18 Nisan 2024 - 9 Şevval 1445 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
En’âm Suresi 46. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kul eraeytum in eḣaża(A)llâhu sem’akum veebsârakum veḣateme ‘alâ kulûbikum men ilâhun ġayru(A)llâhi ye/tîkum bih(i)(k) unzur keyfe nusarrifu-l-âyâti śümme hum yasdifûn(e)

De ki: Allah kulaklarınızı sağır, gözlerinizi kör eder ve kalplerinizi mühürlerse Allah'tan başka hangi mabuttur dersiniz onları size geri verecek? Bak da gör, nasıl deliller getiriyoruz da gene onlara yüz çeviriyorlar.

De ki: "Düşündünüz mü hiç; (görüşünüzü söyleyin bakalım) eğer Allah sizin işitmenizi ve görmenizi alıverip (kulaklarınızı sağır, gözlerinizi kör ederse) ve kalplerinizi de mühürlerse, onları size Allah’tan başka geri getirip verecek ilah (makamında) kimse (var mıdır?)" Bak, Biz ayetleri nasıl çeşitli biçimlerde açıklamaktayız da; sonra onlar (yine) sırt çevirip (vicdanlarını) engellemeye çalışmaktadırlar.

De ki: “Ne sanıyorsunuz? Eğer Allah, işitme ve görme duyularınızı elinizden alır ve kalplerinizi mühürlerse, onları size Allah'tan başka, hangi ilah geri verebilir?” Bak! mesajlarımızı nasıl çok yönlü anlatıyoruz, ama hâlâ küçümseyerek yüz çeviriyorlar.

Onlara:
“Söyleyin bakalım, eğer Allah kulaklarınızı sağır, gözlerinizi kör eder, kalplerinizi, kafalarınızı anlayışsız hale getirirse, bunları size Allah'tan başka hangi tanrı geri verebilir?" de. İbret nazarıyla düşünerek bak, iyiyi ve doğruyu gösteren âyetleri, delilleri nasıl çok yönlü açıklıyoruz? Onlar hâlâ, tebliğinden yüz çevirmekte, Kur'ân hükümlerini engellemekte ısrarla devam ediyorlar.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 8/24; 10/31; 67/23.

De ki: "Ne dersiniz, eğer Allah sizin işitme duyularınızı ve gözlerinizi alır, kalplerinizi de mühürlerse Allah'tan başka size onları geri verecek ilah kim olabilir? Bak nasıl ayetlerimizi çeşitli şekillerde açıklıyoruz sonra onlar yüz çeviriyorlar.

De ki: 'Düşündünüz mü hiç; eğer Allah sizin işitmenizi ve görmenizi alıverir ve kalplerinizi mühürlerse, onları size Allah'tan başka getirebilecek ilah kimdir?' Bak, biz nasıl ayetleri 'çeşitli biçimlerde açıklıyoruz da' sonra onlar (yine) sırt çevirip-engelliyorlar?

(Mekke'lilere) söyle: “- Bana haber verin bakayım! Eğer Allah, kulaklarınızı sağır, gözlerinizi kör eder ve kalblerinizi mühürleyiverirse, Allah'dan başka onları size getirecek ilâh kimdir? Bak, âyetlerimizi nasıl tekrar edip beyan ediyoruz? Sonra onlar yine bu âyetlerimizden yüz çeviriyorlar!...”

De ki: “Görmüyor musunuz? Eğer Allah, kulağınızı, gözlerinizi alıp kalbinizi mühürlerse, Allah’tan başka hangi ilah onları size geri verebilir?” İşte bak, Biz ayetlerimizi böyle açıklıyoruz da sonra yine onlar yüz çeviriyorlar.

De ki: “Ne sanıyorsunuz? Eğer Allah kulaklarınızı sağır, gözlerinizi kör eder, kalplerinizi de mühürlerse, size bunları Allah'tan başka kim geri verebilir? Bakınız, delilleri nasıl açıklıyoruz. Onlar hâlâ yüz çeviriyorlar!”

De ki: «Bana haber verin, Allah sizin kulağınızı, gözünüzü alarak, yüreklerinizi kapatsa idi Allahtan başka, bunları size kim verirdi?», bak nice belgeler gösteriyoruz, yine de yüz dönerler

De ki: “Eğer Allah kulaklarınızı sağır, gözlerinizi kör etse ve kalplerinize de mühür vursa, Allah'tan başka bunları size geri verebilecek bir ilah var mıdır?” Bak nasıl ayetleri ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz. (Gel gör ki) sonra onlar hâlâ yüz çeviriyorlar!

Ânlara di ki: "Ne zan idersiniz? Eğer Allâh sizi görmekden ve işitmekden mahrûm ider ve kalblerinizi kilidler ise Allâh’dan gayrı hangi Allâh ânları size i’âde idebilür? Bak âyâtı kaç dürlü tebliğ idiyoruz yine yüz çeviriyorlar."

De ki: "Gördünüz mü? Allah, işitmenizi, gözlerinizi alsa, kalblerinizi kapasa, Allah'tan başka hangi tanrı onu sizlere getirebilir?" Ayetleri nasıl türlü türlü açıkladığımıza bir baksana, sonra da onlar yüz çevirirler.

De ki: “Ne dersiniz, eğer Allah sizin kulağınızı ve gözlerinizi alır, kalplerinizi de mühürlerse, Allah’tan başka onu size (geri) getirecek ilâh kimmiş?” Bak, biz âyetleri değişik biçimlerde nasıl açıklıyoruz, sonra onlar nasıl yüz çeviriyorlar?

De ki: “Ne dersiniz; eğer Allah kulaklarınızı sağır, gözlerinizi kör eder, kalplerinizi de mühürlerse bunları size geri verebilecek Allah’tan başka tanrı kimdir?” Bak, delilleri nasıl açıklıyoruz. Onlar hâlâ yüz çeviriyorlar!

De ki: Ne dersiniz; eğer Allah kulaklarınızı sağır, gözlerinizi kör eder, kalplerinizi de mühürlerse bunları size Allah'tan başka hangi tanrı geri verebilir! Bak, delilleri nasıl açıklıyoruz. Onlar hâla yüz çeviriyorlar!

De: "Bir düşünün, ALLAH sizin işitme ve görme duyunuzu alıp belleğinizi kapasa, ALLAH'tan başka hangi tanrı onları size geri verebilir?" Ayetleri nasıl açıkladığımıza ve buna rağmen nasıl da yüz çevirdiklerine dikkat et!

De ki: "Söyleyin bakalım, eğer Allah kulaklarınızı ve gözlerinizi alır da kalblerinize mühür vurursa, Allah'tan başka onları size getirecek tanrı kimdir?". Dikkat et, âyetlerimizi nasıl türlü türlü açıklıyoruz, sonra da onlar yüz çeviriyorlar?

De ki söyleyin bakayım: Eğer Allah sizin kulaklarınızı ve gözlerinizi alıverir ve kalblerinizi mühürleyiverirse kimdir Allahdan başka bir ilâh ki onu size getirib verecek? Bak biz âyetlerimizi nasıl evirib çevirib türlü suretlere sokuyoruz? Sonra da onlar nasıl geçiveriyorlar?

(Resûlüm!) De ki: “Eğer Allah kulaklarınızı sağır, gözlerinizi kör etse ve kalplerinizi de (manen) mühürlese, Allah’tan başka bunları size geri verebilecek bir ilâh var mıdır?” Bak, âyetleri (iyice anlasınlar diye) nasıl da türlü türlü misallerle açıklıyoruz. (Buna rağmen) onlar hâlâ yüz çeviriyorlar (hakkı inkârda ısrar ediyorlar).

De ki: “Söyleyin bana! Eğer Allah; işitmenizi, görmenizi ve kalbinizin¹ idrak etmesini yok etse, Allah'tan başka hangi ilah onları size geri verebilir?” Bak, ayetlerimizi nasıl çok yönlü açıklıyoruz. Buna rağmen onlar yine de yüz çeviriyorlar.

1- Düşünme ve akletme melekesini/yetisini.

(Habîbim, Mekkelilere) de ki: «Bana haber verin: Eğer Allah kulağınızı, gözlerinizi al (ıb sizi sağır ve kör bırak) ırsa, kalblerinizin üstüne bir de mühür vurursa Allahdan başka onları size getirecek tanrı kimdir»? Bak, âyetlerimizi türlü türlü nasıl açıklıyoruz da onlar yine (bu âyetlerimizden) yüz çeviriyorlar.

De ki: “Söyleyin bakalım! Eğer Allah, kulağınızı ve gözlerinizi alırsa ve kalblerinizi mühürlerse, Allah'dan başka onu size getirecek ilâh kimdir?” Bak, âyetleri nasıl açıklıyoruz; sonra onlar (nasıl da) yüz çeviriyorlar!

Deki “Bakın şimdi, Allah kulaklarınızı sağırlaştırıp, gözünüzü kör etse ve kalplerinize perde çekse, Allah’ın sizden aldıklarını size hangi ilah geri getirir.” Dikkat et! Biz ayetleri nasıl kullanıyoruz. Sonra yine de onlar yüz çeviriyorlar.

De ki: "söyleyin bana, eğer Allah sizin kulağınızı sağır, gözlerinizi kör eder; yüreklerinizi de katılaştıracak olursa Allah’dan başka hangi tanrı onları size gerisin geriye verebilir? Bak, Biz belgelerimizi evire çevire nasıl da açıklıyoruz. Sonra yine de yüz çeviriyorlar.

Onlara de ki «ne dersiniz? Allah kulağınızı, gözlerinizi alıp yüreklerinize de mühür bassa [²] Allah/tan başka onları yerine getirecek kim vardır?» Baksana âyetleri nasıl türlü türlü beyan ediyoruz [³] ? Böyle iken yine onlar yüz çeviriyorlar.

[2] Hidayeti anlamasanız, akılsız kalsanız.[3] Bir tertipten bir tertibe geçer, yani bâzan teşvik bâzan tahfif makamında, kâh vaad, kâh tehdit mahalli... Devamı..

(Ey Peygamber!) De ki: “İdrak etmiyor musunuz? Şayet Allah işitme yeteneğinizi ve görme duyularınızı alsa ve kalplerinizin üstüne de mühür vursa, Allah’tan başka hangi tanrı size bunları geri getirir?” Bizim ayetlerimizi nasıl açıkladığımıza sonra da onların bunlardan yüz çevirişlerine bir bak!

De ki: “Düşündünüz mü hiç; eğer Allah, işitmenizi, gözlerinizi alsa ve kalplerinizi mühürlese, onları size Allah'tan başka getirebilecek ilah kimdir?” Bak, ayetlerimizi nasıl açıklıyoruz da sonra onlar yüz çeviriyorlar.

Ey hak yolunun yolcusu! Allah’a kul olmaktan kaçınan o bedbahtlara seslenerek de ki: “Söyleyin bakalım; eğer Allah, işitme ve görme yeteneklerinizi elinizden alsa ve kalplerinizi hiçbir hakîkati idrâk edemeyeceğiniz şekilde mühürlese, Allah’tan başka bunları size geri verebilecek bir ilâh var mı? Elbette yok! O hâlde, bu nîmetler elinizden alınmadan Rabb’inize dönmek için daha ne bekliyorsunuz?
Bakın, hakîkati tüm berraklığıyla ortaya koyan ayetlerimizi, nasıl farklı açılardan zengin örneklerle tekrar ve tekrar açıklıyoruz. Gel gör ki onlar, hâlâ yüz çeviriyorlar!

De ki: -“Görüp bildiniz mi; Allah işitmenizi ve görmenizi alsa, kalblerinize mühür vursa, onu size verecek, Allah’tan başka bir ilah kim vardır?”.
Bir bak, Âyetler’i nasıl evire çevire açıklıyoruz? Yine onlar kaçınıyor.

De ki: “ Düşündünüz mü hiç ? Bir gün Allah, gözünüzü kulağınızı alır, bir de ferasetinizi bağlarsa, bunları size Allah’tan başka hangi güç iade edebilir? “ Görüyor musun bak! Biz, şurada ayetleri açıklıyoruz, onlar ise çekip gidiyor.

De ki: “Ne dersiniz? Allah kulaklarınızı sağır, gözlerinizi kör eder, kalplerinizi mühürlerse, bunları size Allah’tan başka kim geri verebilir?” Bak! Delilleri nasıl açıklıyoruz! Onlar hâlâ yüz çeviriyorlar!

De ki: “Bir düşünsenize; [*] Allah işitme (duyu)nuzu ve gözlerinizi alırsa, kalplerinizi de mühürlerse (bunları) size Allah’tan başka hangi ilah getirebilir ki!” Bak, ayetleri nasıl açıklıyoruz. Onlar ise yüz çeviriyorlar!

Kur’an’daki [eraeytüm] ifadeleri, “söyler misiniz”, “gördünüz mü?”, “bir düşünsenize”, “söyleyin bakalım”, “ne dersiniz?” gibi anlamlar içermektedir.... Devamı..

(Ey Muhammed!) Onlara: “Söyleyin bakalım eğer Allah kulaklarınızı sağır, gözlerinizi kör etse ve kalplerinize de mühür vursa, Allah’tan başka hangi ilâh bunları size geri verebilir?” de. Bak! Biz âyetlerimizi nasıl açıklıyoruz, onlar da bundan nasıl yüz çeviriyorlar?

De ki: “Ne sanıyorsunuz? Eğer Allah işitme ve görme duyularınızı elinizden alır ve kalplerinizi mühürlerse onları size Allah’tan başka hangi ilah geri verebilir?” Bakın mesajlarımızı nasıl çok yönlü dile getiriyoruz, ama hâlâ küçümseyerek yüz çeviriyorlar!

De ki: “Hiç düşündünüz mü? Allah, kulaklarınızı sağır gözlerinizi de kör etse ve kalplerinizi de mühürlese, Allah’tan başka onları size geri getirecek bir ilah mı var?” İşte bak ayetlerimizi nasıl değişik şekillerde ortaya koyuyoruz. Yine de yüz çeviriyorlar. 6/50, 13/16, 40/58, 7/101, 40/35, 63/3

De ki: “Tutun ki Allah işitme yeteneğinizi ve görme duyularınızı[¹⁰⁴⁷] elinizden aldı ve kalplerinizi de mühürledi; peki, onları size Allah’tan başka hangi ilâh geri verebilir? Bak, mesajlarımızı nasıl da her boyutuyla açıklıyoruz? Fakat hâlâ onlar katı bir önyargıyla diretiyorlar.

[1047] Kur’an’ın belâgat sırlarından biri de görme duyusunun çoğul, işitme duyusunun tekil gelmesidir.

(Ey Muhammed, müşriklere) De ki: "Bana cevap verin, eğer Allah, kulaklarınızı sağır; gözlerinizi kör eder, kalplerinizi mühürlerse; bunları (bu duygularınızı) size geri verecek, Allah'tan başka bir ilahınız var mıdır?" Ayetleri bak nasıl (onlar ibret alsınlar diye) çeşitli şekillerde açıklıyoruz. (Buna rağmen) Onlar hala (hak’ tan) yüz çeviriyorlar! (İmana gelmiyorlar)

De ki: "Söyleyin bana, eğer Allâh işitme(duyu)nuzu ve görmenizi alsa, kalblerinizin üstüne de mühür vursa, Allah’tan başka bun(lar)ı size getir(ip ver)ecek ilah kimdir?" Bak, nasıl âyetleri döndürüp türlü türlü açıklıyoruz, sonra yine de onlar uzaklaşıyorlar.

De ki: «Haber veriniz, Eğer Allah Teâlâ sizin kulaklarınızı ve gözlerinizi alıverse ve kalblerinizin üzerini mühürlese Allah Teâlâ'dan başka onu size getirecek hangi bir ilâh vardır?» Bak Biz âyetleri nasıl açıklıyoruz, sonra onlar yüz çeviriyorlar.

De ki: “Söyleyin bakalım: Eğer Allah işitme ve görme duyunuzu alır, kalplerinizin üstüne bir de mühür vurursa Allah'tan başka hangi tanrı onları size geri getirebilir? ”Bak, âyetlerimizi nasıl türlü türlü açıklıyoruz da, sonra onlar nasıl yüzçeviriyorlar! [67, 23; 8, 24; 10, 31]

De ki: "Söyleyin bana, eğer Allah işitme(duyu)nuzu ve gözlerinizi alsa, kalblerinizin üstüne de mühür vursa, Allah'tan başka bun(lar)ı size getir(ip ver)ecek tanrı kimdir?" Bak, nasıl ayetleri döndürüp türlü türlü açıklıyoruz, sonra yine onlar yüz çeviriyorlar?

Onlara (kâfirlere) di ki: "Allâh sizi görmez ve işitmez itse ve kalbiniz üzerine mühür urub 'akıl ve fikrinizi izâle iylese onları size getirecek (i'âde idecek) Allâh'dan başka hangi ilâh vardır? Bak biz âyetlerimizi nasıl sarf iyleriz (ne vecihle tafsîl ve beyân ideriz) sonra onlar yine yüzlerini çevirir ve i'râz iderler.

De ki “Düşünsenize, Allah dinleme ve görme özelliğinizi alsa, kalplerinizi çalışmaz hale getirirse[*] Allah'tan başka onları size geri verecek hangi ilah vardır?” Baksana, bu ayetleri evire çevire biz nasıl açıklıyoruz sonra onlar nasıl yüz çeviriyorlar?

[*] Dinleme, görme ve kalp gözü insanı diğer canlılardan farklı yapan ve ona ruh üflenmesi nedeniyle oluşan yapıdır. Bkz Secde 32/9 ve dipnotu... Devamı..

De ki: -Söyleyin bana; Allah, kulaklarınızı ve gözlerinizi alsa, kalplerinizi de mühürlese, Allah'tan başka onu size geri getirecek ilâh kimdir? Ayetleri nasıl açıkladığımıza bir bak, sonra da onlar nasıl yüz çeviriyorlar…

De ki: Söyleyin bana, Allah sizin kulaklarınızı ve gözlerinizi alıp kalplerinizi de mühürlediği takdirde, Allah'tan başka onları size getirecek olan tanrı kimdir? Bir bak, onlara âyetleri nasıl çeşitli şekillerde açıklıyoruz da onlar yine yüz çeviriyorlar.

De ki: "Düşünün bakalım; Allah, işitme gücünüzü, gözlerinizi alsa, kalpleriniz üzerine mühür bassa, Allah'tan başka hangi ilah onları size geri verecek?" Bak nasıl türlü türlü açıklıyoruz ayetleri, yine de yüz çeviriyorlar!

eyit: ħaber vįrüñ eger duta Tañrı ķulaķlaruñuzu daħı gözlerüñüzi daħı mühr ura göñüllerüñüz üzere kimdir Tañrı Tañrı’dan ayruķ kim getüre size anı?” bayıķ nite döndürürüz ya'nį bellü nişānları andan anlar yüz döndürürler.

Eyit yā Muḥammed: Eger dutsa Tañrı Ta‘ālā sizüñ ḳulaḳlaruñuzı, ya‘nīṣaġır eylese, daḫı gözlerüñüzi kör eylese, daḫı mühr ursa yüreklerüñüz üstine,ḳanḳı tañrı Tañrı Ta‘ālādan özge getüre size anı? Gör yā Muḥammed nicebeyān ider‐biz āyetleri, andan ṣoñra anlar ḥaḳdan yüz ḳaytarurlar.

(Ya Rəsulum!) De: “Bir deyin görüm, əgər Allah sizin qulaqlarınızı və gözlərinizi əlinizdən alsa, ürəklərinizə möhür vursa, onları sizə Allahdan qeyri hansı tanrı qaytara bilər?” Gör Biz ayələrimizi onlara necə izah edirik, sonra onlar ondan gör necə üz döndərirlər.

Say: Have ye imagined, if Allah should take away your hearing and your sight and seal your hearts, who is the God who could restore it to you save Allah? See how We display the revelations unto them? Yet still they turn away.

Say: "Think ye, if Allah took away your hearing and your sight, and sealed up(864) your hearts, who - a god other than Allah - could restore them to you?" See how We explain the signs by various (symbols); yet they turn aside.

864 Cf. 2:7 n. 31, and 10:74.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.