26 Nisan 2025 - 28 Şevval 1446 Cumartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Hadîd Suresi 15. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Felyevme lâ yu/ḣażu minkum fidyetun velâ mine-lleżîne keferû(c) me/vâkumu-nnâr(u)(s) hiye mevlâkum(s) vebi/se-lmasîr(u)

Artık bugün ne sizden, azaptan kurtulmanız için bir şey alınır, ne kafir olanlardan ve yurdunuz ateştir sizin, odur size layık olan ve orası, dönüp gidilecek ne de kötü yerdir.

(Ey müşrikler ve münafık kesimler!) "Artık bugün sizden ve kâfirlerden herhangi bir fidye (cehennemden kurtuluş bedeli) kabul edilmeyecektir. (Bundan böyle) Barınma yeriniz ateştir, sizin me’vanız (mecburi sığınağınız ve azap yuvanız) bu cehennemdir; (ki) o ne kötü bir gidiş (ve yerleşim) yeridir."

Ve böylece bugün siz münafıklardan ve Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlerden, hiçbir fidye kabul edilmeyecek. Sizin varacağınız yer ateştir. O sizin tek sığınağınızdır ve ne kötü bir varış yeridir.

Bugün, artık ne sizden, ne kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlerden, kâfirlerden fidye kabul edilir. Mekânınız ateştir. Size lâyık olan orasıdır. Orası ne kötü bir cezalandırma ve nihaî bir dönüş yeridir.

Bugün artık ne sizden, ne de inkar edenlerden fidye alınır. Varacağınız yer ateştir. Size yaraşan odur. Orası ne kötü bir varış yeridir!

Artık bugün sizden herhangi bir fidye alınmaz ve inkâr edenlerden de.. Barınma yeriniz ateştir, sizin veliniz (size yaraşan dost) odur; o ne kötü bir gidiş yeridir.

(Ey münafıklar), artık bugün ne sizden, ne de o kâfir olanlardan (kurtulmanız için) bir karşılık, bedel kabul edilmez. Sığınacağınız yer ateştir; size yaraşan odur. O, ne kötü bir gidiş yeridir!...

Bugün ne sizden ne de o kâfirlerden asla fidye alınmayacaktır. Sığınağınız ateştir. Size layık olan da O’dur. Orası ne kötü dönüş yeridir.

Bugün artık ne sizden ne de inkâr edenlerden bedel kabul edilir. Varacağınız yer ateştir. Size yaraşan odur. Ne kötü bir dönüş yeridir!

İmdi bugün, hem sizlerden, hem de kâfir olanlardan hiç kurtarmalık alınmaz, durağınız ateştir, o sizlere yaraşır, o ne kötü döneydir! »

(Ey münafıklar!) Bugün ne sizden ve ne de inkârcılardan (kurtuluş için) fidye kabul edilmez. (Yaptıklarınız yüzünden) varacağınız yer cehennem ateşidir. Size layık olan da odur. Orası varılacak ne kötü bir yerdir!

"Bu gün ne sizden, ne kâfirlerden fidye-i necât kabûl olunmayacak. Sizin mekânınız ateş olacak. İşte kazandığınız budur ne fenâ ’âkıbet!" (cevabını virecekler)

Bugün sizden ve inkar edenlerden fidye kabul edilmez; varacağınız yer ateştir, layığınız orasıdır; ne kötü bir dönüştür!

Bugün artık ne sizden, ne de inkâr edenlerden bir fidye alınır. Barınağınız ateştir. Size yaraşan odur. Orası gidilecek ne kötü yerdir!

Bugün artık ne sizden ne de açıkça inkâr edenlerden bir fidye kabul edilir. Varacağınız yer ateştir. Size yaraşan odur. Ne kötü bir gidiş!

Bugün artık ne sizden ne de inkâr edenlerden bedel kabul edilir, varacağınız yer ateştir. Size yaraşan odur. Ne kötü bir dönüş yeridir!

Bugün ne sizden ne de inkar edenlerden bir fidye kabul edilmez. Yeriniz cehennemdir; mevlanız odur. Ne kötü bir duraktır.

Bugün artık ne sizden ne de inkar edenlerden fidye kabul edilir, varacağınız yer ateştir. Size yaraşan odur. Orası ne kötü bir dönüş yeridir!

Artık bugün ne sizden, ne de o küfredenlerden fidye kabul edilmez, sığınacağınız yer ateştir, lâyıkınız odur, ona gidiş de ne fenadır!

(Ey munâfıklar!) Bugün ne sizden ne de (diğer) kâfirlerden (azaptan kurtulmanız karşılığında) bir fidye alınmaz. (Dünyada iken yaptıklarınıza karşılık olarak) varacağınız yer ateştir. Size lâyık olan yer orasıdır. Orası gidilecek ne kötü bir yerdir!

Bugün artık sizden kurtuluş fidyesi kabul edilmez ve gerçeği yalanlayan nankörlerden de. Sizin varacağınız yer ateştir. Sizin mevlanız¹ odur. Ne kötü varış yeridir o.

1- Koruyucu, yardımcı, gözeten, destekleyici, yandaş.

İşte bugün ne sizden (ey münafıklar), ne de (zaahiren ve baatınen) küfredenlerden hiçbir fidye (-i necat) alınmaz. Sığınacağınız yer ateşdir, size yaraşan odur. O, ne kötü gidiş yeridir!

(Ey münâfıklar!) Artık bugün ne sizden (kurtuluşunuza bedel olacak) bir fidye alınır, ne de inkâr edenlerden! Varacağınız yer, ateştir! Size lâyık olan (da) odur! O ise, ne kötü varılacak yerdir!

(Ey münafıklar!) Artık bugün (verebilecek olsanız bile) ne sizden ve ne de inkâr etmiş olanlardan bir bedel kabul edilmez. (Yaptıklarınız yüzünden) varacağınız yer ateştir. Size yaraşan odur ve ne kötü bir varış yeridir.

Bugün, sizden ve inkâr edenlerden azaba karşılık fidye alınmaz. Kalacağınız yer ateştir ve orası sizin sığınağınızdır. Ateş dönüş yeri olarak ne kadar kötü yer.

O gün ne sizden ne de tanımazlardan hiç bir kurtulmalık alınmıyacaktır. Durağınız da ateş olacaktır. O, sizin yardımcınızdır. Onların dönecekleri yer ne kötüdür!

İşte bugün, ne sizden, ne kâfirlerden azaptan kurtulmak için bedel alınmayacak, yurdunuz ateş olacak. Orası size yaraşır bir yerdir [⁴] , o ne kötü uğraktır!

[4] Veya yardımcınız, işlerinizi görenler, yakında gireceğiniz yer, ateştir.

Bugün sizden de inkâr edenlerden de fidye kabul edilmez.¹² Barınağınız ateştir. Orası sizin tek sığınağınızdır [mevlâkum]. Orası varılacak ne kötü bir yerdir!

12 Krş. Âl-i İmrân, 3/90-91

Artık bugün ne sizden, ne de o küfre sapanlardan fidye alınmaz. Barınma yeriniz ateştir, sizin mevlanız odur; o pek de kötü bir gidiş yeridir.

“İşte bu yüzden, bugün ne sizden ne de inkâr edenlerden herhangi bir kurtuluş fidyesi kabul edilmeyecektir! Hepinizin varacağı yer cehennemdir; çünkü size yaraşan odur! Ne korkunç bir son!” Şu hâlde:

-“Bugün bir fidye / kurtulma bedeli, ne sizden kabul edilecektir, ne de inkâr etmiş olanlardan! Ateş sizin barınağınızdır. O sizin (veliyy edinilecek olan) mevlânızdır. Ne kötü Gidip Varılacak Yer!”.

Artık bugün, ne sizden, ne de inkarcılardan kurtuluş fidyesi kabul edilmeyecek. Artık yeriniz cehennemdir, artık onunla düşüp onunla kalkacaksınız. Ne kötü bir son.

Hesap günü ne iman edenlerden ne de inkâr edenlerden bağışlanmak için fidye alınmaz. İnkâr edenlerin barınağı ateştir. Artık sizin karanlığınızı cehennem ateşi aydınlatır. Size yaraşan da budur. Cehennem ne kötü yerdir.

Bugün artık sizden (münafıklardan) da kâfir olanlardan da fidye kabul edilmez. [*] Barınağınız ateştir. Size layık olan odur. Ne kötü varış yeridir (orası)!

Benzer mesajlar: Bakara 2:48, 123; Âl-i İmrân 3:91; Mâide 5:36; En‘âm 6:70; Yûnus 10:54; Ra‘d 13:18; Zümer 39:47; Me‘âric 70:11-14.

(Ey münâfıklar!) İşte bu sebeple¹ artık bugün sizden ve kâfirlerden herhangi bir fidye kabul edilmez. Sizin sığınacağınız yer, cehennemdir. Size yaraşan dost da odur ve orası ne kötü bir dönüş yeridir!

1 Âyetin başındaki (ف) sebebiyye olduğu için bu ilave yapılmıştır.

“Ve böylece, bugün ne sizden, ne de hakikati [açıkça] inkar etmiş olanlardan hiçbir fidye ²⁰ kabul edilmeyecek. Sizin varacağınız yer ateştir: o sizin [tek] sığınağınızdır; ²¹ ve ne kötü bir varış yeridir!”

20 Yani, gecikmiş pişmanlığınız.21 Lafzen, “arkadaşınız” (mevlâkum) -yani, “onunla kendinizi arındırabileceğiniz ve bağışlatabileceğiniz tek şey”: kar... Devamı..

Artık bugün sizden de açıkça inanmadığını ilan edenlerden de hiç bir şekilde kurtuluş fidyesi kabul edilmeyecek. Sizin yeriniz artık, bundan böyle size layık olan ateştir. Ne kötü bir son duraktır cehennem! 2/123, 6/70

Artık Bugün, ne sizden ne de kâfirlerden kurtuluş akçesi kabul edilmez. Son durağınız ateştir ve tek can dostunuz da odur: o ne kötü varış yeridir.[⁴⁹⁵⁰]

[4950] Bu cümle bir önceki âyetin devamı olarak mü’minlere atfen okunabileceği gibi, müstakil olarak Allah’a atfen de okunabilir.

(Ey Münafıklar biliniz ki) Bu gün (kıyâmet günü) artık ne sizden ne de kâfirlerden asla fidye kabul edilmez (karşılığında ne verseniz, azaptan kurtulamazsınız) Varacağınız yer cehennem ateşidir, size yaraşan da ancak odur, orası ne kadar kötü bir son duraktır.

Bugün artık ne sizden, ne de inkâr edenlerden bir fidye alınır. Barınağınız ateştir Sizin dostunuz odur. Orası gidilecek ne kötü yerdir!

Artık bugün ne sizden (ey ehl-i nifak) ne de kâfir olan kimselerden fidye-i necât kabul edilmez. Sizlerin sığınacağınız yer, cehennemdir. Sizin için evlâ olan odur. Ve (O) ne kötü gidiş mahallidir!»

“Bugün artık ne sizden, ne de kâfirlerden kurtuluş fidyesi kabul edilmez. Varacağınız yer ateştir. Sizin lâyığınız odur. Orası varılacak ne kötü yerdir! ”

Bugün artık ne sizden, ne de inkar edenlerden fidye alınmaz, varacağınız yer ateştir. Sizin layığınız odur. Ne kötü gidilecek yerdir orası!

Bugün sizden ve kâfirlerden fidye kabûl olunmaz, gideceğiniz yer cehennemdir, o sizin dostunuzdur. cehennem ne fenâ bir mekândır.

(Ey münafıklar!) Bu gün sizden de ayetleri görmezlikten gelenlerden (kafirlerden) de bir can bedeli (fidye) alınmayacaktır. Varıp duracağınız yer o ateştir. Artık o, sizin en yakınınızdır. Ne kötü hale gelmektir o!

-Bugün sizden fidye kabul edilmeyecek, inkar etmiş olanlardan da. Barınağınız ateştir. Size yaraşan odur. Ne kötü bir sonuç!

Bugün ne sizden, ne de inkâr edenlerden fidye kabul edilmez. Varacağınız yer ateştir ki, size lâyık olan da budur. Varılacak ne kötü bir yerdir orası!

Bugün artık ne sizden fidye alınır ne de küfre sapanlardan. Varacağınız yer ateştir. Odur sizin mevlânız. Ne kötü dönüş yeridir o!

pes bugün alınmaya sizden yolu ne daħı anlardan kim kāfir oldılar. ŧuraġuñuz oddur ol yigrekdür size daħı ne yavuz dönecek yirdür!

Pes bu gün sizden fidā alınmaz, kāfirlerden daḫı ve sizüñ yirüñüz ce‐hennemdür. Ol size evlādur. Daḫı ol ne yaman varacaḳ yirdür.

(Ey münafiqlər!) Bu gün artıq nə sizdən, nə də kafirlərdən (günahlarınızın bağışlanması üçün) heç bir fidyə qəbul olunmaz. Məskəniniz Cəhənnəmdir. Sizə yaraşan odur. Ora necə də pis sığınacaqdır!”

So this day no ransom can be taken from you nor from those who disbelieved. Your home is the Fire; that is your patron, and a hapless journey's end.

"This Day shall no ransom be accepted of you, nor of those who rejected Allah.(5294) Your abode is the Fire: that is the proper place to claim you: and an evil refuge it is!"

5294 In personal responsibility there is no room for vicarious ransom or for ransom by payments of gold or silver or by sacrifice of possessions. Nor ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.