Ve-ssemâe rafe’ahâ ve vada’a-lmîzân(e)
Ve göğü yüceltti ve ölçüyü koydu.
Gökyüzünü de O yükseltti ve (bütün âlemde) mizanı (mükemmel ve muhteşem dengeyi) yerleştirdi.
Gökleri yüceltip, yükseklere kaldıran da O'dur. Her türlü denge ve düzeni, ölçü ve tartıyı da ortaya koyan yine O'dur
Göğü denge ve çekim kanunu işleterek Allah yükseltip tuttu. Yoğunluğunu hararetini, basıncını, çekimini düzenleyerek gökteki dengeyi O kurdu.
Göğü de yükseltti ve mizanı (ölçüyü) koydu.
Gökyüzü, Onu da yükseltti ve mizanı koydu.
Göğü ise, yükseltti ve ölçüyü koydu,
5, 6, 7, 8, 9. “Güneş ve ay dakik bir hesap iledirler. Necm (bitki ve yıldız) ve ağaçlar devamlı secde ederler. Göğü de Allah yükseltmiş; tartı ve ölçü (denge) koymuş ki, kendi mizanınızı (dengenizi) bozmayasınız. Adalet terazisini doğru tutunuz, (alışverişlerde) kâr terazisini zarara uğratmayınız.
Göğü yükseltti ve teraziyi/ölçüyü koydu.
Göğü yükselterek ölçüyü koydu
Semâyı arzın üzerinde ref’ ve mîzân-ı ’adli vaz’ itdi.
O, göğü yükseltmiştir; tartıyı koymuştur.
Göğü yükseltti ve ölçüyü koydu.
7-8. Göğü O yükseltti, denge ve ölçüyü O koydu ki dengeden sapmayasınız;
Göğü Allah yükseltti ve mîzanı (dengeyi) O koydu.
Göğü yükseltti ve ölçüyü/dengeyi koydu.
Göğü yükseltti ve mizanı koydu.
Bak şu güzel semaya verdi ona irtifa' vazeyledip mizânı
(Allah kudretiyle) göğü yükseltti ve (dünya hayatının selâmeti, âhirette de rızasına kavuşmanız için size) teraziyi (ölçüyü) koydu.
Gök (e gelince:) Onu da (Allah) yükseltdi. Bir de mîzânı koydu,
Göğe gelince, onu yükseltti ve mîzânı (umum kâinâtta adâlet ve dengeyi) koydu.(2)
Ve semaya gelince; (zatım olan Allah) onu yükseltti (astrofizik kurallara göre büyük patlama teorisi gereğince içten dışa bir genişleme ve yükselme olayını gerçekleştirdi) ve mizanı (hem uzaydaki bütün gök cisimlerini yörüngelerinde tutup dengeyi sağlayan çekim kanununu, hem de herşeyi ve her konuda ölçü, ağırlık ve dengeyi) koydu. *
Allah gökyüzünü yükseğe kaldırdı ve (yeryüzü yaratıldığı ilk günden beri) ölçüyü var etti ki.
Göğü de yükseltti, bir de tartıyı koydu.
Göğü yükseltti ve ölçüyü koydu.
Göğü yükseltti ve mizanı (ölçüyü) koydu.
O Rahmân ki, şu uçsuz bucaksız evreni yarattı, göğü yükseltti ve evrendeki mükemmel dengeyi sağlayan ölçüyü koydu.
Göğe gelince; onu kaldırdı, Mîzân’ı koydu.
Allah, göğü yükseltmiş ve tam dengesine oturtmuştur.
Rabbiniz göğü yükseltti ve gökyüzüne yasa koydu. Gökyüzü Allah’ın belirlediği yasaya göre düzen içinde dengede durmaktadır.
7,8. (Allah) göğü yükseltmiş ve dengeyi bozmayasınız diye (oraya) bir denge koymuştur. [*]
7,8. O (Allah, dünya) göğünü yükseltti ve (aralarına) sınırını asla aşamayacağınız, bir genel denge kanunu¹ koydu.
Ve O, gökleri yükseltti ve [her şey için] bir ölçü koydu ³
O, gökyüzünü yükseltti ve kâinatta şaşmaz bir denge ve düzen kurdu. 13/2, 54/49
Göğü O, yükseltmiş ve mizanı (adaleti) O koymuştur!
Ve göğü yükseltti ve ölçüyü koydu.
Semayı yükseltti ve mizanı vaz'etti.
7, 8. Göğü bu âhenkle O yükseltti ve bu mîzânı koydu ki siz de ders alıp ölçü dışına taşmayasınız. [57, 25; 26, 182]
Göğü yükseltti ve mizanı koydu.
7,8. Semâyı yüksettdi. Hadd-i tecâvüzle zulüm itmemeniz içün 'adâlet mîzânını vaz' itdi.
Göğü yükseltti ve dengeyi (mizanı) kurdu[*].
(Allah) Göğü yükseltip, ona da bir ölçü koydu.
Göğü yükseltti ve ölçüyü koydu.(2)
Ve gök. Yükseltti onu. Ve koydu şaşmaz ölçüyü, mizanı.
daħı gögi götürdi anı. daħı ķodı terāzūyı.
Gökleri daḫı yüceltdi ve ‘adli vaż‘ eyledi.
Göyü. O ucaltdı, tərəzini (ədalət tərəzisini) O qoydu!
And the sky He hath uplifted; and He hath set the measure,
And the Firmament has He raised high, and He has set up the Balance (of Justice),(5177)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |