هَلْ يَنْظُرُونَ اِلَّٓا اَنْ تَأْتِيَهُمُ الْمَلٰٓئِكَةُ اَوْ يَأْتِيَ رَبُّكَ اَوْ يَأْتِيَ بَعْضُ اٰيَاتِ رَبِّكَۜ يَوْمَ يَأْت۪ي بَعْضُ اٰيَاتِ رَبِّكَ لَا يَنْفَعُ نَفْسًا ا۪يمَانُهَا لَمْ تَكُنْ اٰمَنَتْ مِنْ قَبْلُ اَوْ كَسَبَتْ ف۪ٓي ا۪يمَانِهَا خَيْرًاۜ قُلِ انْتَظِرُٓوا اِنَّا مُنْتَظِرُونَ
Hel yenzurûne illâ en te/tiyehumu-lmelâ-iketu ev ye/tiye rabbuke ev ye/tiye ba’du âyâti rabbik(e)(k) yevme ye/tî ba’du âyâti rabbike lâ yenfe’u nefsen îmânuhâ lem tekun âmenet min kablu ev kesebet fî îmânihâ ḣayrâ(an)(k) kuli-ntazirû innâ muntazirûn(e)
Hala kendilerine meleklerin inmesini, yahut Rabbinin, yahut da Rabbinden bazı delillerin gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin bazı delilleri geldiği gün hiç kimseye, önceden iman etmemişse, yahut inancından bir hayır kazanmamışsa o günkü inanması fayda etmez. De ki: Bekleyin ve biz de beklemekteyiz zaten.
(İnkârcı zalimler ve münafık kesimler, inanmak ve hayırlı insan olmak için) Kendilerine gökten meleklerin gelmesini, ya da bizzat Senin Rabbinin gelmesini, ya da Rabbinin bazı alâmetleri (ve felaketleri)nin gelmesini mi gözetleyip bekliyorlar? Oysa Rabbinin bazı ayetleri geldiği gün, daha önce inanmamış veya imanları kendilerine bir hayır kazandırmamış (yani sözde iman etmiş ama, imanın ve İslam’ın gereğini yapmamış) olan kimselere o vakit (gerçeği görmeleri ve imana gelmeleri hiç)bir fayda sağlamayacaktır!.. De ki: "(Ey zalimler ve işbirlikçi hainler!) Siz (tedirginlikle) gözleyip bekleyin; çünkü Biz de kesinlikle (acı ve alçaltıcı akıbetinizi) bekleyip gözetlemekteyiz!"
O Allah'tan başkasına ilahlık yakıştıranlar, inanmak için kendilerine meleklerin gelmesini veya Rabbinin gelmesini ya da Rabbinin bazı ayetlerinin gelmesini mi bekliyorlar? Ancak Rabbinin onları imana mecbur edecek bazı alametleri geldiği gün, iman etmenin daha önce inanmamışsa veya inancıyla bir iyilik kazanmamışsa, o günkü imanı ona bir fayda sağlamaz. De ki: Bekleyin öyleyse ahiret gününü ey inançsızlar! Biz de bekliyoruz başınıza gelecekleri.
İman etmek için, ille canlarını alacak meleklerin gelmesini mi, yahut Rabbinin cezalandırmasını mı, yahut Rabbinin bazı âyetlerinin, kıyamet alâmetlerinin, karşı duramayacakları felâketlerin gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin bazı âyetlerinin, kıyamet alâmetlerinin, felâketlerin geleceği gün, önceden iman etmemiş veya mü’min olarak hayır hasenat kazanmamış olan kimseye artık imanı bir fayda vermeyecek. Onlara:
"- Siz Rabbinizin azâbını bekleyin, biz de Rabbimizin mükâfatını, lütfunu ve yardımını beklemekteyiz" de.
Onlar kendilerine meleklerin yahut Rabbinin veya Rabbinin bazı ayetlerinin gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin bazı ayetlerinin geldiği gün, önceden iman etmemiş veya imanıyla bir iyilik kazanmamış kimseye artık iman etmesinin bir yararı olmayacaktır. De ki: "Bekleyin, biz de beklemekteyiz."
Onlar, kendilerine meleklerin gelmesini mi, ya da Rabbinin gelmesini mi veya Rabbinin bazı ayetlerinin gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin ayetlerinden bazılarının geleceği gün, daha önce iman etmemişse veya imanıyla bir hayır kazanmamışsa hiç kimseye imanı yarar sağlamaz. De ki: 'Bekleyin, biz de elbette beklemekteyiz.'
(Mekke'liler), Kur'an Peygamberi tekzip ettikten sonra ancak şunu gözetliyorlar: Kendilerine azab edecek melekler gelsin, yahut Rabbinin azabı gelsin, yahut Rabbinin bazı (kıyamet) alâmetleri gelsin. Rabbinin (kıyamet) alâmetlerinden biri geldiği gün, evvelce iman etmemiş veya imanında bir hayır kazanmamış olan kimseye, o gün imana gelmek hiç bir fayda vermez. Ey Resûlüm, de ki: (Siz o alâmetlerin gelmesini) gözetleyip bekleyin, biz de gözetleyip bekliyoruz.
Onlar, ancak kendilerine meleklerin veya Rabbinin gelmesini veya Rabbinin mucizelerinden bir kısmının gelmesini bekliyorlar. Rabbinin bazı mucizeleri (veya ağır azapları) geldiği gün, eğer daha önce kişi iman etmemişse veya imanından bir hayır kazanmamışsa, o gün iman etmesi ona bir fayda vermez. De ki: “Allah’ın mucizelerini ve azabını bekleyin, Biz de bekleyenlerdeniz.”
Onlar ancak kendilerine meleklerin veya Rabbinin gelmesini yahut Rabbinin bazı alâmetlerinin gelmesini bekliyorlar. Rabbinin bazı alâmetleri geldiği gün, önceden inanmamış ya da imanında bir hayır kazanmamış olan kimseye artık imanı bir fayda sağlamaz. De ki: “Bekleyiniz, şüphesiz biz de beklemekteyiz.”
Onlar kendilerine, ya meleklerin, ya Tanrının, ya da âyetlerinin birtakımların gelmesini mi gözlemekteler? Allahın âyetlerinden bir nicesi geldiği gün — önceden inanmış bulunmuyorsa, ya da inanıyla hayır kazanmamışsa — kimseye inanı bir fayda vermez, de ki: «Siz gözleyin, biz de gözleriz»
Yoksa o inkârcılar (iman etmek için), meleklerin kendilerine inmesini yahut (bizzat) Rabbinin (karşılarına gelip gözlerine) görünmesini veya O'ndan (kıyamet, Azrail, ölüm gibi) bazı alametlerin gelmesini mi bekliyorlar? (Ama) Rabbinin (kesin) işaretlerinin ortaya çıkacağı gün iman etmenin, daha önce inanmamış yahut inandığı halde bir hayır yapmamış olan kimseye hiçbir yararı olmayacaktır. De ki: “(Ya şimdiden iman edin ve faydalı işler yapın, ya da ahiret gününü) bekleyin! Doğrusu biz de bekliyoruz!”
Meleklerin gelmesine veyâ doğrıdan doğrıya rabbinin âyâtına mı muntazırdırlar. Senin rabbinin ba’zı âyâtının geldiği gün ândan evvel inanmamış olan kimsenin îmânı kendine fâide virmiyecekdir. Kezâlik îmân idüb de hayır işlememiiş olanlar fâide görmiyecekdir. Ânlara di ki: "Siz bekleyiniz biz de bekleyelim"
Onlar kendilerine meleklerin gelmesini mi, yoksa Rabbinin gelmesini mi, yahut Rablerinden bir takım mucizelerin gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin bir takım mucizeleri geldiği gün, bir kimse daha önce inanmamışsa veya imaniyle bir iyilik kazanmamışsa, imanı ona fayda vermez. Onlara: "Bekleyin, doğrusu biz de bekliyoruz" de.
(Ey Muhammed!) Onlar (iman etmek için) ancak kendilerine meleklerin gelmesini veya Rabbinin gelmesini[207] ya da Rabbinin bazı âyetlerinin gelmesini mi gözlüyorlar? Rabbinin âyetlerinden bazısı geldiği gün, daha önce iman etmemiş veya imanında bir hayır kazanmamış olan bir kimseye (o günkü) imanı fayda vermez.[208] De ki: “Siz bekleyin. Şüphesiz biz de bekliyoruz.”
“(İnanmak için) ille de kendilerine meleklerin gelmesini veya rabbinin gelmesini ya da rabbinden bazı işaretlerin gelmesini mi bekliyorlar? Daha önce inanmamış yahut inancı kendisine iyilik kazandırmamış kimseye, rabbinden bazı işaretler geldiği gün iman etmesi fayda sağlamaz. De ki: “Bekleyin! Şüphesiz biz de beklemekteyiz.”
Onlar ancak kendilerine meleklerin gelmesini veya Rabbinin gelmesini yahut Rabbinin bazı alâmetlerinin gelmesini bekliyorlar. Rabbinin bazı alâmetleri geldiği gün, önceden inanmamış ya da imanında bir hayır kazanmamış olan kimseye artık imanı bir fayda sağlamaz. De ki: Bekleyin, şüphesiz biz de beklemekteyiz!
Kendilerine meleklerin gelmesini mi, yoksa Rabbinin, yahut Rabbinin bazı işaretlerinin gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin bazı işaretleri geldiği gün, daha önce inanmamış veya imanında bir hayır kazanmamış kişiye bir yarar sağlamaz. De ki: "Bekleyin, biz de beklemekteyiz."
(İnanmak için) ille meleklerin gelmesini, yahut Rabbinin gelmesini, ya da Rabbinin bazı âyetlerinin gelmesini mi bekliyorlar? Ama Rabbinin (azab) işaretlerinin geldiği gün, daha önce iman etmemiş, yahut imanında bir hayır kazanmamış kimseye, artık inanması bir fayda sağlamaz. De ki: "Bekleyin; biz de beklemekteyiz."
Onlar ancak şunu gözetiyorlar: ki kendilerine Melekler geliversin veya rabbın geliversin veya rabbının ba'zı alâmetleri geliversin, rabbının ba'zı alâmetleri geldiği gün, evvelce iyman etmemiş veya iymanında bir hayır kazanmamış bir nefse o günkü iymanı hiç bir fâide vermez, de ki gözetin, çünkü biz şüphesiz gözetiyoruz
(O müşrikler, îmân etmek için) ille de kendilerine (ölüm) meleklerin (in) gelmesini yahut Rabbinin (azap emrinin) gelmesini ya da Rabbinin bazı (kıyamet) alâmetlerinin gelmesini mi bekliyorlar? (Hâlbuki) Rabbinin (takdir ettiği vakit gelip de kıyametin) bazı alâmetleri geldiği (tövbe kapısının kapandığı) gün, evvelce îmân etmemiş yahut îmânında bir hayır kazanmamış olan kimseye îmânı fayda vermez. De ki: “Bekleyin, şüphesiz biz de beklemekteyiz!”
Onlar, kendilerine; meleklerin gelmesini, Rabb'inin gelmesini veya Rabb'inin bazı âyetlerinin¹ gelmesini mi bekliyorlar? Rabb'inin âyetlerinden biri geldiği gün, daha önce iman etmemiş veya imanında bir hayır kazanmamış² kimseye, imanı fayda sağlamaz. De ki: “Bekleyin, kuşkusuz biz de beklemekteyiz.”
Onlar haalâ kendilerine ille (azâb yapacak) meleklerin gelmesini, yahud (bizzat) Rabbinin gelmesini veya Rabbinin âyet (ve mu'cize) lerinden birinin gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin âyetlerinden biri geldiği gün, daha evvelden îman etmiş veya îmânında bir hayır kazanmış olmayan hiç bir kimseye (o günkü) îmanı asla fâide vermez. De ki: «Bekleyin! Çünkü biz (de) şübhesiz bekleyicileriz».
(O müşrikler, îmân etmek için) kendilerine ille de (ölüm) meleklerin(in) gelmesini veya Rabbinin (azâbının) gelmesini yâhut Rabbinin bazı (kıyâmet) alâmetlerinin gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin bazı alâmetleri geldiği gün, daha önce îmân etmemiş veya îmânında bir hayır kazanmamış olan kimseye, (o gün) îmân etmesi fayda vermez. De ki: “(O alâmetleri) bekleyin, şübhesiz biz de bekleyenleriz!”
Onlar (inanmak için ille de canlarını alacak) meleklerin gelmesini veya Rabbinin (azabının) gelmesini ya da Rabbinin bazı ayetlerinin (mucizelerinin) gelmesini mi bekliyorlar? Ancak Rabbinin (onları imana mecbur edecek) bazı ayetleri geldiği gün, daha önceden inanmamış ya da imanıyla bir hayır (bir iyilik ve sâlih amel) kazanmamış hiçbir kişiye imanı yarar sağlamayacaktır. (Resulüm!) De ki: (Öyleyse siz o ayetlerin gelmesini) gözetleyip bekleyin, biz de gözetleyip bekliyoruz.*
Yoksa onlar kendilerine meleklerin veya Rabbinin veya Rabbinin ayetlerinin gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin ayetlerinin bir kısmı geldiğinde, önceden iman etmediği için, kişiye o anki imanı fayda vermez. Veyahut önceden iman etmiş ama imanı ona hiç bir hayır kazandırmamış. Deki “Bekleyin, bizde sizinle beraber bekleyip göreceğiz.”
Yoksa onlar kendilerine melekler gelecek, ya çalabın gelecek, ya da çalabının bir nice belgesi gelecek. diye mi bekliyorlar?Eğer bir kimse bu belgeler gelmeden önce inanmış, ya da bu inancıyla iyilik işlemiş değilse, onun o inancı onun işine yaramaz. De ki: "Bekleyin. İşte biz de bekliyoruz."
Onlar kendilerine yalnız meleklerin [¹] gelmesini veya Rabbinin gelmesini veya Rabbinin bâzı âyetlerinin gelmesini bekliyorlar, Rabbinin bâzı âyetleri geldiği gün hiçbir kimseye evvelce getirmediği imanı [²] fayda etmediği gibi imanında hayır ve ta/at kazanmayan kimseye de imanı fayda vermez. Onlara de ki «— Bekleyin biz de bekliyoruz.»
Onlar ille de kendilerine meleklerin gelmesini mi, yoksa Rabbinin gelmesini mi veyahut Rabbinden bazı mucizelerin [âyât] gelmesini mi gözlüyorlar/bekliyorlar? Rabbinin bazı mucizeleri [âyât] geldiği gün, bir kimse daha önce inanmamışsa veya inancıyla bir iyilik kazanmamışsa, imanı ona fayda vermez. (Ey Peygamber!) Onlara, “Bekleyiniz! Doğrusu biz de beklemekteyiz” de.
Onlar kendilerine meleklerin gelmesini mi, yoksa Rabbinin (emrinin) gelmesini mi yahut rablerinden bir takım nişanelerin (mucizelerin) gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin bir takım nişaneleri (mucizeleri) geldiği gün, bir kimse daha önce inanmamışsa veya imanıyla bir iyilik kazanmamışsa, imanı ona fayda vermez. Onlara, “Bekleyin, doğrusu biz de bekleyicileriz” de.
Hakikati tüm berraklığıyla gösteren bunca deliller, mûcizeler ortada dururken bu inkârcılar, tövbe edip Kur’an’a yönelmek için daha ne bekliyorlar? Gökten azap meleklerinin inmesini mi? Ya da Rabb’inin karşılarınagelip gözlerine görünmesini mi? Yâhut ölüm, kıyamet, Azrail gibiRabb’inin azap alâmetlerinden birinin gelmesini mi? Fakat şunu bilin ki, Rabb’inin herhangi bir alâmeti göründüğü gün, zamanında iman etmemiş veya iman ettiği hâlde, inancı doğrultusunda yaşamadığı için imanında hayır kazanamamış olan hiç kimseye, o günkü imanı fayda vermeyecektir. Bunun için,
De ki: “Ya şimdiden iman edin, ya da başınıza gelecekleri bekleyin; doğrusu, biz de beklemekteyiz!”
Onlara sadece Melekler’in gelmesini veya rabbinin gelmesini veya rabbinin bazı âyetlerinin gelmesini bekliyorlar mı? Senin rabbinin bazı âyetlerinin geleceği gün bir nefse imanı yarar sağlamaz; önceden iman etmemişti veya imanında bir hayır kazanmamıştı. De ki:
“Bekleyin! Biz de bekliyoruz”.
Ne bekliyorlar, ölüm meleklerini mi, Tanrı’nın felaketini mi Ya da Rabb’inin mucizesini mi? Tanrı’nın kıyamet alametleri geldiğinde, inanmanın kimseye faydası olmayacak ki: Hele de daha önce inanmamışsa, ya da inancı doğrultusunda bir iyilik yapmamışsa. Resulüm! de ki: " bekleyin çünkü biz de bekliyoruz. "
Onlar ancak kendilerine meleklerin gelmesini veya Rabbinin gelmesini veya Rabbinin bazı ayetlerinin gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin emri geldiği gün iş bitirilmiş olur. Önceden imanları yoksa sonradan inanmaları bir işe yaramaz. De ki: "Bekleyin! Şüphesiz biz de beklemekteyiz."
Onlar ille de kendilerine meleklerin veya Rabbinin (azap emrinin) gelmesini veya Rabbinin bazı delillerinin gelmesini mi bekliyorlar? [*] Rabbinin bazı delilleri geldiği gün, önceden inanmamış veya imanında bir hayır kazanmamış olan kimseye artık imanı bir yarar sağlamaz. [*] De ki: “Bekleyin! Şüphesiz ki biz de bekleyenleriz.”
(O kâfirler inanmak için) kendilerine meleklerin gelmesini yahut Rabbinin gelmesini ve ya Rabbinin (kendilerini îmana mecbur edecek) bir kısım mûcizelerinin gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin bir kısım mûcizeleri geldiği gün daha önceden îman etmemiş ya da îmanı doğrultusunda bir hayır kazanmamış olan kimseye, artık o günkü îmanı bir fayda vermez.¹ (Ey Muhammed!) onlara: “Biraz bekleyin (bakalım) biz de bekleyip göreceğiz.” de.
Yoksa onlar, meleklerin kendilerine görünmesini mi bekliyorlar yahut [bizzat] Rabbinin veya O’ndan bazı [kesin] işaretlerin? ¹⁵⁹ [Ama] Rabbinin [kesin] işaretlerinin ortaya çıkacağı Gün iman etmenin, daha önce inanmamış yahut inandığı halde bir hayır yapmamış olan ¹⁶⁰ kimseye hiçbir yararı olmaz. De ki: “Bekleyin [öyleyse Ahiret Gününü, ey inançsızlar:] bakın, biz [mümin]ler de bekliyoruz!”
Şimdi onlar, kendilerine illa ki meleklerin gelmesini ya da bizzat Rabbinin gelmesini veya Rabbinin bazı azap ölüm işaretlerinin gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin azap işaretinin geldiği o gün, daha önceden iman etmemiş ya da imanıyla bir iyilik ortaya koymamış kimsenin imanı kendine fayda sağlamayacaktır. De ki: “Bekleyin bakalım, zaten biz de beklemekteyiz!” 25/21, 40/84-85, 41/14
Ne yani, şimdi onlar, meleklerin kendilerine gelmesinden, ya da bizzat Rabbinin (azabının) gelmesinden, veya Rabbinin (haber verdiği) kimi (helâk) işaretlerinin gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar?[¹¹⁴⁷] Rabbinin kimi işaretlerinin geldiğini haber vereceği o gün, daha önce inanmamış, yahut inandığı hâlde imanının hayrını görmemiş olan kimseye imanı hiçbir yarar sağlamaz.[¹¹⁴⁸] De ki: “Bekleyin (o kaçınılmaz günü)! Ama (asla unutmayın): Biz de bekliyoruz!”
Onlar (müşrikler, imana gelmek için) hala kendilerine (azap yapacak) meleklerin, yahut (bizzat) Rabbinin ya da Rabbinin bazı ayetlerinin (kıyamet alametlerinin) gelmesini mi bekliyorlar? Oysa, Rabbinin ayetlerinden biri geldiği gün önceden (dünyadayken) iman etmiş, imanında da hayır kazanmış olandan başkasının o gün (pişman olarak) imana gelmesi kendisine hiçbir yarar sağlamaz. (Ey Muhammed) De ki, Bekleyin, kuşkusuz biz de beklemekteyiz, (kıyamet ansızın geldiğinde, pişman olup tevbe etmeye, biliniz ki asla fırsat bulamazsınız)
Onlar (iman etmek için) illa kendilerine meleklerin gelmesini veya rabbinin gelmesini ya da rabbinin bazı âyetlerinin gelmesini mi gözlüyorlar? Rabbinin âyetlerinden bazısı geldiği gün, daha önce iman etmemiş veya imanında bir hayır kazanmamış olan bir kimseye (o günkü) imanı fayda vermez. De ki: "Siz bekleyin. Şüphesiz biz de bekliyoruz. "
Onlar başka değil, kendilerine meleklerin gelmesini veya Rabbin gelmesini veya Rabbin bazı âyetlerinin gelmesini bekliyorlar. Rabbin bazı âyetlerinin geleceği gün evvelce imân etmemiş veya imânında bir hayır kazanmamış olan şahsa imân faide bahş olmaz. De ki: «Bekleyiniz, ve biz de şüphe yok ki bekleyicileriz.»
Onlar imana gelmek için ne bekliyorlar? Meleklerin inmesini mi? Rabbinin imha eden azabının veya Rabbinin kıyamet alâmetlerinden birinin gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin alâmetlerinden biri geldiği gün, daha önce iman etmeyen yahut imanıyla hayır kazanmayan hiçbir kimseye o günkü imanı asla fayda vermez. De ki: “Bekleyin, biz de beklemekteyiz. ” [47, 18; 40, 84-85; 22, 17]
(İnanmak için) ille meleklerin gelmesini, yahut Rabbinin gelmesini ya da Rabbinin bazı ayetlerinin gelmesini mi bekliyorlar? Ama Rabbinin bazı ayetleri geldiği gün, daha önce inanmamış, ya da imanında bir hayır kazanmamış olan kimseye, artık inanması, fayda sağlamaz. De ki: "Bekleyin,biz de beklemekteyiz."
Onlar (müşrikler) 'azâb meleklerinin yâhud rabbinin emr-i kazâ cereyânının veyâhud rabbinin ba'zı 'alâmetlerinin gelmesine mi intizâr iderler? Rabbinin ba'zı 'alâmetlerinin geldiği gün evvelce îmân itmemiş olan veyâhud îmânda bir hayır kesb iylememiş bulunan kimseye îmân fâide virmez. (Yâ Muhammed) Onlara di ki: "Siz intizâr idiniz ve biz de intizâr itmekdeyiz.
Bunlar ne bekliyorlar? Kendilerine meleklerin gelmesini mi, yoksa Rabbinin gelmesini mi ya da Rabbinden ölüm belirtilerinin(ayetlerinin) gelmesini mi? Rabbinden ölüm belirtileri geldiği[1] gün evvelce inanıp güvenmemiş kimsenin imanı veya imanlı olarak iyilik etmemiş olanın iyiliği kendine fayda vermeyecektir[2]. De ki “Bekleyin, biz de bekliyoruz.”
Onlar, illâ da kendilerine meleklerin gelmesini ya da Rabbinin gelmesini veya Rabbinin bazı mucizelerinin gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin bazı mucizeleri geldiği gün, daha önceden iman etmemiş ya da imanıyla bir iyilik kazanmamış kimseye imanı fayda sağlamayacaktır. De ki:-Bekleyin, biz de bekliyoruz!
Yoksa onlar, kendilerine melekler gelsin, yahut Rabbin gelsin, yahut Rabbinin âyetlerinden biri gelsin diye mi bekliyorlar? Halbuki Rabbinin âyetlerinden biri geldiği zaman, daha önce iman etmemiş yahut imanıyla bir hayır kazanmamış olan kimsenin imanı artık kimseye fayda vermez.(29) Sen “Bekleyedurun,” de. “Biz de bekliyoruz.”
Neyi bekliyorlar? Kendilerine meleklerin gelmesini mi, Rabbinin gelmesini mi, yoksa Rabbinin bazı mucizelerinin gelmesini mi? Rabbinin bazı mucizeleri geldiği gün, daha önce iman etmemiş yahut imanında bir hayır sahibi olamamış kişiye imanı hiçbir yarar sağlamayacaktır. De ki: "Bekleyin! Doğrusu biz de bekliyoruz."
güyerler mi illā kim gele anlara firişteler yā gele çalabuñ ya'nį emri yā gele çalabuñuñ bir nice nişānları ol gün kim gele bir nice nişānları çalabuñuñ aśśı eylemeye hįç nefse įmān getürdügi kim įmān getürmedi ilerüden [74b] yā ķazanmadı įmānı içinde ħayr ya'nį tevbe eyit “güyüñ bayıķ biz güyicilerüz.”
Anlar muntaẓır olmazlar illā meleküʹl‐mevt gelmegine, yā gele Çalabuñbuyruġı, yā gele ba‘żı āyetleri Tañrınuñ. Ol gün kim gele ba‘żı āyetleriTañrınuñ. Aṣṣı eylemez bir nefse īmān getürmegi, olmasa evveldeīmān getürmiş, yā ḳazanmış īmānında ḫayrlu ‘amel. Eyit yā Muḥammed:Ṣaḳlaşuñuz ol vaḳta, biz daḫı ṣaḳlaşuruz ol vaḳta.
(Məkkə müşrikləri) özlərinə yalnız mələklərin, yoxsa Rəbbinin (əzabının), yaxud da Rəbbinin bə’zi qiyamət əlamətlərinin gəlməsinimi gözləyirlər? (Ya Rəsulum!) Rəbbinin bə’zi qiyamət əlamətləri gələcəyi gün əvvəlcə iman gətirməmiş və ya imanından bir xeyir qazanmamış şəxsə (sonrakı) imanı heç bir fayda verməz. De: “Gözləyin, doğrusu, biz də gözləyirik!”
Wait they, indeed, for nothing less than that the angels should come unto them, or thy Lord should come, or there should come one of the portents from thy Lord? In the day when one of the portents from they Lord cometh, its belief availeth naught a soul which theretofore believed not, nor in its belief earned good (by works). Say: Wait ye! Lo! We (too) are waiting.
Are they waiting to see if the angels come to them, or thy Lord (Himself), or certain of the signs of thy Lord! the day that certain of the signs of thy Lord do come, no good will it do to a soul(983) to believe in them then if it believed not before nor earned righteousness through its faith. Say: "Wait ye: we too are waiting."(984)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |