13 Şubat 2025 - 15 Şaban 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
En’âm Suresi 69. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vemâ ‘alâ-lleżîne yettekûne min hisâbihim min şey-in velâkin żikrâ le’allehum yettekûn(e)

Çekinenler, onların meclislerinde bulunsalar da onların sorumluluğundan bir şey gelmez kendilerine, üstlerine düşen ödev, çekinsinler, sakınsınlar bu işten diye öğüt vermektir ancak.

(Gerçi Allah rızası için, her türlü zulüm ve kötülükten) Korkup sakınanlar üzerinde, onların (böylesi zulüm yapanların) hesabından herhangi bir şey (sorumluluk) yoktur. Ancak (bu Kur’an) bir hatırlatmadır. Umulur ki sakınıp (hidayete ulaşacaklardır).

Yollarını, Allah'ın kitabıyla bulan kimselere inanmayanların yaptıklarından dolayı hiçbir sorumlulukları yoktur. Böylesi günahkarlara bu Kur'ân, sadece bir nasihattan ibarettir. Belki böylece onlar da, yollarını Allah ve kitabıyla bulmuş olurlar.

Allah'a sığınanlara, emirlerine yapışanlara, günahlardan arınıp, azaptan korunanlara, o zâlimlerin, müşriklerin dînî-şer'i hesabından bir sorumluluk yoktur. Fakat bu bir hatırlatma, bir öğüttür. Umulur ki, Allah'a sığınırlar, emirlerine yapışırlar, günahlardan arınıp, azaptan korunurlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranırlar, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olurlar.

Takva sahiplerinin üzerine onların [7] hesaplarından bir şey yoktur. Ancak belki sakınırlar diye bir hatırlatmada bulunmak gerekir.

7.Allah`ın ayetleri hakkında uygunsuz sözlere dalanların.

Korkup-sakınanlar üzerinde onların hesabından herhangi bir şey (sorumluluk) yoktur. Ancak (bu,) bir hatırlatmadır. Umulur ki sakınırlar.

Gerçi Allah'dan korkanlara, o alay edenlerin hesabından bir şey (zarar) düşmez. Fakat müminler üzerine, onlara kötü işlerini hatırlatmak ve nasihat etmek vardır; olur ki sakınırlar.

Kendini koruyan müminler de onlardan sorumlu değiller. Onlar yalnızca hatırlatırlar ki; böylece belki onlar da sakınırlar.

Takvâ sahiplerine, inanmayanların hesabından herhangi bir sorumluluk yoktur. Fakat korunurlar diye hatırlatmak gerekir.

Allahtan korkanlara, zalimlerin hesabından bir nesne yoktur, ancak bir öğüt vardır, umulur ki sakınalar

Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayanlara, o (inanmaya)nların hesabından dolayı bir sorumluluk yoktur. Fakat (günahkârlar, olur ki) Allah'a karşı gelmekten sakınırlar diye onlara nasihat etmek gerekir.

Yalnız Allâh’dan korkanlara bunın hesâbı sorulacakdır ve lâkin Allâh’dan korkduklarını tahattur itmeklidirler.

Sakınan kimselere, onların hesaplarından bir sorumluluk yoktur. Fakat bir hatırlatmadır; belki sakınırlar.

Allah’a karşı gelmekten sakınanlara, onların hesabından bir şey (sorumluluk) yoktur. Fakat üzerlerine düşen bir hatırlatmadır. Belki sakınırlar.

Takvâ sahiplerine, onların hesabından bir sorumluluk yoktur. Fakat, belki korunurlar diye hatırlatmak gerekir.

Takvâ sahiplerine, inanmayanların hesabından herhangi bir sorumluluk yoktur. Fakat belki korunurlar diye hatırlatmak gerekir.

Erdemliler böylelerin hesabından sorumlu tutulmaz. Fakat, olur ki dinlerler diye hatırlatmak iyi olur.

Allah'tan korkanlara o zalimlerin hesabından bir sorumluluk yoktur. Fakat bu bir hatırlatmadır. Gerekir ki sakınırlar.

Gerçi Allahdan korkanlarla onların hisabından bir şey düşmez velâkin bir ıhtar olur, belki sakınırlar

Allah’tan korkanlar için, o (inanmaya) nların hesabından (âyetlerle alay etmelerinden) dolayı bir sorumluluk yoktur. Fakat onlara (takva sahiplerine) düşen (vazife, âyetleri inkâr edip alay edenlere,) Allah’a karşı gelmekten sakınırlar, diye (hakkı) hatırlatmaktır (onlara nasihat etmektir).

Takva sahibi kimselere, onların hesaplarından bir sorumluluk yoktur. Fakat bu bir hatırlatmadır, belki korunurlar.

Onların hesabından hiç bir şey takvaada sebat edenlerin üstüne (lâzım) değil. Fakat (uhdelerine düşen) bir nasıyhatdir. Olur ki sakınırlar.

Hem (Allah'a karşı gelmekten) sakınmakta olanlara onların (o kâfirlerin)hesâbından birşey yoktur; fakat (mü'minler için, onlara iyiliği emretmek cihetiyle) bir hatırlatmak (borcu) vardır! Tâ ki onlar (da) sakınsınlar.

Ve (kötülüklerden) sakınanlara onların (ayetlerimiz hakkında uygunsuz sözlere dalanların) günahından bir sorumluluk yoktur; fakat sakınıp korunmaları için hatırlatmalar vardır.

Ayetlerimiz hakkında ileri geri konuşanların verecekleri hesaptan, Allah’dan korunanların hiçbir sorumluluğu yoktur. Ancak (onların yaptıkları yanlışlar) bir hatırlatmadır ki, belki aynı yanlışları yapmaktan korunurlar.

Onların sorumluluğunu yüklenmek sakınanlara düşmez. Ancak, onları öğütlemek var, sakınsınlar diye.

Onların görülecek işlerinden, Allah/tan sakınanlara hiçbir şey düşmez. Fakat onlara nasihat lâzımdır. Ta ki sakınmış olalar l.

[1] İstihza ve ta'andan vazgeçeler.

Sorumluluk bilincinde olanların, onların/ileri geri ko nuşanların hesabından bir sorumlulukları yoktur. Ancak onlara (düşen), berikilerin sorumluluk bilincine sahip olmaları için onları uyarmaktır.

Sakınan kimselere, onların hesabından herhangi bir şey (sorumluluk) yoktur. Fakat bir hatırlatmadır; umulur ki sakınırlar.

Gerçi Allah’ın emirlerini güzelce uygulayan, günah işlemekten de titizlikle sakınan kimseler, bu zâlimlerle oturmaya devam etseler bile, onların yaptıklarından hiçbir şekilde sorumlu tutulmayacaklardır fakat onları uyarmak amacıyla, İslâm’ı alay konusu yaptıkları anda, derhâl meclislerini terk ederek bunu protesto etmek gerekir ki, belki akıllarını başlarına alırlar da, bu tür çirkin davranışlardan artık sakınırlar!

Onların hesabından, sakınıp korunanlara (müttakîlere) hiçbir şey yoktur; ama sakınıp korunmaları için hatırlatmalar vardır.

Kendilerini sağlama alanların, bu gibileri sorgulamak gibi bir sorumlulukları yoktur. Fakat uyarabilirler. Bakarsın sakınırlar.

İnanıp yasamıza göre yaşayanlar; inkâr edenlerin hesabından sorumlu değildir. Fakat, belki azaptan korunurlar diye uyarmak inananların görevidir.

[Takvâ] (duyarlılık) sahiplerine, onların (inkârcıların) hesabından herhangi bir şey (sorumluluk) yoktur. Fakat umulur ki [takvâ]lı (duyarlı) olurlar diye (gerçekleri onlara) hatırlatmak (gerekir). [*]

Bu ayette uyarı görevinin sürdüğü dile getirilmektedir. Uyarının gerekliliği, amacı, uyarıdan kimlerin yararlanacağı vs. ile ilgili mesajlar için bkz.... Devamı..

Gerçi Allah’tan hakkıyla sakınanlar, o zalimlerden asla sorumlu değildir. Fakat bu, onların sakınmaları için bir hatırlatmadır.

çünkü Allah’a karşı sorumluluklarının bilincinde olanlar onlardan hiçbir şekilde mesul değildirler. Böyleleri sadece [günahkarlara] nasihatte bulunmakla yükümlüdürler, ⁵⁹ belki böylece berikiler Allah’a karşı sorumluluklarının bilincine varırlar.

59 Bu, ve lâkin zikrâ [“ama bir nasihat”] eksiltili (mahzûf/elliptic) ifadesinin bir başka anlatımıdır.

Gerçi sorumlu davrananlara, onların hesabından hiçbir sorumluluk yoktur. Fakat onlara da bir hatırlatma vardır, belki sakınıp korunurlar. 2/41, 24/54, 51/55, 87/9-10

Gerçi, sorumluluk bilincini kuşananlar onlardan hiçbir şekilde sorumlu değildirler; fakat bir hatırlatmadır, umulur ki onlar da sorumluluk bilincini kuşanırlar.

Takva sahibi olanların üzerine, kafirlerin günahından bir sorumluluk düşmez, fakat (onlara düşen bir görev vardır ki o da) bir öğüttür, (kafirlere hareketlerinin ne kadar çirkin ve azaba sebep olacağını bildirmektir) Olabilir ki kafirler (bu öğütten yararlanırlar da, azaptan) sakınırlar.

Allah’a karşı gelmekten sakınanlara, onların hesabından (iman edenlere) bir şey (sorumluluk) yoktur. Lakin hatırlat umulur ki sakınırlar.

Ve muttakî olanların üzerine onların hesabından bir şey yoktur. Fakat bir öğüttür, olabilir ki, onlar sakınırlar.

Allah'ın azabından sakınan müttakilere, iman etmeyenlerin hesabından dolayı bir sorumluluk yoktur. Fakat uhdelerine düşen, belki onlar da inanıp küfürden ve cehennemden sakınırlar diye, bir nasihattan ibarettir.

Müttaki: İttika (korunma) masdarından ism-i fail olup bu da, başta küfür ve şirk olarak kişinin, kendisine âhirette zarar verecek olan haram ve günahl... Devamı..

Korunanlara, o(inanmaya)nların hesabından bir sorumluluk yoktur, ama belki (inanıp) korunurlar diye bir hatırlatmak lazımdır.

Onlarla bizzarûre berâber bulunan fakat istihzâlarına ve kîl ü kâllerine karışmakdan sakınanlara onların hesâblarından (günâhlarından) bir şey yokdur. (Belki mütte'iz olub sakınmaları içün onlara va'az idilmek îcâb ider.) [²]

[2] Bâlâdaki âyet-i kerîmedeki nehiyden sonra müslümânlar: "Eğer biz müşriklerin Kur'ân'la ve dînle her istihzâ iyledikleri zamân kalkub gitmeğe mecbû... Devamı..

Allah’tan çekinerek kendini koruyanlara onların hesabı sorulmaz ama bu, kendilerini korusunlar diye onlara yapılan bir hatırlatmadır.

Allah'tan korkanlara, zalimlerin hesabından hiç bir sorumluluk yoktur. Fakat, onların da Allah'tan korkmaları için bir hatırlatma vardır.

Sakınanlar için, onların günahından bir sorumluluk yoktur; lâkin yine bir uyarı gerekir—bakarsınız, onlar da sakınırlar.(9)

(9) Daha sonra inen ve bu iki âyete atıfta bulunan Nisâ Sûresi âyeti ise, bu uyarıyı tekrarlamakta ve “Yoksa siz de onlar gibi olursunuz” şeklinde bir... Devamı..

Allah'tan korkanlarla onların hesabından bir şey yoktur ama yine de bir hatırlatma olmalı. Belki sakınırlar.

daħı degül anlaruñ üzere kim śaķınurlar ḥisāblarından nesene velįkin andurmaķdur anuñ-içün kim anlar śaķınalar.

Daḫı taḳvā üstine olanlar üstine olmaz anlar ḥisābı bir nesnede, līkin ögütdutmaġ‐ıçun. Ola kim Tañrıdan ḳorḳalar.

Müttəqilərə onların (iman gətirməyənlərin) əməllərindən heç bir günah gəlməz. Lakin bu, bir öyüddür ki, bəlkə, (kafirlər onun tə’sirilə) pis əməllərdən çəkinsinlər.

Those who ward off (evil) are not accountable for them in aught, but the Reminder (must be given them) that haply they (too) may ward off (evil).

On their account no responsibility falls on the righteous,(892) but (their duty) is to remind them, that they may (learn to) fear Allah.

892 Every man is responsible for his own conduct But the righteous have two duties: (1) to protect themselves from infection, and (2) to proclaim Alla... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.