Felevlâ iżâ belaġati-lhulkûm(e)
Hani can gırtlağa gelince.
Hele (Azrail ruhunuzu alırken) can boğaza gelip dayandığında (ne yapacaksınız?)
Hani can boğaza gelip dayandığında,
Hele can boğaza dayanmaya görsün!
Hele o can boğaza dayandığında!
Hele can boğaza gelip dayandığında,
(Haydi sizi görelim), can boğaza dayandığı zaman!...
Ya can boğaza dayandığı zaman,
Can boğaza gelince
Ya o can boğaza gelip dayandığı zaman,
83-87. Niçün rûhunız boğazınıza gelüb de her tarafa ’atf-ı nazar iylediğiniz zamân ve siz görmediğiniz halde biz sizin yanınızda bulunacağımız vakit -eğer muhâkeme olunmayacağınıza kâni’ ve sözünüzde sâdık iseniz- niçün rûhunızı vücûdunuza ’avdet itdirmiyorsunuz?
83,84,85. Kişinin canı boğaza dayanınca ve siz o zaman bakıp kalırken, Biz o kişiye sizden daha yakınızdır, ama görmezsiniz.
Can boğaza geldiğinde, onu geri döndürsenize!
Ama can boğaza gelip dayandığında;
Hele can boğaza dayandığı zaman,
Ya can boğaza dayandığı zaman?
Can boğaza dayandığı zaman
O halde haydiseniz'â can hulkuma geldiği vakıt
83-84-85. (İçinizden birine ecel gelip de) can boğaza dayandığı zaman, siz o sırada (can çekişen o kimseye çaresizlikle) bakar durursunuz. (Oysa) biz o kişiye (kudretimiz ve ölüm ile ilgili vazifeli meleklerimiz ile) sizden daha yakınızdır, ama (siz melekleri) göremezsiniz.
Can boğaza dayandığı zaman;
Hele (can) boğaza gelince,
83,84. Öyle ise, değil mi ki (can) boğaza geldiğinde, artık siz, o sırada (can çekişen o kimseye çâresizlikle) bakar durursunuz.
Hele can boğaza gelip dayandığında,
Can boğaza (ölüm) geldiğinde,
İşte birinizin canı boğazına gelince,
Can boğaza gelince,
Can boğaza dayandığında
O halde can boğaza gelip dayandığında.
Peki, içinizden birine ecel gelip can boğaza dayandığı zaman,
Hele bir can Boğaz’a geldiği zaman;
83,84. Hadi o zaman! hasta can çekişirken bir şeyler yapsanıza! // sadece seyrediyorsunuz.
Hâlbuki bilseler, ölüm vakti gelip can boğaza dayandığı zaman,
Peki (ya can) boğaza dayandığı zaman (haliniz nasıl olacak)!
83,84. Canın boğaza dayandığı ve sizin de (can çekişene) baka kaldığınız an var ya!
Peki, öyleyse, ²⁹ [ölüm döşeğindeki bir adamın] boğazına [son nefesi] dayandığında,
Peki can boğaza gelince ne olacak? 50/19
Peki ama, ya can boğaza gelince ne olacak?
83,84. Hele can boğaza dayandığı zaman siz (ölmek üzere olan yakınınıza ancak) bakıp durursunuz! (Elinizden bir şey gelmez, sadece seyredersiniz)
Can boğaza dayandığında (onu da yalanlamalı )değil miydiniz
Artık değil mi ki, (can) boğaza geldiği vakit.
Haydi görelim sizi, can boğaza geldiğinde,
Ya can boğaza dayandığı zaman?
Ölmek üzere bulunan adamın rûhı boğazına geldikde
Canı boğazına gelmiş kişiyi bir düşünseniz!
Hele bir can boğaza gelmiş olmasın.
Peki, ya can boğaza gelip dayandığında?
Ya o canın boğaza gelip dayandığı zaman!
83-84. pes nişe, ķaçan ire boġazlaġuya [285b] daħı siz ol vaķt baķarsız!
Pes ḳaçan ki cān boġaza yitişse,
(Can) boğaza yetişdiyi (ölüm gəlib çatdığı) zaman
Why, then, when (the soul) cometh up to the throat (of the dying)
Then why do ye not(5263) (intervene) when (the soul of the dying man) reaches the throat,-
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |