Kul feli(A)llâhi-lhuccetu-lbâliġa(tu)(s) felev şâe lehedâkum ecme’în(e)
De ki: O halde reddedilemeyecek kesin delil, ancak Allah'ındır, elbette dileseydi hepinizi de doğru yola sevk ederdi.
(Ey Nebim, onlara) De ki: "Son derece açık, kesin ve güvenilir delil, (tabiattaki harika yaratılış eserleri ve Kur’an-ı Kerim ayetleri) Allah’ındır. Eğer O dileseydi (sizde de samimi bir istek ve gayret görseydi), elbette hepinizi toptan hidayete erdirirdi." (Böylece muhkem ayetleri, sahih hadisleri ve icma-ı ümmeti size rehber ettirirdi.)
De ki: Öyleyse bilin ki, yalnız Allah katındadır her gerçeğin kesin ve üstün delili; eğer O dileseydi tümünüzü doğru yola iletirdi.
De ki: "En sağlam delil Allah'ın delilidir. Allah dileseydi hepinizi doğru yola eriştirirdi."
De ki: 'En 'üstün ve apaçık' delil Allah'ındır. Eğer O dileseydi elbette tümünüzü hidayete yöneltip-iletirdi.'
De ki: “-Tam hüccet Allah'ındır. O dileseydi, elbette hepinizi birden hidayete erdirirdi.”
De ki: “Etkin hüccet ve beyan Allah’ındır. İsteseydi, hepinizi doğru yola iletirdi.”
De ki: “Kesin delil Allah'a aittir. Allah dileseydi elbette hepinizi doğru yola iletirdi.”
Diyesin ki: «Tam hüccet Allahın katındadır, isteseydi hepinizi doğru yola iletirdi» Diyesin ki: «Allah bunu haram kıldı!» diye tanıklıyacak kimseleri getirin, eğer tanık olurlarsa onlara tanık olma, bizim
De ki: “En kesin delil, Allah'ındır. Eğer O dileseydi (sizler de isteseydiniz), hepinizi doğru yola iletirdi.”
Allâh’ın hücceti vardır. Eğer istese idi hepinizi tarîk-i hidâyete sevk ider idi.
"Üstün delil Allah'ın delilidir. O dileseydi hepinizi doğru yola eriştirirdi" de.
De ki: “En üstün delil yalnızca Allah’ındır. O, dileseydi elbette sizin hepinizi doğru yola iletirdi.”[202]
De ki: “Kesin delil ancak Allah’ındır. Allah dileseydi elbette hepinizi doğru yola iletirdi.”
De ki: Kesin delil, ancak Allah'ındır. Allah dileseydi elbette hepinizi doğru yola iletirdi.
De ki: "En güçlü delil ALLAH'ındır. Dileseydi, elbette hepinizi doğruya ulaştırırdı."
De ki: "En kesin ve üstün delil, Allah'ındır. Allah isteseydi, elbette hepinizi doğru yola iletirdi."
İşte, de, hucceti baliğa ancak Allahın; evet, o dilese idi sizi hep birden hidayete erdirirdi
De ki: “En sağlam, en üstün delil, Allah’ın delilidir. Eğer O dileseydi, hepinizi (zorla îmâna getirip sizi) doğru yola kavuştururdu (lâkin Allah, imtihân gereği insanların hak-bâtıl tercihlerinde, cüz’î irâdelerine müdahalede bulunmaz).”
De ki: “Üstün hüccet¹ Allah'ındır. Eğer Allah dileseydi² elbette hepinizi hidayete iletirdi.”
Söyle (onlara): «(Madem ki öyle bir ilminiz yokdur) o halde tam ve kâmil hüccet Allahın (hücceti) dir. İşte eğer O, dileseydi topunuzu birden elbette hidâyete kavuşdururdu».
De ki: “Öyle ise en mükemmel delil Allah'ındır. O hâlde (O) dileseydi, elbette sizi hep berâber hidâyete erdirirdi. (Ama O, sizi kendi irâdenize bıraktı.)”
De ki: kesin ve eksiksiz delil Allah’ındır. Eğer O, (özgür iradenizi devre dışı bırakarak hakkınızda bir şey) dilemiş olsaydı elbette (sizi iman etmeye mecbur bırakır ve) hepinizi doğru yola iletebilirdi.*
Deki “Mutlaka, kesin delil (son sözü söylemek) Allah’a aittir. Eğer O dilerse hepinizi topluca doğru olana iletir.”
De ki: "Dayanağın en sağlamı Allah’ınkidir. Eğer O dileseydi, hepimizi de kesenkes doğru yola iletirdi."
(Yine) De ki: “En kesin/üstün [bâliğa] delil Allah’ındır. Şayet Allah dileseydi, hepinizi toptan doğru yola iletirdi.”⁴⁶
“Yetkin delil Allah'ındır. O dileseydi hepinizi birden hidayete eriştirirdi” de.
Sözlerine devamla de ki: “En üstün ve en mükemmel bilgi ve delil, Allah’ın katından gelen bu Kur’an’dır. Ve Kur’an diyor ki; Allah dileseydi, elbette irâdenizi elinizden alır ve hepinizi doğru yola iletirdi. Fakat O, özgür irâdenizle doğruyu seçip iman etmenizi dilemiştir. Aksi hâlde, insanı insan yapan ve meleklerden üstün kılan en büyük meziyeti ortadan kalkar, onun ahlâk ve erdemliliğinin hiçbir anlam ve değeri olmazdı.
De ki:
“Tam Kesin Deliller Allah’ındır. O dileseydi, sizi topluca hidayete eriştirirdi”.
Allah'ın delili sağlamdır. Allah isteseydi hepinizi yola getirirdi.
"Üstün delil Allah’ındır. Elbette ki Allah dileseydi hepinizi doğru yola iletirdi. Ancak Allah sizin ne yapacağınızı görmek, sizi kendi yaptıklarınıza şahit kılmak, ayrıca kendiliğinden inananlarla sizin gibi inkâr edenleri ayırmak için özgür bıraktı. Allah iradenize egemen olup, sizi ne doğru yola iletir, ne de saptırır. İradelerinize egemen olmuş olsaydı, dünya hayatı boyunca imtihan edilmenin anlamı kalmazdı. Kendi iradesiyle doğruyu görüp, Allah’a inanan, yasalarına uyanlara haksızlık edilmiş olurdu. Siz inkârcılar bu gerçeği anlamaktan uzaksınız. Çünkü siz yalanlarınızı, bahanelerinizi kendinize yol edinmişsiniz.”
Onlara: “En kesin ve üstün delil, Allah’ındır. Eğer (Allah) dileseydi, sizin hepinizi birden hak yola ulaştırırdı.” de.
De ki: “Öyleyse [bilin ki] yalnız Allah katındadır [her hakikatin] kesin delili; O eğer dileseydi tümünüzü doğru yola yöneltirdi”. ¹⁴³
De ki: “En sağlam, en kesin ve en mükemmel delil Allah’a aittir. O, isteseydi hepinizi doğru yolda kılardı.” 4/165, 6/81, 11/88, 12/40
De ki: “İyi bilin ki, yalnız Allah katındadır hakikatin en kesin delili; evet, O isteseydi, hepinizi doğru yola yöneltirdi.”
(Ey Muhammed) De ki: En mükemmel ve kesin delil ancak Allah’ındır. (Hangi şeyleri helal ve haram kıldığına ait hükümleri ise, size inen Kur'an’dadır) Şüphe yok ki Allah şayet dileseydi hepinizi elbette doğru yola iletirdi. (Hepinizi zorla imana getirir, putlara tapmanızı engeller ve Allah’ı anmadan kestiğiniz hayvanlardan yediğiniz anda başınıza birer taş düşürerek, aklınızı başınıza getirirdi. Fakat o zaman iman ile küfrün arasında bir fark kalmazdı, insanlar da melekler gibi Rablerinin her emrine itaat eden varlıklar olurlardı.)
De ki: "(Bize) Ulaşmış kesin delil yalnızca Allah’a ait olandır. O, dileseydi elbette sizin hepinizi doğru yola iletirdi. "
De ki: «Hüccet-i bâliğa, Allah Teâlâ'ya mahsustur. Eğer o dileseydi elbette hepinizi hidâyete erdirirdi.»
De ki: En kesin ve mükemmel delil, Allah'ındır. Evet, O dileseydi hepinizi doğru yola koyardı. [6, 35; 10, 99; 11, 118-119]
De ki: "Üstün delil, Allah'ındır. Allah dileseydi, elbette hepinizi doğru yola iletirdi."
Di ki: "Tam ve mükemmel hüccet Allâh Te'âlâ'dadır. Eğer istese cümlenizi hidâyet iderdi."
De ki “Susturucu delil Allah’ınkidir: Eğer tercihi Allah yapsaydı elbette hepinizi yola getirirdi[*].
De ki:-Tam ve kamil delil Allah'ın delilidir. O, dileseydi hepinizi doğru yola çıkarırdı.
De ki: Tam ve kesin delil Allah'ındır. O dileseydi, hepinizi birden doğru yola eriştirirdi.
En mükemmel kanıt Allah'ındır. O dileseydi hepinizi toptan doğru yola iletirdi.
eyit: “pes Tañrı’nuñdur ḥüccet tamām pes eger dilese-di yol gostere-di size dükeline. ”
Eyit yā Muḥammed: Ulu burhān Tañrı Ta‘ālānuñdur, dilese‐y‐di hidāyet vi‐rürdi barçañuza.
De: “Tutarlı dəlil yalnız Allaha məxsusdur. Əgər O istəsəydi, sizin hamınızı doğru yola yönəldərdi”.
Say For Allah's is the final argument. Had He willed He could indeed have guided all of you.
Say: "With Allah is the argument(973) that reaches home: if it had been His will, He could indeed have guided you all."
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |