Kul sîrû fî-l-ardi śümme-nzurû keyfe kâne ‘âkibetu-lmukeżżibîn(e)
De ki: Gezin yeryüzünü de görün inkar edenlerin sonları ne olmuş.
De ki: "Yeryüzünde dolaşın (ve tarihten ibret alın) da, sonra görün (bakalım) davetçileri yalanlayanlar nasıl bir akıbete uğramışlardır?"
De ki: “Yeryüzünde dolaşın ve gerçekleri yalanlıyanların sonlarının ne olduğunu görün.”
“Yeryüzünde dolaşın da, peygamberlerini yalanlayanların âkıbeti nasıl olmuş, görün, inceleyin ibret alın" de.
De ki: "Yeryüzünde dolaşın da yalanlayıcıların sonları nasıl olmuş bir görün!"
De ki: 'Yeryüzünde gezip dolaşın, sonra yalanlayanların sonu nasıl oldu, bir görün.'
De ki: “-Yeryüzünde dolaşın da hele bir bakın; o peygamberlere yalancı diyenlerin sonu nasıl olmuştur.”
De ki: “Yeryüzünde dolaşın, yalancıların sonunun nasıl olduğuna bakın!”
De ki: “Yeryüzünde dolaşınız ve hakikati yalanlayanların sonlarının ne olduğunu görünüz.”
Diyesin ki: «Yeryüzünde gezerek, görün, yalan sayanların sonu ne olduğunu»
De ki: “Yeryüzünde dolaşın ve hakikati yalanlayanların sonlarının ne olduğuna bir bakın!”
Ânlara "Arzı dolaşınız rasûllere yalancılık isnâd idenlerin ’âkıbeti ne oldığını görünüz" de.
De ki: "Yeryüzünde gezip dolaşın, sonra da, yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bir bakın."
De ki: “Yeryüzünde gezin dolaşın da (Peygamberleri) yalanlayanların sonu nasıl olmuş bir görün.”
De ki: Yeryüzünde dolaşın, sonra (hakikati) yalan sayanların sonunun nasıl olduğuna bakın!
De ki: Yeryüzünde dolaşın, sonra (peygamberleri) yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bakın!
De: "Yeryüzünü dolaşın da yalanlayıcıların sonu nasıl olmuş bir bakın."
De ki: "Yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların sonu nasıl olmuş, görün!".
De ki: yer yüzünde dolaşın da bakın o Peygâmberlere yalancı diyenlerin akıbeti nasıl olmuş?»
(Habibim! Hakkı inkâr edenlere) De ki: “Yeryüzünde (gezin) dolaşın da (peygamberleri) yalanlayanların sonu nasıl olmuş bir görün!”
De ki: “Yeryüzünü dolaşın da yalanlayanların sonunun nasıl olduğunu görün!”
De ki: «Yer (yüzün) de gezib dolaşın, sonra da bakın ki (peygamberleri) yalanlayanların sonu nice olmuşdur».
De ki: “Yeryüzünde dolaşın, sonra (da peygamberleri) yalanlayanların âkıbetinasıl olmuş, bakın!”
De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın (ve tarihten ders alın), sonra da (hakikati) yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bir bakın.*
Deki “Yeryüzünü dolaşın da, önceki yalanlayanların durumu ne olmuş, görün.”
De ki: "Yeryüzünde bir dolaşın da elçilerimizi yalancı yerine koyanların sonu nice oldu bir görün."
De ki yer yüzünde gezin, tozun; sonra yalan sayanların sonu ne olduğuna bakın.
(Ey Peygamber!) De ki: “Yeryüzünde dolaşın ve sonra yalanlayıcıların sonunun nasıl olduğuna bir bakın!”
De ki: “Yeryüzünde gezip dolaşın, sonra da yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bir bakın!”
Ey Müslüman! Onlara de ki: “Yeryüzünde gezip dolaşın ve geçmiş toplumları, medeniyetleri araştırın da, hakîkati yalanlayanların sonu nice olmuş, bir görün!”
De ki: -“Yeryüzü’nde gezip dolaşın! Bir bakın, Yalanlayanlar’ın akıbeti / sonu nasıl oldu?”.
De ki: “ yeryüzünü gezin ve görün bakalım, gerçekleri alaya alıp yalanlayanların sonu n’olmuş ? “
Onlara de ki; "Yeryüzünde dolaşın! Yalanlayanların sonu nasıl olmuş görün!"
De ki: “Yeryüzünde dolaşın; sonra yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bakın!” [*]
(Sen onlara): “Yeryüzünde gezin-dolaşın da yalanlayanların sonunun nasıl olduğunu bir görün!” de.
De ki: “Yeryüzünde dolaşın ve hakikati yalanlayanların sonlarının ne olduğunu görün!”
De ki: “Yeryüzünde dolaşın da hakikate karşı, yalana sarılanların sonunun nasıl olduğuna bir bakın!” 3/137, 12/109, 16/36, 27/69, 40/82
De ki: “Dolaşın yeryüzünü, sonra görün gerçeği yalanlayanların sonunun nice olduğunu!”
Onlara de ki: Yeryüzünde dolaşın da peygamberlerini yalan sayanların sonu nice olmuş görün! (onların -Ad ile Semud'un- geride bıraktıkları harabeler yollarınızın üzerindedir.)
De ki: "Yeryüzünde dolaşın da (Allah’ı) yalanlayanların sonu nasıl olmuş, görün!"
De ki: «Yeryüzünde dolaşınız, sonra bakınız ki, tekzîp edenlerin akibeti nasıl olmuştur?»
De ki: “Dünyayı gezin dolaşın, sonra da peygamberlere “yalancı” diyenlerin âkıbetlerinin nice olduğunu bir düşünün. ”
De ki: "Yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların sonu nasıl olmuş, görün!"
(Yâ Muhammed) Di ki: Arzda seyr ü seyahat idin ve sonra âyâtımızı tekzîb idenlerin 'âkıbetleri nasıl oldığına nazar iyleyin (âsâr-ı mevcûdelerine bakub 'ibret alın).
De ki “Yeryüzünde dolaşın da o yalancıların sonunun nasıl olduğunu bir görün.”
De ki: -Yeryüzünde gezin, de yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bir bakın!
De ki: Yeryüzünde gezin de bakın, yalanlayanların sonu ne olmuş!
Şunu söyle: Dolaşın yeryüzünde de bakın nasıl olmuş gerçeği yalanlayanların sonu!
eyit: “yüriñ yirde andan baķuñ nite oldı śoñı yalan dutıcılaruñ.
Eyit yā Muḥammed: Yürüñüz yirlerde, andan görüñüz nice oldı āḫiri yalancılaruñ.
(Ya Rəsulum!) De: “Yer üzünü dolaşın və sonra görün ki, (peyğəmbərlərə) yalançı deyənlərin aqibəti necə oldu?”
Say (unto the disbelievers): Travel in the land, and see the nature of the consequence for the rejecters!
Say: "Travel through the earth and see what was the end of those who rejected Truth."
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |