14 Şubat 2025 - 16 Şaban 1446 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
En’âm Suresi 33. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kad na’lemu innehu leyahzunuke-lleżî yekûlûn(e)(s) fe-innehum lâ yukeżżibûneke velâkinne-zzâlimîne bi-âyâti(A)llâhi yechadûn(e)

İyice biliriz ki onların söylediği sözler, seni mahzun edecek. Fakat şüphe yok ki onlar seni yalanlamış olmazlar, o zalimler, bilebile Allah'ın ayetlerini inkar ederler.

(Ey Nebim!) Kesin olarak biliyoruz ki, onların söyledikleri Seni gerçekten üzüyor. Doğrusu onlar Seni yalanlamıyorlar, ancak zalimler (inatla ve şeytanlık damarıyla) aslında Allah’ın ayetlerine başkaldırıyorlar. (İtiraz ve isyanları bundandır. Ve asıl düşmanlıkları Banadır!) [Her asırda; Hz. Peygamberi ve Onun izindeki İslam tebliğcilerini yalanlayan kimse; aslında Allah’ın ahkâmına kin tutmakta ve gerçeği fark ettiği halde ısrarla saldırıp çok inatçı Yahudiler gibi "cühud"luk, yani çıfıtlık ve fesatçılık yapmaktadır.]

Bu insanların söylediklerinin, seni gerçekten üzdüğünü pekala biliyoruz. Ama unutma ki, onların yalanladığı sen değilsin. Bu varoluş sebebi dışında yaşayanların inkâr ettiği, aslında Allah'ın mesajlarıdır.

Onların, peygamberliğini yalanlama konusundaki söyledikleri sözlerinin seni üzdüğünü elbette biliyoruz. Onlar, vasıflarını bildikleri için asla seni yalanlayamazlar. Fakat, baskı, zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen zâlimler, bile bile Allah'ın âyetlerini, Kur'ân'ı inkâr ediyorlar.

bk. Kur’an-ı Kerim, 26/3; 35/8.

Onların söylediklerinin seni üzdüğünü biliyoruz. Onlar gerçekte seni yalanlamıyorlar ancak zalimler bile bile Allah'ın ayetlerini inkar ediyorlar.

33.Tirmizi ve Hakim`in Hz. Ali (r.a.)`den rivayet ettiklerine göre bu ayeti kerime, Ebu Cehil`in Resulullah (a.s.)`a: "Biz seni yalanlamıyoruz ama sen... Devamı..

Kesin olarak biliyoruz ki, onların söyledikleri seni gerçekten üzüyor. Doğrusu onlar, seni yalanlamıyorlar, ancak zalimler, Allah'ın ayetlerini inkar ediyorlar.

Gerçekten biliyoruz ki, söyledikleri lâf, seni (ey Habibim) cidden incitiyor. Fakat onlar seni yalanlamıyorlar (doğru söylediğini biliyorlar), ancak o zâlimler Allah'ın âyetlerini inadla inkâr ediyorlar.

Şüphesiz, söyledikleri o laflarının seni üzdüğünü biliyoruz. Fakat onlar gerçekten seni yalanlamıyorlar. Onlar asıl olarak Allah’ın ayetlerini inkâr ediyorlar.

Onların söylediği şeylerin seni üzdüğünü biliyoruz. Gerçekte onlar seni yalanlamıyorlar, fakat o zâlimler, bile bile Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlar.

Evet, biz biliyoruz, onların sözleri seni üzüyor, imdi onlar seni yalanlıyorlar, Zalim olanlar, Allahın âyetlerin yalanlıyorlar

Onların sözlerinin seni üzdüğünü biliyoruz. Aslında onların yalanladığı sen değilsin. Bu zalimlerin inkâr ettiği, aslında Allah'ın mesajlarıdır.

Bkz. 26/3, 35/8

Biliyoruz ki ânların lakırdıları seni müteessir idiyor. Hakîkatde o zâlimler seni tekzîb değil Allâh’ın âyâtını inkâr idiyorlar.

Onların söylediklerinin seni üzeceğini elbette biliyoruz; doğrusu onlar seni yalancı saymıyorlar, fakat zalimler Allah'ın ayetlerini bile bile inkar ediyorlar.

Ey Muhammed! Biz çok iyi biliyoruz ki söyledikleri elbette seni incitiyor. Onlar gerçekte seni yalanlamıyorlar; fakat o zalimler Allah’ın âyetlerini inadına inkâr ediyorlar.

(Resulüm!) Onların söylediklerinin gerçekten seni üzmekte olduğunu biliyoruz. Aslında onlar seni yalanlamıyorlar; fakat o zalimler açıkça Allah’ın âyetlerini inkâr ediyorlar.

Onların söylediklerinin hakikaten seni üzmekte olduğunu biliyoruz. Aslında onlar seni yalanlamıyorlar, fakat o zalimler açıkça Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlar.

Söyledikleri şeylerin seni üzdüğünü biliyoruz. O zalimler seni değil ALLAH'ın ayetlerini reddediyor.

Onların söylediklerinin seni üzdüğünü elbette biliyoruz. Onlar aslında seni yalanlamıyorlar, fakat, o zalimler Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlar.

Celâlim hakkı için biliyoruz ki söyledikleri lâf seni cidden incitiyor, maamafih onların yalancı dedikleri sen değilsin, lâkin zalimler Allahın âyetlerine cehudluk ediyorlar

(Resûlüm!) Muhakkak ki, onların (hakkı inkâr ederek) söyledikleri şeylerin, seni üzdüğünü biliyoruz. Onlar gerçekte seni yalanlamıyorlar ancak zâlimler bile bile Allah’ın âyetlerini inkâr ediyorlar.

Doğrusu, onların söyledikleri sözlerin seni üzdüğünü biliyoruz. Aslında onlar seni yalanlamıyorlar; o zalimler açıkça Allah'ın ayetlerini reddediyorlar.

(Habîbim) şu hakıykatı çok iyi biliyoruz ki onların söyleyegeldikleri (sözler) seni her halde tasaya düşürüyor. Onlar hakıykatde seni yalanlamıyorlar, fakat o zaalimler bile bile Allahın âyetlerini inkâr ediyorlar.

(Habîbim, yâ Muhammed!) Şübhesiz şunu elbette biliyoruz ki, onların söyledikleri seni gerçekten üzüyor; hâlbuki aslında onlar seni yalanlamıyorlar (senin yalan söylemediğini bilirler); fakat o zâlimler Allah'ın âyetlerini bilerek inkâr ediyorlar.(2)

(2)Ebû Cehil’in, Resûl-i Ekrem (asm)’a: “Yâ Muhammed! Biz seni yalanlamayız. Hem senin doğru olduğunu da biliriz. Ancak, bize getirdiğin âyetlere inan... Devamı..

(Resulüm!) Onların söylediklerinin seni üzdüğünü elbette biliyoruz. Oysa gerçekten onlar (sadece) seni yalanlamıyorlar ve lakin (her türlü baskı, zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki her türlü faaliyetleri engelleyen) o zalimler, (bile bile) Allah’ın ayetlerini de (mesajlarını) inkâr ediyorlar. *

(*) Her ne kadar bu ayet birçok mealde ‘’Aslında onlar seni yalanlamıyorlar…’’ şeklinde tercüme edilmişse de, Kur’an’ın genelinden anlaşılan ise onlar... Devamı..

İnkârcıların söylediklerinin seni üzdüğünü elbette ki biz biliyoruz. Şunu bil ki onlar seni yalanlamıyorlar, o zalimler yalnızca Allah’ın ayetlerini inkâr ediyorlar.

Doğrusu biz biliyoruz ki onların söyledikleri seni kaygılandırmaktadır. Ancak onlar seni yalancı yerine koymakla kalmıyorlar, belki onlar Allah’ın belgelerini de yoğumsıyorlar.

Onların dedikleri sözün seni mahzun edeceğini çok [⁶] biliriz. Sıkılma çünkü onlar seni hadd-i zatında yalan saymıyorlar; fakat zalimler Allah/ın âyetlerini bilerek inkâr ediyorlar.

[6] Yahut «muhakkak biliriz».

(Ey Peygamber!) Onların söylediklerinin seni üzdüğünü Biz elbette biliyoruz.⁸ Aslında onlar seni yalanlamıyorlar fakat o zalimler bile bile/inadına Allah’ın ayetlerini inkâr ediyorlar.

8 Krş. Âl-i İmrân, 3/176; Hicr, 15/97; Mâide, 5/41, 68; Yûnus, 10/65; Hûd, 11/12; Yâsin, 36/76; Kehf, 18/6; Şuarâ, 26/3; Fâtır, 35/8; Kâf, 50/39... Devamı..

Onların söylediklerinin seni üzdüğünü elbette biliyoruz. Doğrusu onlar seni yalanlamıyorlar, aksine zalimler aslında Allah'ın ayetlerini inkâr ediyorlar.

Ey Peygamber ve Peygamberin izinden yürüyen Müslüman! Onların söylediği sözlerin seni üzdüğünü elbette biliyoruz. Fakat sen üzülme, yılgınlığa, ümitsizliğe kapılma. Zira onların yalanladığı, aslında sen değilsin; gerçekte bu zâlimler, Allah’ın ayetlerini inkâr ediyorlar. O hâlde, onlar hakkındaki hükmü Allah’a bırak.

Kesinlikle biliyoruz, şöyle ki; söyledikleri elbette seni üzüyor. Onlar seni yalanlamıyorlar; ama Zâlimler, Allah’ın âyetlerini bile bile inkâr ediyorlar.

Resulüm! Biz onların laflarının seni ne kadar çok üzdüğünü biliyoruz. Aslında onlar seni yalanlamıyorlar. Fakat bu insafsız adamlar, Allah’ın sözlerini inkar ediyorlar.

Muhakkak ki biliyoruz: Onların dedikleri şeyler seni üzüyor. Gerçekte onlar seni yalanlamıyorlar, bizi ve ayetlerimizi yalanlıyorlar.

Onların söylediklerinin seni üzmekte olduğunu elbette biliyoruz. Şüphesiz ki onlar, seni yalanlamıyor ancak o zalimler Allah’ın ayetlerini inkâr ediyorlar.

(Ey Muhammed!) Onların söylediklerinin, seni gerçekten üzdüğünü elbette biliyoruz. Aslında o zalimler, seni yalanlamıyorlar, Allah’ın âyetlerini inkâr ediyorlar.¹

1 Ebû Cehil, Peygamberimize: “Ey Muhammed! Biz seni yalancılıkla itham etmiyoruz. Sen, bizim yanımızda doğru söyleyenlerdensin. Biz ancak senin getird... Devamı..

Bu insanların söylediklerinin ²² seni gerçekten üzdüğünü pekala biliyoruz: Ama, unutma ki, onların yalanladığı sen değilsin; bu zalimlerin inkar ettiği, aslında Allah’ın mesajlarıdır.

22 Lafzen, “onların söylediklerinin” -yani, genel olarak Kur’an mesajı, özel olarak ölümden sonraki hayat (ki onu bir “masal” olarak görürler) hakkınd... Devamı..

Onların söylediklerinin, seni üzdüğünü elbette biliyoruz. Fakat onlar, seni yalanlamıyorlar, gerçekte o yanlışta ısrar eden zalimler bu Kuran’ın hak olduğunu bildikleri halde bile bile Allah’ın ayetlerine inanmıyorlar. 7/51, 18/6, 26/2, 29/47

Onların söylediklerinin seni üzdüğünü biliyoruz elbet. Şu bir gerçek ki, onların yalanladığı sen değilsin; bu zalimlerin kökten inkâr ettiği, asıl Allah’ın mesajlarıdır.

(Ey Muhammed) Onların söylediklerinin (seni ve hak davetini inkar etmelerinin) seni çok üzdüğünü elbette biliyoruz. Aslında onlar seni yalan saymıyorlar, (sana yalancı diyemezler. O aldatmaz, fakat aldanmış, o kendini peygamber sanıyor, derler) Fakat o zalimler, Allah’ın ayetlerini inkar ediyorlar!

Muhakkak biliyoruzki onların dedikleri seni üzüyor, gerçekte onlar seni yalanlamıyorlar, fakat o zâlimler bile bile Allâh’ın âyetlerini inkâr ediyorlar.

Muhakkak biliyoruz ki, onların dedikleri şey, seni elbette mahzun ediyor. hakikat halde onlar seni tekzîp etmiş olmuyorlar, fakat o zalimler Allah Teâlâ'nın âyetlerini inkâr ediyorlar.

Ey Resulüm! Onların söylediklerinin seni üzeceğini elbette pek iyi biliyoruz. Doğrusu onlar seni yalancı saymıyorlar; fakat o zalimler, bile bile Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlar. [35, 8; 26, 3] {KM, Hezekiel 3, 7}

Bu âyet, Allah Teâlânın Hz. Peygamber efendimize verdiği yüce makama delalet eden yerlerden biridir. Zira ona hitaben: “Üzülme! Onlar senin yalan söyl... Devamı..

Biliyoruz, onların dedikleri seni üzüyor, gerçekte onlar seni yalanlamıyorlar, fakat o zalimler bile bile Allah'ın ayetlerini inkar ediyorlar.

(Yâ Muhammed) Onların söyledikleri sözlerin seni mahzûn itdiğini biliriz. Onlar hakîkatde seni tekzîb itmezler ve lâkin o zâlimler 'inâdlarından dolayı Allâh'ın âyetlerini inkâr iderler. [¹]

[1] Ruesâ-yı müşrikînden "Ahnes bin Şerîf" bir gün tenhâda Ebû Cehil'e rast geldi ve didi: "Burada senden ve benden başka sözümüzi işidecek kimse yokd... Devamı..

Onların söylediklerinin seni üzdüğünü elbette biliyoruz. Onlar seni yalanlamıyorlar, aslında yanlış yapan o kimseler Allah’ın âyetleri karşısında bile bile yalan yanlış şeylere sarılıyorlar.

Onların söylediklerinin seni üzdüğünü elbette biliyoruz. Fakat onlar seni yalanlamıyorlar, o zalimler, bile bile Allah'ın ayetlerini tanımazdan geliyorlar.

Onların söylediklerine senin üzüldüğünü Biz biliyoruz. Gerçekte onlar seni yalanlamış olmuyorlar; o zalimler, Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlar.

Söylediklerinin seni kederlendirdiğini çok iyi biliyoruz. Gerçek şu ki, onlar seni yalanlamıyorlar; o zalimler Allah'ın ayetlerine karşı direnmekteler.

bayıķ bilürüz bayıķ ķayġulandurur seni ol kim eydürler. bayıķ anlar yalan dutmazlar seni velįkin žālimler Tañrı’nuñ āyetlerini inķār eylerler.

Taḥḳīḳ biz bilür‐biz ki sen ḳayurursın anlar söyledügi‐çün. Pes anlar seniyalanlamazlar yā Muḥammed, lākin ẓālimler Tañrı Ta‘ālā āyetlerini inkāriderler.

Bilirik ki, onların (Qur’an barəsində) dedikləri söz səni çox kədərləndirir. Həqiqətdə isə onlar səni yalançı hesab etmirlər (ürəklərində sənin həqiqi peyğəmbər olduğunu yaxşı bilirlər). Ancaq o zalımlar (müşriklər) Allahın ayələrini inadla inkar edirlər.

We know well how their talk grieveth thee, though in truth they deny not thee (Muhammad) but evil-doers flout the revelations of Allah.

We know indeed the grief which their words do cause thee: It is not thee they reject: it is the signs of Allah, which the wicked contemn.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.