En tekûlû innemâ unzile-lkitâbu ‘alâ tâ-ifeteyni min kablinâ ve-in kunnâ ‘an dirâsetihim leġâfilîn(e)
(Ey müşrikler!) "Bizden önce kitap yalnız iki topluluğa (Yahudi ve Hristiyanlara) indirildi, biz ise onların ders gördüklerinden habersizlerdik" deyip (bahane üretmemeniz);
O'nu size indirdik ki, “Kitap yalnız bizden önceki iki topluluğa, yani Yahudi ve Hıristiyanlara indirilmişti de, biz onların eğitim ve öğretimlerinden habersizdik” demeyesiniz diye,
“Kitaplar, bizden önceki iki topluluğa indirildi; biz, onlara öğretilenlerden, o kitabın içindeki hükümlerden habersizdik" diyerek itiraz edememeniz için bu Kur'ân'ı indirdik.
"Kitap yalnızca bizden önceki iki topluluğa indirildi ve biz onların okumalarından habersizdik" demeyesiniz.
'Bizden önce kitap yalnız iki topluluğa indirildi, biz ise onların ders gördüklerinden habersizlerdik' dememeniz;
(Ey Mekke'liler! Siz): “- Bizden önce Yahudî'lerle Hristiyanlara indirilen kitap, konuştuğumuz dilde olmadığından onu okumaktan gafilleriz” derdiniz. Bunu dememeniz (için lisanınız üzere KUR'AN'ı gönderdik.)
Ki demeyesiniz: “Kitap (vahiy) ancak bizden önceki iki tayfaya (Yahudi ve Hristiyanlara) indi. Ve biz onların bilgilerinden habersiziz.”
156,157. “Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından gerçekten habersizdik” demeyesiniz, yahut “Eğer bize kitap indirilseydi, biz onlardan daha çok doğru yolda olurduk” demeyesiniz diye bu kitabı indirdik. İşte size de Rabbinizden açık bir delil, kılavuz ve rahmet geldi. Allah'ın âyetlerini yalanlayıp onlardan yüz çevirenden daha zâlim kim olabilir? Âyetlerimizden yüz çevirenleri, yüz çevirmelerinden dolayı azabın en kötüsüyle cezalandıracağız!
«Bizden önce, iki ayrı bölüğe kitap indirilmişti, dilimizce olmadığından biz onları okumaktan uzaktık dememeniz için»
(Mahşerde hesaba çekildiğiniz zaman) “Bizden önceki yaşamış olan iki topluluğa (Yahudiler ile Hristiyanlara) kitap indirildi ve biz onların okuduklarından habersiz kaldık” demeyesiniz diye o (Kur'an')ı size indirdi.
156, 157. "Artık kitâb iki tâifeye nâzil olmuşdur [1] ve bu tâifeler bizden evvel gelmişler, ânların münderecâtından biz gâfiliz. Eğer bize kitâb nâzil olsa idi biz ânlardan iyi tarîk-i hidâyete dâhil olur idik." diyemiyeceksiniz. Allâh’dan mübeyyine geldi. Allâh’ın rahmetine bir burhân ve bir rehberdir. Allâh’ın âyâtını tekzîb idenden ve ândan yüz çevirenden daha zâlim kim olabilir. Bizim âyâtımızdan yüz çevirenleri âyâtımızdan yüz çevirdikleri içün elîm ’azâba dûçâr ideceğiz.
155,156,157.Bu, indirdiğimiz kutsal Kitap'dır, ona uyun. "Bizden önce iki topluluğa kitap indirildi, bizim onların okuduklarından haberimiz yok" demekten veya "Bize kitap indirilseydi onlardan daha doğru yolda olurduk" demekten sakının ki merhamet olunasınız. Şüphesiz o, size Rabbinizden belge, yol gösteren ve rahmet olarak gelmiştir. Allah'ın ayetlerini yalanlayandan ve onlardan yüz çevirenden daha zalim kimdir? Ayetlerimizden yüz çevirenleri, yüz çevirmelerinden ötürü, kötü bir azabla cezalandıracağız.
156,157. “Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa (yahudilere ve hıristiyanlara) indirildi. Biz onların okumalarından habersiz idik” demeyesiniz, yahut, “Eğer bize kitap indirilseydi, biz onlardan daha çok doğru yolda olurduk” demeyesiniz, diye bu Kur’an’ı indirdik. İşte size Rabbinizden açıkça bir delil, bir hidayet ve bir rahmet geldi. Artık Allah’ın âyetlerini yalanlayan ve (insanları) onlardan çeviren kimseden daha zalim kimdir!? İnsanları âyetlerimizden alıkoymaya kalkışanları, yapmakta oldukları engellemeden dolayı azabın en kötüsü ile cezalandıracağız.
“Kitap yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi; biz ise onların okuduklarından tamamen habersiziz” demeyesiniz;
«Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa (hıristiyanlara ve yahudilere) indirildi, biz ise onların okumasından gerçekten habersizdik» demeyesiniz diye;
Artık, "Bizden önceki iki gruba kitap verildi; biz ise onların öğretilerinden habersizdik," diyemezsiniz.
(Onu size indirdik ki:) "Kitap, sadece bizden önceki iki topluluğa (yahudi ve hıristiyanlara) indirildi; biz ise, onların okumasından habersizdik (o kitapları okuyamıyor ve dillerini anlayamıyorduk)" demeyesiniz.
Demiyesiniz ki: Kitâb yalnız bizden evvel iki tâifeye indirildi ve doğrusu biz onların tedrisatından kat'ıyyen gafil bulunuyoruz
156-157. (Ey müşrikler!) “Kitap (lar) yalnız, bizden önceki iki topluluğa (Mûsâ’nın ve Îsâ’nın kavimlerine) gönderildi, bizler ise onların okuduklarından habersizdik, eğer bize de kitap gönderilmiş olsaydı biz onlardan daha çok doğru yola uyardık” demeyesiniz diye (Kur’ân’ı vahyettik). Size Rabbinizden açık bir delil, hidâyet ve rahmet gelmiştir. Allah’ın âyetlerini yalanlayan ve onlardan yüz çevirenden daha zâlim kim olabilir. Âyetlerimizden yüz çevirenleri, (inkâr edip yalanlayanları,) yüz çevirmelerinden (küfürlerinden) dolayı azabın en kötüsüyle cezalandıracağız.
(O kitabı indirmemiz) «Bizden evvel kitâb yalınız iki taaifeye (Yahudi ve Nasrânîlere) indirdi, biz ise onların okuduklarından kat'iyyen gaafillerdik» dememeniz için,
(Onu indirdik) ki “Kitab, ancak bizden önce iki tâifeye (yahudilere ve hristiyanlara) indirildi; (biz ise) şübhesiz onların ders yapmalarından (kitablarını okumalarından ve onun hakikatlerinden) de doğrusu habersiz kimselerdik” demeyesiniz!
(Ahirette hesaba çekildiğiniz zaman) “Bizden önceki yaşamış olan yalnız iki topluluğa (Kitap ehli olan Yahudiler ile Hristiyanlara yol gösterici) kitap indirilmişti de, biz onların eğitim ve öğretimlerinden habersiz kalmıştık (ilahi mesajların tebliğini almamıştık, bize kitap gönderilmemişti)” demeyesiniz diye (biz Kur’an’ı size indirdik).
Veya “Bizden önce şu iki (Yahudi ve Hıristiyan) topluma kitap indirilmişti, ama ehli kitap olanlara öğretilenlerden haberimiz yok” demekten (sakının).
"Gerçekten bizden önce Kitap yalnız iki topluluğa bildirilmişti. Biz onların okuduklarından büsbütün bilgisizdik" diyecekler,
156, 157. «— Bizden evvel yalnız iki taifeye [⁸] Kitap inzal olundu. Dilimizce olmadığından okumadan gafil kaldık» yahut «— Bize Kitap inzal olunsaydı, her halde onlardan daha ziyade hidayette bulunurduk» dememeniz için inzal ettik. İşte size Rabbinizden vazıh bir hüccet, hidayet rahmet gelmiştir. Allah/ın âyetlerini yalan sayıp ondan çevirilenlerden daha zalim kim olabilir? Âyetlerimizden çevirilenleri çevrildikleri için yaman bir azap ile cezalandıracağız.
“Kitap, ancak bizden önceki iki topluluğa [tâ’ifeteyn]/ Yahudilere-Hıristiyanlara indirildi. Biz onların öğretilerinden habersiz idik” demeyesiniz diye
“Bizden önce iki topluluğa kitab indirildi, bizim onların okuduklarından haberimiz yok” demeyesiniz (diye Kur'an'ı indirdik).
Biz bu kitabı indirdik ki, Mahşer Günü hesaba çekilirken “İlâhî kitap, yalnızca bizden önceki iki toplum olan Yahudi ve Hıristiyanlara gönderilmişti; o da zamanla değiştirilip özünden saptırılmıştı. Dolayısıyla, biz onların öğretilerinden habersizdik. Bu yüzden doğru yolu bulmamıza imkân yoktu!” demeyesiniz.
Şöyle ki; “Bizden önce iki topluluğa Kitap indirildi; onların ders yapmalarından (okuyup incelemelerinden) elbette gâfil olduk” diyorsunuz.
Vaktiyle " bizden önce, şimdi Yahudi ve Hristiyan olan iki topluma Kitap indirilmiş ama doğrusu onların okumalarından pek bir şey anlamıyoruz " derdiniz.
Kur’an’ı size gönderdik ki, "Kitap yalnız bizden önceki topluluklara gönderildi, biz ise onların okumasından habersizdik!" demeyesiniz.
“Kitap, sadece bizden önceki iki topluluğa (yahudi ve hristiyanlara) indirildi. Doğrusu biz onların okumasından habersizdik.” dersiniz diye (Kur’an’ı indirdik).
(Ey müşrikler! Biz bu Kitabı): “Bizden önceki iki ümmet (olan Yahûdî ve Hıristiyanlara) kitap indirildi ve biz, onların okuduklarından habersiz kaldık.” demeyesiniz,¹ (diye indirdik.)
Kalkıp da “O kitap, bizden önceki iki topluma indirildi. Biz, onlardaki öğretilerden habersizdik” dersiniz diye. 7/173, 20/133-134, 35/42, 37/167...170
(Bir de) “Sadece bizden önce yaşamış iki topluluğa kitap indirilmişti ve biz onların öğretilerinden haberdar değildik” demeyesiniz;
(Onu size indirdik ki, ahirette) "Kitap bizden evvel sadece iki topluluğa (Yahudi ve Hıristiyanlara) indirildi, biz ise onların okuduklarından gafil kimseler idik ”
(Onu size indirdik ki) "Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa (yahûdilere, hıristiyanlara) indirildi, biz ise onların öğretilerinden habersizdik" demeyesiniz.
Demeyesiniz ki, «Kitap ancak bizden evvel iki tâifeye indirilmiştir ve biz onların kıraatinden şüphesiz ki gâfiller idik.»
O kitabı indirmemiz, “Bizden önce kitap yalnız iki topluluğa indirildi, biz ise onların okuduklarından habersizdik. ” dememeniz,
(Onu size indirdik ki) "Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa (yahudilere, hıristiyanlara) indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitapları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)" demeyesiniz.
(Ey Ehl-i Mekke) Bizden evvel iki tâifeye (Yehûd ve Nasârâ'ya) kitâb nâzil oldı, biz onların ma'nâlarını idrâkden gâfilleriz dimeyesiniz içün
Yoksa kalkar, "Kitap bizden önceki iki topluluğa indirilmişti. Biz onların okuduklarından habersiz kaldık." diyebilirdiniz.
.-Kitap, ancak bizden önceki (Yahudi ve Hıristiyan olan) iki topluluğa indirildi, Biz, onların okuyup, incelemelerinden habersizdik.” dersiniz veya;
“Kitap bizden önceki iki topluluğa indirildi; biz onların derslerinden habersizdik” demeyesiniz diye Biz onu size indirdik.
"Kitap, bizden önce iki topluluğa indirildi. Biz onu okuyup araştırmaktan gerçekten habersizdik." demeyesiniz.
kim eyitmeyesiz bayıķ indürinildi kitāb iki bölüġe bizden ilerü daħı bayıķ oldugıdı oķımaġından ġāfiler”
Ḥattā ki eyitmeyesiz: İnmedi kitāb, illā iki ṭāyife üstine bizden öñdin. Daḫıbiz anlaruñ oḳud[uġı kitābdan] ġāfiller‐idük.
Biz onu sizin: “Bizdən əvvəl kitab ancaq iki tayfaya (yəhudilərə və xaçpərəstlərə) nazil edilmişdir. Biz onların oxuduqlarından xəbərsizik”,- deməməyiniz.
Lest ye should say : The Scripture was revealed only to two sects before us, and we in truth were unaware of what they read;
Lest ye should say: "The Book was sent down to two Peoples before us, and for our part, we remained unacquainted(981) with all that they learned by assiduous study:"
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |