Vehâccehu kavmuh(u)(c) kâle etuhâccûnnî fi(A)llâhi vekad hedân(i)(c) velâ eḣâfu mâ tuşrikûne bihi illâ en yeşâe rabbî şey-â(en)(k) vesi’a rabbî kulle şey-in ‘ilmâ(en)(k) efelâ teteżekkerûn(e)
Kavmi, onunla çekişmeye girişince de Allah bana doğru yolu buldurduktan sonra da onun hakkında benimle çekişmeye mi kalkıyorsunuz demişti, ben, sizin Tanrıya eş tanıdıklarınızdan korkmam, Rabbim ne dilerse o olur. Rabbimin bilgisi her şeyi kavramıştır, hala mı düşünmeyecek, öğüt kabul etmeyeceksiniz?
Kavmi onunla çekişip-tartışmaya girince (onlara) dedi ki: "O beni doğru yola erdirmişken, siz benimle Allah konusunda çekişip-tartışmaya mı girişiyorsunuz? Sizin O’na şirk koştuklarınızdan (tağutlardan ve putlaştırdığınız şahıslardan) ben (asla) korkmuyorum, ancak Allah’ın benim hakkımda (zarar ve sıkıntıdan) bir şey dilemesi başka. Rabbim, ilim bakımından her şeyi kuşatmıştır. Yine de öğüt alıp-düşünmeyecek misiniz?"
Ve sonra toplumu onunla tartışmaya girdi, bunun üzerine onlara: “Beni doğru yola ileten O iken, benimle Allah hakkında hâlâ tartışıyor musunuz? Ama O'ndan başka ilahlık yakıştırdığınız, hiçbir şeyden korkmuyorum. Zira Rabbim dilemedikçe, bana hiçbir kötülük dokunamaz. Rabbimin ilmi herşeyi kuşatmıştır. Artık düşünüp öğüt almaz mısınız?”
Kavmi onunla Allah konusunda deliller getirerek tartışmaya başladı. İbrâhim:
“Allah beni doğru yola iletmişken, siz hâlâ benimle O'nun hakkında mı deliller getirerek tartışıyorsunuz? Ben, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında O'na ortak tanıdığınız şeylerden korkmam. Rabbimin, sünneti, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olmadıkça, onlar bana birşey yapamaz. Her şey Rabbimin ilmi, iradesi, planı içindedir. İyice düşünmeyecek misiniz?" dedi.
Toplumu onunla tartışmaya girdi. O da şöyle dedi: "O beni doğru yola ilettiği halde, siz Allah hakkında benimle tartışmaya mı giriyorsunuz? Allah'ın benim hakkımda bir şey dilemesi dışında sizin O'na ortak koştuklarınızdan korkmuyorum. Rabbim ilmiyle her şeyi kuşatmıştır. Hala öğüt almıyor musunuz?"
Kavmi onunla çekişip-tartışmaya girdi. Dedi ki: 'O beni doğru yola erdirmişken, benimle Allah konusunda çekişip-tartışmaya mı girişiyorsunuz? Sizin O'na şirk koştuklarınızdan ben korkmuyorum, ancak Allah'ın benim hakkımda bir şey dilemesi başka. Rabbim, ilim bakımından her şeyi kuşatmıştır. Yine de öğüt alıp-düşünmeyecek misiniz?'
Kavmi de kendisine karşı mücedeleye kalkıştı. O şöyle dedi: “- Allah, beni doğru yola iletmişken siz, onun hakkında, benimle çekişmeye mi kalkıyorsunuz? Ben, ona ortak koştuğunuz şeylerden (putlardan) asla korkmam. Rabbim dilemedikçe, onlar bana hiç bir şey yapamaz. Rabbim her şeyi ilmi ile çevrelemiştir. Artık düşünüp öğüt almayacak mısınız?”
Ve onun toplumu onunla tartışmaya girdi. O: “Allah bana doğru yolu göstermişken, siz Allah hakkında mı benimle tartışıyorsunuz. Sizin eş koştuklarınızdan asla korkmam. Rabbim bir şey dilemişse o müstesna. Rabbim her şeyi ilmiyle kuşatmıştır. Artık düşünüp idrak etmeyecek misiniz?
Kavmi onunla tartışmaya girişti. Onlara dedi ki: “Beni doğru yola iletmiş iken Allah hakkında benimle tartışıyor musunuz? Ben sizin O'na ortak koştuğunuz şeylerden korkmam; ancak Rabbimin dilediği olur! Rabbim, bilgisi ile her şeyi kuşatmıştır. Hâlâ kendinize gelip öğüt almıyor musunuz?”
Ulusu onunla tartışırlardı, o dedi ki: «Siz Allah hakkında, benimle çene mi çalmak istiyorsunuz? Bana yolun doğrusunu gösterdi, sizin Allaha karşı eş tutmuş olduğunuz nesneden ben korkucu değilim, bir şeyi Allah isterse başka, Tanrımın bilgisi her şeyi kaplar, öğüt almaz mısınız?
Kavmi, onunla tartışmaya girişti. (Bunun üzerine) onlara dedi ki: “Beni doğru yola iletmişken, Allah hakkında mı benimle tartışıyorsunuz? Ben, sizin O'na ortak koştuğunuz şeylerden korkmam. Ancak Rabbimin dilediği olur! Rabbimin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Hâlâ düşünüp öğüt almayacak mısınız?”
Kavmi ânınla münâkaşa itdi. "Allâh hakkında benimle münâkaşa idecek misiniz? Ben sizin âna işrâk itdiğiniz putlardan korkmam, Allâh bir şeyi istemedikce o şey olmaz, Allâh’ın ’ilmi her şeyi ihâta ider. Tefekkür itmeyecek misiniz?
Milleti onunla tartışmaya girişti. "Beni doğru yola eriştirmişken, Allah hakkında benimle mi tartışıyorsunuz? O'na ortak koştuklarınızdan korkmuyorum, meğer ki Rabbim bir şeyi dilemiş ola. Rabbim ilimce her şeyi kuşatmıştır; hala öğüt kabul etmez misiniz?" dedi.
Kavmi onunla tartışmaya girişti. Dedi ki: “Beni doğru yola iletmişken, Allah hakkında benimle tartışmaya mı kalkışıyorsunuz? Hem sizin O’na ortak koştuklarınızdan ben korkmam; ancak Rabbimin bir şey dilemiş olması başka. Rabbimin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Hâlâ düşünüp öğüt almayacak mısınız?”
Kavmi onunla tartışmaya girişti. Onlara dedi ki: “Beni doğru yola iletmişken, Allah hakkında benimle tartışıyor musunuz? Ben sizin O’na ortak koştuklarınızdan korkmam. Ancak rabbimin (beni korkutacak) bir şey dilemesi hariç. Rabbimin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Hâlâ ibret almıyor musunuz?
Kavmi onunla tartışmaya girişti. Onlara dedi ki: Beni doğru yola iletmişken, Allah hakkında benimle tartışıyor musunuz? Ben sizin O'na ortak koştuğunuz şeylerden korkmam. Ancak, Rabbim'in bir şey dilemesi hariç. Rabbimin ilmi herşeyi kuşatmıştır. Hâla ibret almıyor musunuz?
Halkı onunla tartıştı. "Beni doğruya ulaştırmış iken benimle hâlâ ALLAH hakkında mı tartışıyorsunuz? Sizin ortak koştuklarınızdan korkmam, meğer Rabbim bir şey dilerse... Rabbim, bilgice her şeyi kuşatmıştır. Öğüt almıyor musunuz?"
Kavmi onunla tartışmaya başladı. O da onlara dedi ki: "Beni doğru yola eriştirdiği halde Allah hakkında benimle mücadele mi ediyorsunuz? O'na ortak koştuklarınızdan hiç korkmuyorum, ancak Rabbimin dilediği şey hariç. Rabbim ilmiyle her şeyi kuşatmıştır. Hiç düşünmez misiniz?"
kavmi de kendisine karşı ıhticaca kalkıştı, o! siz, dedi: bana Allah hakkında ıhticaca mı kalkışıyorsunuz? Halbuki o bana hakikati doğrudan doğru gösterdi, sizin ona şirk koştuğunuz şeylerden ise ben hiç bir zaman korkmam, rabbım dilemedikce onlar bana hiç bir şey yapamaz, rabbin her şey'i ılmen ihâta buyurdu, artık bir düşünmez misiniz?
(Derken) kavmi onunla (İbrâhîm’le) tartışmaya girişti. (İbrâhîm) dedi ki: “Beni (peygamber olarak seçen ve her daim beni) hidâyet üzere bulunduran Allah (’ın vahdaniyeti) hakkında, siz hâlâ benimle tartışıyor musunuz? Ben, O’na (Allah’a) ortak koştuğunuz şeylerden (asla) korkmam. Ancak Rabbimin dilediği olur! Rabbimin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Hâlâ düşünüp öğüt almıyor musunuz?
Halkı onunla tartıştı. “Bana doğru yolu gösteren Allah hakkında benimle niçin tartışıyorsunuz? Ben, O'na eş koştuğunuz şeylerden korkmam. Ancak Rabb'imin dilediği olur. Rabb'imin İlmi Her Şeyi Kuşatmıştır. Hala düşünmeyecek misiniz?”
Kavmi ona (düşmanca ve câhilce) hüccet getirmiye kalkışdı. O dedi ki: «Allah beni doğru yola iletmişken siz benimle Onun hakkında haalâ çekişiyor musunuz? Ben Ona eş tanıdığınız şeylerden (hiç bir zaman) korkmam. Meğer ki Rabbim (hakkımda) bir şey (bir felâket) dilemis olsun. Rabbimin ilmi her şey'e sargın ve taşkındır. Haalâ düşünüb öğüd almayacak mısınız»?
Kavmi ise, onunla tartıştı. (Onlara) dedi ki: “Beni gerçekten hidâyete erdirmişken, Allah hakkında mı benimle tartışıyorsunuz? (Ben sizin) O'na (Allah'a) ortak koşmaktaolduğunuz şeylerden korkmam; ancak Rabbimin (bana) bir şey dilemesi müstesnâ. Rabbim, herşeyi ilmen kuşatmıştır. Hiç ibret almaz mısınız?”
Ve halkı onunla tartışmaya girişti. (Bunun üzerine) Onlara dedi ki: “Bana doğru yolu göstermiş iken, Allah hakkında benimle tartışıyor musunuz? Ben sizin O’na ortak koştuğunuz şeylerden, (kendilerine bile fayda ve zararı olmayan putlarınızdan) korkmam, ancak Rabbim bir şeyi dilerse o başka. Rabbimin (sonsuz) ilmi her şeyi kuşatmıştır. Hâlâ düşünüp öğüt almayacak mısınız? *
Kavmi onunla tartışmıştı. “Allah beni doğru yola eriştirmişken, O nun hakkında benimle mi tartışıyorsunuz? Rabbim benim hakkımda herhangi bir şey dilemedikçe, ben Allah’a ortak koştuklarınızdan korkmam. Rabbim ilmiyle her şeyi kuşatmıştır. Hiç düşünmüyor musunuz?”
Ulusu onunla tartıştı. İbrahim onlara dedi: "Benimle Allah üzerine tartışmak mı istiyorsunuz? Oysaki Allah beni doğru yola iletmiştir. Allah’a eş koştuklarınızdan benim korkum yoktur. Meğer ki çalabımın bir dileği ola. Allah her nesneyi bilgisiyle kaplamıştır.yine de öğütlenmez misiniz?
Kavmi tevhit hakkında ona çene çaldı. O, dedi ki «— Allah beni doğru yola getirmiş iken bana çene mi çalıyorsunuz. O/na şerik koştuğunuz şeylerden ben korkmam, meğer ki Rabbimin bir şeyi dilemesi ola [⁶]. Rabbimin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Daha nasihat kabul etmez misiniz?» [⁷]
Kavmi onunla tartışmaya [hâccehu] girişti. O da onlara, “Sizler, beni doğru yola ileten Allah olduğu hâlde, O’nun hakkında benimle mi tartışıyorsunuz? Ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden korkmam; çünkü onlar Rabbim dilemedikçe bana bir şey yapamazlar. Rabbim her şeyi ilmiyle kuşatmıştır. Siz hiç düşünmez misiniz?”
Kavmi onunla tartışmaya girişti. O dedi ki: “Beni doğru yola eriştirmişken, Allah hakkında benimle mi tartışıyorsunuz? Rabbimin bir şey dilemesi dışında (bana zarar veremezsiniz ve bu yüzden), O'na ortak koştuklarınızdan korkmuyorum. Rabbim ilimce her şeyi kuşatmıştır; hâlâ öğüt almaz mısınız?”
Fakat İbrahim’in halkı, tahtlarının sallanmaya başladığını gören egemen güçlerin de kışkırtmasıyla onunla tartışmaya başladı. Bunun üzerine İbrahim, tek başına hepsine meydan okuyarak dedi ki:
“Allah beni dosdoğru yola iletmişken, siz hâlâ benimle tartışıyor musunuz? Şunu iyi bilin ki, ben, sizin câhilce Allah’a ortak koştuğunuz gerek putlar ve cinler, gerek yıldızlar, Ay ve Güneş; gerekse azgın yöneticiler olsun, hiç kimseden ve hiçbir şeyden korkmuyorum!Çünkü Rabb’im başıma kötü bir şey gelmesine izin vermedikçe, hiçbir varlık bana zarar veremez! Öyle ya, Rabb’im her şeyisınırsız bilgisiyle kuşatmıştır! Hâlâ öğüt alıp akıllanmayacak mısınız?”
Onunla kavmi (karşı deliller ileri sürerek) karşılıklı tartıştı. Dedi ki:
“Bana kesinlikle hidayet ettiği / yol gösterdiği halde, Allah hakkında mı benimle karşılıklı tartışıyorsunuz? Rabbimin bir şey dilemesi dışında, ortak koştuğunuz şeylerden korkmam. Benim rabbim ilim bakımından her şeyi kapsamıştır. Düşünüp öğüt almaz mısınız?”.
Halkı ona çıkıştı. İbrahim : " bana, beni düze çıkaran Allâh için mi çatıyorsunuz? Ben, sizin Allah'a aracı yaptığınız tanrılardan korkmuyorum. Çünkü Rabb’imin izni olmadan onlar bir şey yapamazlar. Her şey benim Rabb’imin bilgi alanı içerisindedir. Düşünsenize bir.
Ancak kavmi İbrahim’i anlamayarak tartışmaya girişti. Onlara dedi ki: “Allah beni doğru yola iletmişken Allah hakkında benimle mi tartışıyorsunuz? Ben sizin Allah’a ortak koştuğunuz şeylerden korkmam! Ancak Rabbimin bir şey dilemesi hariç! Rabbimin ilmi her şeyi kuşatmıştır! Hâlâ ibret almıyor musunuz?”
Kavmi onunla tartışmaya girişmişti. Onlara “Beni doğru yola ulaştırmışken, Allah hakkında benimle siz mi tartışıyorsunuz?” demişti. “Ben sizin O’na ortak koştuğunuz şeylerden korkmam. Ancak, Rabbimin bir şey dilemesi hariç! Rabbimin bilgisi her şeyi kapsamıştır. (Gerçeği) hatırlamıyor musunuz?
Toplumu onunla tartışmaya başlayınca (İbrahim,) onlara: “Beni doğru yola ulaştırdığı halde siz, Allah hakkında benimle tartışmaya mı kalkışıyorsunuz? Rabbimin dilediği şeyler haricinde ben, sizin Ona ortak koştuklarınızdan asla korkmuyorum. Çünkü benim Rabbim, bilgisiyle her şeyi kuşatmıştır. Siz hâlâ bunu idrak etmeyecek misiniz?”
Ve [sonra] halkı o’nunla tartışmaya girdi. [Bunun üzerine] onlara: “Beni doğru yola ileten O iken benimle Allah hakkında hâlâ tartışıyor musunuz? Ama O’ndan başka ilahlık yakıştırdığınız hiçbir şeyden korkmuyorum, [zira hiçbir kötülük bana dokunmaz] Rabbim dilemedikçe. ⁶⁷ Rabbim her şeyi bilgisi ile kuşatır; peki bunu hiç düşünmüyor musunuz?
Ve toplumu onunla tartışmaya girdi. İbrahim dedi ki: “O beni doğru yola iletmişken siz, Allah hakkında benimle tartışıyor musunuz? Ben sizin şirk koştuğunuz şeylerden hiç korkmuyorum. Rabbimin dilemesi dışında hiçbir şey gerçekleşmez. Zira Rabbim, sınırsız ilmiyle her şeyi kuşatmıştır. Hâlâ düşünüp aklınızı başınıza almayacak mısınız?” 7/52, 21/24, 33/39
Ve toplumu onunla tartışmaya girdi. Dedi ki: “Beni doğru yola ileten O olduğu hâlde, siz Allah hakkında hâlâ benimle tartışıyor musunuz? Ben sizin şirk aracı kıldığınız şeylerden korkmuyorum; Rabbimin istemediği hiçbir şey gerçekleşmez, Rabbim ilmiyle her şeyi kuşatır: siz hâlâ düşünüp ders almayacak mısınız?
(Bunun üzerine) Kavmi İbrahim'le tartışmaya kalkıştı. (Biz bunları Allah’a yaklaşmak için ilah ediniyoruz, onlar Rabbimizin katında bize şefaat edeceklerdir. Eğer sen bizim mâbutlarımıza karşı düşmanlıkta bulunursan, o yüzden belâlara maruz kalırsın, dediler.) İbrahim de: "Allah beni doğru yola iletmişken, O'nun hakkında tartışarak beni dalâlete düşürmeye mi yelteniyorsunuz? Ben sizin Ona ortak koştuğunuz nesnelerden asla korkmam. Rabbim dilemedikçe onlar bana hiçbir şey yapamaz. Rabbimin ilmi herşeyi kuşatmıştır. (Ben Ona güvenip dayandım, şüphe yok ki Rabbim beni koruyacaktır) Sizler hala öğüt almayacak mısınız?
Kavmi onunla tartışmaya girişti. (O onlara) dedi ki: "Beni doğru yola iletmiş iken Allâh hakkında benimle tartışıyor musunuz? Ben, sizin O’na ortak koştuğunuz şeylerden korkmam. Ancak Rabbimin dilediği başka! Rabbim, bilgice herşeyi kuşatmıştı Hâlâ öğüt almıyor musunuz?
Ve O'na karşı kavmi hüccet getirmeğe kalkıştı. Dedi ki: «Siz Hakk-ı İlâhi'de bana karşı ihticaca mı yelteniyorsunuz? O halbuki bana hidâyet nâsip buyurmuştur. Ve ben O'na şerik koştuğunuz şeylerden korkmam. Meğer ki, Rabbim birşey dilemiş olsun. Rabbim herşeyi ilmen ihata etmiştir. Artık siz hiç düşünmez misiniz?»
halkı kendisi ile tartışmaya girişti: O dedi ki: “Allah, bana doğru yolu göstermişken, siz hâlâ benimle O'nun hakkında tartışıyor musunuz? Sizin O'na ortak saydığınız şeylerden ben hiç bir zaman korkmam. Rabbim ne dilerse o olur. Rabbimin ilmi her şeyi kapsar. Hâlâ kendinize gelip ders almayacak mısınız? ”
Kavmi onunla tartışmaya girişti. (O onlara) dedi ki: "Beni doğru yola iletmiş iken Allah hakkında benimle tartışıyor musunuz? Ben, sizin O'na ortak koştuğunuz şeylerden korkmam. Ancak Rabbimin dilediği olur! Rabbim, bilgice herşeyi kuşatmıştr. Hala öğüt almıyor musunuz?
Ve kavmi onunla (İbrâhîm ile) muhâsame ve mübâhase itdiler. Didi ki: "Benimle Allâh hakkında muhâsame ve mubâhase mi idersiniz? Halbuki O beni hidâyet itdi. Ve ben sizin Allâh'a şerîk getirdiğiniz şeylerden korkmam. Ancak rabbimin bir şey dileyerek icrâ itmesinden korkarım. Rabbimin 'ilmi her şeyi ihâta ider. Bunları düşünmez misiniz?" [¹]
Halkı onunla tartışmaya başladı. İbrahim dedi ki "Siz benimle Allah hakkında tartışıyorsunuz, öyle mi? Hem de bana doğruyu göstermişken. Ben, O'na ortak saydıklarınızdan korkmam. Rabbimin emri olmadan, hiçbir şey olmaz[*]. Rabbim, her şeyi bilgisiyle kuşatmıştır. Hiç bilgilerinizi kullanmaz mısınız?
Kavmi O'na karşı deliller getirmeye kalkışmıştı, O da demişti ki:- Allah bana hidayet verdiği halde, O'nun hakkında benimle tartışıyor musunuz? Rabbimin dilediği dışında sizin ortak koştuklarınızdan asla korkmam. Rabbimin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Hala düşünmüyor musunuz?
Kavmi onunla tartıştı. O ise dedi ki: Siz benimle Allah hakkında mı tartışıyorsunuz? Halbuki O bana doğru yolu göstermiştir. Ben sizin Ona ortak koştuğunuz şeylerden korkmam. Rabbim dilemedikçe kimse birşey yapamaz. Rabbimin ilmi herşeyi kuşatmıştır. Hiç ibret almaz mısınız?
Toplumu ona karşı çıkıp kanıt getirmeye kalkıştı. O dedi ki: "Allah hakkında benimle çekişiyor musunuz? Beni doğru yola O iletti. O'na ortak koştuğunuz şeylerden korkmam. Rabbimin dilediği dışında hiçbir şey olmaz. Rabbim bilgice her şeyi çepeçevre kuşatmıştır. Hâlâ öğüt almayacak mısınız?"
daħı ŧartışılılar anuñ-ile ķavmı eyitdi “ŧartışur mısız benüm-ile Tañrı’da daħı bayıķ yol gösterdi baña? daħı ķorķmazın andan kim ortaķ eylersiz aña illā kim dileye çalabum nesene ķapladı çalabum her neseneyi bilmekdin yaña pes ögütlenmez misiz?”
Daḫı çekişdi anuñla ḳavmi. İbrāhīm eyitdi: Çekişür misiz benümle TañrıTa‘ālā ḥaḳḳında baña hidāyet virdügi‐çün? Daḫı ḳorḳmaz‐ben siz şirk ge‐türgenden. İllā eger dilese benüm Çalabum bir nesne, Tañrı Ta‘ālānuñ ‘il‐mi vāsi‘dür, her nesneyi bilicidür. Pes niçün fikr eylemezsiz?
Tayfası onunla (İbrahimlə) mübahisəyə girişdi. (İbrahim) dedi: “Allah məni doğru yola saldığı halda, siz Onun barəsində mənimlə mübahisə edirsiniz? Rəbbimin istədiyi hər hansı bir şey (bəla, müsibət) istisna olmaqla, mən sizin Ona şərik qoşduğunuz bütlərdən qorxmuram. (Onlar mənə heç bir şey edə bilməzlər). Rəbbim hər şeyi elmlə (Öz əzəli elmi ilə) ehtiva etmişdir. Məgər düşünüb ibrət almırsınız?
His people argued with him. He said: Dispute ye with me concerning Allah when He hath guided me? I fear not at all that which ye set beside Him unless my Lord willeth. My Lord includeth all things in His knowledge: Will ye not then remember?
His people disputed(901) with him. He said: "(Come) ye to dispute with me, about Allah, when He (Himself) hath guided me? I fear not (the beings) ye associate with Allah. Unless my Lord willeth, (nothing can happen). My Lord comprehendeth in His knowledge all things. Will ye not (yourselves) be admonished?
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |