Ve lekad yessernâ-lkur-âne liżżikri fehel min muddekir(in)
Ve Kur’an öğüt almak ve gerçeği bulmak için kolaylaştırılmıştır, fakat öğüt alıp düşünen var mı?
Ve andolsun ki öğüt ve ibret için Kur'an'ı kolaylaştırdık, fakat bir ibret alan mı var?
Bu sebeple biz Kur'ân'ı okumak, öğrenmek, ezberlemek, yaşamak ve öğüt almak için kolaylaştırdık, fakat öğüt alıp düşünen var mıdır?
Biz Kur'ân'ı okunarak ibadet edilsin, öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. Düşünen, öğüt alan, okuyarak ibadet eden var mı hiç?
Andolsun ki, Kur'an'ı öğüt alınması için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alan var mı?
Andolsun Biz Kur'an'ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı?
And olsun ki, biz Kur'an'ı düşünüb öğüd almak için kolaylaştırdık; fakat düşünen mi var?
Andolsun! Biz Kur’anı, zikir için kolaylaştırdık. Artık öğüt alan yok mudur?
Andolsun ki Kur'ân'ı, düşünenler için kolaylaştırdık. Düşünen var mı?
Öğütlenilmekçin biz Kur'anı kolaylattık, öğütlenen var mıdır?
Andolsun ki biz, Kur'an'ı öğüt almak için (aklını işleterek anlamaya çalışanlara) kolaylaştırdık. Hani var mı düşünüp öğüt alan? *
And olsun ki, Kuran'ı öğüt olsun diye kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?*
Andolsun, biz Kur’an’ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan?
Andolsun biz Kur'an'ı, öğüt almak için kolaylaştırdık. O halde düşünüp ibret alan yok mu?
Kuran'ı mesaj için kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?
Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?
Şanım namına Kur'anı müyesser de kıldık düşünmek için, fakat düşünen mi var?
Ant olsun Biz, Kur'an'ı öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. Var mı öğüt alıp düşünen?
Andolsun ki biz Kur'ânı düşünmek için kolaylaşdırmışızdır. O halde var mı düşünen?
Şânım hakkı için, (biz) Kur'ân'ı nasîhat alınsın diye kolaylaştırdık; fakat bir nasîhat alan var mı?
Biz Kuranı öğüt alınması için kolaylaştırdık. Yokmu düşünen?
* Biz Kur/an/ı ibret için kolaylaştırdık, ibret alan var mı?
Şüphesiz biz Kur'an'ı hatırlatma olsun diye kolaylaştırdık. Fakat hatırlayıp kendine gelen var mı?
Andolsun Biz, ayetlerimizi anlayıp öğüt alabilmeniz için bu Kur’an’ı kolaylaştırdık; o hâlde, yok mu onu okuyup öğüt alan?
Yemin olsun ki, Biz Kur’an’ı düşünülmesi için kolaylaştırdık. Fakat düşünen var mı? 1 *
Bu nedenle, Biz bu Kur’an'ı akılda kolay tutulur kıldık: öyleyse, yok mudur ondan ders almak isteyen?
Andolsun ki biz bu Kuran’ı öğüt ve ibret olsun diye kolaylaştırdık. Hani var mı anlayıp öğüt ve ibret alan? 6/116
Biz bu Kur’an’ı ders alınsın diye kolaylaştırdık: öyleyse yok mudur ders alan!
Kasem olsun ki, Biz Kur'an'ı düşünülmek için kolaylaştırdık. Fakat düşünen var mı?
Yemin olsun: Biz, ders alınsın diye Kur'ân'ın anlaşılmasını kolaylaştırdık. Haydi, var mı düşünen ve ibret alan?
Andolsun biz Kur'an'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?
Doğru bilgiye ulaşılsın diye Kur’an’ı (ayetler kümesini bulmayı) kolaylaştırdık. O bilgiye ulaşan var mı?
Andolsun ki öğüt olması için Kur'an'ı kolaylaştırdık. İbret alan var mı?
And olsun, Biz Kur'ân'ı zikir için kolaylaştırdık. Fakat hani ibret alacak olan?
Yemin olsun ki, biz, Kur'an'ı öğüt ve ibret için kolaylaştırdık. Fakat düşünen mi var?!
daħı bayıķ geñez eyledük ķur'an'ı oķımaķ içün. pes var mı oķıyıcı?
And olsun ki, Biz Qur’anı (ondan) ibrət almaq (öyüd-nəsihət qəbul etmək) üçün belə asanlaşdırdıq. Amma heç bir ibrət alan (öyüd-nəsihət qəbul edən) varmı?!
And in truth We have made the Qur’an easy to remember; but is there any that remembereth?
And We have indeed made the Qur´an easy to understand and remember: then is there any that will receive admonition?
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |