Eve men kâne meyten feahyeynâhu vece’alnâ lehu nûran yemşî bihi fî-nnâsi kemen meśeluhu fî-zzulumâti leyse biḣâricin minhâ(c) keżâlike zuyyine lilkâfirîne mâ kânû ya’melûn(e)
Ölüyken diriltip insanların arasında yol alması için kendisine bir ışık verdiğimiz kimse, karanlıklara dalmış olan ve bir türlü de çıkamayan kimseye benzer mi hiç? İşte böylece kafirlere, yaptıkları şeyler, süslü ve hoş gösterilmededir.
(Kalbi) Ölü iken kendisini (iman ve İslam’la) dirilttiğimiz ve insanlar içinde (sapıtmadan, örnek ve rehber olarak) yürümesi için kendisine bir nur (akıl ve anlayış) verdiğimiz kimsenin durumu, (gaflet ve cehalet) karanlıklarında kalıp oradan bir çıkış (yolu) bulamayan kimsenin durumu gibi midir? İşte, kâfirlere yapmakta oldukları böyle ’süslü ve çekici’ gösterilmiştir.
Ve ölü iken, hayata kavuşturduğumuz ve insanlar arasında yolunu bulması için kendisine ışık tuttuğumuz kimsenin durumu, hiç içinden çıkamayacağı derin bir karanlığın içinde bulunup asla çıkamayan kimsenin durumu gibi midir? Ama böyle: Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlere yaptıkları herşey, böyle süslenip yaldızlı gösterilmiştir.
Küfür ve cehalet bataklığında manen ölü iken dirilttiğimiz, kendisine insanlar arasında yürüyebileceği hidayet nuru verdiğimiz kimse, inkâr karanlıkları içinde kalıp, karanlıktan hiç çıkamayacak durumdaki kimse gibi mi olur? Ama, küfür bataklığından çıkamayan, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlere, işlemeye devam ettikleri ameller böyle süslenip güzel gösterilmiştir.
Ölü iken dirilttiğimiz ve kendisine insanlar arasında yürümesini sağlayan bir ışık verdiğimiz kimse karanlıkların içinde kalıp da oradan çıkamayan kimse gibi olur mu! İşte kâfirlere yaptıkları böyle süslü gösterildi.
Ölü iken kendisini dirilttiğimiz ve insanlar içinde yürümesi için kendisine bir nur verdiğimiz kimsenin durumu, karanlıklarda kalıp oradan bir çıkış bulamıyanın durumu gibi midir? İşte, kafirlere yapmakta oldukları böyle 'süslü ve çekici' gösterilmiştir.
Hiç (evvelce) küfürle ölü olup (sonra) kendisini hidayetle dirilttiğimiz ve ona, insanlar arasında yürüdüğü bir iman (nur) verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde (küfürde) kalmış olan ve ondan bir türlü çıkamıyan kimse gibi olur mu? (Olmaz). Fakat kâfirlere yaptıkları şeyler öyle yaldızlı gösterilmektedir.
Ölü olup da (vahiy ile) canlandırdığımız; insanlar arasında verdiğimiz nurun aydınlığı ile yürüyen kişi ile karanlıklar içinde kalıp da içinden çıkamayan kişi bir olur mu? Durum böyle iken, kâfirlerin yapmakta olduğu şeyler onlara güzel gösterilmiştir. (Onun için karanlıklar içinde kalıp, pislikten zevk alıyorlar.)
Ölü iken dirilttiğimiz ve kendisine insanlar arasında yürüyebileceği bir ışık verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde kalıp ondan hiç çıkamayacak durumdaki kimse gibi olur mu? İşte kâfirlere, yaptıkları böyle süslü gösterilmiştir.
Ölü iken diriltilip, insanların arasında yürüyebilmek üzere kendine aydınlık verilen bir kimse, karanlıklar arasında kalarak, çıkmıyan kimse gibi olur mu? Kâfir olan kimselere böylecene, yaptıkları işler güzel görünür
(Manen) ölü iken (yani imandan mahrum durumdayken) dirilttiğimiz ve kendisine insanlar arasında yürüyebileceği bir ışık tuttuğumuz kimse, karanlıklar içinde kalıp ondan hiç çıkamayacak durumdaki kimse gibi olur mu? İşte kâfirlere yaptıkları çirkinlikler (ilahi yasalar gereğince) böyle çekici gösterilmiştir.
Ölü iken kalbini diriltip, insanlar arasında yürürken önünü aydınlatacak bir nur verdiğimiz kimsenin durumu, karanlıklarda kalıp çıkamayan kimsenin durumu gibi midir? Kafirlere de, işledikleri güzel gösterilmiştir.
Ölü iken dirilttiğimiz ve kendisine, insanlar arasında yürüyeceği bir nur verdiğimiz kimsenin durumu, hiç, karanlıklar içinde kalmış, bir türlü ondan çıkamamış kimsenin durumu gibi olur mu? İşte kâfirlere, işlemekte oldukları çirkinlikler böyle süslü gösterilmiştir.
Ölü iken dirilttiğimiz ve insanlar arasında yürüyebilmesi için kendisine ışık tuttuğumuz kimse, karanlıklar içinde kalıp ondan hiç çıkamayacak durumdaki kimse gibi olur mu? İşte kâfirlere yaptıkları böyle güzel gösterilmiştir.
Ölü iken dirilttiğimiz ve kendisine insanlar arasında yürüyebileceği bir ışık verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde kalıp ondan hiç çıkamayacak durumdaki kimse gibi olur mu? İşte kâfirlere yaptıkları böyle süslü gösterilmiştir.
Ölüyken dirilttiğimiz ve kendisine insanlar arasında yürüyebileceği bir ışık verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde olup da ondan çıkamıyan kimse gibi olur mu? İnkarcıların yaptıkları işler böyle süslü gösterilmiştir.
Ölü iken hidayetle dirilttiğimiz, kendisine insanlar arasında yürüyecek bir nûr verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde kalıp, ondan çıkamayan kimse gibi olur mu? Fakat kâfirlere, yaptıkları, böyle süslü gösterilir.
Hem bir adam ölü iken biz onu diriltmişiz ve kendisine bir nur vermişiz, insanlar içinde onunla yürüyor, hiç o bittemsil zulmetler içinde kalmış ve ondan bir türlü çıkamıyacak bir halde bulunan kimse gibi olurmu? Fakat kâfirlere amellere öyle yaldızlı gösterilmektedir
(Manen) ölü (durumunda) iken (hidâyete ulaşmak üzere gayret sarf etmesinden dolayı kendisine lütfumuzla hidâyet bahşederek manen) dirilttiğimiz ve kendisine insanların arasında (sapıtmadan) yürüyebileceği bir nur ihsan ettiğimiz kimse, (ısrarla hakkı inkâr etmesinden ötürü küfür) karanlıklar (ı) içinde kalıp da oradan çıkamayan kimse gibi olur mu? Kâfirlerin yapmakta oldukları şeyler kendilerine süslü göründü.
Ölü iken¹ dirilttiğimiz;¹ ona, insanlar arasında, onunla yürüyeceği bir nur² verdiğimiz bir kimse; karanlıklar içinde kalıp bir türlü çıkamayan kimse gibi olur mu? Gerçeği yalanlayan nankörlerin yaptıkları, kendilerine sevimli gösterildi.
Bir ölü iken kendisini diriltdiğimiz, ona insanların arasında yürüyeceği bir nur verdiğimiz kimse; içinden çıkamaz bir halde karanlıklarda kalan kişi gibi olur mu hiç? Kâfirlerin yapmakda oldukları şeyler kendilerine öyle süslü göründü.
(Küfür içinde olmakla) ölü (hükmünde) iken, bunun ardından kendisini (îmanla)dirilttiğimiz ve kendisine insanlar içinde, sâyesinde yürüye(bile)ceği bir nûr verdiğimiz kimse, hiç karanlıklarda kalan, (ve) ondan (bir türlü) çıkamayacak durumda olan kimse gibi olur mu? İşte kâfirlere, yapmakta oldukları şeyler böyle süslü gösterildi.
Hiç (manen) ölü iken (vahiy, iman, ilim ve hidayetle) kendisine hayat verdiğimiz ve onunla insanların arasında yürüyeceği bir nur (manevi ışık, akıl, ilim ve anlayış) verdiğimiz kimse, içinden çıkma imkânı bulamayacağı zifiri (cahiliye) karanlıkları içinde kalıp, ondan (o cahiliye karanlığından) hiç çıkamayacak durumdaki kimse gibi mi olur? İşte böylece inkârcılara yaptıkları kötülükler süslü (çekici) görünmüştür.*
Ölü halde iken dirilttiğimiz ve insanların içinde, bizim gösterdiğimiz aydınlık yol üzerinde yürüyenle, karanlıklar içinde olup ta içinden çıkamayan bir insanın durumu aynı mıdır? Biz gerçekleri inkâr edenlerin yaptıklarını, kendilerine süslü gösterdik.
O kimse ki ölü idi, biz onu dirilttik, onun için bir ışık da varettik, insanlar arasında yürüsün diye. Bu kimse karanlıklar içinde kalan, oradan çıkamıyan kimse gibi midir? Böylece Allah’ı tanımıyanların işledikleri suçlar kendilerine güzel gösterilmiştir.
(Manen) ölü iken kendisini dirilttiğimiz ve kendisine insanlar arasında yürüyebileceği/gideceği yolu bulması için bir ışık [nûr] verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde kalıp oradan hiç çıkamayan kimse gibi olur mu? İşte böyle kâfirlere yapmakta oldukları şeyler (yine de) güzel/ süslenmiş görünüyor.³⁹
Ölü iken dirilttiğimiz ve insanlar arasında yürürken önünü aydınlatacak bir nur verdiğimiz kimsenin durumu, karanlıklarda kalıp çıkamayan kimsenin durumu gibi midir? İşte (karanlıklarda kaldıkları için) kâfirlere, yaptıkları böyle süslendirilmiştir.
İnanç bakımından ölü iken, kendisine hayat bahşettiğimiz ve halkın içinde rahatça gezip dolaşmasını sağlayacak bir ışıkla yolunu aydınlattığımızbir mümin, zifiri karanlıklara gömülen ve oradan asla çıkış yolu bulamayan bir inkârcı ile bir olur mu?
İşte, hakîkati görmek istemeyen bu kâfirlerin çirkin davranışları, ilâhî yasalar gereğince kendilerine böyle güzel ve çekici gösterilmiştir.
Ve bu kanunlar, yalnızca Mekke’de ve Arabistan’da yaşayanlara özgü de değildir:
Ölmüş iken hayat verdiğimiz ve İnsanlar arasında onun için yürüyeceği bir nûr / ışık yaptığımız kimse, ondan bir çıkışın olmadığı Karanlıklar’daki kimsenin misâli gibi midir? İşte böyle, işliyor oldukları şeyler Kâfirler için süslendi.
Ölü iken hayat verdiğimiz, ayrıca insan içine çıkıp dolaşabilecek hâle getirdiğimiz saygın bir adam, karanlıklara saplanıp kalmış çaresiz adamla bir olur mu? İnkarcılar hep kendi yaptıklarını beğenirler.
Dünyada inkâr edenlerin hali gerçekleri bilmeyen, gerçekleri göremeyen ölüler gibidir. Ölüler gibi yaşayanlara dirilmeleri için ayetlerimizi göndeririz. Ayetlerimiz dirilmek isteyenleri diriltir. Onlar dirilince görmeyen gözleri görür, duymayan kulakları duyar. Dünyada ayetlerimize inanan, yasalarımıza göre yaşayanlar, artık dirilmişlerdir. Ayetlerimizle kendilerini gerçeğiyle tanırlar. Ahiret hayatlarını görürler. Onun için kâfirlere sormak gerekir. Ölüler gibiyken kendisini dirilttiğimiz, kendisine karanlıklar arasında yürüyebileceği bir ışık verdiğimiz kimse, karanlıklarda kalan kimselerle bir midir? Kâfirlere yaptıkları işler ön yargılarıyla süslü cazip gösterilmiştir. Onlar bir türlü karanlıklarda olduğunu fark edemezler.
(Manen) ölüyken (Vahiy ile) dirilttiğimiz [*] ve kendisine insanlar arasında yürüyebileceği bir [nûr] (ışık) verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde kalıp ondan hiç çıkamayacak durumdaki kimse gibi olur mu? İşte yaptıkları şeyler kâfirlere böyle süslü gösterilmiştir.
Hiç ölü iken dirilttiğimiz ve kendisine insanlar arasında yürüyebileceği bir nur verdiğimiz kimse, karanlıklar içerisinde kalıp oradan bir türlü çıkamayan kimse gibi olur mu?¹ İşte kâfirlere yaptıkları şeyler (kendi nefisleri tarafından) böyle süslü gösterilir.
[RUHEN] ölü iken hayata kavuşturduğumuz ve insanlar arasında yolunu bulması için ¹⁰⁸ kendisine ışık tuttuğumuz kimse, hiç içinden çıkamayacağı derin karanlığın içine [gömülüp kalmış] biri gibi olur mu? [Ama] böyle: hakikati inkar edenlere yaptıkları güzel görünür.
Hiç ölü iken (Vahiy ve imanla) hayat verdiğimiz, insanlar arasında yolunu bulması için yürüyeceği bir ışık/vahiy bahşettiğimiz kimsenin durumu, içinden çıkamayacağı karanlıklara gömülmüş kişi gibi olur mu?1 Gel gör ki gerçeği örtbas eden kâfirlere yaptıkları güzel görünüyor.2, 16/39, 20/126, 39/71, 67/9-10, 213/33, 16/63, 47/14
HİÇ (manen) ölüyken hayat verdiğimiz ve insanlar arasında yolunu bulması için kendisine ışık tuttuğumuz kimse, içinden çıkma imkânı bulamayacağı[¹¹¹⁶] zifiri karanlıklara gömülüp giden kimse gibi olur mu?[¹¹¹⁷] İşte inkârcılara yaptıkları böyle güzel görünür.
Ölü iken (manevi hayattan yoksun iken) dirilttiğimiz insanlar arasında yürüyebileceği bir nur verdiğimiz (kalbini iman nuru ile aydınlattığımız) bir kimse (şirk ve küfür) karanlıkları içinde bocalayan ve ondan asla çıkamayan kimse ile hiç eşit olabilir mi? İşte kafirlere yaptıkları (kötü) ameller böyle süslü gösterilmiştir, (onlar o zulmetler, o cehaletler içinde yüzerken, kendilerini doğru yolun yolcusu zannederler)
Ölü iken kendisini dirilttiğimiz ve kendisine insanlar arasında yürüyebileceği bir ışık verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde kalıp oradan çıkamayan kimse gibi olur mu? İşte kâfirlere, işledikleri öyle süslü gösterilmiştir.
Ya bir adem ki ölü iken diriltmişiz ve ona bir nûr vermişiz, onunla insanlar arasında yürüyor. O, meselâ zulmetler içinde kalmış, ondan asla çıkamaz bir halde bulunmuş olan bir kimse gibi midir?
Ölü iken kendisini dirilttiğimiz ve insanlar arasında yürümesi için kendisine bir ışık (iman nûru) verdiğimiz kişi, hiç karanlıklarda kalıp çıkamayan kimse gibi olur mu? Olmaz ama kâfirlere, yapmakta oldukları işler böyle güzel gösterilir. [67, 22; 11, 24; 35, 19-23]
Ölü iken kendisini dirilttiğimiz ve kendisine insanlar arasında yürüyebileceği bir ışık verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde kalıp ondan hiç çıkamayan kimse gibi olur mu? İşte kafirlere, yaptıkları (işler), öyle süslü gösterilmiştir.
Ölülerden iken (küfürde iken) diriltdiğimiz (hidâyetle İslâm kıldığımız) ve nâs arasında onun ziyâsıyla ilerilemesi içün kendisine nûr virdiğimiz kimse zulümâtda olan ve ondan kurtulamayan kimse gibi midir? Böylece kâfirlere işledikleri şeyler müzeyyen kılındı. [¹]
Ölü gibi iken canlandırdığımız ve kendisine verdiğimiz aydınlıkla insanlar arasında dolaşan kimse, karanlıklara saplanıp oradan çıkamayan kimse gibi olur mu? Ayetleri görmezlikten gelenlerin işlerinin kendilerine güzel görünmesi böyle olur.
Ölü iken dirilttiğimiz, kendisine insanlar arasında, vasıtasıyla yürüyeceği bir ışık verdiğimiz kimsenin durumu, hiç içinden çıkamayacağı karanlıklardaki kimse gibi midir? Şu kadar var ki kafirlere yaptıkları işler güzel görünüyor.
Ölü iken dirilttiğimiz ve kendisine insanlar arasında yürümesini sağlayacak bir nur verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde kalıp da oradan çıkamayan kimse gibi olur mu? İnkâr edenlere, yapmakta oldukları şey işte böyle hoş görünür.
Bir ölü iken kendisine hayat verdiğimiz, insanlar içinde yürümesi için kendisine bir ışık tuttuğumuz kişinin durumu, karanlıklar içinde kalmış, bir türlü ondan çıkamayan kişininki gibi olur mu? İşte böyle! Küfre sapanlara, yapmakta oldukları süslü-püslü gösterilmiştir.
daħı ol kim oldı ölü ya'nį kāfir pes dirilttük anı daħı eyledük aña aydınlıķ kim yürir anuñ-ile ādemįler içinde ancılayın mıdur kim beñzeri anuñ ķarañlıķlar içinde degül çıķıcı andan? ancılayın bezenildi kāfirlere ol kim oldılar işlerler.
Ol kimse ki ölmiş‐idi pes anı diriltdük, daḫı ḳılduḳ özine nūr yürümeg‐içün anuñla ḫalḳ ortasında, ol kimse gibidür ki ḳarañuluḳ içinde ḳalmışdur, andan çıḳmaġı yoḳdur. Anuñ gibi bezendi kāfirlere ol nesne ki işlerlerdi.
Heç (küfrlə) ölü olub diriltdiyimiz, sonra insanlar arasında gəzmək üçün özünə bir nur (islam dini) verdiyimiz kəs zülmət içində qalıb oradan çıxa bilməyən kimsə kimi ola bilərmi? Etdikləri əməllər kafirlərə belə gözəl göstərildi.
Is he who was dead and We have raised him unto life, and set for him a light wherein he walketh among men, as him whose similitude is in utter darkness whence he cannot emerge? Thus is their conduct made fad seeming for the disbelievers.
Can he who was dead,(945) to whom We gave life, and a light whereby he can walk amongst men, be like him who is in the depths of darkness, from which he can never come out? Thus to those without faith their own deeds seem pleasing.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |