17 Mart 2025 - 17 Ramazan 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
En’âm Suresi 9. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Velev ce’alnâhu meleken lece’alnâhu raculen velelebesnâ ‘aleyhim mâ yelbisûn(e)

Peygamberi, bir melek olarak halk etseydik gene bir erkek şeklinde halk ederdik ve gene düştükleri şüpheden kurtulmazlardı.

(Biz) Onu (Hz. Peygamber Aleyhisselam’ı) eğer bir melek kılsaydık, (yine) elbette erkek insan (suretinde bir melek) yapardık ve mutlaka (kâfirlerin) duymuş oldukları (şüpheleri) yine katardık. (Herkesi inanmaya mecbur bırakacak netlikte bir imtihan yapmazdık.)

Ve eğer biz, peygamberi bir melek olarak gönderseydik, herhalde onu bir erkek şeklinde görünmesini sağlardık da, yine onlar bu insan mı, melek mi diye kuşkuya düşerlerdi.

Eğer biz, peygamberi bir melek olarak göndermeyi planlasaydık, onu mutlaka liyâkatli ve güvenilir bir erkek suretine sokar, onları, yine de düşmekte oldukları kuşkuya düşürürdük.

bk. Kur’an-ı Kerim, 3/164; 9/128; 17/95.

Eğer onu (peygamberi) bir melek kılsaydık [1], bir adam şeklinde kılardık da onları düştükleri kuşkuya yine düşürürdük.

1.Yani bir meleği peygamber olarak gönderseydik.

Onu eğer bir melek kılsaydık, elbette erkek (suretinde bir melek) kılardık ve mutlaka katmakta oldukları (şüpheleri) yine katardık.

Eğer Peygamberleri bir melek yapaydık, yine onu bir adam şeklinde gösterirdik ve elbette onları, düşmekte oldukları şüpheye yine bırakırdık.

Eğer o peygamberi melek yapsaydık yine de onu adam şeklinde yapardık ve onları yine, düştükleri kuşkuya düşürürdük. (Çünkü bunlar imtihanı kaybetmeyi hak ediyorlar.)

Eğer peygamberi bir melek kılsaydık, elbette onu insan sûretine sokar, onları yine düşmekte oldukları kuşkuya düşürürdük.

Biz, onu melek kılsaydık, erkek kılığında yaratırdık, düştükleri şüpheye düşürürdük

Eğer onu, biz bir melek yapsaydık, yine de onu bir insan kılığında gönderirdik ve onları yine düştükleri kuşkuya düşürürdük.

Bkz.17/95, 23/24Müşrikler “Muhammed melek değildir, insandır” dedikleri halde yine de çıkar ve menfaatlerine ters düştüğü için iman etmedikleri ifade ... Devamı..

Eğer melek göndere idik âdem şeklinde gönderecek idik ve kendi elbiseleri gibi elbise iksâ idecek idi[1].

[1] O vakit de -Sen insânsın diyu- inanmazlardı.

Biz onu melek kılsaydık, bir insan şeklinde yapardık da, düştükleri şüpheye onları yine düşürmüş olurduk.

Eğer onu (Peygamberi) bir melek kılsaydık yine onu bir adam (suretinde) yapardık[169] ve onları yine içinde bulundukları karmaşaya düşürmüş olurduk.[170]

169. Müşrikler, melekleri kadın suretinde hayal edip böyle inanırlardı. Bu inanışın yanlışlığını vurgulamak üzere, onlara melek gönderilse bile bunun ... Devamı..

Şayet peygamberi bir melek kılsaydık muhakkak ki onu (yine) bir adam suretine sokar, onları yine halen içinde bulundukları kuşkuya düşürürdük.

Eğer peygamberi bir melek kılsaydık muhakkak ki onu insan sûretine sokar onları yine düşmekte oldukları kuşkuya düşürürdük.  

 Şimdi, peygamber insan olduğu için, «Sen de bizim gibi bir insansın» diyerek inanmayan kâfirler, o zaman da meleği insan sûretinde görecekler ve ona ... Devamı..

Onu bir melek yapsaydık, onu bir adam biçiminde gönderir ve mevcut kuşkuları içinde bırakırdık.

Eğer Peygamberi, biz bir melek yapsaydık, yine de onu bir adam şeklinde yapardık ve onları yine düştükleri kuşkuya düşürürdük.

Kendisini bir Melek kılaydık yine onu bir er kılacaktık ve düşmekte bulundukları şübheye onları yine düşürecektik

Şâyet biz, peygamber olarak (insan değil de) bir melek gönderseydik, onu yine insan sûretinde yollardık (çünkü meleği aslî sûreti ile görmeye dayanamazlardı. Bu sefer de) onlar, (“Bu insan mı, melek mi?” diye) *şüpheye düşerlerdi.

* لَلَبَسْنَا fiilinin akla ilk gelen manası olan “şüpheye düşürmek” kelimesinin Allah Teâlâ’ya isnat edilmesi câiz değildir. İstihzâ etmek/alay etmek... Devamı..

Ve Biz, bir melek görevlendirseydik, onu da insan şeklinde gönderirdik ve onları düştükleri kuşkuya yine düşürürdük.¹

1- “Bu da senin gibi bir insandır.” der, yine inanmazlardı.

Eğer onu (peygamberi) bir melek yapsaydık onu (o meleği) de her halde bir adam (suretinde) gösterir ve her halde onları yine düşmekde oldukları şüpheye düşürürdük.

Ve onu (o peygamberi) bir melek kılsaydık, elbette onu (yine) bir adam (sûretinde)kılardık,(1) doğrusu onları, karıştırmakta oldukları şeyde yine şübheye düşürürdük.

(1)“Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’ın çendan (gerçi) her hâli ve her tavrı, sıdkına(doğruluğuna) ve nübüvvetine (peygamberliğine) şâhid olabilir... Devamı..

Ve eğer biz, onu (mesajlarımızın tebliğini yapmakla görevli kıldığımız elçiyi) bir melek kılsaydık (onlara görünebilmesi için) muhakkak ki, onu bir adam (beşer) şeklinde kılardık da (bu defa bu insan mı, melek mi diyeceklerinden) onları düştükleri kuşkuya yine düşürürmüş olurduk (yani onları yine aynı kuşku içinde bulurduk).*

(*) İnkârcıların ısrarla istedikleri şekilde peygamber bir melek olsaydı, o melek bir insan suretinde gelecekti. Çünkü sıradan insanların meleği asıl ... Devamı..

Biz elçiyi meleklerden yapsaydık, onu yine bir adam (suretinde) yapardık ve elçi meleğe, onların üzerlerine giydiği kıyafetlerinden giydirirdik.

Eğer Biz bir melek gönderseydik onu insan biçimine sokardık da ne de olsa onları şüpheleriyle başbaşa bırakırdık.

Peygamberi melek göndereydik elbette bir kişi suretinde yapardık. Onlara yine şüphelendikleri şeyi şüpheli kılardık [¹].

[1] «Ay! Bu da senin gibi insandır» derlerdi, yine şüphe, ye düşerlerdi.

Eğer Biz onu/elçiyi bir melek yapsaydık, onu bir insan/ adam şeklinde [racul] yapardık. İçine düştükleri şaşkınlığa (bu sefer) Biz düşürürdük.

Biz onu melek kılsaydık, bir adam (insan suretinde) yapardık da düştükleri şüpheye onları yine düşürmüş olurduk.

Kaldı ki, Biz elçi olarak bir melek gönderseydik, onu bir insan şeklinde gönderirdik; böylece o inkârcıları, şimdi düştükleri şüphelere yine düşürmüş olurduk. İnsanlara Peygamber olarak kim gönderilirse gönderilsin mutlaka o da Hz. Peygamber’in tavrıyla O’nun söylediklerini söyleyecek, istemeyenler de aynı asılsız bahanelerle inanmayacaklar. O hâlde ey Peygamber! Sen hakîkate çağırmaya devam et, onların kaba davranışlarına üzülme:

Onu bir melek kılsaydık, elbette onu da bir adam kılardık. Onları büründükleri şeye yine büründürürdük.

Eğer Tanrı elçisini melek yapsaydık, görebilmeleri için yine adam kılığına sokar, kafalarını yine karıştırırdık.

Eğer onlara meleklerden bir elçi gönderseydik; muhakkak ki onu insan şekline sokar, onları yine kuşkuya düşürürdük!

Onu (peygamberi) bir melek kılsaydık şüphesiz ki onu bir erkek (insan suretinde) yapar, düşmekte oldukları kuşkuya onları yine düşürürdük. [*]

Ayetin sonundaki [mâ yelbisûne] ifadesi inkarcıların zaten şüphe içinde olduklarını, dolayısıyla şüphelerini sürdürdüklerini, onları şüpheye düşürenin... Devamı..

Eğer Biz o Peygamberi (insan değil de) bir melek kılsaydık, yine de onu bir erkek şeklinde¹ gönderirdik.² O zaman da onları (kendi kendilerine) düştükleri şüpheye Biz, düşürmüş olurduk.

1 Buradan; Meleklerin kadın şeklinde gönderilmeyeceği anlaşılmaktadır. Peygamberler de kadınlardan olmayacağına göre, buradaki (رَجُلًا) ifâdesini fem... Devamı..

Ve Biz, bir meleği elçimiz olarak tayin etmiş olsaydık [bile], ⁷ onun kesinlikle bir insan olarak [görünmesini] sağlardık ve böylece onları, şimdi içinde bulundukları şaşkınlığa yine düşürürdük. ⁸

7 Lafzen, “onu bir melek yapmış olsaydık” -buradaki zamir, açıkça, Allah’ın mesajını tebliğ edenlere delalet etmektedir (Zemahşerî).8 Lafzen, “şaşırdı... Devamı..

Eğer onu bir melek de yapsaydık, yine onu bir adam şeklinde yapardık da şu anda düştükleri şaşkınlığa yine düşerlerdi. 6/50, 17/95, 43/60

Ve eğer Biz elçiyi melek yapsaydık, onu yine insan[¹⁰²¹] kılığında gönderirdik; böylece şimdi içine düştükleri şaşkınlığa onları yine düşürürdük.

[1021] Lafzen: “erkek”. Burada müşrik muhatapların dişi melek tasavvuruna ince bir gönderme ile birlikte, kendi hâllerine bakarak insan soyundan ümit ... Devamı..

(Onlardan kimi de, beşerden peygamber olur mu? Eğer Allah, peygamber göndermek isteseydi melek gönderirdi, dediler.) Şayet biz peygamberi bir melek kılsaydık, (meleği göremeyecekleri için) onu bir erkek şekline koyar da öyle gönderirdik! (o zaman da "biz senin melek olduğunu ne bilelim, sen de bizim gibi bir beşersin" derlerdi) Şimdiki gibi onları kuşkuya biz düşürmüş olurduk. (O zaman da onun peygamberliğini tanımayacaklardı, onların bu talepleri küfürlerini örtmek için bir bahane ve Rableri tarafından gönderilen Peygamber ile alay etmektir)

Eğer onu (Peygamberi) bir melek !alsaydık yine onu bir adam (suretinde) yapardık ve onları giyindirirdik O giydiklerinden.

Ve eğer O'nu (peygamberi) bir melek kılsaydık, elbette O'nu yine bir erkek (suretinde) kılardık ve onları yine düşmüş oldukları şüpheye düşürürdük.

Şayet o elçiyi melek kılsaydık, yine onu bir adam şeklinde gösterir de düştükleri şüpheye onları yine düşürmüş olurduk. [17, 95; 9, 128; 3, 164]

Beşeriyetin büyük bir kısmının sapması, kendi hemcinslerinden peygamberleri kabul etmemelerinden ileri gelmiştir. Onlara kalsa, otorite sağlamak, bağl... Devamı..

Eğer O(Hak Elçisi)ni melek yapsaydık, yine bir adam (şeklinde) yapardık ve onları yine düştükleri kuşkuya düşürürdük.

Ve eğer biz, rasûli melek kılmış olsa idik (rasûl olarak melek gönderse idik) onı insân şeklinde kılar ve insânların giydiği libâsı ona giydirir idik. [¹]

[1] Ne olurdı Muhammed bize semâdan bir kağıd üzerinde yazılı bir kitâb getire idi yâhud ona bir melek nâzil olub da bize söz söyle[ye] idi diyenlere ... Devamı..

Eğer bir meleği elçi olarak gönderecek olsak onu erkek kılığına sokar da yine onları şüpheleriyle baş başa bırakırız.

Eğer (Resûlü) melek de yapsaydık, yine onu bir adam şeklinde yapardık ve onları düşürdüğümüz şüpheye düşürürdük.

Biz bir meleği peygamber olarak gönderecek olsaydık, onu yine bir adam olarak gösterir; onları içine düştükleri şüpheye yine düşürürdük.

Eğer o peygamberi bir melek kılsaydık kuşkusuz onu bir er kişi yapacaktık ve içine yuvalandıkları kuşku ve karmaşayı onların üzerlerine giydirmiş olacaktık.

daħı eger eylese-dük anı firişte eyleyedüķ er ya'nį er sūretında daħı ķarışdura- y- ıduķ anlaruñ üzere anı kim ķarışdururlar.

Daḫı eger peyġamberi ferişteh eylese‐y‐dük, anı ḳılurduḳ ādem ṣūre‐tinde bir kişi. Daḫı geydürürdük anlara anlar geydüginden.

Əgər Biz onu (peyğəmbəri) mələk etsəydik (və ya kafirlərə mələklərdən bir peyğəmbər göndərsəydik), yenə də onu bir insan qiyafəsində göndərər və onları (göndərilənin mələk deyil, özləri kimi bir adam olması barəsində) bir daha düşdükləri şübhəyə salardıq.

Had We appointed an angel (Our messenger), We assuredly had made him (as) a man (that he might speak to men); and (thus) obscured for them (the truth) they (now) obscure.

If We had made it an angel, We should have sent him as a man, and We should certainly have caused them confusion in a matter which they have already covered with confusion.(842)

842 Supposing an angel should appear to their grosser senses, he could only do it in human form. In that case their present confused notions about spi... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.