9 Ekim 2024 - 6 Rebiü'l-Ahir 1446 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
En’âm Suresi 55. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve keżâlike nufassilu-l-âyâti ve litestebîne sebîlu-lmucrimîn(e)

Suçluların yolu yoradamı iyice meydana çıksın diye delilleri bu çeşit açıklamadayız.

(Ayrıca mücrim insanların) Suçlu-günahkârların yolu (ve hainlerin şeytanlık huyu) apaçık ortaya çıksın diye, ayetlerimizi işte böyle birer birer açıklıyoruz.

Böylece mesajlarımızı açık şekilde anlatıyoruz ki, günaha batmış olanların yolu iyice ayırdedilebilsin.

İslâm'a planlı cephe alarak, müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işleyen güç ve iktidar sahibi âsilerin, suçluların tuttuğu yol iyice açığa çıksın diye, biz âyetleri, delilleri işte böyle ayrıntılı olarak açıklıyoruz.

Suçluların yollarının da tam olarak belli olması için ayetleri böyle tafsilatlı olarak açıklıyoruz.

Suçlu-günahkârların yolu apaçık ortaya çıksın diye, ayetlerimizi işte böyle birer birer açıklıyoruz.

Günahkârların yolu seçilip durumları sana belli olsun diye âyetlerimizi böylece açıklarız.

İşte Biz, böylece ayetleri açıklıyoruz ki (müminlerin ve) mücrimlerin yolları birbirinden ayırt edilsin.

Böylece suçluların yolu belli olsun diye âyetleri iyice açıklıyoruz.

«Suçluların yolları açığa çıksın» diye belgeleri böylece açıklıyoruz

Günahı hayat tarzı haline getirenlerin yolu (mü'minlerin yolundan kesin çizgilerle) belli olsun diye ayetlerimizi, işte böyle ayrıntılı biçimde ortaya koyuyoruz.

Âyâtımızı böyle mufassalan beyân idiyoruz ki mücrimlerin yolı ma’lûm olsun.

Suçluların yolu belli olsun diye, böylece ayetleri uzun uzun açıklarız.*

Suçluların yolu da açığa çıksın diye âyetleri işte böyle ayrı ayrı açıklarız.

Böylece suçluların yolu belli olsun diye âyetlerimizi iyice açıklıyoruz.

Böylece suçluların yolu belli olsun diye âyetleri iyice açıklıyoruz.

Suçluların yolunun besbelli olması için ayetleri böyle açıklarız

Suçluların tuttuğu yol açığa çıksın diye, âyetleri işte böyle genişçe açıklıyoruz.

daha böyle âyetlerimizi tafsıl edeceğiz, hem mücrimlerin yolu seçilsin diye

Suçluların (kâfirlerin) yolu, (mü’minlerin yolundan) ayırt edilsin diye, âyetleri böylece açıklıyoruz.

Mücrimlerin¹ yolu besbelli olsun diye âyetleri ayrıntılı biçimde açıklıyoruz.

1- “Suçlu” demek olan bu sözcük, “basit suçlu” anlamında değil; “gerçeği yalanlayan nankör, müşrik, sapkın” anlamına gelmektedir.... Devamı..

Günâh işleyenlerin yolu seçilib sana belli olsun diye böylece âyetleri açıklıyoruz.

(Hak ortaya çıksın) ve günahkârların yolu belli olsun diye, işte âyetleri böyle açıklıyoruz.

Şuç işleyenlerin (suç ve günahı hayat tarzı haline getirenlerin) yolu (erdemli bir hayat yaşayan mü’minlerin yolundan kesin çizgilerle) belli olsun diye ayetlerimizi, işte böyle ayrıntılı biçimde açıklıyoruz.

Böylece ayetlerimizi açık ve anlaşılır durumda anlatıyoruz ki, suçluların yolu net bir şekilde ortaya çıksın.

İşte biz belgelerimizi böyle uzun uzadıya açıklarız ki suçluların tuttukları yol seçilsin diye.

Mü/minlerin günahkârların yolu belli olsun [³] diye böylece âyetleri tafsil ediyoruz.

[3] Yahut hak aşikâr olsun, günahkârların, mü'minlerin yolları belli olsun.

Biz, suçluların/günahkârların [mucrimîn] yolu açığa çıksın diye ayetleri genişçe açıklıyoruz.

Suçluların yolu belli olsun diye, böylece ayetleri uzun uzun açıklarız.

İşte biz, bir çok hikmetlerinin yanı sıra, bir de suçluların gittiği yol müminlerin yolundan kesin çizgilerle ayrılıp iyice belirginleşsin ve hiç kimsenin öne sürebileceği bir mâzereti kalmasın diye, ayetlerimizi böyle açıkça ortaya koyuyoruz:

İşte böyle, Mücrimler’in / Suç İşleyenler’in yolunun iyice belli olması için Âyetler’i ayrı ayrı açıklıyoruz.

Gördüğün gibi biz, suçluların yolu iyice belli olsun diye sözlerimizin kapsamını açıyoruz.

Böylece nelerin suç, kimin suçlu olduğu iyice belli olsun diye ayetlerimizle gerçekleri açıklıyoruz.

Böylece ayetleri ayrıntılı olarak açıklıyoruz; [*] sonunda [*] suçluların yolu iyice belli olacaktır.

Ayetlerin açıkça ortaya konulmasıyla ilgili olarak bkz. En‘âm 6:97, 98, 114, 119, 126, 154; A‘râf 7:32, 52, 145, 174; Tevbe 9:11; Yûnus 10:5, 24, 37; ... Devamı..

İşte Biz âyetlerimizi günâhkârların yolu açıkça belli olsun diye, böyle ayrıntılı bir biçimde açıklıyoruz.

Böylece mesajlarımızı açık şekilde anlatıyoruz ki günaha batmış olanların yolu [dürüst ve erdemlilerinkinden] ayırd edilebilsin.

Böylece ayetlerimizi açık ve anlaşılır kılıyoruz ki günaha batmış olanların yolunun yanlışlığı açıkça belli olsun. 6/114, 20/133-134

Böylece Biz mesajlarımızı[¹⁰⁵⁶] ayrıntılı aktarıyoruz ki, günahı hayat tarzı hâline getirenlerin yolu açık seçik ayırt edilebilsin.

[1056] Bu son pasajlar boyunca “mucizevi kudret delili” mânasındaki âyet ile “mesajlar” mânasındaki âyât aynı formla ifade edilir. Bunda, Allah Rasûlü... Devamı..

Suçluların yolu da belli olsun diye, ayetleri, şöyle açıklıyoruz:

Böylece âyetleri tafsilatlı açıklıyoruz ki, suçluların yolu belli olsun.

Ve böylece âyetleri mufassalan beyan ediyoruz ve günah işleyenlerin yolu apaçık seçilsin diye.

Suçlu kâfirlerin yolu, müminlerin yolundan ayırt edilsin diye, böylece âyetleri tam tamına açıklıyoruz.

Böylece ayetleri (döne, döne) açıklıyoruz ki, suçluların yolu belli olsun.

Mücrimlerin yolları ve meslekleri tezâhür ve tebeyyün itmek içün âyâtımızı böylece tafsîl ideriz.

İşte ayetlerimizi böyle açık seçik anlatırız ki suçluların yolu iyice belli olsun.

Günahkarların yolu iyice belli olsun diye ayetleri işte böyle açıklıyoruz.

İşte bu şekilde âyetlerimizi iyice açıklıyoruz, tâ ki mücrimlerin yolu açık seçik belli olsun.

İşte biz, ayetlerimizi bu şekilde ayrıntılı kılıyoruz ki, günaha sapmışların yolu açık-seçik ortaya çıksın/günaha sapmışların yolunu açık-seçik göresin!

daħı ancılayın ayırtlaruz āyetleri daħı tā eşkere ola yazuķ işleyiciler yolı.

Anuñ gibi ayırur‐biz āyetleri, bellü olmaġ‐ıçun yaman kişilerüñ yolı.

Biz ayələrimizi belə müfəssəl izah edirik ki, günahkarların yolu açıq-aydın bilinsin.

Thus do We expound the revelations that the way of the unrighteous may be manifest.

Thus do We explain the signs in detail: that the way of the sinners may be shown up.(875)

875 If the way of the sinners (in jealousy and worldly pride) is shown up, and details are given how to honour the truly sincere, it forms the best il... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.