He will tell you (the truth(5460) of) the things that ye did!"

5460 Before Allah's Judgement Seat, when Judgement is established, we shall see the full inwardness of all deeds in this world. The veil of illusion a... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.