Men câe bilhaseneti felehu ‘aşru emśâlihâ(s) vemen câe bi-sseyyi-eti felâ yuczâ illâ miślehâ vehum lâ yuzlemûn(e)
Kim bir iyilikle Tanrı tapısına gelirse ona, yaptığının on misli mükafat verilecektir ve kim bir kötülükle gelirse ancak ona karşılık ve onun misli bir ceza ile cezalandırılacaktır ve onlara zulmedemeyecektir.
(Dünyada iken) Kim bir iyilikle gelirse (hayır işlerse), kendisine bunun on katı verilecektir (varlığı ve sağlığı bereketlenecektir;) kim de bir kötülükle gelirse, onun mislinden başkasıyla ceza görmeyecek ve onlara haksızlık edilmeyecektir. (Ancak ahirette, mü’minlere hayır ve sevaplarının karşılığı sonsuz şekilde arttırılıp bereketlenecek ve ebedi cennet nimetlerine erişeceklerdir.)
Kim Allah'ın huzuruna iyi bir iş ve davranışla çıkarsa, bu yaptığının on katını kazanacaktır. Ama kim de kötü bir iş ile Rabbinin huzuruna çıkarsa, onun aynısıyla cezalandırılacaktır. Ve kimseye de haksızlık yapılmayacaktır.
Kim Allah'ın huzuruna işlediği iyi amellerle gelirse, ona getirdiğinin on katı vardır. Kim de kötü amellerle gelirse, o sadece getirdiği kadarıyla cezalandırılır. Onlar haksızlığa uğratılmayacaklar.
Kim bir iyilik getirirse ona on katı karşılık vardır. Kim de bir kötülük getirirse o da ancak yaptığının misliyle cezalandırılır ve onlara haksızlık edilmez.
Kim bir iyilikle gelirse, kendisine bunun on katı vardır, kim bir kötülükle gelirse, onun mislinden başkasıyla cezalandırılmaz ve onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Kim bir hayırlı ve güzel âmelle gelirse, ona, on misli sevap verilir. Kim de bir günah ile gelirse, ona ancak misli ile (günahı kadarla) ceza edilir. Onlar (gerek iyilik gerek kötülük yapanlar) haksızlığa uğratılmaz.
Kim bir iyilik ortaya koyarsa, ona on misli sevap vardır. Kim bir kötülük yaparsa, ancak bir misliyle cezalandırılır. Ve onlar asla zulmedilmezler.
Kim Allah'ın huzuruna bir güzellik getirirse ona, getirdiğinin on katı vardır. Kim de kötülük getirirse, o sadece getirdiğinin dengi ile cezalandırılır. Onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Bir iyilik edene, on katı verilecek, bir kötülük edene, ancak bir ceza vardır, onlar zulmolunmazlar
Kim (Allah'a) bir iyilikle gelirse ona on kati verilir. Kim de bir kötülükle gelirse sadece misliyle cezalandırılır ve onlara asla haksızlık yapılmaz.
Hasenâtda bulunanlar on misli mükâfât göreceklerdir seyyiâtda bulunanlar mukâbilini göreceklerdir, zulme dûçâr olmıyacaklardır.
Kim ortaya bir iyilik koyarsa ona on katı verilir; ortaya bir kötülük koyan ise ancak misliyle cezalandırılır; onlara haksızlık yapılmaz.
Kim bir iyilik yaparsa, ona on katı vardır. Kim de bir kötülük yaparsa, o da sadece o kötülüğün misliyle cezalandırılır ve onlara zulmedilmez.
Kim iyilikle gelirse ona getirdiğinin on katı vardır; kim de kötülükle gelirse o sadece getirdiğinin dengiyle cezalandırılır. Onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Kim (Allah huzuruna) iyilikle gelirse ona getirdiğinin on katı vardır. Kim de kötülükle gelirse o sadece getirdiğinin dengiyle cezalandırılır. Onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Kim iyilik getirirse, kendisine getirdiğinin on katı vardır. Kim kötülük getirirse, ancak dengiyle cezalandırılır ve kendilerine haksızlık edilmez.
Kim iyilik getirirse, ona o (getirdiği)nin on katı vardır. Kim kötülük getirirse, sadece onun dengiyle cezalandırılır; onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Kim bir hasene ile gelirse ona on misli verilir, kim de bir seyyie ile gelirse ona ancak misliyle ceza edilir ve hiç birine haksızlık edilmez
Kim (îmânlı olarak ve sırf Allah rızası için yapmış olduğu) bir iyilikle (hesap günü manevi huzura) gelirse, ona (o iyi amelinin karşılığı olarak lütfumuzla en az) on katı sevap verilir. Kim de bir kötülük ile (işlediği kötü bir amel ile) gelirse, (o kimse yapmış olduğu günahın) ancak misliyle/dengiyle cezalandırılır ve onlar (asla) haksızlığa uğratılmazlar.
Kim bir iyilik ile gelirse ona on katı vardır, kim bir kötülük ile gelirse kötülüğü oranında karşılık bulur. Onların hiçbirine haksızlık yapılmaz.
Kim (Allaha) bir iyilikle, güzellikle gelirse işte ona bunun on katı. Kim de bir kötülükle gelirse bu, o mıkdardan başkasıyle cezalanmaz. Onlar (yâni iyilik edenler de, fenalık yapanlar da) haksızlığa uğratılmazlar.
Kim iyilikle gelirse, artık kendisi için onun (o iyiliğin) on misli vardır! Kim de kötülükle gelirse, bunun üzerine ancak misliyle cezâlandırılır ve onlar haksızlığa uğratılmazlar.(2)
Kim (dünyada iken) işlediği iyi amellerle (ahiret gününe) gelirse, ona getirdiğinin on katı vardır. Kim de kötü amellerle gelirse, o sadece getirdiği kadarıyla cezalandırılır. Onlar haksızlığa da uğratılmayacaklar. *
Kim bir iyilik yaparak gelirse, yaptığı iyiliğin on katı kendisine karşılık olarak verilir. Kimde kötülüklerle gelirse, yalnızca kötülüğünün karşılığı ona ödenir ve kimseye zulmedilmez.
Herkim bir iyilik işlerse ona onun on katı verilir. Herkim bir kötülük işlerse ona da onun ancak bir katı verilir. Onlara karşı kıyılmıyacaktır da.
Herkim iyilik getirirse onun on misli kendisinin olur. Kötülük getiren kimse de yalnız bir misli ile ceza görür. Onlar zulüm ve gadre uğramazlar.
Kim bir iyilikle gelirse ona onun on misli vardır. Kim de bir kötülükle gelirse, o ancak misliyle cezalandırılır ve onlara zulmedilmez.
Kim bir iyilikle gelirse, ona on katı verilir; kim de bir kötülükle gelirse ancak misliyle cezalandırılır ve de onlara haksızlık yapılmaz.
Her kim Rabb’inin huzuruna bir iyilik ile gelmişse, kendisine bunun karşılığı olarak en az on katı verilecektir; kim de bir kötülük ile gelmişse, sadece kötülüğüne denk bir ceza görecek ve onlara zerre kadar haksızlık yapılmayacaktır.
O hâlde, ey Müslüman!
Kim İyilik ile gelirse, kendisine on misli vardır. Kim de Kötülük ile gelirse, sadece misliyle karşılık görür. Haksızlığa uğratılmazlar.
O gün iyiliği olana, on katı ilave edilecek; kötülüğü olana ise sadece kötülüğü kadar ceza verilecektir. Kimselere asla haksızlık edilmeyecektir.
Kim huzurumuza iyilikle gelirse; ona getirdiğinin on katı vardır. Kim de kötülükle gelirse; sadece getirdiğinin dengiyle cezalandırılır. Onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Kim (Allah huzuruna) iyilikle gelirse ona getirdiğinin on katı vardır. [*] Kim de kötülükle gelirse o sadece getirdiğinin dengiyle cezalandırılır. Onlar haksızlığa uğratılmazlar. [*]
Kim (Allah’ın huzuruna) bir iyilikle varırsa kendisine (en az) on katı¹ (sevap) verilir. Kim de Allah’ın huzuruna bir kötülük ile varırsa onlar haksızlığa uğratılmaksızın² sadece onun aynısıyla cezâlandırılır.
Kim [Allah’ın huzuruna] iyi bir iş ve davranışla çıkarsa bu yaptığının on katını kazanacaktır; ama kim de kötü bir fiil ile çıkarsa onun aynı-sıyla cezalandırılacaktır; ve kimseye haksızlık yapılmayacaktır. ¹⁶²
Kim ilahi huzura bir iyilik ile gelirse, ona onun on katı vardır; kim de bir kötülük ile gelirse, ona da yalnızca yaptığının karşılığı vardır ve onlar asla haksızlığa uğramayacaklardır. 27/89, 28/84, 40/40,
Kim (İlâhî mahkemeye) bir iyilikle gelirse yaptığının on katını kazanacaktır;[¹¹⁴⁹] ama kim de bir kötülükle gelirse onun aynısıyla cezalandırılacaktır: fakat hiç kimseye haksızlık yapılmayacaktır.
Kim (Rabbinin huzuruna) bir iyilik ile gelirse onun (o güzel amelinin) on katı sevap vardır. Kim de bir kötülük ile gelirse (eğer bağışlanmazsa) sadece onun dengiyle cezalandırılır. Hiç kimse zerre kadar haksızlığa uğratılmaz.
Kim bir iyilikle gelirse, ona on misli iyilik vardır. Kim bir kötülükle gelirse onun kendisi kadar cezalandırılır, onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Her kim bir iyilik ile gelirse kendisi için onun on misli vardır. Ve her kim bir kötülük ile gelirse o ancak onun misli ile cezalandırılır. Ve onlar zulme uğramazlar.
Kim Allah'a güzel bir işle gelirse, iyilik işlerse, ona on misli verilir; kim de bir kötülükle gelirse, sadece kötülüğüne denk bir ceza görür ve hiç kimseye haksızlık edilmez. {KM, Matta 19, 29}
Kim iyilik getirirse, ona o(getirdiği)nin on katı vardır. Kim kötülük getirirse, sadece onun dengiyle cezalandırılır, onlar haksızlığa uğratılmazlar.
Bir hayır iş işleyene on katı mükâfât vardır, seyyie ve günâh işleyene de ancak onun misliyle cezâ olunur ve onlara zulüm olunmaz.
Kim bir iyilik yaparsa ona on katı verilir; bir kötülük yapan ise, yalnız onun karşılığı ile cezalandırılacak ve onlara haksızlık edilmeyecektir.
Allah'ın huzuruna bir iyilikle gelene, onun on katı sevap vardır. Kötülükle gelen ise, sadece onun misliyle ceza görür; hiç kimseye haksızlık edilmez.(30)
Kim bir güzellikle gelirse ona, getirdiğinin on katı var. Kötülükle gelene ise yaptığı kadarından fazla ceza verilmez. Onlar, haksızlığa uğratılmayacaklardır.
her kim getürür ise eyü ış anuñdur on ancalar daħı her kim getürür ise yavuz iş pes cezā olınmaya illā beñzerin daħı anlar güc eylenmeyeler.
Kim gelse bir ḥasenetle, pes aña vardur on anuñ gibi. Daḫı kim gelse biryamanlıḳ bile, pes cezā olmaz aña illā anuñ gibi. Daḫı anlara ẓulm olun‐maz.
Kim yaxşı bir iş görərsə, ona həmin işin on qat əvəzi (savabı) verilər. Kim pis bir iş görərsə, ona həmin işin misli qədər cəza verilər. Onlara haqsızlıq edilməz.
Whoso bringeth a good deed will receive tenfold the like thereof, while whoso bringeth an ill deed will be awarded but the like thereof; and they will not be wronged.
He that doeth good shall have ten times as much to his credit: He that doeth evil shall only be recompensed according to his evil:(986) no wrong shall be done unto (any of) them.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |