Leâkilûne min şecerin min zakkûm(in)
Zakkum ağacının meyvesinden yiyeceksiniz elbet.
Şüphesiz (zehirli) zakkum olan bir ağaçtan (zorla) yiyecek (ve Allah’ın kahrına uğrayacak)sınız.
zakkum ağacından yiyecek,
Elbette bir bitkiden, zakkumdan (kaktüsten) yiyeceksiniz.
Kesinlikle, zakkumdan olan bir ağaçtan yiyeceksiniz.
Şüphesiz zakkum olan bir ağaçtan yiyeceksiniz.
Elbette (cehennemde) zakkum ağacından yiyeceksiniz;
52,53. Kesinlikle zakkum ağacından yiyeceksiniz. Onunla karınlarınızı dolduracaksınız.
Zakkum ağacından yiyeceksiniz !
Şüphesiz zakkum olan bir ağaçtan yiyeceksiniz.
51,52. Siz dalâlete düşen ve her şeyi tekzîb iden insânlar zakkûm ağacının meyvesini ekl ideceksiniz.
Doğrusu bir zakkum ağacından yiyeceksiniz.
51,52. Sonra siz ey haktan sapan yalanlayıcılar! Mutlaka (cehennemde) bir ağaçtan, zakkumdan yiyeceksiniz.
Mutlaka zakkum ağacından yiyeceksiniz.
Elbette bir ağaçtan, zakkum ağacından yiyeceksiniz.
"Zakkum ağacından yiyeceksiniz."
Elbette bir ağaçtan, zakkum ağacından yiyeceksiniz.
Lâbüd yersiniz de bir ağaçtan, zakkumdan
51-52. Sonra siz, ey yalancı sapkınlar! (Sizler) kesinlikle (cehennemin dibinde biten) bir ağaçtan, zakkumdan yiyeceksiniz.
Kesinlikle zakkum ağacından yiyecek olanlarsınız!
Muhakkak ki zakkum ağacından yiyecek (kimse) lersiniz,
51,52. Sonra muhakkak ki siz, ey dalâlet içinde olanlar, yalanlayıcılar! (Siz) şübhesiz bir ağaçtan, zakkumdan yiyecek olan kimselersiniz!
51,52,53. Sonra siz ey (sapıklığı ve inkârı tercih edip doğruluktan) sapıp (gerçekleri hep) yalanlayanlar, (o zaman siz de toplanacaksınız). (İşte o gün suçlular) Mutlaka bir zakkum ağacından yiyecekler. Onunla karınları(nı) dolduracaklar. *
Kesinlikle onlar, cehennemin içindeki zakkum ağacından yiyecekler.
Sizler, ne olursa olsun, zakkum ağacından yiyeceksiniz.
Zakkum ağacından yiyeceksiniz,
“Elbette bir ağaçtan, zakkum ağacından yiyecek;”
Hiç şüphesiz zakkum olan bir ağaçtan yiyeceksiniz.
“Yemin ederim ki, cehennemde zâlimleri bekleyen o öldürücü zakkum ağacından yiyeceksiniz!”
“Elbette yemektesiniz zakkûm ağacından!”.
52,53. Zıkkımın kökünü yiyecek, // karınlarınızı onunla dolduracak ve
“Ceza olarak Zakkum ağacından yiyeceksiniz.”
Şüphesiz siz de zakkum¹ ağacından yiyeceksiniz.
Elbette siz de yiyeceksiniz o zakkum ağacından! 44/43...50
52,53. Elbette ki sizler (cehenneme atılacak ve) o Zakkum ağacından yiyecek, karınlarınızı onunla dolduracak;
Sizler mutlaka Zakkum ağacından yiyeceksiniz,
Elbette ki, zakkumdan olan bir ağaçtan yiyecek kimselersiniz.
Zakkum ağacının meyvesinden yiyecek,
(Suçlular) Mutlaka bir Zakkum ağacından yiyecekler,
"Zakkûm ağacından yiyeceksiniz"
Siz zakkum ağacından yiyeceksiniz.
Elbette yiyeceksiniz zakkum ağacından!
O zakkum ağacından yiyeceksiniz.
Zakkumdan bir ağaçtan mutlaka yiyeceksiniz/yiyecekler.
yiyicilersiz aġaçdan zaķķumdan.
siz yiyeçeksiz zaḳḳūm aġacından,
Şübhəsiz ki, zəqqum ağacından (onun meyvəsindən) yeyəcəksiniz,
Ye verily will eat of a tree called Zaqqum
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |