Ve-iż kâle mûsâ likavmihi yâ kavmi lime tu/żûnenî ve kad ta’lemûne ennî rasûlu(A)llâhi ileykum(s) felemmâ zâġû ezâġa(A)llâhu kulûbehum(c) va(A)llâhu lâ yehdî-lkavme-lfâsikîn(e)
Ve an o zamanı ki hani Musa, kavmine, ey kavmim demişti, ne diye beni incitirsiniz ve gerçekten de bilirsiniz ki ben, şüphe yok ki Allah'ın gönderdiği peygamberim size; derken onlar, eğrilince Allah da gönüllerini gerçekten batıla meylettirdi ve Allah, buyruktan çıkan topluluğu doğru yola sevketmez.
Hani o zaman Musa, kavmine: "Ey kavmim! Gerçekten benim, sizin için Allah’tan gönderilmiş bir elçi olduğumu bildiğiniz halde, niçin bana eziyet ediyorsunuz?" demişti (ama onlar dinlememişti). İşte onlar (böylece Hakk’tan) eğrilip-sapınca Allah da onların kalplerini eğriltip saptırmış idi. Allah, fasık bir kavmi hidayete erdirmeyecektir.
Hani bir zamanlar Musa kendi milletine; “Ey milletim!” demişti. “Neden beni incitip üzüyorsunuz, oysa siz gerçekten benim, Allah'ın peygamberi olduğumu biliyorsunuz.” Ne zamanki onlar haktan batıla meyledip saptılar, Allah da onların kalplerini hakkı kabul etmekten uzak tutup, eğik hale getirdi. Allah ilâhî yasaları çiğneyen ve Allah'ın yolundan dışarı çıkan toplumları doğru yola iletmez.
Hani Musa kavmine:
“Ey kavmim, benim Allah'ın Rasulü olduğumu bildiğiniz halde, niçin beni incitiyorsunuz?” demişti. Onlar hak yoldan ayrılıp sapınca, Allah da onların düşüncelerini, kalplerini haktan, doğruluktan ayırdı. Allah doğru ve mantıklı düşünmeyi terkeden fâsık, âsi ve bozguncu bir toplumu doğru yola sevketme lütfunda bulunmaz, başarıya ulaştırmaz.
Hani Musa, kavmine demişti ki: 'Ey kavmim, gerçekten benim sizin için Allah'tan gönderilmiş bir elçi olduğumu bildiğiniz halde, niçin bana eziyet ediyorsunuz?' İşte onlar eğrilip-sapınca Allah da onların kalplerini eğriltip saptırmış oldu. Allah, fasık bir kavmi hidayete erdirmez.
Hani, bir vakit Mûsa kavmine şöyle demişti: “-Ey kavmim! Benim, size Allah'ın peygamberi olduğumu bildiğiniz halde, niçin bana eziyyet ediyorsunuz?” Vaktaki hakdan saptılar, Allah da kalblerini hidayetten çevirdi. Allah fâsık (kâfirler) topluluğunu hidayete erdirmez.
Hatırlayın ki Musa, kavmine: “Ey kavmim! Benim Allah’ın size gönderdiği elçisi olduğumu bildiğiniz halde, niçin beni incitiyorsunuz?!” demiş idi. İşte onlar, (haktan) kayınca, Allah da onların kalbini kaydırdı (onları akılsız insanlar yaptı.) Çünkü Allah, (İlahî) yasaları çiğneyen toplumu doğru yola iletmez.
Bir zamanlar Mûsâ, halkına şöyle demişti: “Ey kavmim! Niçin beni üzüyorsunuz? Oysa, siz benim Allah'ın size gönderdiği peygamber olduğumu biliyorsunuz.” Onlar yoldan sapınca, Allah da kalplerini saptırmıştı. Allah günaha gömülüp giden bir toplumu doğru yola iletmez.[635]
Hani, Musa ulusuna demişti ki: «Ey ulusum! Beni niçin incitirsiniz? Biliyorsunuz ki ben Allahın, size göndermiş olduğu peygamberiyim!», onlar eğrilince, Allah da onların gönlünü eğdi, buyrumdan dışarı çıkan ulusu Allah doğru yola iletmez
Bir zamanlar Musa kavmine: “Ey kavmim! Allah'ın size gönderdiği elçisi olduğumu bildiğiniz halde neden bana eziyet ediyorsunuz?” demişti. Onlar (Musa'ya itaat etmemekle) yoldan sapınca Allah da kalplerini (doğru yoldan) saptırdı. Çünkü Allah, hakkın sınırlarını çiğneyen toplumu (fasıklık yolunu tercih ettikleri müddetçe) doğru yola iletmez.
Mûsâ kavmine: "Ey kavmim niçün bana eziyet idiyorsunuz biliyorsunuz ki ben sizin nezdinize Allâh tarafından gönderilmiş bir rasûlüm" didi lâkin doğrı yoldan inhirâf itdikleri gibi Allâh da ânların kalblerini inhirâf itdirdi çünki Allâh fâsık kavmi hidâyete sevk itmez.
Musa milletine: "Ey milletim! Beni niçin incitirsiniz? Oysa, benim size gönderilmiş Allah'ın bir peygamberi olduğumu biliyorsunuz" demişti. Ama onlar yoldan sapınca, Allah da onların kalblerini saptırmıştı. Allah, yoldan çıkan milleti doğru yola eriştirmez.
Hani Mûsâ kavmine, “Ey kavmim! Allah’ın size gönderdiği peygamberi olduğumu bilip durduğunuz hâlde, niçin bana eziyet ediyorsunuz?” demişti. Onlar yoldan sapınca, Allah da kalplerini (doğru yoldan) saptırdı. Allah, fasıklar topluluğunu hidayete erdirmez.
Hani Mûsâ kavmine şöyle demişti: “Ey kavmim! Size Allah tarafından gönderilmiş elçi olduğumu gayet iyi bildiğiniz halde ne diye beni üzüyorsunuz?” Onlar eğrilik yapınca Allah da kalplerini eğriltti. Allah günaha saplananları doğruya eriştirmez.
Bir zaman Musa kavmine: Ey kavmim! Benim, Allah'ın size gönderdiği elçisi olduğumu bildiğiniz halde niçin beni incitiyorsunuz? demişti. Onlar yoldan sapınca, Allah da kalplerini saptırmıştı. Allah, fâsıklar topluluğunu doğru yola iletmez.
Hani Musa, halkına: "Ey halkım, benim, ALLAH'ın bir elçisi olarak size geldiğimi bildiğiniz halde neden beni incitiyorsunuz?" demişti. Onlar eğrilince, ALLAH ta kalplerini eğriltti. ALLAH yoldan çıkmış toplulukları doğruya ulaştırmaz.
Bir zaman Musa, kavmine: "Ey kavmim! Benim, Allah'ın size gönderdiği elçisi olduğumu bildiğiniz halde niçin beni incitiyorsunuz?" demişti. Onlar eğrilince, Allah da kalblerini eğriltti. Allah fasıkları doğru yola iletmez.
Ve hani bir vakıt Musâ kavmına şöyle demişti: ey kevmım! Benim size Allahın Resulü olduğumu bildiğiniz halde niçin bana ezâ ediyorsunuz? Sonra vakta ki yamıklık ettiler Allah da kalblerini yamılttı, öyle ya Allah fasıklar güruhunu doğru yola çıkarmaz
Hani, Mûsâ, kavmine demişti ki: “Ey kavmim! “Benim, Allah’ın size gönderdiği peygamberi olduğumu bildiğiniz halde niçin beni incitiyorsunuz?” Onlar (Mûsâ’ya itaat etmemekle hak) yoldan sapınca, Allah da kalplerini (tercih ettikleri) sapkınlık üzere bıraktı. Allah, (ısrarla hakkı inkâr ederek, küfrü tercih eden) fâsıklar/kâfirler topluluğunu (hidâyete ulaşmak üzere gayret sarf etmedikleri müddetçe) hidâyete erdirmez.
Hani Mûsâ, halkına: “Ey halkım! Benim, size Allah tarafından gönderilen bir resûl olduğumu bildiğiniz halde, niçin bana eziyet ediyorsunuz?” demişti. Ne zaman ki onlar eğrildiler, Allah da onların kalplerini eğriltti. Allah, fasıklar topluluğuna doğru yolu göstermez.
Hani Musa, kavmine «Ey kavmim, benim, size hakıykaten Allahın peygamberi (olarak gönderilmiş) olduğumu bildiğiniz halde niçin beni ezâlandırıyorsunuz»? demişdi. İşte onlar (Hakdan) sapıb eğrildikleri zaman Allah da onların kalblerini (hidâyetden) döndürdü. Allah faasıklar güruhuna hidâyet etmez.
Ve bir zaman Mûsâ, kavmine: “Ey kavmim! Şübhesiz benim, Allah'ın size(gönderdiği) peygamberi olduğumu gerçekten bildiğiniz hâlde, niçin bana eziyet ediyorsunuz?” demişti. Fakat (onlar, haktan sapmaya) meyledince, Allah (da) onların kalblerini eğriltti. Çünki Allah, (ısrarla küfre meyleden) fâsıklar topluluğunu hidâyete erdirmez.
Ve bir zaman Musa halkına; ‘’Ey halkım! Benim, Allah’ın size gönderdiği elçisi olduğunu bildiğiniz hâlde neden (isyankârlık ederek) beni incitiyorsunuz?’’demişti. (Ama) onlar (kendi özgür iradeleriyle doğru yoldan) sapınca, Allah da gönüllerini (akıl, duygu ve düşüncelerini) sapıklıkta bıraktı. Ve Allah fasıklar topluluğunu (doğru yoldan sapmış olanları o hâl üzere devam ettiklerinde) doğru yola iletmez.
Musa kavmine “Allah’ın beni, size gönderdiği elçisi olduğumu kesin olarak bildiğiniz halde, sizler beni niçin üzüp duruyorsunuz?” demişti. Musa’nın kavmi getirdiği mesajlardan saptıklarında, Allah da onların kalplerini saptırdı. Allah yoldan çıkmış bir topluluğu doğru yola iletmez.
O gün Musa ulusuna şöyle demişti: "Ey ulusum! Siz benim Allah’ın gönderdiği elçi olduğumu biliyorsunuz. Öyleyse ne diye beni incitiyorsunuz?" İşte onlar çarpılınca Allah da onların yüreklerini çarpıtıverdi. Allah karıştırıcılar takımını doğru yola iletmez.
Hani Musa kavmine: «— Ey kavmim! Allah/ın size gönderilmiş peygamberi olduğumu bildiğiniz halde niye beni incitiyorsunuz?» demişti. Vaktaki onlar haktan döndüler, Allah da onların kalblerini hakkı kabulden döndürdü. Allah ezelde fâsık bildiği kimselere hidayet etmez.
Hani Musa kavmine, “Allah’ın size gönderdiği elçisi olduğumu bildiğiniz hâlde niçin bana eziyet ediyorsunuz?” demişti. Onlar yoldan sapınca Allah da kalplerini saptırdı. Zira Allah yoldan çıkan kavmi doğru yola iletmez.
Hani Musa, kendi kavmine demişti ki: “Ey kavmim! Gerçekten benim sizin için Allah'tan gönderilmiş bir elçi olduğumu bildiğiniz halde, niçin bana eziyet ediyorsunuz?” İşte onlar eğrilip sapınca Allah da onların kalplerini eğriltip saptırmış oldu. Allah, fasık olan bir kavmi hidayete erdirmez.
Hani Mûsâ, sözleriyle davranışları birbirini tutmayan kavmine, “Ey halkım!” diye seslenmişti, “Size Allah tarafından gönderilmiş bir Elçi olduğumu bildiğiniz hâlde, neden isyankârlık ederek bana eziyet ediyorsunuz?”
Ne var ki, onlara öğüt ve uyarılar fayda vermedi; onlar eğrilince, Allah da onların kalplerini eğriltti. İşte, ey müminler, siz de aynı günahı işlerseniz, sizin sonunuz da onlarınki gibi olacaktır! Çünkü Allah, bile bile günaha gömülüp giden bir toplumu doğru yola iletmez. İşte bu yüzden onlar, Hz. Mûsâ’dan sonra gelen Peygamberleri de inkâr etmişlerdi:
Hani, kavmine Musa:
“Ey kavmim! Benim, size Allah’ın rasûlü olduğumu kesinlikle bildiğiniz halde, beni niçin üzüyorsunuz? “ dedi. Yamukluk yaptıklarında Allah onların kalblerini yamulttu. Yoldan Çıkıp Sapmış (Fâsık) Kavm’i Allah hidayete eriştirmez.
Bir gün Musa, halkına: " Be adamlar dedi! Tanrı elçisi olduğumu bile bile neden bana bu kadar eziyet edersiniz ki? " Gönülsüzdüler. Allah da içlerini büsbütün karartıverdi. Allah, başınabuyruk toplumlara yol vermez…
Hani Musa kavmine: "Ey kavmim! Allah’ın size gönderdiği Resul olduğumu bilip durduğunuz halde niçin bana eziyet ediyorsunuz?" demişti. Musa’nın kavimi yoldan çıkınca Allah da kalplerini doğru yoldan saptırdı. Allah bozguncular topluluğu tövbe etmedikçe onları doğru yola ulaştırmaz.
Hani Musa, kavmine “Ey kavmim! Benim, Allah’ın size (gönderdiği) elçisi olduğumu bildiğiniz hâlde niçin bana eziyet ediyorsunuz?” [*] demişti. Onlar (gerçeklerden sapıp) kayınca, Allah da kalplerini kaydırmıştı. [*] Allah yoldan çıkanlar topluluğunu doğru yola ulaştırmaz.
Hani Mûsa, toplumuna: “Ey kavmim! Gerçekten siz, benim Allah’ın size gönderdiği bir Peygamberi olduğumu bildiğiniz halde niçin bana eziyet ediyorsunuz?” demişti. Onlar haktan sapınca, Allah da onların kalplerini saptırdı. Elbette Allah, fasıklar toplumunu, asla hak yola ulaştırmaz.
Vaktiyle Musa, kavmine: “Size Allah tarafından gönderilmiş bir elçi olduğumu bildiğiniz halde neden beni üzüyorsunuz?” ³ dedi[ğinde kasdettiği şey işte bu gerçekti]. Böylece onlar doğru yoldan saptıklarında Allah da kalplerinin hakikatten sapmasına izin verdi: ⁴ çünkü Allah günaha gömülüp gitmiş bir toplumu doğru yola çıkarmaz.
Hani bir zamanlar Musa, kavmine demişti ki: Ey kavmim, benim Allah’ın size gönderdiği elçisi olduğumu iyi bildiğiniz halde neden bana eziyet ediyorsunuz? Onlar sapınca, Allah da onların kalplerini kaydırdı. Zira Allah, doğru yoldan sapanları emellerine ulaştırmaz. 7/131, 10/88-89, 33/69
(Sizin bu durumunuz), Musa’nın kavmine “Ey kavmim! Benim Allah’ın elçisi olduğumu çok iyi bildiğiniz halde niçin bana eziyet ediyorsunuz?” (dediği) zamanki durumu hatırlatıyor.[⁵⁰⁸¹] Ve onlar ne zaman yoldan saptılarsa, Allah da onların kalplerinin sapmasına izin verdi: zira yoldan sapmış bir topluluğa Allah, (onların iradesi hilafına) asla rehberliğini bahşetmez.[⁵⁰⁸²]
Bir vakit Musa kavmine, "Ey kavmim: Allah’ın size gönderdiği elçisi olduğumu bildiğiniz halde neden bana eziyet veriyorsunuz?" demişti. (Zorbalara karşı savaşmaları gereğini bildirince onlar. "O halde sen ve Rabbin gidin, -onlarla- savaşın, biz burada oturacağız" -Maide/24- diyerek onun emrini dinlememişlerdi.) Onlar yoldan sapınca da Allah, onların kalplerini hidayetten çevirmişti. Allah, bozgunculuk yapan bir topluluğu doğru yola iletmez!
Bir zaman Mûsâ, kavmine: "Ey kavmim, benim, Allâh’ın size gönderdiği elçisi olduğumu bildiğiniz halde niçin bana eza ediyorsunuz?" demişti. Onlar eğrilince Allâh da kalblerini eğriltti. Allâh, fasık olan bir topluluğu doğru yola iletmez.
Ve bir vakit ki, Mûsa kavmine dedi ki: «Ey kavmim! Ne için bana eziyet veriyorsunuz? Ve halbuki, benim sizin için bir Allah resûIü olduğumu şüphe yok ki, bilirsiniz.» Vaktâ ki, onlar (Hak'tan) döndüler. Allah Teâlâ da, onların kalplerini döndürdü ve Allah fâsıklar olan kavme hidâyet etmez.
Hani bir vakit Mûsa kendi milletine “Ey benim milletim! ” demişti, “Benim Allah'ın Resulü olduğumu bildiğiniz halde niçin bana böyle eziyet ediyorsunuz? ” Onlar batıla meyledince, Allah da onların kalplerini hakkı kabul etmekten, hakka meyletmekten uzaklaştırdı. Öyle ya, Allah yoldan çıkmakta direten bir güruha hidâyet etmez, onları, emellerine ulaştırmaz.
Bir zaman Musa, kavmine: "Ey kavmim, benim, Allah'ın size gönderdiği elçisi olduğumu bildiğiniz halde niçin beni incitiyorsunuz?" demişti. Onlar eğrilince Allah da kalblerini eğriltti. Allah, yoldan çıkanları doğru yola iletmez.
Mûsâ kavmine: "Ey Kavmim! Ben size Allâh'ın rasûli oldığımı muhakkak bildiğiniz halde neden bana eziyet idiyorsunuz?" didi. Kavmi hakkı kabûlden 'udûl itdiler. Hak Te'âlâ da onların kalbini hakkı kabûlden 'udûl itdirdi. Allâh fâsık olan kavmi hidâyet itmez.
Bir gün Musa halkına şöyle demişti: “Ey halkım! Ne diye beni üzüyorsunuz; çok iyi biliyorsunuz ki ben, Allah’ın size gönderdiği elçiyim.” Onlar yoldan çıkınca Allah da onların kalplerini kaydırdı. Yoldan çıkan bir topluluğu Allah yola getirmez.
Hani Musa, kavmine:-Ey kavmim, benim Allah'ın size gönderdiği elçisi olduğumu iyi bildiğiniz halde ne diye beni üzüyorsunuz? demişti. Onlar sapınca, Allah da onların kalplerini eğriltmişti. Allah, fasık kavme yol göstermez.
Hani Musa kavmine “Ey kavmim,” demişti. “Benim size Allah tarafından gönderilmiş peygamber olduğumu bile bile niçin bana eziyet ediyorsunuz?” Onlar haktan sapınca Allah da kalplerini haktan ayırdı. Çünkü yoldan çıkmış bir topluluğu Allah amaçlarına eriştirmez.
Hani, Mûsa, toplumuna şöyle demişti: "Ey toplumum! Benim size gönderilen Allah elçisi olduğumu bilip durduğunuz halde, beni neden incitiyorsunuz?" Onlar bozulup sapınca Allah da onların kalplerini eğriltti. Çünkü Allah, sapıklardan oluşmuş bir topluluğu doğruya ve güzele kılavuzlamaz.
daħı ol vaķt kim eyitti mūsā ķavmına “iy ķavmum! pes incidürsiz beni şol ḥalde kim bayıķ Tañrı yalavacıvan sizdin yaña?” ol vaķt kim egildiler ḥaķdan egdi Tañrı göñüllerini. daħı Tañrı, ŧoġru yol göstermez ķavma fasıķlar.
Ol vaḳt ki Mūsā ḳavmine eyitdi: İy ḳavmüm, niçün beni incidürsiz, sizbilürken ki ben size Tañrı Ta‘ālānuñ resūli‐men. Pes ol vaḳt ki doġruyoldan azışdılar. Tañrı Ta‘ālā yüreklerin azışdurdı. Daḫı hidāyet virmezAllāh fāsıḳ ḳavmlere.
(Ya Rəsulum!) Xatırla ki, bir zaman Musa öz qövmünə demişdi: “Ey qövmüm! Mənim Allahın sizə göndərilmiş peyğəmbəri olduğumu bildiyiniz halda, niyə məni incidirsiniz?” Onlar (haqdan) üz döndərdi. Allah (Özünə asi olan) fasiqləri doğru yola yönəltməz!
And (remember) when Moses said unto his people: O my people! Why persecute ye me, when ye well know that I am Allah's messenger unto you? So when they went astray Allah sent their hearts astray. And Allah guideth not the evil living folk.
And remember, Moses said(5434) to his people: "O my people! why do ye vex and insult me, though ye know that I am the messenger of Allah (sent) to you?" Then when they went wrong,(5435) Allah let their hearts go wrong. For Allah guides not those who are rebellious transgressors.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |