9 Ekim 2024 - 6 Rebiü'l-Ahir 1446 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
En’âm Suresi 99. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vehuve-lleżî enzele mine-ssemâ-i mâen feaḣracnâ bihi nebâte kulli şey-in feaḣracnâ minhu ḣadiran nuḣricu minhu habben muterâkiben vemine-nnaḣli min tal’ihâ kinvânun dâniyetun vecennâtin min e’nâbin ve-zzeytûne ve-rrummâne muştebihen veġayra muteşâbih(in)(k) unzurû ilâ śemerihi iżâ eśmera veyen’ih(i)(c) inne fî żâlikum leâyâtin likavmin yu/minûn(e)

Gökten yağmur yağdıran da odur. Sonra o yağmurla her çeşit nebatı tomurcuklandırır, yeşertir, ondan da başaklar içinde birbirine bitişmiş, istiflenmiş taneler meydana getirir. Hurma tomurcuklarından, elle yetişilecek kadar yakın salkımlar, bir bakımdan birbirine benzeyen, bir bakımdan benzemeyen üzümlerden, zeytinlerden, narlardan bağlarbahçeler yetiştiririz. Bir meyve verince bakın onlara, bir de meyveleri olunca. Şüphe yok ki bütün bunlarda, inanan topluluğa deliller var.

O, gökten su (yağmur) indirendir. Bununla her şeyin bitkisini canlandırdık, ondan bir yeşillik çıkardık, ondan da birbiri üstüne bindirilmiş taneler (meyveler, sebzeler) türetiyoruz. Ve hurma ağacının tomurcuğundan da yere sarkmış salkımlar, -birbirine benzeyen ve benzemeyen- üzümlerden, zeytinden ve nardan (ve binbir çeşit meyvelerden) bahçeler (oluşturuveriyoruz. Bütün bunların) meyvesine, ürün verdiğinde ve olgunluğa eriştiğinde (dikkatle ve ibretle) bir bakıverin. Şüphesiz inanacak bir topluluk için bütün bunlarda gerçekten ayetler ve ibretler vardır.

O Allah, gökten bulutlar vasıtasıyla su indirendir. Biz bu yolla her türlü bitkiyi yetiştirdik ve bundan çimenleri yeşerttik. Yine o yeryüzünden, birbirine yapışık büyüyen, tahıl tanelerini de çıkardık; ve hurma ağacının tomurcuğundan sık salkımlı hurmalar, üzüm bağları, zeytinler ve nar. Yaşam ve yetişme kurallarında hepsi birbirine çok benzeyen, fakat tad, lezzet, yapı ve görüntü olarak çok farklı ürünlerdir bunlar. Mahsül verdiği ve olgunlaştığı zaman, onların meyvesine bakın. Şüphesiz bütün bunlarda, inanacak insanlar için mesajlar vardır.

O, Allah gökten su indirendir. İşte biz her çeşit bitkiyi suyla bitirdik. Ondan yeşil ekinler ve yeşil sebzeler ürettik. Onlardan da birbiri üstüne binmiş taneler, başaklar oluşturuyoruz. Hurmanın tomurcuğundan sarkan salkımlar; üzüm bağları; bir kısmı aynı cins ve aynı içerikten birbirine benzeyen, bir kısmı da farklı cins ve farklı içerikten birbirine benzemeyen özelliklerle oluşturduğumuz zeytinler ve narlar yetiştiriyoruz. Meyva verirken ve olgunlaştığı zaman, ibret nazarıyla meyvasına bakın, inceleyin. Bütün bunlarda iman eden bir kavim için, Allah'ın varlığını ve kudretini gösteren deliller vardır.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 13/4; 16/10-11; 21/30.

Gökten su indiren de O'dur. Onunla her tür bitki bitirdik. Onlardan yeşillikler çıkardık. O yeşilliklerden de birbirinin üstüne yüklenmiş taneler çıkardık. Hurmaların tomurcuklarından birbirlerine yakın salkımlar oluşturduk. Yine kimisi birbirine benzeyen, kimisi de benzemeyen üzümlerden, zeytinlerden ve narlardan bahçeler meydana getirdik. Meyve vermeleri sırasında bunların meyvelerine ve bu meyvelerin olgunlaşmış hallerine bakın. Şüphesiz bütün bunlarda iman eden bir topluluk için ayetler vardır.

O, gökten su indirendir. Bununla her şeyin bitkisini bitirdik, ondan bir yeşillik çıkardık, ondan birbiri üstüne bindirilmiş taneler türetiyoruz. Ve hurma ağacının tomurcuğundan da yere sarkmış salkımlar, -birbirine benzeyen ve benzemeyen üzümlerden, zeytinden ve nardan bahçeler (kılıyoruz.) Meyvesine, ürün verdiğinde ve olgunluğa eriştiğinde bir bakıverin. Şüphesiz inanacak bir topluluk için bunda gerçekten ayetler vardır.

Gökten su (yağmur) indiren de O'dur. Sonra her çeşit nebatı (bitkiyi) biz onunla bitirip çıkardık. İçlerinden bir yeşillik çıkardık. Ondan da (yeşillikten de) birbiri üzerine binmiş (başak olmuş) taneler çıkarırız; hurma ağacının tomurcuklarından birbirine yakın salkımlar, üzümlerden bağlar, yaprakları birbirine benzer ve meyvaları benzemez olduğu halde zeytin ve nar ağaçları bitirdik. Her birinin meyvasına bakın: Bir ilk meyva verdiği zaman, bir de olgunlaştığı vakit! Şüphesiz size şu gösterilende iman edenler için bir çok âyetler (alametler) vardır.

O’dur gökten su indiren… Onunla biten her şeyi filizlendiriyoruz. Ondan yeşillik çıkartıyoruz. Ondan da dizilmiş hububat çıkartıyoruz… Hurma –ki, tomurcuklarından sarkan salkımlar vardır- üzüm bağları, zeytin ve nar bahçelerini de birbirine benzeyerek ve benzemeyerek çıkartıyoruz. Meyve verdiklerinde meyvelerine ve o meyvelerin olgunlaşmalarına bakın. İşte bunlarda inanan bir toplum için nice ayetler (deliller) vardır.

O, gökten su indirendir. İşte biz her çeşit bitkiyi onunla bitirdik. O bitkiden de kendisinde üst üste binmiş taneler bitireceğimiz bir yeşillik, hurmanın tomurcuğundan sarkan salkımlar, üzüm bağları, bir kısmı birbirine benzeyen, bir kısmı da benzemeyen zeytin ve nar bahçeleri meydana getirdik. Meyve verirken ve olgunlaştığı zaman, her birinin meyvesine bakın! Şüphesiz bütün bunlarda, inanan bir toplum için dersler vardır.

Odur gök yüzünden yağmur indiren, biz her türlü bitkiyi onunla bitiririz, onunla her bitkiden, yeşillikler çıkarırız, bileşmiş tanelerle, hurma ağacının tomurcuğundan, sık salkımları, üzüm bağları, zeytin ağaçları, nar ağaçları dahi yarattık, bunların benzerleri, benzeşmiyenleri var, yemiş verdiklerinde bakasın yemişine, olgunlaşmasına, inanan bir ulusçün bunda belgeler vardır

Gökyüzünden suyu (yağmuru) indiren O'dur. Sonra biz onunla her çeşit bitkiyi çıkarırız. O bitkiden bir filiz, ondan da büyüyüp birbirinin üstüne binmiş taneler, başaklar çıkarırız. Hurma tomurcuklarından sarkan salkımlar, üzüm, zeytin ve nar bahçeleri yetiştiririz. Bunlardan kimi birbirine benzer, kimi benzemez. Her birinin meyvesine, bir ilk meyve verdiklerinde bir de tam olgunlaştıklarında bir bakın! Hiç kuşkusuz bütün bunlarda inanacak insanlar için derin mesajlar vardır

Gökden su inzâl iden Allâh’dır ânınla bütün nebâtâtın tohumları neşv ü nemâ bulur, sonra yeşillik hâsıl olur. Başak ve hurmanın tomurcuğundan dalları sarkmış salkımlar üzüm bağları ve zeytunlıklar ve nar ağacı bağçeleri yetişdirdik bunlar biri birilerine benzerler fakat hepsi de ayrıdır, bunların meyvelerine bakınız nasıl yetişdiklerini teemmül idiniz, bunların hepsinde mü’minler içün ’ibret alınacak hikmet vardır.

O, gökten su indirendir. Her bitkiyi onunla bitirdik, ondan bitirdiğimiz yeşilden, birbirine benzeyen ve benzemeyen yığın yığın taneler, hurmaların tomurcuklarından sarkan salkımlar, üzüm bağları, zeytin ve nar çıkardık. Ürün verdiklerinde ürünlerine, olgunlaşmalarına bir bakın. Bunlarda, inananlar için, şüphesiz, deliller vardır.

O, gökten su indirendir. İşte biz onunla her türlü bitkiyi çıkarıp onlardan yeşillik meydana getirir ve o yeşil bitkilerden, üst üste binmiş taneler, -hurma ağacının tomurcuğunda da aşağıya sarkmış salkımlar- üzüm bahçeleri, zeytin ve nar çıkarırız: (Her biri) birbirine benzer ve (her biri) birbirinden farklı.[186] Bunların meyvesine, bir meyve verdiği zaman, bir de olgunlaştığı zaman bakın. Şüphesiz bunda inanan bir topluluk için (Allah’ın varlığını gösteren) ibretler vardır.

Bu ifadeyle, meyve ve sebzelerin hayatlarını sürdürme ve gelişme kanunları açısından birbirlerine benzemelerine rağmen tad, renk, koku, yapı ve görünt... Devamı..

Gökten su indiren O’dur. (Buyurdu ki:) İşte biz her çeşit bitkiyi onunla bitirdik. O bitkiden de, kendisinden üst üste binmiş taneler bitireceğimiz bir yeşil bitki, hurmanın tomurcuğundan sarkan salkımlar, üzüm bağları, zeytin ve nar bahçeleri meydana getirdik; birbirine benzeyeni var, benzemeyeni var. Meyve verirken ve olgunlaştığı zaman her birinin meyvesine bakın! Kuşkusuz bütün bunlarda inanan bir topluluk için ibretler vardır.

O, gökten su indirendir. İşte biz her çeşit bitkiyi onunla bitirdik. O bitkiden de kendisinde üstüste binmiş taneler bitireceğimiz bir yeşillik; hurmanın tomurcuğundan sarkan salkımlar; üzüm bağları; bir kısmı birbirine benzeyen, bir kısmı da benzemeyen zeytin ve nar bahçeleri meydana getirdik. Meyve verirken ve olgunlaştığı zaman her birinin meyvesine bakın! Kuşkusuz bütün bunlarda inanan bir toplum için ibretler vardır.

O'dur gökten su indiren. Onunla her çeşit bitkiyi çıkardık. O bitkiden ürettiğimiz yeşil madde ile de sayısız taneler çıkardık. Tomurcuğundan salkımlar sarkan hurma ağaçları, üzüm bağları, zeytin ve nar gibi birbirine benzeyen ve benzemeyen ürünler çıkardık. Her birinin meyve verme zamanında meyvesine ve olgunluğuna bakın. İnanan bir toplum için bunda deliller ve ibretler vardır

Gökten suyu indiren O'dur. Onunla her çeşit bitkiyi çıkardık, o bitkiden bir yeşillik çıkardık, ondan da birbiri üzerine binmiş taneler; hurmanın tomurcuğundan sarkan salkımlar, üzüm bağları, zeytin ve nar (bahçeleri) çıkarıyoruz. (Bunların) kimi birbirine benzer, kimi benzemez. Bunlar meyvelendikleri zaman meyvelerinin olgunlaşmasına bakın! Bunlarda inanan bir toplum için ibretler vardır.

Yine odur, o ki Semâdan bir su indirdi, derken onunla her şeyin nebatını çıkardık, derken ondan bir yeşillik çıkardık, ondan birbiri üzerine binmiş dâneler çıkarıyoruz, hurma ağacından da tal'ından sarkan salkımlar ve üzümlerden bağlar, zeytunu da narı da birbirine benzer benzemez, bakın her birinin meyvesine: Bir meyve verdiği vakıt, bir de kemale erişine, şüphesiz şu sizi gösterilende iyman ehli olanlar için bir çok âyetler vardır

Gökten (bulutlar vasıtasıyla) su indiren O’dur. Onunla her tür bitki bitirdik. Onlardan yeşillikler çıkardık. O yeşilliklerden de birbirinin üstüne yüklenmiş taneler çıkardık. Hurmaların tomurcuklarından birbirlerine yakın salkımlar oluşturduk. Yine kimisi birbirine benzeyen, kimisi de benzemeyen üzümlerden, zeytinlerden ve narlardan bahçeler meydana getirdik. Meyve vermeleri sırasında bunların meyvelerine ve bu meyvelerin olgunlaşmış hâllerine bakın. Şüphesiz bütün bunlarda îmân eden bir topluluk için (Allah’ın varlığını, vahdaniyetini ve kudretini gösteren nice) deliller vardır.

O, gökten su indirendir. Onunla her türlü bitkiyi bitirdik. Ondan her çeşit bitkiyi çıkardık. Onlardan yığın yığın taneler, hurmaların tomurcuklarından sarkan salkımlar, birbirine hem benzeyen hem benzemeyen; üzüm bağları, zeytin ve nar bahçeleri meydana getirdik. Meyve verirken ve meyvesi olgunlaştığında her birine bir bakın! Bunlarda iman eden bir kavim için âyetler¹ vardır.

1-İşaretler, kanıtlar.

O, gökden (bulutla) su indirendir. Sonra biz onunla bir şey'in (her nevin) nebatını (bitirib) çıkardık, içlerinden de taze ve yeşil (fidanlar) meydana getirdik ki ondan da (büyütüb) birbirinin üstüne binmiş tane (ler), hurma domurcuğundan (el ile tutulabilecek derecede) yakın salkımlar, birbirine hem benzeyen, hem benzemeyen üzümlerden, zeytinden ve nardan bağçeler yapıb çıkarıyoruz. (Her birinin) meyvesine, bir meyve verdiği zaman, bir de kemâle erişdiği vakit bakın. Şübhesiz ki bütün bunlarda îman edecekler için bir çok ibretler vardır.

Gökten bir su indiren de O'dur. İşte onunla (yerden) her şeyin bitkisini çıkardık; ondan da bir yeşillik çıkardık ki, kendisinden üst üste dizilmiş dâneler çıkarırız. Ve hurma ağacından, onun tomurcuğundan sarkan salkımlar ve üzüm bağları, hem birbirine benzeyen ve benzemeyen zeytin ve nar (ağaçları çıkardık). Meyve verdiği zaman meyvesine ve olgunlaşmasına bakın! Şübhesiz ki bunda, îmân edecek bir kavim için elbette deliller vardır.

Ve O (zatım olan Allah) ki, gökten (bulutlardan) suyu (yağmuru) indirendir. İşte biz onunla her türlü bitkiyi çıkarıp onlardan yeşillik meydana getirir ve o yeşil bitkilerden, üst üste binmiş taneler, -hurma ağacının tomurcuğunda da aşağıya sarkmış salkımlar- üzüm bahçeleri, zeytin ve nar çıkarırız: (Her biri) birbirine benzer ve (her biri) birbirinden farklı. Bunların meyvesine, bir meyve verdiği zaman, bir de olgunlaştığı zaman bakın. Şüphesiz bunda inanan bir topluluk için (Allah’ın varlığını ve kudretini gösteren) ayetler (deliller, kanıtlar ve mesajlar) vardır.*

(*) Bu ifadeyle, meyve ve sebzelerin hayatlarını sürdürme ve gelişme kanunları açısından birbirlerine benzemelerine rağmen tad, renk, koku, yapı ve gö... Devamı..

Gökten suyu indiren, o suyla her türlü bitkileri çıkaran da biziz. O bitkileri yeşillikler halinde çimlendiririz, sonra o çimlenen bitkilerden tohumlarını aynı özellikte çıkarırız. Hurma ağaçlarının dallarından salkım salkım hurmalar, üzüm bağlarından üzümler, zeytinler ve narlar ki, onların bazısı aynı, bazıları da farklı tatlarda olan bu meyveleri çıkaran biziz. O ağaçlar meyve verdiklerinde (çağla halinde) ve birde meyveleri olgunlaştığında bir bakın. İşte bunlarda inanan bir toplum için işaretler vardır.

O öyle bir var olucudur ki gökten su indirdi. Sonra Biz bu su ile bitkilerin her türlüsünü türettik, onları yeşerttik, ondan da taneleri biribiri üzerine binmiş başaklar, hurma tomurcuğundan el yetişir salkımlar, biribirine hem benzer hem benzemez üzüm, zeytin, nar bahçeleri yetiştirdik. Herbiri yemişini verince, bir de olgunlaşınca onlara bir bakın. Gerçekten bunlarda inananlar takımı için kesin belgeler vardır.

Gökten su indiren O/dur. Onunla her nebatı çıkardık. O nebattan yeşillikler çıkardık. Ondan da birbirine yapışık başakları, hurma ağacının tomurcuklarından da biribirine yakın [³] salkımlar; üzüm bağları; zeytin, nar ağaçları çıkarırız. Bir halde ki birbirine hem benzer, hem benzemez [⁴]. Meyvalandıkları zaman bunların meyvasına, yetişmesine bakın! Bunlarda iman eden bir cemaat için bir takım ibretler vardır.

[3] Çokluğundan el yetişecek kadar aşağıya sarkmış sıkı.[4] Yaprakça benzer, lezzetçe benzemez.

Gökten suyu indiren O’dur. O su ile Biz her türlü [kulli şey’in] bitkiyi çıkarttık, ondan da bir yeşillik/ekin ve birbiri üzerine dizilmiş taneler (yüklü başak) çıkarırız: hurma ağacından da onun tomurcuğundan sarkan salkımlar, üzüm bağları/bahçeleri [cennât], ayrıca (şekil ve lezzette) birbirine benzeyen, benzemeyen zeytin ve nar (çıkarıyoruz). Siz meyve verdiği zaman, meyvelerine ve olgunlaşmasına bakınız. Muhakkak ki bütün bunlarda inanan bir topluluk [kavm] için ibretler [âyât] vardır.

O, gökten su indirendir. Böylece her bitkiyi onunla bitirdik. Ondan bitirdiğimiz yeşilden, birbirine benzeyen ve benzemeyen yığın yığın taneler, hurmaların tomurcuklarından sarkan salkımlar, üzüm bağları, zeytin ve nar çıkardık. Ürün verdiklerinde ürünlerine, olgunlaşmalarına bir bakın. Elbette iman edenler için bunda (Allah'tan nice) ayetler vardır.

Gökten sağanak sağanak su indiren O’dur. İşte böylece Biz, yeryüzündeki bütün bitkileri bu suyla yetiştiriyor ve mevsimi geldiğinde, o bitkilerin tohumlarından yemyeşil filizler yeşertiyoruz; onlardan da, buğday başakları ve meyve salkımları hâlinde birbiri üstüne binmiş taneler; hurma ağacının, tomurcuğundan sarkan hurma salkımları; ayrıca üzüm bağları, zeytin ve nar bahçeleri yetiştiriyoruz. Tadı ve görüntüsüyle kimileri birbirine benzer, kimileriyse bambaşka bir tat ve lezzettedir.
Çiçekler meyveye durduğu ve iyice olgunlaştıkları zaman, meyvelerine ibretle bir bakın! Doğrusu bütün bunlarda, inanmaya gönlü olan insanlar için Allah’ın varlığını, birliğini, kudret ve merhametini gösteren nice alâmetler, mûcizeler, ibretler ve ayetler vardır.

O’dur ki Gök’ten su indirdi. Onunla her çeşit bitki çıkardık. Ondan da yeşil filiz / sürgün meydana getirdik; bundan, birbirine benzeyen ve benzemeyen, küme küme taneler, tomurcuğundan sarkan salkım Hurmalar, üzüm bağları, Zeytinler ve Narlar çıkarıyoruz. Meyve verdikleri ve olgunlaştıkları zaman meyvelerine bir bakın! İman edecek bir kavim için bunlarda elbette âyetler vardır.

Gökten su indiren de Allah’tır. Biz su sayesinde her çeşit bitkiyi ürettik. Bitkilerden yeşillikleri, yeşilliklerden de küme küme tohumlar elde ediyoruz. Hurma ağaçlarından, çiçek tozlu salkım saçak hurmalar, ayrıca üzüm bağları, zeytinler narlar, her biri farklı türden. Bir ağaca, bir meyvesi tuttuğunda bakın, bir de olgunlaştığında, seyrine doyum olmaz. Bütün bunlarda, inançlı bir toplum için alınacak dersler vardır...

“Allah gökten su indirendir. İşte biz her çeşit bitkiyi onunla bitirdik. O bitkiden kendisinde üst üste binmiş taneler bitireceğimiz bir yeşillik, hurmanın tomurcuğundan sarkan salkımlar, üzüm bağları, bir kısmı birbirine benzeyen bir kısmı da benzemeyen zeytin ve nar bahçeleri meydana getirdik. Meyve verirken ve olgunlaştığı zaman her birinin meyvesine bakın! Kuşkusuz bütün bunlarda inanan bir toplum için ibretler vardır.”

O, gökten su indirendir. İşte biz her çeşit bitkiyi onunla (topraktan bitirip) çıkarmaktayız. [*] Ondan (o bitkiden) de kendisinde üst üste binmiş taneler bitireceğimiz bir yeşillik, hurmanın tomurcuğundan sarkan salkımlar, bir kısmı birbirine benzeyen, bir kısmı da benzemeyen üzüm bağları, zeytin ve nar bahçeleri çıkarıp (yaratmaktayız). [*] Oluşurken meyvesine ve olgunlaşmış hâline bakın! Kuşkusuz bütün bunlarda, inanan bir toplum için dersler vardır.

Benzer mesaj: Fâtır 35:27.,Bu ayet En‘âm 6:141. ayetle birlikte okunmalıdır.

Gökten suyu indiren de Odur. İşte Biz, her çeşit bitkiyi onunla yetiştiririz. O, her bitkiden yeşil sürgünler çıkarır, bu yeşil sürgünden de birbirine benzeyen ve benzemeyen taneleri üst üste binmiş başaklar, hurma tomurcuğundan salkımlar halinde (hurmalar), üzüm bağları, zeytin ve nar çıkarırız. Bunların meyvelerine bir ham iken, bir de olgunlaşınca bakın. Şüphesiz bunlarda, îman eden toplumların alacakları birçok ibret vardır.¹

1 Bu ayet: Mekke’de bu âyetin indiği sırada İslâm dininin henüz o çim, o tomurcuk misalinde olduğuna, Kur’an’ın semadan inen bir rahmet olduğuna ve mü... Devamı..

O, gökten suları yağdırandır; işte Biz bu yolla her türlü canlı bitkiyi yetiştirdik ve bundan çimenleri yeşerttik. ⁸⁴ Yine bundan birbirine yapışık büyüyen tahıl tanelerini yetiştiririz; ve hurma ağacının tomurcuğundan sık salkımlı hurmalar; asma bahçeleri ve zeytin ağacı ve nar: [hepsi] birbirine çok benzeyen ve (hepsi) birbirinden çok farklı! ⁸⁵ Mahsul verdiği ve olgunlaştığı zaman onların meyvesine bakın! Şüphesiz bütün bunlarda inanacak insanlar için mesajlar vardır!

84 Yukarıdaki cümlenin tamamı geniş zaman kipinde ifade edilen siyâk ve sibâkının tersine, geçmiş zaman kipi ile ifade edilmiştir -böylece, Allah’ın h... Devamı..

O’dur, gökten yağmuru indiren. Bu yağmurla her türlü bitkiyi çıkardık, o bitkiden de yemyeşil ekin çıkarır da ondan da üst üste binmiş dizili taneler çıkarırız. Hurma ağacının tomurcuklarından da kolayca erişip koparılabilen salkım salkım hurmalar, yine birbirine renk ve tat olarak benzeyen ve benzemeyen nice üzüm bağları, zeytin ve nar ağaçları çıkarırız. Bu bitkiler hem oluşup gelişirken hem de olgunlaştığında meyvelerine ibret nazarıyla bir bakın. İşte bütün bunlarda, inanacak bir toplum için alınacak nice dersler vardır. 2/22, 7/57, 13/4, 30/48, 78/14...16

O’dur gökten yağmur indiren. İşte Biz bu yolla her tür bitkiyi tomurcuklandırdık, ondan da yemyeşil bir çim meydana getirdik, ondan ise birbiri üzerine binmiş tahıl taneleri çıkarıyoruz. Yine hurma ağacının tomurcuğundan sık salkımlı hurmalar, üzüm bağları, zeytin ve nar ağaçları;[¹⁰⁹³] biri diğerine çok benzeyen ve biri diğerinden çok farklı.[¹⁰⁹⁴] Bir ürün verdiği, bir de olgunlaştığı zaman meyvesine bakın! Hiç kuşkusuz bütün bunlarda inanma sürecinde olan bir topluluk için derin mesajlar vardır.

[1093] Zeytin vahdeti, nar kesreti temsil eder. Nar holografik bir meyvedir. Her bir tanesi bütünü temsil ettiği gibi, bütün de taneyi temsil eder. Ke... Devamı..

Gökten su indiren de O'dur. (Evet) biz o suyla (yeryüzünde) çeşit çeşit bitkiler yetiştirdik. Çayır çimen yeşillikler, yığın yığın taneler, hurma dallarından sarkan salkımlar, birbirine hem benzeyen hem de benzemeyen üzüm, zeytin ve nar bahçeleri çıkardık, her birinin meyvesine ilkin bir çağla iken, sonra da olgunlaştığı zaman bir bakın! (Eğer onlar aynı şekilde kalsa idi, onları zevk alarak yiyebilir miydiniz?) Şüphe yok ki bunlarda (Rablerinin birliğine) iman eden bir topluluk için nice ibretler vardır!

O’dur ki, size gökten su indirdi. Onunla her çeşit bitkiyi çıkardık, o bitkiden bir yeşillik çıkardık, ondan da birbiri üzerine binmiş dâneler; hurmanın tomurcuğundan sarkan salkımlar; üzüm bağları; zeytin ve nar (bahçeleri) çıkarıyoruz. (Bunların) kimi birbirine benzer, kimi benzemez. Her birinin meyvesine bakın: Meyve verirken ve olgunlaştığı zaman. Şüphesiz bu size gösterilenlerde, iman eden bir toplumu için elbette çok ibret vardır.

Ve o Hâlik-ı Kâdir'dir ki, gökten su indirmiştir. Sonra o su ile herşeyin nebatını çıkardık, sonra ondan da yeşil fidanlar çıkarıverdik. Fidanlardan biribiri üzerine binmiş başaklar çıkarıyoruz. Ve hurma ağacından, onun tomurcuğundan da yakın salkımlar çıkardık. Ve üzüm bahçeleri ve biribirine benzeyen ve benzemeyen zeytin ve nar çıkardık. Bakınız! Herbirinin meyve verdiği vakit meyvesine ve kemale erişine. Şüphe yok ki, bunda imân eder olan bir kavim için birçok âyetler vardır.

Gökten su indiren O'dur. Sonra Biz onunla her çeşit bitkiyi çıkarırız. O bitkiden bir filiz, ondan da büyüyüp birbirinin üstüne binmiş taneler, başaklar çıkarırız. Hurma tomurcuklarından sarkan salkımlar, üzüm, zeytin ve nar bahçeleri yetiştiririz. Bunlardan kimi birbirine benzer, kimi benzemez. Her birinin meyvesine, bir ilk meyve verdiğinde bir de tam olgunlaştıkları zaman bakın! Elbette bütün bunlarda iman edecekler için alınacak birçok dersler vardır. [16, 10-11; 21, 30; 13, 4] {KM, Mezmurlar 104}

O'dur ki, size gökten su indirdi. Onunla her çeşit bitkiyi çıkardık, o bitkiden bir filiz çıkardık, ondan da birbiri üzerine binmiş daneler; hurmanın tomurcuğundan sarkan salkımlar; üzüm bağları; zeytin ve nar (bahçeleri) çıkarıyoruz. (Bunların) kimi birbirine benzer, kimi benzemez. Her birinin meyvesine bakın: Meyve verirken ve olgunlaştığı zaman. Şüphesiz bu size gösterilenlerde, inananlar toplumu için elbette çok ibret vardır.

O Allâh Te'âlâ'dır ki gökden suyı indirdi. Onunla her dürlü otlar ve o nebâtdan da yeşillikler çıkardık, onlardan da birbirleriyle terekküb idüb başak hâline gelmiş dâneler ve hurma ağaçlarının tomurcuklarından birbirine yakın salkımlar ihrâc itdik. O yağmurla üzüm bağları, yaprakları birbirine benzer, meyveleri benzemez zeytun ve nar ağaçlarını bitirdik. Bunların yeni zuhûr iden ve kemâle iren meyvelerine nazar idiniz. Bütün bunlarda îmân iden kavim içün âyetler ve 'ibretler vardır.

Gökten su indiren Allah'tır. O, her türlü bitkiyi onunla çıkarır[*]. Ondan yeşilliği çıkarır, ondan da üst üste binmiş taneleri, hurmanın tomurcuğundan aşağı sarkmış salkımları, üzüm bağlarını, zeytini ve narı birbirine benzeyen ve benzemeyen halde çıkarır. Meyve verince meyvesine ve meyvenin olgunlaşmasına bir bakın. Bunda, inanıp güvenen bir topluluk için kesin belgeler (ayetler) vardır.

[*] Türkçe'de iltifat sanatı olmadığından âyete bu sanat yok sayılarak meal verilmiştir.

Gökten su indiren de O'dur. O su ile her çeşit bitki çıkardık. Ondan da bir yeşillik meydana getirdik ki bu yeşillikten küme küme taneler, hurma tomurcuğundan koparılması kolay salkımlar, üzüm bağları, birbirine benzeyen ve benzemeyen zeytin ve nar çıkarırız. Meyve verdikleri ve bir de olgunlaştıkları zaman meyvesine bir bakın. İşte bütün bunlarda, iman eden bir toplum için ayetler vardır.

Gökten bir su indiren de Odur. Herşeyi Biz o suyla bitirdik; sonra o bitkiden bir filiz çıkardık; ondan da üst üste dizili başaklar çıkardık. Hurma ağacının tomurcuğundan sarkan salkımlar, daha nice asma bahçeleri, zeytin ve nar ağaçları yarattık. Onlardan birbirine benzeyen de vardır, benzemeyen de. Onların meyvesine, bir meyve vermeye başlarken, bir de olgunlaştıktan sonra bakın. İşte bütün bunlarda iman eden bir topluluk için âyetler vardır.

Size gökten su indiren de O'dur! Biz o suyla her şeyin bitkisini çıkardık. Ondan da bir yeşillik çıkardık. O yeşillikten birbiri üzerine binmiş dâneler çıkardık. Hurma ağacının da tomurcuğundan sarkan salkımlar, üzümlerden bağlar, zeytin, nar çıkardık. Birbirine benzeyeni var, benzemeyeni var. Meyve verdiğinde ve meyveler olgunlaştığında bir bakın onun ürününe! Bu size gösterilenlerde, iman eden bir topluluk için, çok ibret vardır!

daħı ol oldur kim indürdi gökdcn śu pes çıķarduķ anuñ-ile her nese bitmeġin. pes çıķarduķ andan yaşıl çıķaruruz andan dāne biribiri üzere binmiş daħı ħurma aġacından çiçeginden śalķumlar yaķın daħı bostanları ya'nį çıķarduķ üzümlerden daħı zeytūn daħı nār beñdeş daħı beñdeş degül. baķuñ yimişine ol vaķt kim yimiş eyledi daħı irmeġine. bayıķ śunuñ içinde nişānlardur ķavma kim inanurlar.

Ol Tañrı Ta‘ālā gökden ṣu indürürdi. Pes çıḳarduḳ biz ol ṣu bile her nesneotlarını, çıḳarduḳ anuñla yaşılları. Çıḳarur‐biz andan dāneler biri biri üsti‐ne bitmiş, daḫı ḫurmā aġaçlarından biri birine yaḳın ṣalḳımlar bitürür‐biz, daḫıbostānlar bitürür‐biz üzüm aġaçlarından, daḫı zeytūn ve enār bitürür‐bizbiri birine oḫşar, daḫı oḫşamaz kimi ṭatlu ve kimi ekşü. Görüñüz yemişi bitdü‐gi vaḳt andan ḥāṣıl olanı. Daḫı taḥḳīḳ var anda āyetler bir ḳavme ki īmāngetürdiler.

Göydən su (yağış) endirən Odur. Biz onunla hər bir bitkini yetişdirdik, yaşıl fidanlar göyərtdik, onlardan bir-birinə sarmaşmış (sünbül olmuş) dənələr çıxartdıq. Biz xurma ağacından, onun tumurcuğundan bir-birinə sarmaşmış salxımlar yetişdirdik. (Biz, həmçinin) üzüm bağları, bir-birinə bənzəyən və bənzəməyən zeytun və nar yetişdirdik. (Onlardan hər birinin) bar verdiyi vaxt meyvəsinə və onun yetişməsinə baxın. Şübhəsiz ki, bunda (Allahın Öz qüdrəti ilə yaratdığı bu şeylərdə) iman gətirən bir camaat üçün (Rəbbinizin varlığını sübut edən) dəlillər vardır.

He it is Who sendeth down water from the sky, and therewith We bring forth buds of every kind; We bring forth the green blade from, which we bring forth the thick clustered grain; and from the date palm, from the pollen thereof, spring pendant bunches; and (We bring forth) gardens of grapes, and the olive and the pomegranate, alike and unlike. Look upon the fruit thereof, when they bear fruit, and upon its ripening. Lo! herein verily are portents for a people who believe.

It is He Who sendeth down rain from the skies:(925) with it We produce vegetation of all kinds: from some We produce green (crops), out of which We produce grain, heaped up (at harvest); out of the date-palm and its sheaths (or spathes) (come) clusters of dates hanging low and near: and (then there are) gardens of grapes, and olives, and pomegranates, each similar (in kind) yet different (in variety):(926) when they begin to bear fruit, feast your eyes with the fruit and the ripeness thereof.(927) Behold! in these things there are signs for people who believe.(928)

925 Our allegory now brings us to maturity, the fruit, the harvest, the vintage. Through the seed we came up from nothingness of life; we lived our d... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.