Eve âbâunâ-l-evvelûn(e)
Yoksa önceden gelip geçen atalarımız mı dirilecek?
(Üstelik) "Önceden gelip-geçmiş atalarımız da mı (diriltilip hesaba çekilecekmiş?" diye Kur’an’ın çağrısını alay konusu yaparlardı).
Yoksa önceden gelip geçen atalarımızda mı diriltilecek?
“Önceki atalarımız da mı diriltilecek?”
Ve önceki atalarımız da mı?"
'Önceden gelip-geçmiş atalarımız da mı?'
Evvelki atalarımızda mı?”
Önceki atalarımız da mı dirilecek?!
47,48,49,50. Şöyle diyorlardı: “Ölüp, toprak ve kemik olduktan sonra mı yeniden diriltileceğiz? Eski atalarımız da mı?” De ki: “Şüphesiz öncekiler de, sonrakiler de, belli bir günün randevusunda bir araya getirileceklerdir.”
Eski atalarımız da mı?» dediler
“Ölmüş gitmiş atalarımız da mı (diriltilecek)?”
47,48. "Biz öldükden toprak ve kemik oldukdan sonra tekrâr mı dirileceğiz. Bizden evvel gelen ecdâdımız da mı dirilecek?" diyorlardı.
"Önce gelip geçmiş babalarımız da mı?"
“Evvelki atalarımız da mı?”
Üstelik gelip geçmiş atalarımız da mı?”
Önceki atalarımız da mı?
"Önceki atalarımız da mı?"
"Önceki atalarımızda mı?"
Ya evvelki atalarımız da mı?
Önceki atalarımız da (diriltilecek), öyle mi?”
Bizden önce ölmüş olan atalarımız da mı?
«Evvelce geçmiş atalarımız da mı?»
47,48. Ve diyorlardı ki: “(Biz) öldüğümüz ve bir toprak ve bir kemik yığını hâline geldiğimiz zaman mı, gerçekten biz mi yeniden diriltilecek olan kimseleriz? Önceki atalarımız da mı?”
Ve önceki atalarımız da mı?
Önceki atalarımızda mı?” derlerdi.
Eski atalammız da dirilecekmiş, öyle mi?»
Evvelki babalarımız da dirilecekler mi?» diyorlardı.
“Önceki babalarımız/atalarımız da mı?”
“Önceden gelip geçmiş babalarımız da mı?”
“Hem biz, hem de geçmiş atalarımız, öyle mi?”
“İlk Önceki atalarımız da mı?”.
47,48. " Öldükten, toz toprak ve bir sürü kemik yığını olduktan sonra mı, tekrar dirilecekmişiz // hem de atalarımızla beraber öyle mi " derlerdi.
"Ölüp giden önceki atalarımızda mı diriltilecek?" Zannediyorlar ki ataları gibi ölüp kurtulacaklar. Bir daha dirilip hesap vermeyecekler. Bu nedenle atalarımızın yolundan dönmeyiz, atamızın ilkelerinden yasalarından ayrılmayız diyorlardı.
47,48. Şöyle diyorlardı: “Hem biz hem de önceki atalarımız, ölüp toprak ve kemik hâline geldikten sonra (yeniden) diriltilecekmişiz, öyle mi?”
Ve eski atalarımız da mı?”
Üstelik ölmüş gitmiş atalarımız da, öyle mi? 45/24
Önden giden atalarımız da (diriltilecek), öyle mi?”[⁴⁹⁰⁷]
Önceki atalarımız da mı? (Bu nasıl mümkün olur) diyorlardı. (Kıyameti inkâr ediyorlardı)
Veya önceki atalarımız da mı?
«Ve bizlerin evvelce geçmiş atalarımız da mı?»
47, 48. Ve derlerdi ki: “Ölüp toprak olduktan ve çürümüş kemik haline geldikten sonra mı biz diriltilecekmişiz? Gelip geçmiş atalarımız da mı? ”
Önceki atalarımız da mı?
"Geçmiş babalarımız da ba's olunur mı?" didiler.
“Eski atalarımız da mı kalkacak!” derlerdi.
Daha önceki atalarımızda mı? ..
“Ya evvelki atalarımız, onlar da mı?”
"Önceki atalarımız da mı?"
“yā atalarumuz öñdüngiler?”
Yā ilerüki atalarumuz daḫı mı dirilürdi?
Yaxud bizdən əvvəl gəlib-getmiş atalarımız da dirildiləcəklərmi?!”
And also our forefathers?
"(We) and our fathers of old?"
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |