Ve lekad erselnâ nûhan ve-ibrâhîme ve ce’alnâ fî żurriyyetihimâ-nnubuvvete velkitâb(e)(s) feminhum muhted(in)(s) ve keśîrun minhum fâsikûn(e)
Andolsun, Biz Nuh'u ve İbrahim'i de (elçi olarak) gönderdik, peygamberliği ve kitabı da onların soylarında(n ehil ve emin kimselere lütfetmeye karar) kılıverdik. Buna rağmen, onlardan sadece bir kısmı hidayet (ve istikamet) üzereydi, (ama) çoğunluğu fasık (ve facir) kimselerdi. (Yani şeytan yoluna gitmişlerdi ve gideceklerdi.)
Ve andolsun ki biz, Nuh'u ve İbrahim'i gönderdik ve soylarına da peygamberlik ve kitap verdik; derken onlardan doğru yolu bulanlar var ve çoğuysa buyruktan çıkmış olanlar.
Andolsun biz, Nuh'u ve İbrahim'i de peygamber olarak gönderdik ve soylarına da peygamberlik ve kitap verdik. Derken onlardan doğru yolu bulanlar da var, ama pek çoğu da doğru yoldan çıkıp, azıp sapanlardan olmuşlardı.
Nûh'u ve İbrâhim'i de peygamber olarak özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere görevlendirip gönderdik. Peygamberliği ve kitabı da, onların nesilleri içinde devam ettirdik. Onlardan doğru yolu tercih edenler, doğru yolda sebat edenler vardı. Onların çoğu da doğru ve mantıklı düşünmeyi terkeden fâsıktı, âsi ve bozguncu idi.
Andolsun biz Nuh'u ve İbrahim'i gönderdik ve onların soylarına peygamberliği ve kitabı verdik. Onlardan doğru yolu bulan vardır. Onların çoğu ise yoldan çıkmış kimselerdir.
Andolsun, Biz Nuh'u ve İbrahim'i (elçi olarak) gönderdik, peygamberliği ve kitabı onların soylarında kıldık. Öyle iken, içlerinde hidayeti kabul edenler vardır, onlardan birçoğu da fasık olanlardır.
Celâlim hakkı için, Nûh'u ve İbrâhîm'i (birer peygamber) gönderdik. Peygamberliği de, kitabı da onların nesillerine verdik. Öyle iken hidayeti, içlerinden bazısı kabul etmiştir; çokları da fâsıklardır.
Andolsun! Biz, Nuh ve İbrahim’i peygamber olarak gönderdik. Onların zürriyeti içinde peygamberlik ve kitabı koyduk. Artık onlardan kimi doğru yoldadır, çokları da yoldan çıkmışlardır.
Andolsun ki biz, Nûh ve İbrâhim'i de gönderdik. Onların soylarına peygamberlik ve kitap verdik. Onların soylarından doğru yolu izleyenler oldu, içlerinden birçoğu da yoldan çıkmışlardır.
Biz, Nuh ile, İbrahim'i gönderdik, hem peygamberlik, hem de kitap verdik nesillerine, pek azları yola girdi, pek çokları yoldan çıktı
Andolsun, biz Nuh'u ve İbrahim'i resul olarak gönderdik. Nebiliği ve kitabı onların soylarına da verdik. Onlardan kimi doğru yola ermiş, içlerinden çokları da doğru yoldan çıkıp sapmıştır.
And olsun ki Nuh'u ve İbrahim'i Biz gönderdik; ikisinin soyundan gelenlere peygamberlik ve kitap verdik; soylarından gelenlerin kimi doğru yoldadır, birçoğu da yoldan çıkmıştır.
Andolsun, biz Nûh’u ve İbrahim’i peygamber olarak gönderdik. Peygamberliği ve kitabı onların soylarına da verdik. Onlardan kimi doğru yola ermiştir, ama içlerinden birçoğu da fasık kimselerdir.
Andolsun ki biz, Nuh'u ve İbrahim'i gönderdik, peygamberliği de kitabı da onların soyuna verdik. Onlardan (insanlardan) kimi doğru yoldadır; içlerinden birçoğu da yoldan çıkmışlardır. *
Biz Nuh'u, İbrahim'i gönderdik, soylarına peygamberlik ve kitap bağışladık. Bir kısmı doğruyu buldu; ama onlardan çoğu yoldan çıkmışlardı.
Andolsun, Nuh'u ve İbrahim'i elçi gönderdik, peygamberliği ve kitabı bunların zürriyetleri arasına koyduk. Onlardan yola gelen de vardı, ama onlardan çoğu yoldan çıkmışlardı.
Hem celâlim hakkı için Nuhu ve İbrahimi gönderdik, zürriyyetlerinde de nübüvvet ve kitabı atâ kıdık öyle iken içlerinden ba'zısı hidayeti kabul etmiş, çokları ise yoldan çıkmış fâsıklardır
Ant olsun ki Nûh'u ve İbrâhîm'i gönderdik. Onların soyundan nebiler kıldık ve onlara kitap verdik. Gönderildikleri halktan bir kısmı doğru yolu bulurken, birçoğu da fasıktılar.¹*
Andolsun biz Nuuhu ve İbrâhîmi (peygamber olarak) gönderdik. Peygamberliği de, kitabı da onların nesillerine verdik. Binnetîce içlerinden doğru yolu bulanlar var (idiyse de) bir çoku da faasık kimselerdi onların.
And olsun ki, Nûh'u ve İbrâhîm'i de (peygamber olarak) gönderdik; hem peygamberliği ve kitâbı onların nesillerinde kıldık. Buna rağmen onlardan hidâyete eren vardır, fakat onlardan çoğu (yoldan çıkmış) fâsık kimselerdir.
Şüphe yok ki Nuhu ve İbrahimi elçi olarak biz gönderdik. Her ikisinin soyundan peygamberler yaptığımız gibi, kitap verdiklerimiz de var. Onların soylarından doğru yolda olanlar olduğu gibi, pek çoğu da Allahın yolundan sapmışlardır.
* Biz Nuh/u, İbrahim/i gönderdik, peygamberliği, Kitabı [³] da onların zürriyetlerine karar kıldık. Onlardan kimi doğru yolu buldu, çoğu ise yoldan çıktı.*
Şüphesiz biz Nuh'u ve İbrahim'i (elçi olarak) gönderdik, peygamberliği ve kitabı onların soylarında kıldık. Öyle iken içlerinde hidayeti kabul edenler vardır, onlardan birçoğu da fasık olanlardır.
İşte bu nedenle, bir zamanlar Nûh’u ve İbrahim’i de insanlığa ışık tutan birer Elçi olarak gönderdik ve onların soylarından gelenlere Peygamberliği ve kutsal Kitabı emânet ettik. Buna rağmen içlerinden sadece bir kısmı doğru yolu bulmuş, pek çokları ise yoldan sapmıştı.
Yemin olsun ki Biz, Nûh’u ve İbrahim’i elçi olarak gönderdik ve o ikisinin soylarına Peygamberlik ve kitap verdik. Öyle iken, içlerinden bir kısmı, hak yolu kabul etmiş, birçoğu ise hak yoldan sapmıştır.
Gerçekten, [aynı amaçla 45 ] Nûh'u ve İbrahim'i [elçilerimiz olarak] gönderdik ve soylarından gelenlere peygamberlik ve vahiy verdik; onların bir kısmı doğru yoldaydı, ama çoğu da yoldan sapmıştı.
Bu çerçevede biz Nuh’u ve İbrahim’i de elçi olarak göndermiş, her ikisinin soyundan da birçok kişiye nebilik ve kitap vermiştik. Onların halklarından bir kısmı doğru yolu buldu ama çoğu ise yoldan çıkarak fasık oldu. 2/253, 35/32
Doğrusu Nûh ve İbrahim’i de (aynı amaçla) göndermiştik; ve o ikisinin soylarından gelenlere nübüvvet ve vahiy vermiştik; fakat onlardan bir kısmı hidayete erdi, ama birçokları da yoldan saptı.
Ve kasem olsun ki, Nûh'u ve İbrahim'i gönderdik ve onların zürriyetlerinde nübüvveti ve kitabı (berdevam) kıldık. Artık onlardan hidyete ermiş olan vardır, onlardan bir çokları ise fâsık kimselerdir.
Biz Nuh'u, İbrâhim'i peygamber olarak gönderdiğimiz gibi, zürriyetlerine de kitap ve nübüvvet verdik. Onlardan kimisi doğru yolu bulsa da, çoğu büsbütün yoldan çıkmışlardır.
Andolsun, Nuh'u ve İbrahim'i elçi gönderdik, peygamberliği ve Kitabı bunların zürriyetleri arasına koyduk. Onlardan doğru yolda olanlar da vardır, ama onlardan çoğu yoldan çıkmıştır.
Nuh'u ve İbrahim'i elçi olarak gönderen biziz. İkisinin soyundan gelenlere de nebilik ve kitap verdik. O iki soydan gelenlerin bir kısmı doğru yoldadır, bir çoğu da yoldan çıkmıştır.
Nuh'u ve İbrahim'i de göndermiştik. İkisinin soyundan da peygamberlik ve kitap vermiştik. Onlardan doğru yola giren olduğu gibi, çoğu da yoldan çıkmıştır.
Biz Nuh'u ve İbrahim'i de peygamber olarak gönderdik ve ikisinin nesline de peygamberlik ve kitap verdik. Onlardan doğru yolu bulanlar da oldu; birçokları ise yoldan çıkmış kimselerdir.
Yemin olsun, Nûh'u ve İbrahim'i de resul olarak gönderdik. Peygamberliği ve Kitap'ı bunların soyları arasına koyduk. O soylardan bir kısmı hidayete ermiştir. Ama onlardan çoğu, yoldan çıkmış olanlardır.
daħı bayıķ viribidük nūḥ’ı daħı ibrāhįm’i daħı ķılduķ ol iki neslinde peyġamberlıķ daħı kitāb. pes bir nicesi anlaruñ ŧoġru yol dutıcıdur daħı çoķı anlardan fāsıķlardur.
And olsun ki, Biz Nuhu və İbrahimi (peyğəmbər) göndərdik, peyğəmbərliyi və kitabı (Tövratı, Zəburu, İncili və Qur’anı) onların nəslinə verdik. Onlardan doğru yolda olan da vardır, çoxu isə (Allahın itaətindən çıxmış) fasiqlərdir!
And We verily sent Noah and Abraham and placed the Prophethood and the Scripture among their seed, and among them there is he who goeth right, but many of them are evil livers.
And We sent Noah and Abraham, and established in their line Prophethood and Revelation: and some of them(5319) were on right guidance. But many of them became rebellious transgressors.*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |