9 Ekim 2024 - 6 Rebiü'l-Ahir 1446 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
En’âm Suresi 136. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vece’alû li(A)llâhi mimmâ żerae mine-lharśi vel-en’âmi nasîben fekâlû hâżâ li(A)llâhi biza’mihim vehâżâ lişurakâ-inâ(s) femâ kâne lişurakâ-ihim felâ yasilu ila(A)llâh(i)(s) vemâ kâne li(A)llâhi fehuve yasilu ilâ şurakâ-ihim(k) sâe mâ yahkumûn(e)

Allah'ın yarattığı ekinlerle hayvanlardan Allah'a bir hisse ayırıp boş düşüncelerine göre bu Allah'ın diyorlardı, bu da ortaklarımız olan putların. Putlara ait olanlar, Allah'a ulaşmıyordu ama Allah'a ait olanlar, ortaklarına, putlara kavuşuyordu, hükmettikleri şey ne de kötüydü.

Tarlalarını, şu kısım Tanrının, şu kısım putların diye ekerler, 5. sûrenin 103. âyetinin izahında bildirildiği gibi hayvanlarının bir kısmını da putla... Devamı..

(Müşrikler) O’nun (Cenab-ı Hakkın) üretip-türettiği ekin ve hayvanlardan, (güya) Allah için de bir pay ayırdılar, sonra kendi zanlarınca: "Bu Allah’ındır, bu da şirk koştuklarımızın (putlarımızın ve canlı tağutlarımızın hakkı)dır" dediler. Kendi ortakları için olan (pay), Allah tarafına geçmezdi, ama Allah’a ait olan kendi ortaklarının tarafına (payına) geçerdi. (Yani sözde Allah’a ayırdıkları hisseleri çalıp tağutlarına verirlerdi.) Ne kötü hüküm verip (küfre düşerlerdi).

Allah'la birlikte başkalarına da ilahlık yakıştıranlar, Allah'ın yarattığı ekinlerden ve hayvanlardan Allah'a pay ayırırlar ve “Bu Allah'ındır” derler. Ne iddia haksız  şekilde “Ve bu da Allah'a ortaklar koştuğumuz varlıklar içindir” diye iddia ederler. Kendi ortakları için olan pay, Allah tarafına aktarılmaz ama, Allah'a ait olan pay, kendi ortakları tarafına aktarılabilir. Yani, fonlar arası aktarmalarda Allah zengindir, ihtiyacı yoktur diye putlarına ayrılan tarafı artırmaya çalışırlardı.

Allah'ın üretip çoğalttığı ekin ve hayvanlardan Allah'a bir hisse ayırıyorlar ve kendi düşüncelerine göre:
“Bu Allah'ın, şu da ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah'a ortak saydığımız varlıkların" diyorlardı. Ortak saydıklarına ayrılan hisse Allah'ın rızasını gerektirecek yerlere dağıtılmadığı için Allah'a ulaşmamakta, fakat Allah'a ayrılan hisseden, rızasına uygun olmayan yere dağıtıldığı için ortak saydıklarına ulaşmaktadır. Verdikleri hüküm ne kötüdür.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 16/57; 43/15.

Kendi zanlarıyla: "Bu Allah'ın, bu da ortak koştuklarımızındır" diyerek Allah'ın yarattığı ekinden ve hayvanlardan Allah'a pay ayırdılar. Ortak koştukları için ayırdıkları Allah'a ulaşmaz. Allah'a ayırdıkları ise işte o ortak koştuklarına ulaşır. [14] Ne kadar da kötü hüküm veriyorlar!

14.Cahiliye müşrikleri hayvanlarının ve ekinlerinin bir kısmını kendi zanlarınca sadaka olarak ayırır ve: "Şu Allah`ın, şu da putlarımızındır" diyerek... Devamı..

O'nun üretip-türettiği ekin ve hayvanlardan Allah için bir pay ayırdılar, sonra kendi zanlarınca: 'Bu Allah'ındır, bu da ortaklarımızındır' dediler. Kendi ortakları için olan (pay), Allah tarafına geçmez, ama Allah'a aid olan kendi ortaklarının tarafına (payına) geçer. Ne kötü hüküm veriyorlar?

Tuttular Allah'ın yarattığı ekinden ve davardan, müşrikler, hisseler ayırdılar ve inançlarınca: “- Bu Allah'ın ve bu da Allah'a ortak koştuğumuz putların” dediler. Putlar için olan hisse çoğalsa, ondan Allah için harcamazlar. Fakat Allah için ayırdıkları hisse çoğalınca, Allah'ın ihtiyacı yoktur diye, putları yolunda harcarlar. Ne kötü hüküm vermektedirler!...

Allah’ın yaratıklarından, ekin ve hayvanlardan Allah için bir pay ayırdılar. İddialarınca “bu Allah’ındır, bu da Allah’a ortak koştuklarımız içindir” dediler. Fakat ortak koştukları için ayırdıkları pay Allah’a ulaşmazken, Allah’ın payı onların putlarına ulaşır… Ne kötü yargılıyorlar!

[Laik düzenlerde de, din devlete karışmazken devlet dine karışır.]

Onlar, Allah'ın yarattığı ekin ve davar gibi şeylerden bir pay ayırırlar. Kendi zanlarınca, “Bu, Allah'ındır, bu da ortaklarımızındır” derler. Ortakları için olan Allah'a ulaşmıyor, Allah için olan ortaklarına ulaşıyordu. Bunlar ne kadar kötü hükmediyorlar!

Ekinden, yılkıdan Allah ne yaratmışsa, Allaha pay ayırırlar, kendi sanılarınca: «Bu Allahın, bu da putlarımızın payıdır» derler, putlarına ayrılandan, Allaha hiç vermeyip, Allaha ayrılandan putlarına verirler, ne kötü hükmederler

Onlar, Allah'ın yarattığı tüm ekinlerden ve (evcil) hayvanlardan O'na sınırlı bir pay ayırdılar. Asılsız saplantılara uyarak: “Bu Allah'ındır, bu da (O'na eş koştuğumuz) ilahlarımızındır” dediler. Üstelik ilahları (için ayırdıkları) payı Allah'a geçmezken, Allah (için ayırdıkları) pay (Allah zengindir diye) bu ortaklara geçebiliyor. Ne kötü hüküm veriyorlar. 

Bkz. 5/103 ve dipnotu.Cahiliye Arapları hayvanların ve ekinlerin bir kısmını keyiflerine göre Allah’la taptıkları putlar arasında bölüştürürlerdi. All... Devamı..

Allâh’ın virdiği hubûbât ve hayvânâtın bir kısmını Allâh’a tahsîs idiyorlar. Ve diyorlar ki: "Bu Allâh’ındır ve bu da şerîk koşdığımız putlarındır" Lâkin bunlara tahsîs itdikleri iyi olur ise [1] Allâh’a tahsîs itmezler Allâh’a tahsîs itdikleri iyi olur ise putlara tahsîs iderler, bu ne bâtıl hükümdür.

[1] İyi mahsûl virir ise.

Kendi zanlarına göre, "Bu Allah'ındır, bu da putlarımızındır" diyerek, Allah'ın yarattığı hayvanlar ve ekinlerden pay ayırdılar. Putları için ayırdıkları Allah için verilmez, ama Allah için ayırdıkları putlarına verilirdi; ne kötü hüküm veriyorlardı!

Allah’ın yarattığı ekinlerden ve hayvanlardan O’na bir pay ayırdılar ve akıllarınca, “Şu, Allah için, şu da bizim ortaklarımız (putlarımız) için” dediler. Ortakları için olan Allah’ınkine eklenmiyor. Allah için olan ise ortaklarınkine ekleniyor.. Ne kötü hükmediyorlar![194]

Bu âyet, Cahiliye Araplarının yanlış ve saçma âdetlerinden birini anlatıyor: Hurma, arpa, buğday gibi ziraat ürünleriyle, koyun, keçi, deve, sığırdan ... Devamı..

Allah’ın yarattığı ekin ve hayvanlardan Allah’a pay ayırıp zanlarınca, “Bu Allah’a, bu da ortaklarımıza (putlara)” dediler. Ortakları için ayrılan Allah’a ulaşmıyor, fakat Allah için ayrılan ortaklarına ulaşıyor! Ne kötü hüküm veriyorlar!

Allah'ın yarattığı ekinlerle hayvanlardan Allah'a pay ayırıp zanlarınca, bu Allah'a, bu da ortaklarımıza (putlarımıza) dediler. Ortakları için ayrılan Allah'a ulaşmıyor, fakat Allah için ayrılan ortaklarına ulaşıyor! Ne kötü hüküm veriyorlar?  

 Câhiliye Araplarından bazıları, ekinlerinin ve hayvanlarının bir kısmını Allah ile putları arasında bölüştürürler ve «Şu Allah’ın payı, bu da tanrıla... Devamı..

ALLAH'ın ürettiğı ekinlerden ve çiftlik hayvanlarından O'na bir pay ayırarak, kafalarına göre, "Bu ALLAH'ın, bu da ortaklarımızındır," dediler. Ortaklarının payı ALLAH'a ulaşmıyor; ancak ALLAH'ın payı ortaklarına ulaşıyor! Ne de kötü hüküm veriyorlar.

Kuran, sadece Mekkeli müşrikleri uyarmak için gelen bir kitap değildir. O tüm insanlara öğütler ve uyarılar içerir. Nitekim, müşrikleri eleştiren ayet... Devamı..

Allah'ın yarattığı ekin ve hayvanlardan Allah'a bir hisse ayırmakta ve kendilerince: "Bu, Allah'a ait; şu da ortaklarımıza ait" demektedirler. Ortakları için olan hisse Allah'a ulaşmamakta, fakat Allah'a ayrılan hisse ortaklarına ulaşmaktadır. Verdikleri hüküm ne kötüdür.

Tuttular Allâh için onun yarattıklarından: Hars ve en'amdan bir hıssa ayırdılar, zuumlarınca şu, dediler: Allâh için, şu da şeriklerimiz için, amma şerikleri için olan Allah tarafına geçmez, Allah için olana gelince o şerikleri tarafına geçer, ne fenâ hukûmet yapıyorlar

(Müşrikler) kendi zanlarına göre, “Bu Allah’ındır, bu da putlarımızındır” diyerek, Allah’ın yarattığı hayvanlar ve ekinlerden (putları için) pay ayırdılar. Putları için ayırdıkları Allah için verilmez, ama Allah için ayırdıkları putlarına verilirdi; ne kötü hüküm veriyorlardı!

Allah'ın var ettiği ziraat ürünlerinden ve hayvanlardan, O'na bir pay ayırıp, zanlarınca: “Bu Allah'a, bu da ortaklarımızadır.” dediler. Ortakları için ayrılan, Allah'a ulaşmıyor, Allah için ayrılan, ortaklarına ulaşıyor.¹ Ne kötü hüküm veriyorlar.

1- Kendi paylarından Allah için hiç harcamazlarken, Allah için harcamak üzere ayırdıklarını, kendi paylarına katıyorlar.

Onlar Allah için, onun yaratdığı ekin ve meyvelerle hayvanlardan, bir hisse ayırdılar da kendi boş zanlarınca «Şu Allahın, dediler, şu da ortaklarımız (olan putlar) ın. Ortaklarına âid olanlar Allaha ulaşmaz amma, Allaha âid olanlar, (evet) onlar ortaklarına gider! Hükm edegeldikleri bu şeyler ne kötüdür!

Allah'a, (kendi) yarattığı ekinler ve en'amdan (sağmal hayvanlardan, güyâ) bir hisse (ve putlarına da bir hisse) ayırdılar da, zanlarınca: “Bu Allah'ındır, bu da (O'na şirk koştuğumuz) ortaklarımızındır!” dediler. Hâlbuki ortaklarına âid olan, Allah'a hiç ulaşmaz; Allah'a âid olana gelince, o hemen ortaklarına ulaşıyor. Ne kötü hüküm veriyorlar!

Ve (putperestler) Allah’ın (yeryüzünde) türettip yaydığı ekinlerden ve hayvanlardan Allah’a bir hisse ayırıp boş düşüncelerine göre bu Allah’ın (yolunda, yoksullara harcanacak) diyorlardı, bu da ortak koştuklarımız putlar için. Kendi ortakları için olan pay, (sözde) Allah için ayrılan kısma aktarılmaz, ama Allah’a ait olan pay ise, kendi ortakları tarafına aktarılır. Uyguladıkları hüküm ne kardar da kötü idi!*

(*) Allah için yoksullara ayrılan fondan putlara ayrılan fona aktarılıyor ve harcanıyordu. Ama putlar için ayrılan fondan Allah için yoksullara ayrıla... Devamı..

Onlar tarlalara ektiklerinden ve sahip oldukları hayvanlardan Allah’a bir pay ayırdılar. Dediler ki “ Bunlar Allah için ayırdıklarımız (onların kendi kafalarına göre ayırdıkları) bunlarda bizim Allah’dan başka olan ilahlarımız için ayırdıklarımız.” Ayırdıkları paylar ortak koştuklarına ait değildir. Aynı zamanda Allah için ayırdıkları da Allah’a ait olduğu halde, o Allah için ayırdıkları paylar, onları Allah’a yaklaştıracak değillerdir. Ama ayırdıkları paylar, onları ortak koştuklarına daha çok yaklaştırır. Hüküm verdikleri şey ne kadar kötüdür.

Onlar Allah’ın yarattığı ekinden, davardan pay ayırıp da kendi kuruntularınca derler: "Bu, Allah için, bu da eş koştuklarımız için." Ancak eş koştukları için olan Allah’a erişmez de Allah için olan eş koştuklarına erişir. Ne kötü yargılayıştır bu.

Müşrikler Allah/ın ekinden, davarlardan yarattığı şeylerden birçok pay çıkarmışlar, zuumlarınca «— Bu, Allah içindir, bu da şeriklerimiz olan putlarımız içindir» demişlerdi. Şerikleri için olan, Allah/a ulaşmıyordu; Allah için olan ise şeriklerine ulaşıyordu [¹]. Bunlar ne kötü hükmediyorlar!

[1] Putlarına ayırdıkları helâk olursa ona bedel Allah'a ayırdıklarından alırlar, hademesine verirlerdi, Allah'a ayırdıkları halde bunu yapmazlardı. «... Devamı..

Onlar, Allah’ın yarattığı ekinlerden ve hayvanlardan, O’nun için bir nasip/pay ayırırlar ve kendi zanlarınca da “Bu Allah’a bu da ortaklarımız/putlarımız için” derlerdi. Ortakları için ayrılan (pay artarsa) Allah için verilmez, ama Allah için ayırdıkları (pay artarsa) ortak koştuklarına verirlerdi.⁴⁴ Ne kötü hüküm veriyorlar!

44 İbn Abbas’a göre: “Müşrikler ürünlerinden ve hayvanlarından, hem Allah için, hem de putları için birer hisse ayırıyorlardı. Putları için ayırdıklar... Devamı..

Kendi zanlarına göre, “Bu Allah'ındır, bu da ortaklarımızındır” diyerek, Allah'ın yarattığı hayvanlar ve ekinlerden pay ayırdılar. Ortakları için ayrılan Allah'a ulaşmıyor, fakat Allah için ayrılan ortaklarına ulaşıyor (öyle mi?)! Pek de kötü hüküm veriyorlar!

Allah’ın yarattığı tarım ürünlerinden ve evcil hayvanlardan bir kısmını putlarının, bir kısmını da Allah’ın payı olarak ayırırlar ve kendi bâtıl iddialarına dayanarak, “Bunlar Allah’ın, bunlar da O’nun yetki ve tasarrufuna ortak olan diğer ilâhlarımızın payıdır!” derler. Üstelik, ilâhları ve bu ilâhların bakıcıları —yani kendileri— için ayırdıkları, Allah’ın payına —ki fakir fukaraya harcanmak üzere ayrılmıştır— asla karışmaz; kazara karışsa da “Allah’ın buna ihtiyacı yoktur!” diyerek hemen alıp yerine koyarlar, fakat Allah için ayırdıkları, ilâhlarının payına kolayca karışır. Bunu da ilâhlarının nasibi sayıp onların payına katarlar. Ayrıca Allah, putlar için ayrılanları kabul etmediği gibi böyle bir taksim ile güya ortakları yanında Allah’a ayrılan payı da asla kabul etmez. Ne kötü hüküm veriyorlar!

Allah için, ürettiği Ekinler’den ve EN’ÂM / Ehil Hayvanlar’dan bir hisse ayırdılar. Onların sanarak iddialarına göre (güya akıllarınca):
“Bu Allah’ındır; bu da ortaklarımızın!” dediler. Ortakları için olan şey Allah’a ulaşmaz; Allah için olan şey ise ortaklarına ulaşır. Ne kötü hüküm veriyorlar!

Akıllarısıra, Allah'ın ektiği ekinlerden ve büyük baş hayvanlardan Allah'a pay ayırıp: " bu Allah'ın, şu da Tanrı’larımızın " derlerdi. Ne hikmet ise, Tanrı’larına adadıkları, Allah'a ulaşmaz, ama, Allah'a adadıkları, Tanrı’lara ulaşırdı. Hepsi, saçma sapan hükümlerdi.

Allah’ın yarattığı ekinlerle hayvanlardan Allah’a pay ayırıp, bu Allah’a bu da ilahlarımıza dediler. Bu onların zanlarından ibaretti. İlahlarına ayırdıkları paylar Allah’a ulaşmıyor. Allah’a pay ayırdıktan bir müddet sonra, Allah için ayırdıkları payları ilahları adına aralarında bölüşüyorlar. Ne kötü hüküm veriyorlar?

Yarattığı ekinlerle hayvanlardan Allah’a birer pay ayırıp, zanlarınca “Bu Allah için, bu da ortaklarımız (putlarımız) için.” dediler. [*] Ortakları için ayrılan (pay) Allah’a ulaşmıyor, Allah için ayrılan (pay ise) ortaklarına ulaşıyor! [*] Vermekte oldukları hüküm (ne) kötüdür!

Yüce Allah Mekkeli müşriklerin Allah ve putlarla ilgili algılarını ortaya koymakta ve hayvanlarla ekinlerden zanlarınca belirledikleri miktarları Alla... Devamı..

(O müşrikler) Allah’ın yarattığı ekin ve hayvan gelirlerinden keyiflerine göre Allah’a bir pay ayırarak: “Şu Allah’a, şu da putlarımıza aittir.” dediler. Fakat putları için olan payı, Allah yolunda harcamayıp, Allah’a ayrılan payı, putları için harcadılar.¹ (Eğer böyle zannediyorlarsa) ne kadar yanlış hüküm veriyorlar.²

1 Yukarıya kastedilen anlam verilmiştir. Âyetin bu bölümü kelime anlamıyla: “Fakat ortakları için ayrılan Allah’a ulaşmazken, Allah için ayrılan ortak... Devamı..

ONLAR, Allah’ın yarattığı tarlalar ile hayvanların mahsullerinden O’na bir pay ayırırlar ve “Bu Allah’a aittir!” derler; yahut [haksız şekilde], ¹¹⁹ “Ve bu [da], eminiz ki, Allah’ın uluhiyetinde pay sahibi olan varlıklar içindir!” ¹²⁰ diye iddia ederler. Ama zihinlerinde Allah’a ortak saydıkları varlıklar için ayırdıkları şey, [onları] Allah’a yakınlaştırmaz, Allah için ayırdıkları da [onları ancak] Allah’ın uluhiyetine ortak koştukları o varlıklara yakınlaştırır. ¹²¹ Gerçekten de ne kötüdür onların yargıları!

119 Haksız şekilde -çünkü var olan her şey son tahlilde yalnız Allah’a aittir.120 Lafzen, “bizim [Allah’a] koştuğumuz ortaklarımız için” -yani, “Allah... Devamı..

Allah’ın yarattığı ekinden ve evcil hayvanlardan, Allah’a bir pay ayırıyorlar ve batıl inançlarına göre, “Bu, Allah’ındır, bu da ortaklarımızındır” diyorlar. Ortakları için ayırdıkları pay Allah’a ulaşmıyor ama Allah için ayırdıkları pay ortaklarına ulaşıyordu. Ne saçma hüküm veriyorlar öyle! 16/56, 10/35, 68/35-36

ALLAH’IN yarattığı ekinlerden ve hayvanlardan bir pay ayırıp, bâtıl inançlarına[¹¹²⁶] göre dediler ki: “Bu Allah’a aittir, bu da (Allah’a) koştuğumuz ortaklarımıza.”[¹¹²⁷] Oysa ortakları için olan Allah’a ulaşmıyor, fakat Allah için olan ortaklarına ulaşıyordu: ne berbat muhakeme tarzları var!

[1126] Bu bağlamda “bâtıl inanç” vurgusu taşıyan zu‘m için bkz: 64:7, not 8. [1127] Şirkin Allah’ı inkâr olmayıp, hak-bâtıl şirketi olduğunun açık ... Devamı..

(Çünkü onlar) Allah'ın yarattığı ekin ve hayvanları taksime kalkıştılar zanlarınca bir pay ayırarak "Bu, Allah için", "Şu da, putlarımız için" dediler. (Fakat bu taksime de riayet etmediler, zira) Ortakları için ayrılan pay Allah'a ulaşmadı. (Allah için sarfedilmezdi) Fakat, Allah'a ayırdıkları, putlarına ulaşırdı! (Putlarına ayırdıkları yetmeyince, Allah'a ait olandan alıp sarfederlerdi) Verdikleri hüküm ve kadar kötüdür! (Ki böylece putlarını Rablerinden üstün tutmuş oluyorlar!)

Allah’a ektikleri ürünlerden ve hayvanlardan bir pay ayırdılar ve zanlarınca, "Şu, Allah için, şu da bizim ortaklarımız (putlarımız) için" dediler. Ortakları için olan Allah’a ulaşmadı ama Allah için ayırdıkları ise ortaklarına ulaştı.. Ne kötü hükmediyorlar!

Ve (o müşrikler) Allah için O'nun yarattığından, ekinden ve hayvanlardan bir pay ayırdılar, sonra zûmlarınca, «Bu Allah içindir, bu da ortaklarımız (putlarımız) içindir,» dediler. Artık ortakları için olan Allah'a ulaşmaz, Allah için olan ise o ortaklarına ulaşır. Hükmeder oldukları şey ne fena!

Allah'ın yarattığı ekinlerden ve hayvanlardan kendilerince Allah'a bir hisse ayırdılar da kendi batıl iddialarınca: “Şu, Allah'ın” dediler, “Şu da uluhiyette ortakları olan putlarımızın. ”Ortakları için ayırdıkları, Allah'ın hissesine konulmaz, ama Allah'a ait olanlar ortaklarının hissesine aktarılır. Bunlar ne kötü hüküm veriyorlar! [16, 57; 43, 15]

Müşrikler hem Allah için, hem de putları için hububat ekiyorlardı. Allah için ektikleri yetişip, put namına ektikleri gelişmezse, Allah adına ekilenin... Devamı..

Allah'ın yarattığı, ekin(ler)den ve hayvanlardan Allah'a pay ayırdılar. Zanlarınca: "Bu Allah'a, bu da ortaklarımıza" dediler. Ortakları için ayrılan Allah'a ulaşmıyor, fakat Allah için ayrılan, ortaklarına ulaşıyor. Ne kötü hüküm veriyorlar!

Câhiliyye Araplarından bazıları, ekinlerinden ve hayvanlarından bir kısmını Allah ile putları arasında bölüştürürlerdi. "Şu Allah'ın payı, şu da tanrı... Devamı..

Allâh Te'âlâ'nın halk itdiği ekinlerden ve hayvânlardan hisse ayırarak zu'mlarınca "Bu Allâh içün ve bu da putlarımız içündür" didiler. Putların hissesine (noksan olsa) Allâh içün olan hisseden artırırlar ve Allâh hissesine (az olursa) putlar içün olan hisseden artırmazlar. Ne çirkin hüküm iderler. [¹]

[1] Müşrikler ekinlerinden ve hayvânât-ı ehliyeden Allâh içün ve putları içün hisseler ayırır, Allâh içün olanı misafire ve fukarâya ve putlar içün ol... Devamı..

Onlar Allah'ın yetiştirdiği ekinden ve en’amdan O’na pay ayırır ve kendilerince “Bu Allah’ın, bu da O'na ortak saydıklarımızın" derlerdi. Ortak saydıklarının payından Allah'ın payına geçmez ama Allah’ın payından ortak saydıklarının payına geçer. Ne kötü karar veriyorlar.

Allah'ın yarattığı ekin ve hayvandan Allah'a bir hisse ayırıyorlar, akıllarınca:-Bu, Allah'ındır, bu da ortak (koştuk)larımızındır, diyorlar. Ortakları için ayırdıkları Allah'a verilmez; ama Allah için ayırdıkları ise ortak (koştuk)larına verilirdi. Ne kötü hüküm veriyorlar!

Bir de, Allah'ın yarattığı ekinlerden ve hayvanlardan, Allah'a da bir pay ayırdılar ve akıllarınca “Bu Allah'ın, bu da şeriklerimizin” dediler. Şeriklerinin payını Allah için ayırdıklarına katmazlar; ama Allah için ayırdıklarını şeriklerinin payına katarlar. Ne kötü birşeydir o hükmettikleri!(22)

(22) Arap müşriklerinin putlarına ayırdıkları hisseler putların hizmetçilerine, Allah için ayırdıkları pay da fakirlere verilirdi. Putların payında ek... Devamı..

Kendi döllendirip yaydığı ekinden ve hayvanlardan Allah'a bir pay ayırdılar da kendi zanlarınca şöyle dediler: "Bu Allah için, bu da ortaklarımız için." Ortakları için olan Allah'a ulaşmaz. Ama Allah için olan, ortaklarına ulaşıyor. Ne kötü hüküm veriyorlar!

daħı eylediler Tañrı içün andan kim yarattı ekinden daħı yılķılardan ülü pes eyittiler “uşbu Tañrı’nuñdur” śanmaġı-y-ıla anlaruñ “daħı uşbu ortaķlarumuzuñdur.” pes ol kim oldı ortaķlarınuñ deġmez Tañrı’ya daħı ol kim oldı Tañrı’nuñ ol irer ortaķlarından yavuz oldı ol kim ḥüķm eylerler!

Ḳıldılar Tañrı Ta‘ālāya yaratduġı nesnelerden, ekinden ve davarlardan birülüş, şirklerine daḫı bir ülüş. Eyitdiler: Bu Allāh ülüşidür özleri sözleri‐y‐leve bu şerīklerümüzüñdür, didiler. Ammā şerīkleri naṣībi Tañrı Ta‘ālāya irişmez. Daḫı ola ki Allāh naṣībidür şerīklerine yitişür. Ne ḳatı yaman ḥükm eyledi müşrikler.

(Müşriklər) Allah üçün Onun yaratdığı əkindən və davardan pay ayırıb öz (batil) inanclarına görə: “Bu, Allahın və bu da (Allaha) şərik qoşduğumuz bütlərin!” – dedilər. Onların bütləri üçün ayrılmış hissə Allaha çatmaz, Allah üçün ayrılmış hissə isə bütlərə çatardı. Onların verdikləri hökm necə də pisdir!

They assign unto Allah, of the crops and cattle which He created, a portion, and they say: "This is Allah's" in their make believe "and this is for (His) partners in regard to us." Thus that which (they assign) unto His partners in them reacheth not Allah and that which (they assign) unto Allah goeth to thee (so called) partners. Evil is their ordinance.

Out of what Allah hath produced in abundance in tilth and in cattle, they assigned Him a share: they say, according to their fancies:(958) "This is for Allah, and this" - for our "partners"! but the share of their" partners "reacheth not Allah, whilst the share of Allah reacheth their "partners" ! evil (and unjust) is their assignment!

958 There is scathing sarcasm here, which some of the commentators have missed. The Pagans have generally a big Pantheon, though above it they have a ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.