8 Kasım 2024 - 6 Cemaziye'l-Evvel 1446 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Vâkı’a Suresi 66. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

İnnâ lemuġramûn(e)

Gerçekten de biz derdiniz, ziyan ettik.

(Sonra da şöyle sızlanırdınız:) "Doğrusu biz, (tohum, tarla ve fidan masrafıyla) ağır bir borç altına girip-zorlandık (sermayemizi ve emeğimizi boşa harcadık)."

Eyvah, borç altında kalıp mahvolduk!

“Doğrusu, borç altına girdik, zarardayız.”

(Derdiniz ki): "Doğrusu biz ağır borca sokulduk. [3]

3."Emeklerimiz boşa gitti, masraflarımızı bile çıkaramadık, zarar ettik ve ağır bir borç yükü altında kaldık.

(Şöyle de sızlanırdınız:) 'Doğrusu biz, ağır bir borç altına girip-zorlandık.'

“-Doğrusu biz çok ziyandayız.

“Biz gerçekten helaka uğradık.

63,64,65,66,67. Düşündünüz mü ektiklerinizi? Siz mi onları ekin haline getiriyorsunuz yoksa biz mi? Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık da şaşar kalırdınız. “Doğrusu borç altına girdik, daha doğrusu biz yoksul kaldık” derdiniz.

66,67. «Borca battık, elimiz boştur!» diyeceksiniz!

65-66-67. Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık da şaşkınlık içinde (şöyle) geveleyip dururdunuz: “Muhakkak biz çok ziyandayız (emeklerimiz boşa gitti). Hatta büsbütün yoksun bırakıldık!”

66,67. "Biz tohumlarımızdan dolayı borca girdik ve şimdi tekmîl ümîdlerimiz mahv oldı" diyu ta’accüble bağırır idiniz.

65,66,67. Dilersek Biz onu çerçöp yaparız, şaşar kalırsınız; "Doğrusu borç altına girdik, hatta yoksun kaldık".

“Muhakkak biz çok ziyandayız!”

“Doğrusu çok zarara uğradık!

«Doğrusu borç altına girdik.

"Borca girdik."

"Doğrusu borç altına girdik."

Her halde biz çok ziyandayız

65-66-67. Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık da şaşkınlık içinde (şöyle) sızlanıp dururdunuz: “Şüphesiz biz çok ziyandayız (emeklerimiz boşa gitti). Gerçekten biz (beklediğimiz mahsule karşılık) büsbütün mahrumuz!”

Gerçekten borçlandık;

(Şöyle derdiniz:) «Biz hakıykaten ağır borca uğratılmışızdır».

(O vakit:) “Doğrusu biz, gerçekten zarara uğratılmışlarız!”

(O zaman) Doğrusu, borç altına girdik, zarardayız.

“Bize ağır bir ceza yüklendi” dersiniz.

«Yandık, kül olduk» diye dövünürdünüz.

«— Biz borca giriftar olduk,

“Muhakkak biz ziyandayız.”

“Doğrusu biz çok ziyandayız (diye sızlanırdınız ).”

Ve “Eyvah, biz mahvolduk!”

“Biz, elbette çok borçlandık”.

66,67. " perişan olduk // hattâ mahvolduk. " derdiniz..

Emeklerinizin boşa gittiğini, yaptığınız işler için büyük masraflar yaparak borçlandığınızı düşünürdünüz.

65,66,67. Dileseydik onu kuru bir çöp yapardık da “Şüphesiz ki borçlandık (zarardayız); dahası biz (üründen) mahrum bırakıldık!” diyerek şaşar kalırdınız.

65,66,67. Eğer dilersek onu kesinlikle bir çör-çöp yapardık ve siz de: “Eyvah! Mahvolduk, daha doğrusu biz çok zarardayız!” diye, geveler dururdunuz.

“Eyvah, mahvolduk!

66-67. -Eyvah mahvolduk borca battık, varımızı yoğumuzu kaybettik, diye sızlanırdınız. 68/17...34

“Eyvah, borçlu çıkan yine biz olduk![⁴⁹¹⁵]

[4915] Yani: Sanki Allah’tan alacağı varmış da alamamış gibi; ‘alacaklıyken borçlu çıkan yine biz olduk’ der.

66,67. Ve: "doğrusu biz borç altına girdik (bu işten zarara uğradık) ve yoksul kaldık" derdiniz.

"Eyvah, borçlandık/mahvolduk!

«Şüphe yok ki, biz çok ziyana uğramışlarız (derdiniz).

“Eyvah! Emeklerimiz boşa gitti. ”

Biz borçlandık, (yaptığmız masraflar boşa gitti)!

"Biz helâk olacağız"

“Emeklerimiz yok oldu;

66,67. --Borca battık, hayır biz mahrum bırakıldık, dersiniz.

“Mahvolduk, borca battık,

"Vallahi, kayba uğrayıp borçlandık."

“bayıķ biz, öde dutrınılmışlaruz ıvażsuz.

Biz ġarāmeti ödeyecegiz, diyesiz.

“Biz ziyana uğramış,

Lo! we are laden with debt!

(Saying), "We are indeed left with debts (for nothing):(5252)

5252 The Cultivator contracts debts for seed and gives labour for ploughing, swing, watering, and weeding, in the hope of reaping a harvest. Should he... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.