İnnemâ-nnecvâ mine-şşeytâni liyahzune-lleżîne âmenû ve leyse bidârrihim şey-en illâ bi-iżni(A)llâh(i)(c) ve ’ala(A)llâhi felyetevekkeli-lmu/minûn(e)
O gizli konuşmalar, inananları mahzun etmek için ancak Şeytan'ın iğvasıyla meydana gelir ve halbuki Allah'ın izni olmadıkça onlara hiçbir şey zarar vermez ve dayananlar, artık Allah'a dayansınlar.
Şüphesiz ’gizli toplantıların fısıldaşmaları’ (kötü niyetli kulis konuşmaları), iman edenleri üzüntüye düşürmek için ancak şeytan(i davranışlar)dandır. Gerçi, Allah’ın izni olmaksızın o (şeytan), onlara hiçbir şeyle (ve hiçbir şekilde) zararlı olamayacaktır. Şu halde mü’minler, sadece Allah’a tevekkül edip dayanmalıdır.
Karşı çıkanların fısıldaşmaları başka şey değil, ancak inananları üzmek için şeytandandır. Oysa Allah'ın izni olmadıkça, müslümanlara hiç bir zarar veremez. İnananlar yalnızca Allah'a güvensinler.
Fısıltı yayarak ortalık bulandırmak şeytandandır, şeytan tıynetli ahlâksız azgınlardandır, şeytanî güçlerdendir. İman edenleri üzmek için böyle yaparlar. Allah'ın koyduğu düzenin yasalarına uygun olarak iradesi tecellî etmeden, onlara hiçbir zarar da veremezler. Mü'minler, yalnızca Allah'a dayanıp güvenirler, işlerini Allah'a havale ederler.
Gizli konuşma ancak şeytandandır. İman edenleri üzmek için (şeytan buna yöneltir). Oysa bu, Allah'ın izni olmadan onlara bir zarar verecek değildir. Mü'minler yalnız Allah'a güvensinler.
Şüphesiz 'gizli toplantıların fısıldaşmaları' (kulis), iman edenleri üzüntüye düşürmek için ancak şeytan (ürünü olan işler)dandır. Oysa Allah'ın izni olmaksızın o, onlara hiç bir şeyle zarar verecek değildir. Şu halde mü'minler, yalnızca Allah'a tevekkül etsinler.
O (kötü) fısıltılar, sırf şeytandandır. İman etmiş olanları kederlendirmek için, (şeytan bunu yapıyor). Halbuki (münafıkların fısıldaşmaları), Allah'ın izni olmaksızın müminlere bir şey zarar verecek değildir. Müminler de; onun için, ancak Allah'a tevvekkül etsinler.
Gizli toplantı ancak şeytan işidir. (Şeytan bunu yaptırır ki) inananlar üzülsünler. Hâlbuki Allah’ın izni olmadan onlara hiçbir zarar veremez. Artık inananlar, yalnızca Allah’a tevekkül etsinler.
İnananları üzmek için gizli toplantılar yapmak, şeytandandır. Halbuki, Allah'ın izni olmadan şeytan onlara hiçbir zarar veremez. İnananlar yalnız Allah'a güvensinler.
İnanan kimseleri, kaygıya düşürmekçin, yapılan fısıltılar şeytandan gelmektedir, Allahın izni bulunmadıkça, hiçbir zarar getiremezler, inananlar Allaha dayanalar
(Meşrû konularda olmayan) kulis ve toplantılar, mü'minleri üzmek için şeytanın telkin ettiği davranışlardır. Aslında (münafıkların fısıldamaları), Allah'ın izni olmaksızın mü'minlere asla zarar veremez. Onun için inananlar yalnızca Allah'a güvensinler.
Gizli meşveretler sizi mahzûn itmek isteyen şeytânın eseridir. Lâkin Allâh’ın izni olmadıkça size hiç bir fenâlık yapamaz. Mü’minler Allâh’a tevekkül itsünler.
Gizli toplantılar inananları üzmek için şeytanın istediği şeydir; Allah'ın izni olmadıkça şeytan onlara bir zarar veremez; inananlar yalnız Allah'a güvensinler.
O kötü fısıltılar iman edenleri üzmek için ancak şeytandan kaynaklanmaktadır. Oysa şeytan, Allah’ın izni olmadıkça, mü’minlere hiçbir zarar verebilecek değildir. Öyle ise mü’minler ancak Allah’a tevekkül etsinler.
(O tür) gizli konuşmalar ancak şeytandandır. Bu müminleri üzmek içindir. Oysa o, Allah’ın izni olmadıkça onlara hiçbir zarar veremez. Müminler ancak ve ancak Allah’a güvenip dayansınlar.
Gizli konuşmalar şeytandandır. Bu, iman edenleri üzmek içindir. Oysa şeytan, Allah'ın izni olmadıkça, müminlere hiçbir zarar veremez. Müminler Allah'a dayanıp güvensinler.
Komplo toplantıları şeytandandır. Bu yolla inananları incitmek ister. Oysa ALLAH'ın izni olmadan onlara hiç bir zarar veremez. İnananlar ALLAH'a güvensinler.
Gizli konuşmalar şeytandandır. Bu iman edenleri üzmek içindir. Oysa şeytan, Allah'ın izni olmadıkça, müminlere hiçbir zarar veremez. Müminler Allah'a dayanıp güvensinler.
O gizli konuşmalar, (o fiskos) sırf Şeytandandır, iyman etmiş olanları kederlendirmek için, halbuki onlara bir şey zarar ettirecek değildir, meğerki Allahın izniyle ola, müminler de onun için hep Allaha dayansınlar
(Günah, düşmanlık ve peygamberine isyan hususundaki) gizli konuşmalar, îmân edenleri üzüntüye düşürmek için ancak şeytanın (kendi taraftarlarına) telkin ettiği davranışlardır. Oysa Allah’ın izni olmaksızın o, onlara hiçbir şeyle zarar verecek değildir. (Mü’minler, munâfıkların gizli konuşmalarına aldırış etmesinler. Allah mü’minleri, onların kötülük ve tuzaklarından korur.) Mü’minler, yalnızca Allah’a tevekkül etsinler.
Kuşkusuz gizlilik içinde¹ yapılan görüşmeler, inananları üzmek için şeytancadır. Oysa şeytan, Allah'ın izni olmadıkça onlara bir sıkıntı verecek değildir. Öyleyse Mü'minler Allah'a tevekkül² etsinler.
(Öyle) fısıltı sırf şeytandandır. îman edenleri tasaya düşürmek içindir bu. Halbuki bu, Allahın izni olmaksızın, onlara (mü'minlere) hiçbir şeyle zarar verici değildir. O halde mü'minler ancak Allaha güvenib dayansın (lar).
(Günah, düşmanlık ve isyan husûsundaki) gizli konuşma, ancak şeytandandır; tâ ki îmân edenleri üzsün; hâlbuki (o şeytan), Allah'ın izni olmadıkça onlara (o îmân edenlere) bir şeyle zarar verici değildir. O hâlde, mü'minler ancak Allah'a tevekkül etsin!
O (kötü amaçlı) fısıltılar iman etmiş olanları üzmek için, ancak şeytandandır (ondan kaynaklanır). Hâlbuki (münafıkların fısıldamaları), Allah’ın izni olmaksızın mü’minlere asla zarar veremez. O hâlde inananlar yalnızca Allah’a dayanıp güvensinler.
Gizli toplantılar yapmak ancak şeytanın işidir ve iman edenlere eziyet etmek için gizli kararlar alıyorlar. Ancak onlar Allah dilemedikçe inananlara kesinlikle bir zarar veremezler. İnananlar yalnızca Allah’a güvenip dayansınlar.
Gizli konuşma şeytan işidir. Bu da inananları kaygılandırmak içindir. Oysaki Allah’ın uygunu olmadıkça onlara hiç bir kötülük edemez. Onun için inananlar ancak Allah’a dayansınlar.
Günahkârlığa düşmanlığa bais olan gizli konuşma, Şeytanın ilkaatı eseridir [⁵]. Bu da mü/minleri üzmek içindir. Allah/ın izni ve iradesi olmadan o, [⁶] mü/minlere hiçbir zarar verecek değildir. Artık mü/minler Allah/a güvensinler.
Gizli konuşmalar, inananları üzmek için ancak şeytandandır. Fakat Allah’ın izni olmaksızın şeytan inananlara bir zarar veremez. O hâlde inananlar ancak Allah’a güvenip dayansınlar.
Şüphesiz gizli konuşmalar, iman etmekte olanları üzüntüye düşürmek için sadece şeytandandır. Oysa Allah'ın izni olmaksızın o (şeytan), onlara hiç bir şeyle zarar verecek değildir. O halde müminler, yalnızca Allah'a tevekkül etsinler.
Unutmayın, kötü amaçlı gizli konuşmalar, kesinlikle şeytandan kaynaklanan çirkin bir davranıştır. Çünkü şeytan, bu yolla inananlarıbirbirine düşürüp üzmek için her zaman fırsat kollar. Fakat Allahşeytana izin vermedikçe —ki müminler Kur’an’a bağlı kaldıkları sürece asla vermeyecektir— şeytan ve taraftarları onlara asla zarar veremez. O hâlde inananlar, yalnızca Allah’a güvenip O’nun emir ve talimatlarını izlesinler.
Gizli Konuşmalar, iman etmiş olanları üzeceği için Şeytan’dandır. Hâlbuki Allah’ın izniyle olmadan onlara hiçbir şekilde zarar vermez. Müminler sadece Allah’a tevekkül etsinler / güvensinler!
Gizli ve şeytanî fısıldaşmalar, inananları üzer ama, Allah'ın izniyle onlara herhangi bir zarar veremez. Yeter ki müminler işlerini, sağlamasını yaparak Allah'a havale etsinler.
Gizlice yapılan kötü fısıltılar iman edenleri üzmek için şeytan tarafından yaptırılmaktadır. Oysa şeytan Allah’ın izni olmadıkça Müminlere zarar verecek değildir. Onun için gizlice toplanıyorlar, hakkımızda gizlice konuşuyorlar diye üzülmeyin! Onların böyle yapmalarına izin de vermeyin! Siz de onları gizlice takip ederek açığa çıkartın! Allah’a, Resulüne ve Müminlere düşmanlık edenlere gereken cezayı verin! Müminler olarak sadece Allah’a güvenin! Siz Allah’a güvendikçe, kendinizi korumak için gereken titizliği gösterdikçe, içinizdeki münafıkları ve gizlice size düşmanlık edenleri sıkı bir şekilde takibe aldıkça, onlar aleyhinize hiçbir iş yapamaz. İnkâr edenlerin ve Münafıkların başını asla boş bırakmayın! Onlar sizi rahatsız edeceğine, sıkı takibinizle onlara göz açtırmayarak siz onları rahatsız edin! Onların rahat hareket etmelerine izin vermeyin! Toplumda bozgunculuk yapmak için fitne çıkaranlara verilen cezalar çok şiddetli olmalıdır ki; kimse buna cesaret edemesin!
Gizli konuşmalar sadece şeytandandır. Bu, iman edenleri üzmek içindir. Allah’ın izni olmadıkça (şeytan onlara) hiçbir zarar veremez. Müminler yalnızca Allah’a güvensinler!
Şüphesiz (diğer tür) gizli fısıldaşmalar, îman edenleri üzen, şeytanın işlerindendir. Aslında Allah’ın izni olmaksızın hiçbir şey onlara asla zarar veremez. Öyleyse mü’minler, sadece Allah’a tevekkül etsinler.
[Öteki her türlü] gizli konuşmalar yalnızca şeytanın işidir, o ki inananlara bu şekilde üzüntü verir; ama Allah’ın izni olmadıkça onlara hiçbir zarar veremez: ¹⁷ inananlar yalnızca Allah’a güvensinler!
Kötü niyetli gizli konuşma ve görüşmeler inananları üzmek için şeytan tarafından tezgâhlanmaktadır. Oysa bu tür konuşmalar Allah’ın izni olmadıkça müminlere hiçbir zarar veremez. Öyleyse müminler sadece Allah’a bağlanıp güvensinler! 33/48, 64/11
(Bunun dışında kalan) gizli görüşmelerin tümü, sadece mü’minlere üzüntü vermeyi amaçlayan şeytanî bir eylemdir; ne ki Allah’ın izni olmadan, onlara hiçbir zararı dokunamaz: artık inananlar sadece Allah’a dayansınlar.[⁴⁹⁸⁵]
(Kâfirlerin ve münafıkların yaptığı) Gizli konuşmalar şeytandandır ve sırf iman edenleri üzmek içindir, oysa Allah’ın izni olmadıkça- şeytan- müminlere hiçbir zarar veremez. Müminler -her hususta- Allah'a güvenip dayansınlar.
Ancak O gizli konuşmalar şeytandandır. İman edenleri üzmek içindir. Oysa şeytan, Allah’ın izni olmadıkça, mü’minlere hiçbir zarar verebilecek değildir. Öyle ise mü’minler Allah’a dayanıp, tevekkül etsinler.
Şüphe yok ki, gizli konuşmalar (toplanmalar) şeytandandır. İmân etmiş olanlar mahzun olsunlar için, halbuki onlara bir şey ile mazarret verecek değildir, Allah'ın izni ile olan müstesna. Ve artık mü'minler Allah Teâlâ'ya tevekkülde bulunsunlar.
Böyle meşrû olmayan kulisler, müminleri üzüntüye boğmak için şeytan tarafından telkin edilir. Ama, Allah dilemedikçe bu onlara asla zarar veremez. Onun için müminler de yalnız Allah'a güvenip dayansınlar.
Gizli konuşma( fiskos) şeytandandır. (Şeytan insanları bu yola iletir ki) inananlar üzülsünler. Oysa o, Allah'ın izni olmadıkça mü'minlere hiçbir zarar veremez. Mü'minler Allah'a dayansınlar.
Ve günâh ve 'adâvetle olan gizli müşâvere, mü'minleri mahzûn itmek içün şeytânın vesvese ve teşvîkiyledir. Halbuki Allâh'ın izni olmadıkca gizli müşâvere mü'minlere hiç bir zarar virmez. Mü'minler Allâh'a tevekkül itsünler.
(Günah, düşmanlık ve elçiye karşı gelmek için yapılan) gizli konuşma şeytan işidir. O, bunu, inanıp güvenenleri üzmek için yapar. Oysa Allah’ın onayı olmadan onlara hiç bir kötülük yapamaz. İnanıp güvenenler sadece Allah’a dayansınlar.
Gizli fısıldaşmalar şeytandandır. İman edenleri üzmek ister. Fakat onlara, Allah'ın izni olmadıkça hiç bir zarar veremez. Müminler güvensinler Allah'a!
Fısıldaşmalar şeytandandır; iman edenleri bununla üzmek ister. Oysa Allah'ın izni olmadan Şeytan onlara bir zarar verecek değildir. Onun için, mü'minler yalnız Allah'a tevekkül etsinler.
Fısıltı, inananları kederlendirmek için ancak şeytandan gelir. Bununla birlikte o, Allah'ın izni olmadıkça inananlara hiçbir zarar veremez. Müminler sadece Allah'a güvenip dayansınlar!
degül çivşeşmek illā şeyŧāndan tā ķayġulu eyleye anları kim įmān getürdiler. daħı degül ziyān degürici anlar nesene illā Tañrı destūrıyıla. daħı Tañrı’ya tevekkül eylesün mü’minler.
Gizlü söyleşmek şeyṭāndandur ḳayġuya düşürmeg‐içün mü’minlerive anlara hīç [żarar] idemez, illā destūrı‐y‐la Tañrı Ta‘ālānuñ. Daḫı Tañrıyaṣıġınsun mü’minler.
Şübhəsiz ki, (bir yerə yığışıb günaha, düşmənçiliyə bais olan) məxfi danışma (pıçıldaşma) iman gətirənləri mə’yus edib kədərləndirmək üçün olan Şeytan əməlindəndir. Halbuki Allahın izni olmadıqca (Şeytan) onlara heç bir zərər yetirə bilməz. Mö’minlər yalnız Allaha təvəkkül etsinlər!
Lo! Conspiracy is only of the devil, that he may vex those who believe; but he can harm them not at all unless by Allah's leave. In Allah let believers put their trust.
Secret counsels are only (inspired) by the Evil One, in order that he may cause grief to the Believers; but he cannot harm them in the least, except as(5346) Allah permits; and on Allah let the Believers put their trust.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |