وَبُسَّتِ الْجِبَالُ بَسًّاۙ

Ve busseti-lcibâlu bessâ(n)

Ve dağlar, paramparça olunca.

Ve dağlar darmadağın olup ufalandığı vakit…

ve dağlar ufalana ufalana,

Dağlar parçalanıp toz duman olarak serpilir.

Dağlar bir serpilişle serpildiği,

Ve dağlar darmadağın olup ufalandığı,

Ve dağlar (toz halinde) bir serpiliş serpilince,

Dağların yürütüldüğü

4,5,6,7. Yer şiddetle sarsıldığında, dağlar paramparça olup, etrafa saçılan toz haline geldiğinde ve sizler de üç sınıfa ayrıldığınızda.

5,6. Dağlar parçalanarak, dağılıp toz olunca

5-6. Dağlar paramparça olup, toz toprak haline geldiğinde,

4,5,6,7. Arz şiddetli bir zelzele ile sarsıldığı ve dağlar parça parça olarak her tarafa dağıldığı vakit sizler üç sınıfa ayrılacaksınız.

4,5,6,7. Ey insanlar! Yer sarsıldıkça sarsıldığı, dağlar ufalandıkça ufalanıp da toz duman haline geldiği zaman, siz de üç sınıf olursunuz.

3,4,5,6,7. Yeryüzü şiddetle sarsıldığı, dağlar parça parça dağılıp saçılmış toz olduğu ve siz de üç sınıf olduğunuz zaman, O, (kimini) yükseltir, (kimini) alçaltır.

5-6. Dağlar parçalanıp toz duman haline geldiği;

Dağlar parçalandığı,

Ve dağların paramparça edileceği zaman,

Dağlar serpildikçe serpildiği

Dağlar bir serpiliş serpildiği

5-6. Dağlar parça parça dağılıp, havada, toz duman hâlinde savrulduğu,

Dağlar parça parça olup,

dağlar didik didik parçalanmışdır,

4,5,6. (Ey insanlar!) Yer (şiddetli) bir sarsılışla sarsıldığı, dağlar ufalandıkça ufalanıp yayılmış toz toprak hâline geldiği zaman!

4,5,6,7. Yerküre (yörüngesinden çıkıp) şiddetle sarsıldığında ve dağlar paramparça olup (dağların gravitasyon bağları koparılıp), etrafa saçılan toz hâline geldiğinde ve sizler de üç sınıfa ayrıldığınızda.*

Dağlar parça parça olup,

Dağlar paramparça olacak,

Dağlar parça parça olup

Dağlar paramparça olup

Ve dağlar darmadağın olup ufalandığı.

Dağlar paramparça edilip,

Dağlar paramparça oldu;

4,5. yeryüzü zangır zangır sallanacak // dağlar hurdahaş olacak.

Dağlar toz yığınları gibi etrafa atıldığı,

4,5,6,7. Yer şiddetle sarsıldığı, dağlar tamamen parçalanıp toz duman hâline geldiği, (mahşerde) siz üç eş (grup) olacağınız zaman,

4,5,6. Yer yerinden oynadığı, dağlar ufalanarak toz-duman olup havada uçuştuğu zaman,

ve dağlar ufalana ufalana,

Dağlar paramparça olup. 18/47, 20/105

ve dağlar paramparça olup

Dağlar parçalanmış.

Ve dağlar ufalanıp saçılır,

Ve dağlar parçalanmakla parçalanmıştır.

Dağlar darmadağın edilip parçalandığı,

Dağlar serpildikçe serpildiği,

dağlar parça parça olarak

Dağlar paramparça olur,

Dağlar paramparça olduğu

Dağlar paramparça olduğunda,

Dağlar bir serpilişle serpildiğinde,

4-6. ķaçan depredile yir depretmek daħı uvan-ıla ŧaġlar uvanmaķ pes ola zerre ŧaġılmış.

ve ṭaġlar uvansa ḳatı uvanmaḳ,

Dağlar parça-parça olub ovxalandığı

And the hills are ground to powder

And the mountains shall be crumbled to atoms,(5224)