İnnî veccehtu vechiye lilleżî fetara-ssemâvâti vel-arda hanîfâ(en)(c) vemâ enâ mine-lmuşrikîn(e)
Hiç şüphem olmaksızın mabudumu tek tanıyarak yüzümü, gökleri ve yeryüzünü yaratana döndüm ve ben, şirk koşanlardan değilim.
Gerçek şu ki, ben bir muvahhid (şüphesiz ve şeriksiz tevhid inancına sahip) olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana çevirmiş bulunmaktayım. Ve ben müşriklerden değilim (şirkten ve şekavetten beriyim).
Bakın, ben gerçeklere uymayan herşeyden uzak durarak yüzümü ve özümü, gökleri ve yeri var eden Allah'a çevirmekteyim. Ve ben, O'ndan başkasına ilahlık yakıştıranlardan değilim.”
Ben dosdoğru bir inançla yüzümü gökleri ve yeri yaratana çevirdim. Ve ben Allah'a ortak koşanlardan değilim."
'Gerçek şu ki, ben bir muvahhid olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana çevirdim. Ve ben müşriklerden değilim.'
Şüphesiz ben sadece hak dine (tevhîde) boyun eğip yüzümü, gökleri ve yeri yaratmış olan Allah'a çevirdim; ve ben, O'na ortak koşanlardan (müşriklerden) değilim.
“Ben dosdoğru olarak yüzümü, gökleri ve yeri açıp yaratan Rabbime çeviriyorum. Ve ben asla müşriklerden değilim” dedi.
Hem gökleri hem de yeri yaratan, özden yönüm döndürdüm, ben olamam eş koşanlardan» dedi
(İbrahim) “Bakın, ben batıl olan her şeyden uzak durarak yüzümü gökleri ve yeri yaratan Allah'a çevirdim ve ben O'ndan başkasına ilahlık yakıştıranlardan değilim!” (dedi).
semâvâtı ve arzı yaradana teveccüh idiyorum ben mü’minim müşriklerden değilim" didi.
"Doğrusu ben yüzümü, gökleri ve yeri yaratana, doğruya yönelerek çevirdim, ben ortak koşanlardan değilim."
“Ben, hakka yönelen birisi olarak yüzümü, gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Ben, Allah’a ortak koşanlardan değilim.”
“Ben, O’nun birliğine inanarak yüzümü, gökleri ve yeri yoktan yaratana çevirdim ve ben müşriklerden değilim.”
Ben hanîf olarak, yüzümü gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah'a çevirdim ve ben müşriklerden değilim.
Ben yüzümü tümüyle, gökleri ve yeri yaratana çevirdim ve ben ortak koşanlardan değilim.
"Ben yüzümü tamamen, gökleri ve yeri yoktan var edene çevirdim ve artık ben asla Allah'a ortak koşanlardan değilim".
Ben her dinden geçib sâde hakka eğilerek yüzümü o Gökleri ve Yeri yaratmış olan fâtıre döndüm ve ben müşriklerden değilim»
(Hiç) şüphesiz ki, ben hanîf/muvahhid olarak (her daim tevhid inancı üzere bulunarak) kendimi/özümü, gökleri ve yeri yoktan var eden, Allah’a teslim ettim. Ben, Allah’a ortak koşanlardan değilim!”
«Şübhesiz ki ben, bir müvahhid (Allâhı bir tanıyıcı) olarak, yüzümü o gökleri ve yeri yaratmış olan Allaha yöneltdim. Ben müşriklerden değilim».
“Şübhesiz ki ben, Hanîf (hakka yönelmiş) olarak yüzümü, gökleri ve yeri yoktan var edene çevirdim ve ben (sizin gibi) müşriklerden değilim!” (2)
Şüphesiz ben yüzümü (bütün benliğimi), dosdoğru bir şekilde (evrenin ilk maddesini) yarıp bölerek gökleri ve yerküreyi (tüm everni) yaratmış olan (Allah)a yönelttim ve ben O’na ortak koşanlardan değilim. *
“Ben yüzümü, doğru ve gerçekleri kabul etmiş (hanif) olarak yalnızca O’na, gökleri ve yeri yaratana çevirdim. Ben asla ortak koşanlardan değilim” dedi
Gerçekten ben Allah’ı birleyici olarak yerleri, gökleri yaradanın kendisine yöneldim. Doğrusu ben Allah’a eş koşanlardan değilim."
Sonra «— Ben yüzümü gökleri, yeri yaratan Zâta muvahhid-i pâk olarak çevirdim, ben müşriklerden de değilim» dedi.
“Ben yüzümü/özümü, gökleri ve yeri var edene, doğruya /şirke başkaldırıp tevhid üzere [hanîfen] çevirdim. Ben şirk koşanlardan değilim.”
“Doğrusu ben doğruya yönelerek yüzümü gökleri ve yeri yaratana çevirdim, ben şirk koşanlardan değilim.”
“Çünkü ben, her türlü sapık inançtan uzaklaşarak tevhide yönelen bir hanif olarak, yüzümü gökleri ve yeri yaratan Allah’a çevirdim ve tüm benliğimle O’na yöneldim.Haberiniz olsun; ben, Allah’tan başka otoriteler tanıyan şu müşriklerden biri değilim ve asla olmayacağım!”
“Ben, hanîf (yönelmiş) olarak yüzümü Yer’i ve Gökler’i yoktan ilk yaratmış olana çevirerek yöneldim. Ben Müşrikler’den değilim”.
Bundan böyle ben, pırıl pırıl bir yürekle yüzümü, yerleri ve gökleri yaratana döndürüyorum. Artık çok tanrıcı değilim. "
“Ben yaratılışa uygun, bozulmamış, tertemiz, bütün yalanlardan arınmış olarak; yüzümü gökleri yeri yoktan yaratan Allah’a çevirdim. Ben Allah’ın yarattıklarını ilah edinerek müşrik olmam!” Böylece İbrahim kavmine akıl etmeyi, doğru düşünmeyi, yalanlarından kurtulma yolunu gösteriyordu. Kavminin karşısında mantıklar yürüterek onların güneşi, ayı, yıldızları saçma bir şekilde tanrı ilan ettiklerini gösteriyordu.
(İbrahim, kavmine şöyle demişti): “Ben [hanîf] [*] (Allah’ı birleyen) olarak yüzümü gökleri ve yeri yoktan yaratan (Allah)a çevirdim [*] ve ben müşriklerden değilim.”
78,79. (Daha sonra da) Güneş’i doğarken görünce: “Bu mu benim Rabb’im? (Bakın) bu daha büyük.” dedi. O da batınca: “Ey kavmim! Ben kesinlikle sizin (Allah’a) ortak koştuklarınızdan uzağım ve ben, bütün varlığımla yüzümü, gökleri ve yeri yoktan yaratan (Allah’a) çevirdim ve ben asla Ona ortak koşanlardan değilim.” dedi.
Bakın, ben bâtıl olan her şeyden uzak durarak yüzümü gökleri ve yeri var eden Allah’a çevirmekteyim; ve ben O’ndan başkasına ilahlık yakıştıranlardan değilim!”
“İşte şimdi ben bütün varlığımla, şirkten arınmış/Hanif olarak gökleri ve yeri eşsiz bir biçimde yaratan Allah’a yöneldim ve ben Allah’a ortak koşan müşriklerden değilim.” dedi. 2/135
Ben hanîf olarak (Rabbimi bir tanıyarak) bütün varlığımla gönülden, gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah'a yöneldim, ben asla müşriklerden değilim" dedi.
Ben yüzümü tamamen, gökleri ve yeri yoktan var edene çevirdim ve artık ben Ona ortak koşanlardan değilim!
Ben muhakkak bir muvahhid olarak yüzümü gökleri ve yeri yaradana çevirdim ve ben müşriklerden değilim.»
78, 79. Daha sonra güneşi doğarken görünce (iddianıza göre) “Rabbim, her hâlde budur, bu hepsinden daha büyük! ” Batıp kaybolunca da: “Ey halkım, ben sizin Allah'a şerik koştuğunuz şeylerden berîyim. ” “Ben batıl dinlerden uzaklaşarak, yüzümü, gökleri ve yeri yaratan Rabbülâlemin'e yönelttim, ben asla sizin gibi müşrik değilim! ” dedi. [6, 19; 7, 54]
Ben yüzümü tamamen, gökleri ve yeri yoktan var edene çevirdim ve artık ben O(na) ortak koşanlardan değilim!
"Ve ben yüzimi bâtıldan uzak ve hakka mütemâyil olarak gökleri ve yeri yaradana çevirdim ve ben müşriklerden değilim" didi.
Ben yüzümü, doğrudan doğruya gökleri ve yeri yaratana çevirdim. Ben müşriklerden (Allah’ı ikinci sıraya koyanlardan) değilim."
Ben, hanif olarak, yüzümü, gökleri ve yeri yaratan Allah'a yönelttim. Ben, asla müşriklerden değilim, demişti.
“Ben, bütün bâtıl inanışlardan uzak bir şekilde, gökleri ve yeri yoktan yaratana yüzümü çevirdim. Ben müşriklerden değilim.”(12)
"Ben bir hanîf olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben."
“bayıķ ben yüz duttum yüzümi aña kim yarattı gökleri daħı yiri müsülmān iken daħı degülin ben müşriķlerden.”
Taḥḳīḳ ben yüzüm dönderdüm ol Tañrıya ki yaratdı gökleri ve yirleri. Daḫıaru yürek bile, daḫı ben müşriklerden degül‐men.
Mən, həqiqətən, batildən haqqa tapınaraq (dönərək) üzümü göyləri və yeri yaradana çevirdim. Mən (Allaha) şərik qoşanlardan deyiləm!”
Lo! I have turned my face toward him Who created the heavens and the earth, as one by nature upright, and I am not of the idolaters.
"For me, I have set my face, firmly and truly, towards Him Who created the heavens and the earth, and never shall I give partners to Allah."
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |