سَيَقُولُ الَّذ۪ينَ اَشْرَكُوا لَوْ شَٓاءَ اللّٰهُ مَٓا اَشْرَكْنَا وَلَٓا اٰبَٓاؤُ۬نَا وَلَا حَرَّمْنَا مِنْ شَيْءٍۜ كَذٰلِكَ كَذَّبَ الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِهِمْ حَتّٰى ذَاقُوا بَأْسَنَاۜ قُلْ هَلْ عِنْدَكُمْ مِنْ عِلْمٍ فَتُخْرِجُوهُ لَنَاۜ اِنْ تَتَّبِعُونَ اِلَّا الظَّنَّ وَاِنْ اَنْتُمْ اِلَّا تَخْرُصُونَ
Seyekûlu-lleżîne eşrakû lev şâa(A)llâhu mâ eşraknâ velâ âbâunâ velâ harramnâ min şey-/(in)(c) keżâlike keżżebe-lleżîne min kablihim hattâ żâkû be/senâ(k) kul hel ‘indekum min ‘ilmin fetuḣricûhu lenâ(s) in tettebi’ûne illâ-zzanne ve-in entum illâ taḣrusûn(e)
Şirk koşanlar diyecekler ki: Allah dileseydi ne biz şirk koşardık, ne atalarımız; hiçbir şeyi de haram saymazdık. İşte onlardan önce gelenler de peygamberleri böyle yalanladılar da sonucu azabımızı tattılar. De ki: Bu hususta bir bilginiz varsa hemen bildirin bize. Fakat siz, ancak zannınıza uyuyorsunuz ve ancak yalan söylüyorsunuz.
Şirk koşanlar (Cenab-ı Hakkı suçlayarak) diyecekler ki: "Allah dileseydi ne biz şirk koşardık, ne atalarımız; ve hiçbir şeyi de haram kılmazdık." (Oysa) Onlardan öncekiler de, Bizim zorlu azabımızı tadıncaya kadar böyle (safsata ve saptırmalarla peygamberleri) yalanlamış (ve bahaneler uydurmuşlar)dı. De ki: "Sizin yanınızda, bize çıkarabileceğiniz bir ilim mi var? (Hayır) Siz ancak zanna (asılsız kuruntulara) uymaktasınız ve siz ancak tahayyül ve tahminle yalan söylersiniz."
Allah'tan başka şeylere ilahlık yakıştıranlar: “Eğer Allah dileseydi, O'ndan başkasına ilahlık yakıştırmazdık, atalarımız da öyle yapmazlardı ve O'nun izin verdiği hiçbir şeyi de yasaklamazdık” derler. Onlardan önce yaşamış olanlar da böyle yaparak azabımızı tadana kadar gerçekleri yalanlamışlardı. De ki: “Bize sunabileceğiniz kesin herhangi bir bilgiye sahip misiniz? Siz, sadece başka insanların zan ve tahminlerine uyuyorsunuz ve siz sadece saçmalıyorsunuz.”
İlâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah'a ortak koşan putperestler:
“Allah'ın sünneti, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olsaydı ne biz, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah'a ortak koşardık, ne de atalarımız. Hiçbir şeyi de haram kılmazdık." diyecekler. Onlardan öncekiler de, aynı şekilde peygamberleri yalanladılar. Sonunda azâbımızı tattılar.
“Elinizde bize açıklayacağınız bir bilginiz mi var? Siz kesinlikle ilme, delile dayanmayan zanlarınıza uyuyorsunuz. Ve siz kesinkes yalan-yanlış saçmalıyorsunuz" de.
Allah'a ortak koşanlar: "Allah dileseydi biz de babalarımız da ortak koşmaz ve bir şeyi haram kılmazdık" diyecekler. Onlardan öncekiler de böyle yalanladılar da sonunda şiddetli azabımızı tattılar. De ki: "Yanınızda bize karşı çıkarabileceğiniz bir bilgi var mı? Siz sadece zanna uyuyorsunuz ve tutarsız tahminlerde bulunuyorsunuz."
Şirk koşanlar diyecekler ki: 'Allah dileseydi ne biz şirk koşardık, ne atalarımız ve hiç bir şeyi de haram kılmazdık.' Onlardan öncekiler de, bizim zorlu-azabımızı tadıncaya kadar böyle yalanladılar. De ki: 'Sizin yanınızda, bize çıkarabileceğiniz bir ilim mi var? Siz ancak zanna uymaktasınız ve siz ancak 'zan ve tahminle yalan söylersiniz.'
Allah'a ortak koşanlar (müşrikler) şöyle diyecekler: “- Eğer Allah dileseydi, ne biz müşrik olurduk, ne babalırımız, ne de bir şey haram yapabilirdik.” Bunlardan öncekiler de böyle tekzib etmişlerdi. Sonunda azabımızı taddılar. Onlara de ki: “-Sizde kitab ve hüccetten bir şey (ilim) varsa, onu bize çıkarın getirin. Siz, yalnız kendi zannınıza tabi olup yalan söylemektesiniz.”
Allah’a eş koşanlar, diyeceklerdir ki: “Eğer Allah dileseydi ne biz ne de babalarımız eş koşmazdık ve hiçbir şeyi de haram etmezdik.” Onlardan öncekiler de böylece peygamberleri yalanladılar. Nihayet azabımızı tattılar. De ki: “Yanınızda bize göstereceğiniz bir bilgi mi var? Sizler zandan başka bir şeye tabi olmuyorsunuz ve siz ancak yalan söylüyorsunuz.”
Müşrikler diyecekler ki: “Allah isteseydi, ne biz ne de babalarımız ortak koşardık; hiçbir şeyi de haram yapmazdık.” Onlardan önce yalanlayanlar da öyle demişlerdi de sonunda azabımızı tatmışlardı. De ki: “Yanınızda bize açıklayacağınız bir bilgi var mı? Siz zandan başka bir şeye uymuyorsunuz ve siz sadece yalan söylüyorsunuz.”
Eş koşmuş olanlar diyecekler ki: «Eğer Allah isteseydi, ne atalarımız, ne de biz, eş koşmuş olurduk, hiçbir nesneyi de haram kılmazdık», tadıncaya değin azabımızı, onlardan öncekiler de, böyle yalanlamışlardı, diyesin ki: «Bildiğiniz varsa bize onu gösterin, sizler yalnız bir sanıya uyarsınız, ancak yalan söylersiniz»
Müşrikler diyecekler ki: “Eğer Allah dileseydi (irademizi devre dışı bırakırdı da) Ondan başkasına ilahlık yakıştırmazdık, atalarımız da (öyle yapmazdı) ve (Onun izin verdiği) hiçbir şeyi de yasaklamazdık.” Onlardan öncekiler de aynı şekilde (saçma gerekçelerle resulleri) yalanlamışlardı ve sonunda azabımızı tatmışlardı. De ki: “Yanınızda bize açıklayacağınız bir bilgi var mı? Siz zandan/kuruntudan başka bir şeye uymuyorsunuz ve siz sadece yalan söylüyorsunuz.”
Müşrikler dirler ki: "Eğer Allâh istese idi ne biz ne bizim ecdâdımız müşrik olmaz idik ve hiç bir şeyi harâm itmez idik." Böylece ânlardan evvel gelenler dahî diğer rasûllere kizb isnâd itdiler. Nihâyet bizim gazâbımıza uğradılar. Ânlara di ki: "Eğer bu babda ’ilminiz var ise gösteriniz. Lâkin siz hep zan ile hareket idiyorsunuz, yalancısınız.
Puta tapanlar, "Allah dileseydi babalarımız ve biz puta tapmaz ve hiçbir şeyi haram kılmazdık" diyecekler; onlardan öncekiler de, Bizim şiddetli azabımızı tadana kadar böyle demişlerdi. Onlara "Bize karşı çıkarabileceğiniz bir bilginiz var mı? Siz ancak zanna uyuyorsunuz ve sadece tahminde bulunuyorsunuz" de.
Allah’a ortak koşanlar diyecekler ki: “Eğer Allah dileseydi, biz de ortak koşmazdık, babalarımız da. Hiçbir şeyi de haram kılmazdık.” Onlardan öncekiler de (peygamberlerini) böyle yalanlamışlardı da sonunda azabımızı tatmışlardı. De ki: “Sizin (iddialarınızı ispat edecek) bir bilginiz var mı ki onu bize gösteresiniz? Siz ancak kuruntuya uyuyorsunuz ve siz sadece yalan söylüyorsunuz.”
Putperestler diyecekler ki: “Allah dileseydi ne biz ortak koşardık ne de atalarımız. Hiçbir şeyi de haram saymazdık.” Onlardan öncekiler de aynı şekilde yalanladılar ve sonunda azabımızı tattılar. De ki: “Yanınızda bize açıklayacağınız bir bilgi mi var? Siz zandan başka bir şeye uymuyorsunuz ve siz sadece temelsiz bir tahminde bulunuyorsunuz.”
Putperestler diyecekler ki: «Allah dileseydi ne biz ortak koşardık ne de atalarımız. Hiçbir şeyi de haram kılmazdık.» Onlardan öncekiler de aynı şekilde (peygamberleri) yalanladılar ve sonunda azabımızı tattılar. De ki: Yanınızda bize açıklayacağınız bir bilgi var mı? Siz zandan başka bir şeye uymuyorsunuz ve siz sadece yalan söylüyorsunuz.
Ortak koşanlar, "ALLAH dilemeseydi, ne biz, ne atalarımız ortak koşmaz ve hiç bir şeyi de haram etmezdik," diyeceklerdir. Onlardan öncekiler de azabımızı tadıncaya kadar aynı şekilde yalanlamışlardı. De ki: "Yanınızda bize göstereceğiniz her hangi bir bilgi var mı? Siz ancak zanna (şüpheli ve çelişkili rivayetlere) uyuyorsunuz ve siz sadece tahminde bulunuyorsunuz."
Allah'a ortak koşanlar diyecekler ki: "Allah dileseydi ne biz ortak koşardık, ne de atalarımız ortak koşardı, hiçbir şeyi de haram kılmazdık." Onlardan önce yalanlayanlar da böyle söylemişlerdi de sonunda azabımızı tatmışlardı. De ki: "Yanınızda bize çıkarabileceğiniz bir bilgi mi var? Siz, sadece zanna uyuyorsunuz ve siz sadece saçmalıyorsunuz."
Müşrik olanlar diyecekler ki: Allah dilese idi ne biz müşrik olurduk ne atalarımız, ne de bir şey haram kılabilirdik, bunlardan evvelkiler de böyle tekzib etmişlerdi, nihayet azâbımızı tattılar, hiç de, ilim denecek bir şey'iniz varmı ki bize çıkarasınız? Siz sırf bir zann ardından gidiyorsunuz ve siz ancak atıyorsunuz
Müşrikler: “Eğer Allah (bizim böyle yapmamamızı) dileseydi (muhakkak bizi bir azaba çarptırırdı da) biz de atalarımız da (Allah’a) şirk koşmaz ve (Allah tarafından helâl kılınan) hiçbir şeyi harâm kılmazdık, (atalarımıza ve bize herhangi bir azap gelmediğine göre, Allah, bu yaptıklarımıza izin vermiştir) diyecekler.” Onlardan önceki (kâfir) ler de böyle (safsata gerekçelerle, hakikati) yalanladılar ve sonunda (müstahak oldukları o şiddetli) azabımızı tattılar. (Resûlüm! O müşriklere) de ki: “Yanınızda (dediklerinizin doğru olduğunu ispatlayan) bize açıklayacağınız hak bir bilgi var mı? Siz, ancak zanna uyuyorsunuz ve siz, sadece yalan söylüyorsunuz.”
Müşrik olanlar diyecekler ki: “Eğer Allah dileseydi biz de müşrik olmazdık, babalarımız da. Ve hiçbir şeyi de haram kılmazdık.” Onlardan öncekiler de aynı şekilde yalanladılar da sonunda azabımızı tattılar. De ki: Yanınızda bir bilgi varsa onu bize gösterin. Siz, zandan başka bir şeye uymuyorsunuz ve ancak yalan yanlış atıp tutuyorsunuz.
(Allaha) eş katanlar (sana) diyecekler ki: «Eğer Allah dileseydi ne biz, ne atalarımız (Allaha) eş koşmazdık. (Kendi kendimize) hiçbir şey'i haram da kılmazdık». Onlardan evvelkiler de (peygamberlerini) işte böyle tekzîb etdiler de nihayet bizim azabımızı tatdılar. De ki: «Nezdinizde (kitab ve huccetden) herhangi bir ilim varsa hemen onu bize çıkarın. Siz (kuru) bir zandan başka (bir şey'e) uymuyorsunuz ve siz yalan söyleyenlerden gayri kimseler değilsiniz».
(Allah'a) şirk koşanlar: “Eğer Allah dileseydi ne (biz) şirk koşardık, ne de atalarımız! Hem hiçbir şeyi (kendi kendimize) haram kılmazdık!” diyecekler.(1) Onlardan öncekiler (de) azâbımızı tadıncaya kadar (peygamberlerini) böyle yalanlamıştı. De ki: “Yanınızda herhangi bir ilim var mı? Haydi, onu bize çıkarın! (Siz) zandan başkasına tâbi' olmuyorsunuz ve siz ancak çirkince yalan söylüyorsunuz.”
Şirk koşanlar (zatım olan Allah’tan başka şeylere ilahlık yakıştıranlar) diyecekler ki: “Eğer Allah dileseydi, biz de şirk koşmazdık, babalarımız da. Hiçbir şeyi de haram kılmazdık. Onlardan öncekiler de böylece hep yalanlamışlardı da sonunda azabımızı tatmışlardı. (Resulüm! Onlara) De ki: “Sizin (iddialarınızı ispat edecek) bir bilginiz varmı ki onu bize çıkarasınız? Siz yalnız kuruntuya uyuyorsunuz ve siz sadece tutarsız tahminlerde bulunuyorsunuz.*
Allah’a ortak koşanlar “Allah dileseydi biz ve atalarımız Allah’a ortak koşmaz ve hiçbir şeyi haram etmezdik” diyeceklerdir. Onlardan öncekilerde, azabımız onlara gelinceye kadar, yalanlamaya devam etmişlerdi. Deki “Yanınızda bir bilgi mi var? O halde onu bize gösterseniz ya! Hayır,.siz yalnızca zanna uyuyorsunuz ve yalan söylüyorsunuz.”
Allah’a eş koşanlar diyeceklerdir ki: "Eğer Allah dileseydi ne biz, ne de atalarımız Ona eş koşmazdık. Kendilerinden önce gelenler de böyle yalan saymışlardı da sonunda Bizim azabımızı tatmışlardı." De ki: "eğer sizin elinizde bir bilgi varsa onu bize çıkarıp gösterin. Gerçekten sizin ardından gittikleriniz ancak bir sanıdır. Gerçekten sizler yalan söyliyen kimselersiniz."
Müşrik olanlar «— Allah dileseydi biz de babalarımız da şerik kozmazdık. Hiçbir şeyi de haram kılmazdık» diyeceklerdir. Onlardan evvelkiler de satvetimizi tatıncaya kadar böyle tekzip etmişlerdi. Onlara de ki «— Eğer bir bilginiz varsa onu bize çıkarsanıza. Siz zandan başka bir şeye tâbi olmazsınız, kuru kuru tahminde bulunursunuz» [¹].
Allah’a ortak koşanlar diyecekler ki: “Allah isteseydi, biz de atalarımız da ortak koşmazdık; hiçbir şeyi de haram yapmazdık.” Onlardan önce yalanlayanlar da böyle demişlerdi de sonunda azabımızı tatmışlardı. (Ey Peygamber!) De ki: “Yanınızda çıkarıp gösterebileceğiniz bir bilgi/belge var mı? Siz (bu konuda) sadece zanna uyuyorsunuz ve kendiniz tahminde bulunmaktan [tahrusûn] başka bir şey yapmıyorsunuz!”
Şirk koşanlar, “Allah dileseydi babalarımız ve biz şirk koşmazdık ve hiç bir şeyi haram kılmazdık” diyecekler. Onlardan öncekiler de bizim şiddetli azabımızı tadana kadar böyle yalanlamışlardı. Onlara de ki: “Sizin elinizde açığa çıkaracağınız bir bilgi varsa, o halde çıkarıp gösterin. Siz sadece zanna uyuyorsunuz ve siz sadece saçmalıyorsunuz.”
Allah’a inanmakla birlikte, birtakım sahte ilâhları, itaat edilecek mutlak otorite kabul ederek veya makâm, şöhret, servet, ve benzeri değerleri hayatın biricik ölçüsü hâline getirerek Allah’a ortak koşanlar, günahlarını mâzur göstermek içindiyecekler ki: “Eğer Allah dileseydi irâdemizi elimizden alırdı da, ne biz ortak koşabilirdik, ne de atalarımız ve ne de herhangi bir şeyi haram kılabilirdik! Madem ki bunları yapıyoruz, öyleyse Allah buna izin vermiştir.” Buraya kadar söyledikleri doğru. Fakat buradan yola çıkarak vardıkları sonuç yanlış: “O hâlde yaptıklarımız O’nun rızasına uygundur ve hiçbir sakıncası yoktur. Öyle ya, Allah bizzat kendisinin izin verdiği şeyi niçin yasaklasın?”
Onlardan öncekiler de böyle saçma gerekçelerle hakîkati yalanlamaya kalkmış, fakat sonunda azâbımızı tatmışlardı!
Ey Müslüman! Onlara de ki: “Elinizde, bu yaptıklarınızı Allah’ın emrettiğine dâir önümüze koyabileceğiniz herhangi bir delil, bir bilgi var mı? Hayır! Siz ne bu Kur’an’ın ve ne de daha önceki vahiylerin yolunda değil, ancak keyif ve zanlarınızın peşinden gidiyor ve sadece yalan söylüyorsunuz! Evet, gerçekten de Allah, imtihân hikmeti uyarınca size akıl ve irâde vermiş ve yaptığınız kötülüklere derhâl müdâhale etmeyerek bunları yapmanıza izin vermiştir. Fakat Allah’ın bir şeye izin vermesi, ondan razı olduğu anlamına gelmez. O’nun razı olduğu şeyleri öğrenmek için “neleri emrettiğine” ve “neleri yasakladığına” bakmanız gerekir.”
Şirk koşmuş kimseler diyecektir ki:
“Allah dileseydi, ne biz şirk koşardık, ne babalarımız! Hiçbir şeyi haram kılmazdık”. İşte böyle, onlardan öncekiler de yalanladı; nihayet sıkıntı azabımızı tattılar. De ki:
“Yanınızda hiçbir bilgi var mı ki; onu bize çıkarıyorsunuz? Sadece Zann’a uyuyorsunuz; siz ancak desteksiz atıyorsunuz.
Çoktanrıcılar: " eğer Allah isteseydi, biz ve atalarımız pekâlâ puta tapmaz, hiçbir şeyi de yasaklamazdık. " diyeceklerdir. Hep aynı, daha öncekiler hep böyle diye diye yalanladılar. Ama sonunda acımızı tattılar. Resulüm de ki: " elinizde bize göstermek istediğiniz bir belge mi var ? Aslında siz, sadece varsayımlara dayanıyor ve sadece tahminlerde bulunuyorsunuz.
İnkârcılar bütün yüzsüzlükleriyle diyecekler ki; "Allah isteseydi ne biz ne de babalarımız Allah’tan başka ilahlar edinerek yoldan çıkmaz, Allah’a ortak ilahlar koşmazdık. Allah’ın izni olmadan hiçbir şeyi haram yapmazdık." Onlardan önce yalanlayanlar da öyle demişlerdi. Yalanlarının sonucunda azabımızı tatmışlardı. Böyle söyleyen inkârcılara de ki; "Yanınızda dediklerinizin doğru olduğunu ispatlayan bir delil var mı? Andolsun ki yoktur. Siz sadece kendi kafalarınızdan ürettiğiniz fikirlere uyuyorsunuz. Üstelik sadece saçmalıyorsunuz."
Müşrikler şöyle diyecekler: “Allah dileseydi biz de ortak koşmazdık; atalarımız da. Hiçbir şeyi de haram kılmazdık.” [*] Onlardan öncekiler de aynı şekilde (peygamberleri) yalanlamış ve sonunda azabımızı tatmışlardı. De ki: “Yanınızda bize açıklayacağınız bir bilgi var mı? [*] Doğrusu siz zandan başka bir şeyin peşine düşmüyor ve sadece yalan söylüyorsunuz.” [*]
O Allah’a ortak koşanlar da: “Eğer Allah dileseydi biz de atalarımız da (Allah’a) ortak koşmaz, hiçbir şeyi de haram kılmazdık.” diyecekler.¹ (Ey Muhammed!) Onlardan öncekiler de Peygamberlerini tıpkı bu şekilde yalanlayıp sonunda azabımızı tatmışlardı. Sen onlara: “Sizin yanınızda bize gösterebileceğiniz bir bilgi var mı? Siz sadece zanlarınızın ardına düşüyorsunuz ve böylece de yalan söylemekten başka bir şey yapmıyorsunuz.” de.
ALLAH’TAN başka şeylere ilahlık yakıştırmaya şartlanmış olanlar, “Eğer Allah dileseydi O’ndan başkasına ilahlık yakıştırmazdık; atalarımız da [öyle yapmazdı]; ve [O’nun izin verdiği] hiçbir şeyi de yasaklamazdık” derler. Onlardan önce yaşamış olanlar da böyle yaparak hakikati yalanladılar, ¹⁴¹ tâ ki azabımızı tadıncaya kadar! De ki: “Bize sunabileceğiniz [kesin] herhangi bir bilgiye sahip misiniz? ¹⁴² Siz sadece [başka insanların] zanlarına uyuyorsunuz ve kendiniz tahminde bulunmaktan başka birşey yapmıyorsunuz.”
Allah’a şirk/ortak koşanlar derler ki: “Allah isteseydi ne babalarımız ne de biz ortak koşmaz ve hiçbir şeyi de haram kılmazdık.” (Kendimizde haram ve helal koyma yetkisini bulmazdık) Onlardan önceki toplumlar da (Elçileri) böyle yalanladılar, ta ki azabımızı tadıncaya kadar.1 De ki: “Elinizde, bize sunabileceğiniz ilahi bilgiye dayalı herhangi bir belgeniz var mı? Siz, sadece mesnetsiz iddialara uyuyorsunuz ve sadece uyduruyorsunuz.”2, 17/28, 16/35, 2 6/57, 21/24, 47/14
ŞİMDİ Allah’a ortak koşanlar diyecekler ki: “Eğer Allah isteseydi, ne biz ne de atalarımız asla şirk koşmazdık; dahası (O’nun helâllerinden) hiçbir şeyi haram kılmazdık.”[¹¹⁴⁰] Onlardan öncekiler de (hakikati) işte bu mantıkla yalanladılar; ta ki azabımızı tadıncaya kadar... De ki: “Elinizde bize sunabileceğiniz güvenilir bilgiye dayalı herhangi bir belge var mı?” Siz yalnızca zannın peşine takılıyorsunuz ve sadece uyduruk spekülatif bilgiye dayanıyorsunuz.[¹¹⁴¹]
(Ey Muhammed) Müşrikler sana: "Allah dilemiş olsaydı, (bize engel olurdu da) ne biz (O'na) ortak koşabilirdik, ne de atalarımız! Ne de herhangi bir şeyi haram kılabilirdik." (O halde neden sorumlu olalım, neden azap görelim) diyeceklerdir. Onlardan evvelki ümmetler de (o müşrikler gibi peygamberlerini, Rablerinin emir ve yasaklarını) yalan saydılar da, sonunda azabımızı tattılar! (Ey Muhammed onlara) de ki: Yanınızda (iddianızı doğrulayan) bir ilim ve bir delil var mı? (Elbetteki yok. O halde) Siz ancak (arzunuza uygun düşen) bir varsayımda bulunuyor ve yalan söylüyorsunuz. (Serbest iradenizi inkar edip, sorumluluktan kurtulmaya çalışıyorsunuz)
Müşrikler diyecekler ki: "Allah isteseydi ne biz ne de babalarımız ortak koşmazdık, hiçbir şeyi de haram yapmazdık. " Onlardan önce yalanlayanlar da öyle demişlerdi de nihayet azabımızı tadmışlardı. De ki: "Yanınızda bize çıkarıp göstereceğiniz bir bilgi (yazılı belge) var mı? Siz sadece zanna uyuyorsunuz ve siz sadece saçmalıyorsunuz. "
Müşrik olanlar elbette diyeceklerdir ki: «Eğer Allah dilemiş olsa idi biz de şirke düşmezdik, babalarımız da. Ve ne de bir şeyi haram kılardık.» Onlardan evvelkiler de böyle tekzîpte bulunmuştu, nihâyet azabımızı tattılar. De ki: «Sizin yanınızda ilimden birşey var mı? Onu bize çıkarsanıza. Siz zandan başka bir şeye tâbi olmuyorsunuz ve siz ancak yalan yanlış tahminlerde bulunanlardan başka değilsiniz.»
Müşrikler diyecekler ki: “Eğer Allah dileseydi, ne biz, ne de atalarımız şirk koşmaz, hiçbir şeyi de haram kılmazdık. ”Onlardan öncekiler de peygamberlerini yalancı saymışlardı da nihayet Bizim azabımızı tatmışlardı. De ki: “Sizin elinizde ortaya koyacağınız bir bilgi, bir belge varsa hemen çıkarıp gösterin. Ama gerçek şu ki: Siz sadece kuru bir zannın ardından gidiyorsunuz düpedüz yalan atıyorsunuz. ” [43, 20; 16, 35]
(Allah'a) Ortak koşanlar diyecekler ki: "Allah isteseydi ne biz ne de babalarımız ortak koşmazdık, hiçbir şeyi de haram yapmazdık." Onlardan önce yalanlayanlar da öyle demişlerdi de nihayet azabımızı tadmışlardı. De ki: "Yanınızda bize çıka(rıp gösterece)ğiniz bir bilgi (yazılı belge) var mı? Siz sadece zanna uyuyorsunuz ve siz sadece saçmalıyorsunuz."
Müşrikler: "Eğer Allâh murâd itse idi ne biz ne de babalarımız şirk iderdik ve bir şeyi de kendimize harâm itmezdik" dirler. Onlardan evvel geçenler de böyle söylediler ve nihâyet 'azâbımızı tatdılar. Di ki: "Böyle oldığına 'indinizde bir delîl var mıdır? Var ise onı çıkarub bize gösteriniz. Böyle bir şey yokdur siz ancak zanna tâbi' olur ve yalan söylersiniz."
Müşrikler diyeceklerdir ki “Allah (bizim mümin olmamızı) tercih etseydi ne biz şirke düşerdik ne atalarımız. Bir şeyi haram da kılmazdık[1].” Onlardan öncekiler de bu yalana[2] sarıldılar ve sonunda azabımızı tattılar. De ki “Yanınızda bir bilgi var mı ki çıkarıp bize gösteresiniz. Siz sadece varsayımınızın peşine takılmışsınız; siz sadece atıyorsunuz.”
Müşrikler: -Allah dileseydi babalarımız ve biz şirk koşmaz ve hiç bir şeyi de haram kılmazdık., diyecekler. Onlardan öncekiler de, bizim acı azabımızı tadana kadar yalanlamışlardı. De ki:-Bize çıkarabileceğiniz bir deliliniz var mı? Siz, sadece zanna uyuyorsunuz ve sadece uyduruyorsunuz.
Allah'a ortak koşanlar, “Eğer Allah dileseydi ne biz, ne de atalarımız Ona ortak koşmaz, hiçbir şeyi de haram saymazdık” diyecekler. Onlardan öncekiler de azabımızı tadıncaya kadar böyle yalanlıyorlardı. De ki: Bir bilginiz varsa ortaya koyun, görelim. Siz sadece bir kuruntuya kapılmış gidiyor ve düpedüz yalan söylüyorsunuz.
Şirke batanlar şöyle diyecekler: "Allah dileseydi, ne biz şirke sapardık ne de atalarımız. Hiçbir şeyi haram da yapmazdık." Onlardan öncekiler de azabımızı tadıncaya kadar bu şekilde yalanlamışlardı. De ki: "Yanınızda, önümüze çıkaracağınız bir ilminiz var mı? Zandan başka bir şeye uymuyorsunuz. Sadece saçmalıyorsunuz siz."
eyide anlaruñ şirk eylediler [73b] “eger dilese di Tañrı şirk eylemeye-dük ne daħı atalarumuz ne daħı ḥarām eyleyedük nesene.” ancılayın yalan duttı anlar kim anlardan ilerü-idi tā ŧatdılar 'aźābumuzı. eyit “var mı sizüñ ķatunuzda hįç bilmek pes çıķarasız anı bizüm içün? uymazsız illā śanmaġa daħı degulsiz illā yalan söylersiz.”
Eyideçekdür şirk getürenler: Eger Tañrı Ta‘ālā dileseydi biz şirk getür‐mezdük, atalarumuz daḫı, ḥarām daḫı eylemezdük bir nesneyi. Anuñ gibiyalanladılar özlerinden burun olan ümmetler, ḥattā ki daddılar bizüm‘aẕābumuzı. Eyit yā Muḥammed: Sizüñ ḳatuñuzda anuñ ‘ilmi var mıdurḥattā ki çıḳarasız bize. Siz uymazsız illā gümāna. Siz degülsiz illā dilsüzler ki ḥaḳ söylemezsiz.
Müşriklər belə deyəcəklər: “Əgər Allah istəsəydi, nə biz, nə də atalarımız müşrik olar və nə də biz bir şeyi haram edə bilərdik. Onlardan əvvəlkilər də (öz peyğəmbərlərini) belə təkzib etmişdilər. Nəhayət, əzabımızı daddılar. (Onlara) de: “Bizim qarşımıza çıxara biləcək bir elminiz varmı? Siz yalnız zənnə qapılır və yalan uydurursunuz!”
They who are idolaters will say: Had Allah willed, we had not ascribed (unto Him) partners neither had our fathers, nor had we forbidden aught. Thus did those who were before them give the lie (to Allah's messengers) till they tasted of the fear of Us. Say: Have ye any knowledge that ye can adduce for us? Lo! ye follow naught but an opinion. Lo! ye do but guess.
Those who give partners (to Allah. will say: "If Allah had wished, we should not have given partners to Him nor would our fathers; nor should we have had(972) any taboos." So did their ancestors argue falsely, until they tasted of Our wrath. Say: "Have ye any (certain) knowledge? If so, produce it before us. Ye follow nothing but conjecture: ye do nothing but lie."
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |