14 Ekim 2024 - 11 Rebiü'l-Ahir 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
En’âm Suresi 6. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Elem yerav kem ehleknâ min kablihim min karnin mekkennâhum fî-l-ardi mâ lem numekkin lekum ve erselnâ-ssemâe ‘aleyhim midrâran ve ce’alnâ-l-enhâra tecrî min tahtihim fe-ehleknâhum biżunûbihim ve enşe/nâ min ba’dihim karnen âḣarîn(e)

Görmediler mi onlardan önce nice nesilleri helak ettik ki onlara, yeryüzünde size vermediğimiz imkanları, kudretleri vermiş, onları yeryüzüne yerleştirmiştik, üstlerine bolbol yağmur yağdırmıştık, ayaklarını bastıkları yerlerden ırmaklar akıtmıştık, fakat sonra suçları yüzünden helak ettik onları ve onlardan sonra da başka başka nesiller meydana getirdik.

(Bunlar) Kendilerinden önce nice nesilleri yıkıma uğrattığımızı görmüyorlar mı? Biz, sizi yerleşik kılmadığımız bir biçimde (size sağlamadığımız imkânlar içinde) onları yeryüzünde (büyük bir güç ve servetle) yerleşik kılmıştık; gökten üzerlerine sağanak (bol yağmurlar) yağdırmış, nehirleri de altlarından akar(sular) yapmıştık. Ama günahları nedeniyle Biz onları yıkıma uğrattık ve arkalarından başka nesiller (inşa edip) varlığa çıkardık.

Onlardan önce nice nesilleri yok ettiğimizi görmezler mi? Biz onlara, yeryüzünde size vermediğimiz tüm imkanları vermiştik, gökten üzerlerine bol bol yağmurlar gönderdik, ve tüm arazilerinden ırmaklar akıttık. Günahlarından dolayı onları yok etmiş ve yerlerine başka insanlar geçirmiştik.

Kendilerinden önce nice nesilleri helâk ettiğimizi görmediler mi? Yeryüzünde size vermediğimiz imkânları, gücü, itibarı ve iktidarı onlara vermiştik. Onlara gökten bol bol rahmet, bereket ve nimet yağdırmış, altlarından akan ırmaklar planlayıp hazırlamıştık. Fakat onları günahlarından dolayı helâk ettik. Ve onlardan sonra başka nesiller meydana getirdik.

Kendilerinden önce nice nesilleri yok ettiğimizi görmediler mi? Onlara size vermediğimiz imkanları vermiş, gökten üzerlerine bolca yağmur indirmiş ve altlarından ırmaklar akıtmıştık. Ama onları günahlarından dolayı helak ettik ve peşlerinden başka nesiller ortaya çıkardık.

Kendilerinden önce nice nesilleri yıkıma uğrattığımızı görmüyorlar mı? Sizi yerleşik kılmadığımız bir biçimde onları yeryüzünde (büyük bir güç ve servetle) yerleşik kıldık; gökten üzerlerine sağanak (bol yağmurlar) yağdırdık, nehirleri de altlarından akar yaptık. Ama günahları nedeniyle onları yıkıma uğrattık ve arkalarından başka nesiller (inşa edip) var ettik.

Görmediler mi ki, kendilerinden önce ne kadar nesiller helâk ettik? Biz, onlara yeryüzünde size (ey Mekke'liler) vermediğimiz bütün imkânları verdik; gökten üzerlerine bol bol yağmur gönderdik. Ev ve bahçelerinin altlarından akar ırmaklar meydana getirdik. Öyle iken, yapmış oldukları günahlar sebebiyle onları helâk ettik de arkalarından başka yeni nesiller icad ettik.

Görmediler mi? Onlardan önce nice çağları helak ettik. Yeryüzünde size vermediğimiz imkânları onlara verdik. Üzerlerine gökten bol yağmurlar indirdik, (saraylarının) altından nehirler akıttık. İşte günahlarından dolayı onları helak ettik. Ve onlardan sonra yeni bir çağ inşa ettik. [Çünkü onlar maddeye daldılar. Maddeye dalanlar ise, binlerce mana ve mucize görseler de inanmazlar.]

Onlardan önce nice nesilleri yok ettiğimizi görmezler mi? Size vermediğimiz bütün imkânları kendilerine verdiğimiz, gökten üzerlerine bol bol yağmurlar indirip evlerinin altından ırmaklar akıttığımız toplumları, günahları sebebiyle helâk ettik ve onların ardından başka nesiller yarattık.

Onlar görmediler mi, kendilerinden önce, nice nice nesilleri yok etmiştik, sizi yerleştirmemiş olduğumuz bir yerde, onları yerleştirmiştik, art ardına yağmur verip, ayakları altından akıttık ırmakları, günahları yüzünden yok eyledik onları, onlardan sonra da başka bölük yarattık

Onlardan önceki nice nesilleri (yaptıklarından dolayı) helak ettiğimizi görmüyorlar mı? Oysa o nesillere size vermemiş olduğumuz derecede geniş yerleşme ve yaşama imkânları vermiştik. Yurtlarına gökten bol yağmurlar yağdırmış, ayakları altından nehirler akıtmıştık. Fakat (bunca nimete karşılık şükürleri sadece isyan oldu) Biz de işledikleri günahlar yüzünden onları yok ederek arkalarından başka nesiller meydana getirdik.

Bkz. 8/25, 54, 29/40, 51/59

Görmüyorlar mı kendilerinden evvel ne kadar insân nesillerini mahv itdik. Halbuki ânları arzda sizden daha kavî olarak iskân itmişdik. Semâdan kesretli yağmur yağdırdık, Ayaklarının altında nehirler akıtdık. Sonra günâhları için ânları mahv itdik, ânların yerine yeni bir nesil yaratdık.

Onlardan önce nice nesilleri yok ettiğimizi görmediler mi? Onları, sizi yerleştirmediğimiz bir şekilde yeryüzüne yerleştirmiş, gökten bol yağmur yağdırmış, altlarından ırmaklar akıtmıştık. Fakat onları günahlarından ötürü yok ettik ve ardlarından başka bir nesil yetiştirdik.

Onlardan önce nice nesilleri helâk ettiğimizi görmediler mi? Yeryüzünde size vermediğimiz imkân ve iktidarı onlara vermiştik. Onlara bol bol yağmur yağdırmıştık. Topraklarından nehirler akıttık. Sonra da günahları sebebiyle onları helâk ettik ve arkalarından başka bir nesil var ettik.

Görmediler mi ki, onlardan önce yeryüzünde size vermediğimiz onca imkânı kendilerine verdiğimiz, gökten üzerlerine bol bol yağmur indirip (evlerinin) altlarından ırmaklar akıttığımız nice nesilleri helâk ettik. Biz onları günahları sebebiyle helâk ettik ve onların ardından başka nesiller meydana getirdik.

Görmediler mi ki, onlardan önce yeryüzünde size vermediğimiz bütün imkânları kendilerine verdiğimiz, gökten üzerlerine bol bol yağmurlar indirip evlerinin altından ırmaklar akıttığımız nice nesilleri helâk ettik. Biz onları, günahları sebebiyle helâk ettik ve onların ardından başka nesiller yarattık.  

 Bu âyette Yüce Allah, geçmiş kavimlere verdiği nimetleri bildirmekte ve bu nimetlere nankörlük edip Allah’a isyan edenlerin sonunda helâk olduklarını... Devamı..

Kendilerinden önce nice nesilleri yok ettiğimizi görmüyorlar mı? Sizi yerleştirmediğimiz bir biçimde onları yeryüzüne yerleştirmiştik. Onları nimetlere boğmuş, ülkelerini ırmaklarla donatmıştık. Fakat günahlarından ötürü onları yok ettik ve onlardan sonra başka nesiller yetiştirdik.

Kendilerinden önce nice nesilleri helak ettiğimizi görmediler mi? Yeryüzünde size vermediğimiz imkanları onlara vermiştik. Onlara gökten bol bol yağmur indirmiş, altlarından ırmaklar akıtmıştık. Fakat onları günahlarından dolayı helak ettik. Ve kendilerinden sonra başka bir nesil yarattık.

Görmediler mi önlerinde kaç karın helâk ettik, bu yerde onlara size vermediklerimizi vermiştik ve üzerlerine Semayı bol bol salıvermiştik, ırmakları ayaklarının altından akar bir hale getirmiştik, öyle iken onları günahlarıyle helâk ettik de arkalarından yeni bir karın olarak başkalarına neş'et verdik

Bizim, kendilerinden önce nice nesilleri helâk ettiğimizi görmediler mi? Yeryüzünde size vermediğimiz imkânları onlara verdik ve (ihtiyaç anında) üzerlerine semâdan (bulutlar vasıtasıyla) bol bol yağmur gönderdik, (evlerinin) alt tarafından akan ırmaklar yaptık. Fakat biz, günahları yüzünden onları helâk ettik ve onların ardından başka nesiller yarattık.

* “Bizim, kendilerinden önce nice nesilleri helâk ettiğimizi görmediler mi?”; Peygamberlerini yalanladıklarından ötürü, kendilerinden önce helâk etmiş... Devamı..

Kendilerinden önce nice nesilleri yok ettiğimizi idrak¹ etmiyorlar mı? Yeryüzünde size vermediğimiz imkânları onlara vermiştik. Üzerlerine bol bol yağmur göndermiş ve yerlerde ırmaklar akıtmıştık. İşledikleri suçları nedeniyle kendilerini yok ettik. Onlardan sonra başka nesiller meydana getirdik.

1- Bir şeyi tam olarak kavrama, anlama.

Biz, kendilerinden evvel nice nesil (ler) i helak etdik, görmediler mi? (Ey Mekkeliler) biz onlara yer (yüzün) de size vermediğimiz (bütün) imkânları verdik, gökden üstlerine bol bol (yağmurlar) gönderdik, (evlerinin) altlarından akar ırmaklar yapdık da günâhları yüzünden yine onları yok edib arkalarından başka nesil (ler) peyda etdik.

Görmediler mi ki, kendilerinden önce nice nesilleri helâk ettik; onlara yeryüzünde size vermediğimiz (imkânlar)ı vermiş ve üzerlerine semâyı bol bol (yağmur olarak)göndermiştik. Nehirleri de altlarından akar hâle getirmiştik; buna rağmen günahları sebebiyle onları helâk ettik ve onların ardından başka nesiller meydana getirdik.

Onlardan önce (yaptıkları zulüm ve kötülükler nedeniyle) nice kuşakları (zalim ve azgın toplumları) yıkıma uğrattığımızı bilmiyorlar mı? Yeryüzünde size vermediğimiz imkânları onlara vermiştik. Ve semadan (bulutlardan) üzerlerine bol bol yağmur indirip (bereketli toprakları bağ ve bahçelerle donatmış, ağaçların) altından (çağıldayan) ırmaklar akıtmıştık. Sonunda işledikleri suçları (zulüm ve kötülükleri) nedeniyle kendilerini yıkıma uğrattık. Ve onlardan sonra başka nesiller (medeniyetler) meydana getirdik.*

(*) Ayetin başındaki (رؤية) bilmek anlamındadır, aşağıdaki tefsir metinlerine bakılabilir. والرُّؤيَةُ هنا عِلْميَّةٌ، ويضعف كونها بصرية (اللباب في عل... Devamı..

Onlar görmüyorlar mı? Sizi yerleştirmediğimiz yeryüzündeki mekânlara yerleştirdiğimiz nice nesilleri, helak ettik. Onların üzerine gökten azap yağmurları indirdik de, altlarından akan ırmaklar haline getirdik, sonrada günahlarıyla birlikte onları yok ettik ve onlardan sonra oralarda başka nesiller inşa ettik.

Görmüyorlar mı ki biz onlardan önce yetişen nice toplumları yok ettik. Biz onları yeryüzüne sizi yerleştirdiğimizden daha iyi yerleştirmiştik. üzerlerine gökten bol bol yağmur yağdırmıştık. Ayaklarının altında akan ırmakları da var etmiştik. Ancak günahlarından dolayı onları yine de yok ettik. Onlardan sonra da yerlerine başka toplumlar var ettik.

Kendilerinden evvel ne kadar ümmet helâk ettiğimizi görmediler mi? Onları, sizi yerleştirmediğimiz yere yerleştirmiştik [⁵]. Onlara ihtiyaç zamanında peyderpey yağmur göndermiştik. Altlarından [⁶] akar birtakım ırmaklar akıtmıştık. Onlar âsi olmakla biz de onları günahlarından nâşi helâk ettik. Onlardan sonra başka bir ümmet peyda ettik.

[5] Veya size vermediğimiz kuvveti ve serveti onlara vermiştik.[6] Köşklerinin, bahçelerinin, menzillerinin altından.

Onlar kendilerinden önce nice nesilleri yok ettiğimizi görmediler mi? Yeryüzünde size sağlamadığımız imkânları onlara sağlamıştık. Gökten üzerlerine bol bol yağmur boşaltmış ve altlarından ırmaklar akıtmıştık. Ancak günahlarından dolayı onları yok etmiş ve onların ardından da başka bir nesil yaratmıştık²

2 Krş. Mü’minûn, 23/31

Onlardan önce nice nesilleri yok ettiğimizi görmediler mi? Onları, sizi yerleştirmediğimiz bir şekilde yeryüzüne yerleştirmiş, gökten bol yağmur yağdırmış, altlarından ırmaklar akıtmıştık. Fakat onları günahlarından ötürü yok ettik ve artlarından başka bir nesil vücuda getirdik.

Kendilerinden önce nice nesilleri yok ettiğimizi görüp bundan ibret almıyorlar mı? Üstelik onlara, yeryüzünde size vermediğimiz nice imkânlar bağışlamıştık; göğün bütün nîmetlerini üzerlerine yağdırmış ve bereketli toprakları bağ ve bahçelerle donatmış, ağaçların altından çağıldayan ırmaklar akıtmıştık. Fakat bunca nîmetlere nankörlükle karşılık vererek isyan ettiler. Biz de, günahları sebebiyle hepsini helâk ettik ve arkalarından başka toplumlar, başka nesiller yarattık. Şimdi bunlardan ibret alıp ilâhî çağrıya kulak vermeleri gerekirken, Kur’an’ın ortaya koyduğu mükemmel hayat nizamını görmezlikten gelerek, yersiz bahanelerle bu muhteşem çağrıyı reddedecekler. Mesela, Kur’an’ın sana yazılı bir metin olarak değil de, vahiy yoluyla gönderilişini itiraz konusu yapacaklar. Fakat niyetleri hakîkate ulaşmak değildir, zira;

Görmediler mi, onlardan önce nice nesilleri / kuşakları helâk ettik. Yeryüzü’nde, size vermediğimiz imkânları onlara verdik. Göğü onların üzerine bol bol gönderdik. Altlarından akan Irmaklar da yaptık. Ne var ki onları günahları sebebiyle helâk ettik. Onların sonrasında başka kuşaklar var ettik.

Acaba bunlar daha önce nice nesilleri yok ettiğimizi görmüyorlar mı? Halbuki onları henüz size sağlamadığımız imkânlarla donatmıştık. Gökten bereketli yağmurlar yağdırmış, topraklarında gürül gürül ırmaklar akıtmıştık. Yanlış yaptılar biz de onları helâk ettik Ardından yeni nesiller yetiştirdik.

Büyük imkânlar verdiğimiz önceki nesilleri inkârlarından dolayı nasıl yok ettiğimizi görmediler mi? Onlara gökten yağmurlar indirmiş, altlarından ırmaklar akıtmıştık. Bolca nimetlerle donatmıştık. Ayetlerimizle alay ettikleri, sözümüzün üstüne söz koydukları için yok ettik.

Görmediler mi ki onlardan önce yeryüzünde size vermediğimiz bütün imkânları kendilerine verdiğimiz, üzerlerine göğü (yağmuru) bolca göndermiş, [*] (evlerinin) altından ırmaklar akıttığımız nice nesilleri helak etmiştik. Onları, günahları sebebiyle helak etmiş ve onların ardından başka nesiller yaratmıştık.

Benzer mesajlar: Hûd 11:52; Nûh 71:11.

(O kâfirler) onlardan önce yeryüzünde size vermediğimiz bütün imkânları kendilerine verdiğimiz, üzerlerine gökten bolca yağmur indirdiğimiz ve altlarından ırmaklar akıttığımız, nice milletleri¹ günâhları sebebiyle helâk ettiğimizi ve onların ardından da başka milletler yarattığımızı hiç bilmiyorlar mı?

1 Karn: İki manaya gelir: Birisi zamandan bir müddette yaşayan ümmet, bir zamanın ahalisi olan toplum, demektir. Diğeri de belirli bir süreye denir ki... Devamı..

Onlardan önce nice nesilleri yok ettiğimizi görmezler mi? Yeryüzünde benzerini görmediğiniz [verimli] topraklardan bir toprak verdiğimiz ve üstlerine bolca semavî nimetler yağdırdığımız ve ayaklarının altından ırmaklar akıttığımız [o toplumları]? Biz onları günahlarından dolayı yok etmiş ve yerlerine başka insanlar geçirmiştik. ⁵

5 Lafzen, “onlardan sonra başka bir nesil”. Ancak karn terimi, Kur’an’da her zaman “nesil” anlamında kullanılmamakta, ama -daha çok- “bir tarih dilimi... Devamı..

Onlar, kendilerinden önce nice nesilleri helak ettiğimizi görmediler mi? Oysa biz onları, sizi yerleştirmediğimiz verimli topraklara yerleştirmiş ve onların üzerine gökten bol bereketli yağmurlar indirmiş, ayaklarının altından nehirler akıtmıştık. Ne var ki onları günahları sebebiyle helak ettik, onlardan sonra başka nesiller var ettik. 10/13, 30/9, 40/82, 47/10

Görmezler mi kendilerinden önceki nice nesilleri helâk ettiğimizi? Onları, sizi yerleştirmediğimiz verimli yurtlara yerleştirmiştik, üzerlerine semadan mütemadiyen rahmet göndermiştik, altlarından akan ırmaklar var etmiştik. Ama sonunda onları günahlarından dolayı helâk ettik ve onların yerine başka nesiller var ettik.[¹⁰¹⁷]

[1017] “Nesiller” anlamı verdiğimiz karn en geniş mânasıyla “uygarlıklara” tekabül eder. İnsan soyunu ve eylemlerini, insanın yeryüzünde varoluşuna ka... Devamı..

(Onlar, kalıntılarını) Görmezler mi ki, kendilerinden önce Biz nice nesilleri (küfürleri yüzünden) helak ettik (Ey müşrikler, suçlu olmanıza rağmen, Rabbinizin size bol nimet vermesine aldanmayın) Biz onlara da yeryüzünde size vermediğimiz imkanları verdik, gökten üstlerine bol bol yağmur indirip evlerinin altından ırmaklar akıttık, (bu sayede çok verimli bağ ve bahçelere sahip bulunuyorlardı. Fakat küfürde direndikleri ve peygamberlerine tabi olmadıkları için) Biz onları, günahlarından ötürü yerle bir ettik ve onların ardından başka nesiller var ettik.

(Ey Muhammed, ne kadar uğraşsan yine de -müşrikler, Rabbinin sana Cebrail a.s. vasıtasıyle vahyettiğine, Kur'an'ın O'nun katından peyderpey indirildiğ... Devamı..

Görmediler mi, onlardan önce nice nesiller yok ettik; hem onlara, yeryüzünde size vermediğimiz imkânları vermiştik ve göğü de üzerlerine bol bol boşaltmıştık ve ırmakları ayaklarının altından akar kılmıştık. Fakat günâhlarından ötürü onları helâk ettik ve onların ardından başka bir nesil yarattık.

Görmediler mi onlardan evvel kaç nesli helâk ettik, o nesillere yeryüzünde size vermediğimiz imkanları vermiş idik ve onların üzerine göğü bol bol salıvermiştik ve ırmakları onların altlarından akar bir halde kılmıştık, sonra onları günahları sebebiyle helâk ettik ve onlardan sonra birer başka başka nesli vücuda getirdik.

Kendilerinden önce nice nesilleri imha ettiğimizi görmediler mi? Biz onlara, size vermediğimiz imkânları vermiş, gökten üstlerine bol bol yağmur göndermiş, ayaklarının altından ırmaklar akıtmıştık. Fakat günahlarından ötürü onları imha ettik ve onların peşinden başka bir nesil yarattık.

Görmediler mi, onlardan önce nice nesiller yok ettik; hem onlara, yeryüzünde size vermediğimiz imkanları vermiştik ve göğü de üzerlerine bol bol boşaltmıştık ve ırmakları ayaklarının altından akar kılmıştık. Fakat günahlarından ötürü onları helak ettik ve onların ardından başka bir nesil yarattık.

Onlar (kâfirler) görmezler mi ki biz onlardan evvel ne kadar kavimler helâk iyledik. Onlara (o kavimlere) arzda virdiğimiz kuvvet ve mikneti size virmedik. Ve onlara semâdan fâideli yağmurlar gönderdik, bağçelerinde ağaçları altından nehirler akıtdık. Bunan sonra da günâhları sebebiyle onları helâk idüb yerlerinde diğer karnlar yapdık.

Görmeleri gerekmez mi kendilerinden önce nice nesillerin etkisini ortadan kaldırdık? Bu dünyada size vermediğimiz imkânları onlara vermiş, üzerlerine bol yağmurlu bulutlar göndermiş, topraklarından akıp giden ırmaklar oluşturmuştuk. Sonra da günahlarından dolayı onların etkisini ortadan kaldırmış, arkalarından başka nesiller oluşturmuştuk.

Kendilerinden önce nice nesilleri helak ettiğimizi görmediler mi? Oysa biz onlara size sağlamadığımız imkanları sağlamış ve onların üzerlerine gökten bol bol yağmurlar indirmiş, ayaklarının altından da ırmaklar akıtmıştık. Ne var ki onları günahları sebebiyle helak ettik, onlardan sonra başka nesiller var ettik.

Görmedi mi onlar, kendilerinden önce nice devirler helâk etmişiz? Üstelik Biz onlara, yeryüzünde size vermediğimiz imkânlar vermiş, üzerlerine gökten bol yağmurlar indirmiş, altlarından ırmaklar akıtmıştık. Sonra da onları günahlarıyla yakaladık; onların ardından da başka nesiller getirdik.

Kendilerinden önce nice yurt ve medeniyeti yerle bir ettiğimizi görmediler mi? Biz o yurtlara yeryüzünde size vermediğimiz imkânları vermiş, üzerlerine gök bereketini bol bol indirmiş, nehirleri altlarından akar hale getirmiştik. Derken, onları kendi günahlarıyla helâk ettik ve arkalarından başka bir nesil oluşturduk.

iy görmediler mi niçe helāk eyledük anlardan ilerü bir bölük zamān ķavım! yirlendürdük anları yirde ol nese kim yirlendürmedük size. daħı viribidük yaġımın anlaruñ üzere biribiri ardınca daħı eyledük ırmaķları revān olur altlarıdan. pes helāk eyledüķ anları yazuķları-y-ıla daħı yaratluķ anlardan śoñra bir bölükde ķılar.

Görmediler mi ki nice ḳavmi helāk eyledük özlerinden burun geçmişzamānlarda? Virdük anlara yir yüzinde size virmedügümüz nesneleri, daḫıgönderdük anlara göklerden yaġmurları ni‘metler bitürdük, daḫı ḳılduḳırmaḳları anlar altından aḳar. Pes helāk eyledük anları günāhları‐y‐la, daḫıyaratduḳ anlardan ṣoñra özge ümmetler.

Məgər özlərindən əvvəl neçə-neçə nəsilləri (ümmətləri) məhv etdiyimizi görmədilərmi? Onlara yer üzündə sizə (məkkəlilərə) vermədiyimiz imkanlar (qüvvət və sərvət) vermişdik. Göydən onlara bol yağış göndərmiş, (evlərin, saraylarının və bağçalarının) altından çaylar axıtmışdıq. Biz onları günahlarına görə məhv etdik və onlardan sonra başqa yeni bir nəsil (ümmətlər) yaratdıq.

See they not how many a generation We destroyed before them, whom We had established in the earth more firmly than We have established you, and We shed on them abundant showers from the sky, and made the rivers flow beneath them. Yet We destroyed them for their sins, and created after them another generation

See they not how many of those before them We did destroy?-(839) generations We had established on the earth, in strength such as We have not given to you - for whom We poured out rain from the skies in abundance, and gave (fertile) streams flowing beneath their (feet): yet for their sins We destroyed them, and raised in their wake fresh generations (to succeed them).

839 Now comes the argument from history, looking backwards and forwards. If we are so short-sighted or arrogant as to suppose that we are firmly estab... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.