5 Aralık 2024 - 4 Cemaziye'l-Ahir 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mümtehine Suresi 8. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Lâ yenhâkumu(A)llâhu ‘ani-lleżîne lem yukâtilûkum fî-ddîni velem yuḣricûkum min diyârikum en teberrûhum ve tuksitû ileyhim(c) inna(A)llâhe yuhibbu-lmuksitîn(e)

Allah, din hususunda sizinle savaşmayan ve sizi, ülkenizden çıkarmayanlara iyilik etmenizi, onlara karşı insafla, adaletle muamelede bulunmanızı nehyetmez; şüphe yok ki Allah, adaletle muamele edenleri sever.

Allah, sizinle din konusunda savaşmayan (İslam’ın adaletini hâkim kılmaya ve dininizin hükümlerini yaşamaya engel olmaya çalışmayan)lara, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkarmayanlara (vatanınıza ve bağımsızlığınıza göz dikip, temel insan haklarınızdan mahrum bırakmaya uğraşmayanlara) iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sizi menetmez (insaflı ve insan haklarına saygılı gayri müslim insanlara hoş ve yumuşak davranmak gerekir). Çünkü Allah, doğru ve dengeli davrananları sevendir.

İnancınızdan dolayı, size karşı savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan inkârcılara gelince, Allah onlara nezaketle ve adaletle davranmanızı yasaklamaz. Çünkü Allah, insaf ölçülerine bağlı kalıp, adaletle davrananları sever.

Allah, sizinle din, şeriat uğrunda savaşmayanlara, size düşmanca davranmayanlara, sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara iyilik yapmanızı ve onların ekonomik haklarına riayet ederek âdil davranmanızı ilminin-hikmetinin gereği yasaklamaz. Allah ekonomik haklara riayet ederek adâleti yerine getirerek düzen sağlayanları sever.

Allah sizi, din hakkında sizinle savaşmamış ve sizi yurtlarınızdan çıkarmamış olanlara iyilik etmekten ve onlara karşı adaletli davranmaktan sakındırmaz. Çünkü Allah adaletli davrananları sever.

Allah, sizinle din konusunda savaşmayan, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkarmayanlara iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sizi sakındırmaz. Çünkü Allah adalet yapanları sever.

Allah, din hususunda sizinle savaşmamış, sizi yurdlarınızdan da çıkarmamış kimselere sadakat göstermenizden, onlara iyilik etmenizden, onlara adalet yapmanızdan sizi yasaklamaz; çünkü Allah adalet yapanları sever.

Allah, din konusunda sizinle savaşmayan, sizi memleketinizden çıkarmayanlara iyilik etmenizi, onlara karşı adaletli davranmanızı yasaklamıyor. Şüphesiz Allah, adaleti davrananları çok sever.

Allah, sizinle din konusunda savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara iyilik yapmanızı ve adaletli davranmanızı yasaklamaz. Çünkü Allah, âdil olanları sever.

Din yolunda size karşı çarpışmamış olanlarla, sizi yurdunuzdan çıkarmamış olanlara iyilik etmekten, adalet yapmaktan Allah sizi alıkoymaz; evet, Allah sever adaletli olanları

Ancak Allah, sizi, (dininizden olmayan ve) din konusunda sizinle savaşmamış, sizi yurtlarınızdan da çıkarmamış kimselere iyilik etmekten, onlara âdil davranmaktan men etmez. Şüphesiz Allah, âdil davrananları sever.

Dîn husûsunda sizinle muhârebe itmemiş olanlar ve sizi me’vâlarınızdan çıkarmamış olanlar hakkında ’adl ve meveddet izhâr itmekden Allâh sizi men’ iylemez ’âdilâne hareket idenleri sever.

Allah, din uğrunda sizinle savaşmayan, sizi yurdunuzdan çıkarmayan kimselere iyilik yapmanızı ve onlara karşı adil davranmanızı yasak kılmaz; doğrusu Allah adil olanları sever.

Allah, sizi, din konusunda sizinle savaşmamış, sizi yurtlarınızdan da çıkarmamış kimselere iyilik etmekten, onlara âdil davranmaktan men etmez. Şüphesiz Allah, âdil davrananları sever.

Allah, din konusunda sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlarla iyi ilişkiler içinde olmanızı ve onlara adaletli davranmanızı yasaklamaz. Allah adaletli olanları elbette sever.

Allah, sizinle din uğrunda savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara iyilik yapmanızı ve onlara âdil davranmanızı yasaklamaz. Çünkü Allah, adaletli olanları sever.  

 Tefsirlerde, din hususunda savaşmayanların, Hz. Peygamber’le anlaşma yapan ve ona sadakat gösteren Huzâa kabilesi olduğu, çoğunlukla ifade edilmiştir... Devamı..

ALLAH, din uğrunda sizinle savaşmayan ve sizi yurdunuzdan çıkarmayan kimselere iyilik yapmanızı ve onlara adaletli davranmanızı yasaklamaz. ALLAH adaletli davrananları sever.

Bak 47:35.

Allah sizi, din hakkında sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere iyilik etmekten, onlara adaletli davranmaktan men etmez. Çünkü Allah adalet yapanları sever.

Allah sizi din hakkında size kıtal yapmıyan ve sizi yurdlarınızdan çıkarmıyan kimselerden, onlara iyilik etmeniz ve kendilerine adalet yapmanızdan nehyetmez, çünkü Allah adalet yapanları sever

Allah, dininizden dolayı sizinle savaşmayan, sizi yurdunuzdan çıkarmayan kimselere iyilik yapmanızı ve onlara karşı adil davranmanızı yasaklamaz. Şüphesiz ki Allah, adaletli davrananları sever.

Allah; sizi, din konusunda sizinle savaşmayan ve sizi yurdunuzdan çıkarmayan kimselere iyilik yapmaktan, onlara karşı hak neyse onu yapmaktan alıkoymaz. Kuşkusuz ki Allah, haktan ve haklıdan yana olanları sever.

Sizinle dîn hususunda muhaarebe etmemiş, sizi yurdlarınızdan da çıkarmamış olanlara iyilik, onlara adalet (le muaamele) etmenizden Allah sizi men'etmez. Çünkü Allah adalet yapanları sever.

Allah, din husûsunda sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere iyilik etmekten ve onlara karşı âdil davranmaktan sizi yasaklamaz. Şübhesiz ki Allah, adâletli olanları sever.(1)

(1)Hz. Ebû Bekir (ra)’ın kızı Esmâ (ra) şöyle rivâyet eder: “Müşrik olan annem beni görmeye gelmişti. Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’a: ‘Onu evi... Devamı..

Sizinle din (İslam) konusunda savaşmayan (size saldırmayan) ve sizi yurdunuzdan (vatanınızdan) çıkarmaya (bağımsızlığınıza göz dikip, temel insan haklarınızdan mahrum bırakmaya) uğraşmayan (inkârcı)lara (her zaman) iyilik yapmaktan ve (beşerî ilişkilerinizde) adil davranmaktan Allah sizi (asla) men etmez. Şüphesiz Allah (her zaman ve herkese karşı) adil davrananları sever. *

(*) Bu âyet Müslümanlarla Mekke müşriklerinin ilişkilerinin son derece gergin olduğu sırada inmiştir. Buna rağmen iyiliği, insafı ve adaleti emretmesi... Devamı..

Allah size, sizinle dininize karşı savaşmayanlara ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara iyilikler yapmanızı ve adaleti gözeterek dengeli adil davranmanızı yasaklamıyor. Allah dengeli adil davrananları sever.

Allah sizinle din uğrunda vuruşmıyan, sizi yerinizden yurdunuzdan da çıkarmıyan kimselere iyilik etmeyi, onlara karşı doğru davranmayı yasak etmez. Çünkü Allah doğruları sever.

Allah din uğrunda sizinle vuruşmayan, sizi diyarınızdan çıkarmayan kimselere iyilik yapmanızı ve insafla muamele etmenizi yasaklamaz. Çünkü Allah insaf edenleri sever.

Allah, din uğrunda sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkartmayan kimselere iyilik etmenizi, onlara adaletli davranmanızı yasaklamaz. Muhakkak ki Allah, adil davrananları sever.

Allah, sizinle din konusunda savaşmayanlara ve de sizi yurtlarınızdan sürüp çıkarmayanlara iyilik etmenizden ve onlara adaletli davranmanızdan sizi sakındırmaz. Çünkü Allah, adalet yapanları sever.

Ey iman edenler! Allah, inancınızdan dolayı sizinle savaşmayan ve sizi yurdunuzdan çıkarmayan kimselere —kâfir bile olsalar— iyilik yapmanızı ve onlara adâletli davranmanızı yasaklamaz. Tam tersine, adaletten kıl kadar ayrılmamanızı emreder. Hiç kuşkusuz Allah, âdil davrananları sever. Demek ki Allah, Müslümanlara bir kötülük yapmamış olan kâfirlere iyi davranmanızı ve onlarla beşeri ilişkilere girmenizi yasaklamıyor.

Allah size, Din’de sizinle savaşmamış, sizi yurtlarınızdan çıkarmamış kimselere iyilik etmenizi ve onlara adaletli davranmanızı yasaklamaz. Allah, Tam Adaletliler’i sever.

Allah, din konusunda size hiç sataşmayanlar için bir şey demiyor, Sizi ülkenizden sürüp çıkarmayanlara da bir şey demiyor: Onlara karşı nazik ve adil olmalısınız. Çünkü Allah, adaletli davrananları sever.

Allah sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan inkâr edenlere iyilik yapmanızı, onlara âdil davranmanızı yasaklamaz. Tam tersine size düşmanlık etmeyen, size gerçekten dostluklarını gösterenlere karşı düşmanlık etmenizi yasaklar. Onun için haksızlık etmeden, ölçüyü kaçırmadan Müslim olmayanlarla ilişkilerinizi kurun! Bilerek isteyerek Müslimlere düşmanlık edenlerle düşmanlık etmeyenleri ayırın! Müslimlere düşmanlık edenlerle dostluk kurmayın! Siz hangi hakla, Müslimlere apaçık düşmanlık yapan, Müslimlerin yaşadıkları yerlere saldıran, ülkenizi işgal eden, insanları, kadınları, çocukları öldüren, Müslimleri köleleştirenlere dostluk elinizi uzatacaksınız? Onun için dostunuzu düşmanınızı iyi seçin! Unutmayın ki Allah’a, Resulüne, İslam’a, Müslimlere karşı düşman olanlar asla sizin dostlarınız olamaz. Muhakkak ki Allah, adaletli olanları sever.

Allah sizinle din uğrunda savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara iyilik yapmanızı ve onlara adil davranmanızı yasaklamaz. Şüphesiz ki Allah adil davrananları sever. [*]

Müslümanların müslüman olmayan diğer insanlarla ilişkisi bağlamında benzer mesajlar: Nisâ 4:135; Mâide 5:8, 42; En‘âm 6:152; Nahl 16:90; Hucurât 49:9.... Devamı..

Allah sizin dininize saldırmayan ve sizi vatanınızdan çıkarmayan (gayr-ı müslimlere) iyilik yapmanızı ve onları adaletle yönetmenizi yasaklamaz. Çünkü Allah, adaletli davrananları sever.¹

1 Hz. Ebû Bekir’in (müşrike olarak ölen eşi Kuteyle’den olan) kızı, Esma: “Müşrike olan annem bana ziyarete gelmişti. Rasûlullah’a, ona iltifat edeyim... Devamı..

İnanc[ınız]dan dolayı size karşı savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan sürmeyen [inkarcılara] gelince, Allah onlara nezaketle ve adaletle davranmanızı yasaklamaz: ⁹ çünkü Allah adil davrananları sever.

9 “Allah... yasaklamaz” ifadesi, bu bağlamda, olumlu bir tavsiyeye işaret eder (Zemahşerî). Bkz. ayrıca 58:22, not 29.

Ancak Allah, sizinle din uğrunda savaşmamış, sizi yurdunuzdan çıkarmamış kimselerle iyi ilişkiler kurmanızı ve onlara iyi davranmanızı yasaklamaz. Çünkü Allah, iyi davrananları sever. 4/135, 5/8

Allah size, sizinle din savaşı yapmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselerle iyilik ve hakkından feragate dayalı bir ilişki geliştirmenizi yasaklamaz: Çünkü Allah hakkından feragat edecek kadar fedakâr olanları pek sever.[⁵⁰⁶³]

[5063] Kısta verdiğimiz anlam için bkz: 49:9, not 12.

Allah; sizinle din hakkında savaşmayan, sizi yurdunuzdan çıkarmayanlara iyilik etmekten ve adaletli davranmaktan sizi men etmez; kuşkusuz Allah adil olanları sever. (Düşmana karşı düşmanlık etmek de, ilahi adaletin bir gereğidir)

Allah, sizi, din konusunda sizinle savaşmamış, sizi yurtlarınızdan da çıkarmamış kimselere iyilik etmekten ve onlara âdil davranmaktan men etmez. Şüphesiz Allah, âdil davrananlar sever.

Allah, sizinle din hususunda savaşta bulunmamış ve sizi yurdunuzdan çıkarmamış kimselere iyilik etmenizden ve onlara adâlette bulunmanızdan sizi nehyetmez. Şüphe yok ki Allah, adâlette bulunanları sever.

Dininizden ötürü sizinle savaşmayan, sizi yerinizden, yurdunuzdan etmeyen kâfirlere gelince, Allah sizi, onlara iyilik etmeden, adalet ve insaf gözetmeden menetmez. Çünkü Allah âdil olanları sever.

Bu âyet Müslümanlarla Mekke müşriklerinin ilişkilerinin son derece gergin olduğu sırada inmiştir. Buna rağmen iyiliği, insaf ve adaleti emretmesi, old... Devamı..

Allah sizi, din hakkında sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere iyilik etmekten, onlara adaletli davranmaktan men'etmez. Çünkü Allah, adalet yapanları sever.

Sizinle dîn içün mukâtele itmeyen ve sizi diyârınızdan çıkarmayanlara hayır itmekden ve ihsân iylemekden Allâh sizi nehy itmez. Allâh 'adl idenleri sever. [¹]

[1] Kuteyle bint Abdul'uzzâ müşrike oldığı halde kızı "Esmâ bint Ebî Bekir"i ziyâret içün ba'zı hediyelerle Medîne'ye geldikde kabûl idilmeyüb red idi... Devamı..

Allah, dininizden dolayı sizi öldürmeye kalkışmamış ve sizi yaşadığınız yerlerden çıkarmamış kimselere iyilik etmenizi ve değer vermenizi yasaklamaz. Allah değer bilenleri sever.

Allah, sizinle din hususunda savaşmayan, sizi yurdunuzdan çıkarmayan kimselere iyilik etmenizi onlara adaletli davranmanızı yasaklamaz. Şüphesiz Allah, adil olanları sever.

Sizinle din uğrunda savaşmamış ve sizi yurdunuzdan çıkarmamış olanlara iyilik yapmaktan ve âdil davranmaktan Allah sizi men etmez. Aslında Allah adalet edenleri sever.

Allah sizi, din hakkında sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere iyilik etmekten, onlara adaletli davranmaktan men etmez. Allah, adaleti ayakta tutanları sever.

yıġmaz sizi Tañrı anlardan kim çalışmadılar sizüñ ile dįn içinde daħı çıķarmadılar sizi illerüñüzden kim eylük eyleyesiz anlara daħı 'adl eyleyesiz anlardın yaña. bayıķ Tañrı sever 'adl eyleyicileri.

Nehy eylemez sizi Tañrı Ta‘ālā ol kişilerden kim sizüñle ṣavaşmadılardīnde. Daḫı sizi illerüñüzden çıḳarmadılar. Anlara iḥsān eylemekden ve‘adl eylemekden nehy eylemedi. Tañrı Ta‘ālā sever ‘adl idicileri.

Allah din yolunda sizinlə vuruşmayan və sizi yurdunuzdan çıxartmayan kimsələrə yaxşılıq etməyi və onlarla ədalətlə rəftar etməyi sizə qadağan etməz. Allah ədalətli olanları sevər!

Allah forbiddeth you not those who warred not against you on account of religion and drove you not out from your homes, that ye should show them kindness and deal justly with them. Lo ! Allah loveth the just dealers.

Allah forbids you not, with regard to those who fight you not for (your) Faith nor drive you out of your homes, from dealing kindly and justly(5421) with them: for Allah loveth those who are just.

5421 Even with Unbelievers, unless they are rampant and out to destroy us and our Faith, we should deal kindly and equitably, as is shown by our Proph... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.