Ve kâlû in hiye illâ hayâtunâ-ddunyâ vemâ nahnu bimeb’ûśîn(e)
Ve dediler ki: Bu dünyada yaşayışımızdan başka bir yaşama yok bize ve biz tekrar dirilmeyiz.
(Zaten) Onlar: "Bu dünya hayatımızdan başkası yoktur. Ve bizler tekrar diriltilecek değiliz" diyen (dünya rahatını ve çıkarını önceleyen inkârcılardır.)
İnançsızlardan bir kısmı dediler ki; bu dünyadaki hayatın ötesinde başka bir şey yoktur, öldükten sonra da dirilmeyeceğiz.
Onlar:
“Hayat, yalnızca yaşadığımız dünya hayatından ibarettir. Biz, bir daha diriltilecek değiliz" demişlerdi.
"Şu dünya hayatımızdan başka bir hayat yoktur ve biz yeniden diriltilecek değiliz" dediler.
Onlar dediler ki: 'Bu dünya hayatımızdan başkası yoktur. Ve bizler diriltilecek değiliz.'
(Dünyaya dönselerdi, eskisi gibi) yine şöyle diyeceklerdi: “- Bu, dünya hayatımızdan başka bir hayat yoktur ve biz, bir daha dirilecek değiliz.”
Onlar, “dünya hayatından başka hayatımız yoktur. Ve biz diriltilecek de değiliz” dediler.
Onlar, “Hayat ancak bu dünyadaki hayatımızdan ibarettir; biz, bir daha da dirilecek değiliz” demişlerdi.
Onlar derler ki: «Bizim dirliğimiz ancak bu dünya dirliğidir, biz yeniden dirilerek değiliz!»
Ve onlar derler ki: “Bu dünyadaki hayatımızın ötesinde başka bir şey yoktur ve öldükten sonra da dirilmeyeceğiz!”
"Bu dünyâdaki hayâtımızdan başka hayât yokdur tekrâr dirilmiyeceğiz" diyorlar.
"Hayat ancak bu dünyadakinden ibarettir, biz dirilecek değiliz" dediler.
Derler ki: “Hayat ancak dünya hayatımızdır. Artık biz bir daha diriltilecek de değiliz.”
Onlar, “Hayat ancak bu dünyada yaşadığımızdan ibarettir; biz bir daha diriltilecek değiliz” demişlerdi.
Onlar, hayat ancak bu dünyadaki hayatımızdan ibarettir; biz, bir daha da diriltilecek değiliz, demişlerdi.
"Bizim için sadece dünya hayatı vardır, diriltilecek değiliz," diyorlardı.
Dediler ki:" Dünya hayatımızdan başka bir hayat yoktur, biz diriltilecek değiliz".
yine dönüb: «hayat, sırf Dünya hayatımızdan ibaret, biz bir daha dirilecek değiliz» diyeceklerdi
Onlar (dünyada iken) “Hayat ancak bu dünyadaki hayatımızdan ibarettir, biz, bir daha da diriltilecek değiliz” demişlerdi.
“Dünya hayatımızdan başka hayat yoktur, öldükten sonra diriltilecek de değiliz.” dediler.
Dediler ki: (Bu) dünyâ hayâtımızdan başka bir hayat yokdur. Biz bir daha diriltilecekler değiliz».
Ve (bütün gördüklerine rağmen onları geri gönderseydik): “Bu (hayat), ancak dünya hayâtımızdır; biz (öldükten sonra) diriltilecek kimseler de değiliz!” diyeceklerdi.(1)
Bir de (bunlar hayatta iken) “Bu dünyadaki hayatımızdan başka hayat yok; biz tekrar diriltilecek değiliz” demişlerdi.
(Daha önceden) “Hayat bu dünya hayatıdır, sonra biz tekrar yeniden diriltilecek değiliz” demişlerdi.
Dediler: "Biz insanlar yalnız bu dünyada yaşıyacağız. Öldükten sonra dirilmiyeceğiz."
Onlar; «hayat, bu dünyadaki hayattan ibarettir. Bizler tekrar dirilecek değiliz» dediler.
Onlar, “Dünya hayatımızdan başka bir hayat yoktur. Biz diriltilecek de değiliz” dediler.
“Bu dünya hayatımızdan başkası yoktur ve bizler diriltilecekler değiliz” derler.
“Şu dünyadaki hayatımızdan başka bir hayat yoktur ve bizler, asla yeniden diriltilecek değiliz!” demişlerdi.
-“O (hayat), sadece Dünya hayatımız! Biz yeniden diriltilmiş (olacak) değiliz” dediler. (olacak) değiliz” dediler.
Kimileri de: “dünya hayatından başka hayat yoktur. Tekrar diriltilecek falan değiliz “ derler.
Onlar; “Hayat dünya hayatından ibarettir! Öldükten sonra diriltilecek değiliz!” demişlerdi.
Onlar “Hayat ancak bu yakın (dünyadaki) hayatımızdan ibarettir; biz asla diriltilecek de değiliz!” demişlerdi.
Ve bazı [inançsız]lar, “Bu dünyadaki hayatımızın ötesinde başka bir şey yoktur ve öldükten sonra dirilmeyeceğiz!” derler.
Zira onlar, “Hayatımız şu dünya hayatından ibarettir, bundan başka bir hayat yoktur. Biz tekrar diriltilecek de değiliz.” diyorlardı. 10/7, 23/35, 45/24, 79/34...41
Zira, “Bu dünyadakinden başka hayatımız yoktur, öldükten sonra da dirilecek değiliz” demişlerdir.
(Nitekim onlar evvelce, ahireti inkar ettiler ve) "Bu dünya hayatımızdan başka bizim için bir yaşam yoktur, biz tekrar diriltilecek değiliz" dediler.
Dediler ki: "dünyâ hayâtımızdan başka bir hayât yoktur. Biz diriltilecek değiliz. "
Ve dediler ki, «Bu bizim dünya hayatımızdan başka hayat yoktur ve bizler bir daha dirilecek değiliz.»
28, 29. Hayır! Öteden beri gizledikleri utandırıcı çirkin halleri, münafıklıkları yüzlerine vuruldu da ondan böyle söylüyorlar. Yoksa geri gönderilseler bile, yine kendilerine yasaklanan kötülükleri yapmaya dönecek ve diyeceklerdi ki: “Hayat, sırf dünya hayatımızdan ibaret! Biz bir daha diriltilecek de değiliz! ” Onlar, hiç şüphesiz yalancıdırlar.
Dediler ki: "dünya hayatımızdan başka bir hayat yoktur. Biz diriltilecek değiliz."
"Hayât ancak dünyâdaki hayâtdır. (Öldükden sonra) biz tekrâr dirileceklerden değiliz" dirlerdi.
Onlar şöyle demişlerdi: “Dünya hayatımızdan başka hayat yoktur. Biz tekrar dirilecek de değiliz.”
-Dünya hayatımızdan başka hayat yoktur. (Öldükten sonra) tekrar diriltilecek de değiliz, derlerdi.
Bir de “Bu dünyadaki hayatımızdan başka hayat yok; biz tekrar diriltilecek değiliz” demişlerdi.
Dediler ki: "Şu dünya hayatımızdan başkası yok. Biz diriltilecek de değiliz."
daħı eyittiler “degül ol meger yaķın dirligümüz daħı degülüz biz ķoparınılmışlar.”
Daḫı eyitdiler: Bu dünyā dirliginden özge dirlik yoḳdur. Daḫı biz ölgendenṣoñra diri olmaz‐biz didiler.
(Əgər onlar dünyaya qaytarılsaydılar) yenə də: “Həyat yalnız bu dünyadakı həyatımızdan ibarətdir. Bizlər bir daha dirilən deyilik!” – deyərdilər.
And they say: There is naught save our life of the world, and we shall not be raised (again).
And they (sometimes) say: "There is nothing except our life on this earth, and never shall we be raised up again."
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |