İnnâ erselnâ ‘aleyhim hâsiben illâ âle lût(in)(s) necceynâhum bisehar(in)
Gerçekten de, Lut'un ailesi müstesna, onlara taş yağdıran bir yel gönderdik, Lut'un ailesini de bir seher çağı kurtardık.
Biz de onların üzerine taş yağdıran bir kasırga yollamıştık. Sadece Lut ailesini (bu azaptan ayrı tutmuş;) onları seher vakti kurtarmıştık.
Onların üzerine de öldürücü bir kasırga saldık ve şafak vakti Lût'a iman edenleri kurtardık,
Onların üzerlerinde de, görevli, taş yağdıran bir fırtına koparttık. Ancak Lût ailesini seher vakti kurtardık.
Biz onların üzerlerine taş yağdıran bir fırtına gönderdik. Sadece Lut ailesi hariç. Onları bir seher vakti kurtardık.
Biz de onların üzerine taş yağdıran bir kasırga gönderdik. Yalnız Lut ailesini (bu azabtan ayrı tuttuk;) onları seher vakti kurtardık;
Biz, onlara, taş yağdıran bir rüzgâr gönderdik; yalnız Lût (peygamberin) ailesini bir seher vakti kurtardık.
Lut ailesi hariç, onların üzerine taş yağmurunu yağdırdık. Lut’a inanaları seher vaktinde kurtardık.
34,35. Lût ailesi hariç, biz de onların üzerine taş yağdırdık. Katımızdan bir nimet olarak, Lût ailesini seher vakti kurtardık. Şükredenleri işte böyle ödüllendiririz.
34,35. Taş yağdırdık başlarına, katımızdan nimet olmak üzere, bir tan vakti Lût'un ailesini kurtardık, şükreyleyen kimseyi, işte böyle ödülleriz
34-35. Biz de hepsinin üzerine taş savuran bir fırtına gönderdik. Yalnız Lût'un ailesini (iki kızını) katımızdan bir nimet olarak seher vakti kurtardık. Şükredenleri (iyilik bilenleri) işte böyle mükâfatlandırırız.
Bu kavme karşu taşlar yağdıran bir furtına gönderdik, yalnız sabaha karşu Lût ’âilesini kurtardık.
34,35. Biz de üzerlerine taş yağdıran bir rüzgar gönderdik. Ancak, Lut'un taraftarlarını, katımızdan bir nimet olarak seher vakti kurtardık. Şükredene işte böyle mükafat veririz.
34,35. Şüphesiz biz de üzerlerine taşlar savuran bir rüzgâr gönderdik. Yalnız Lût’un ailesi başka. Katımızdan bir nimet olarak bir seher vakti onları kurtardık. Şükredenleri işte böyle mükâfatlandırırız.
34-35. Biz de üzerlerine taş yağdıran bir kasırga gönderdik. Ancak Lût ailesi hariç tutuldu; onları katımızdan bir lutuf olarak seher vakti kurtardık. Şükredenleri işte böyle ödüllendiririz.
34, 35. Biz de üstlerine taş (yağdıran bir fırtına) gönderdik. Ancak Lût ailesi müstesna, katımızdan bir nimet olarak onları seher vaktinde kurtardık. Biz şükredeni işte böyle mükâfatlandırırız.
Üzerlerine taş yağdıran bir fırtına gönderdik, yalnız Lut'un ailesini seher vakti kurtardık.
Biz de onların üzerlerine (taşlar savuran) bir fırtına gönderdik. Yalnız Lût ailesini seher vakti kurtardık,
Biz gönderdik üzerlerine taşlar yağdıran, yalnız Lûtun ailesini necata çıkardık bir sehar
Biz de (yaptıklarından dolayı) onların üzerine (taş yağdıran) bir kasırga yollamıştık. Sadece Lût’un (îmân eden) ailesi (ve Lût’a tabi olanlar, azaptan) müstesna (edilmiştir). Onları seher vaktinde kurtardık.
Biz de onların üzerlerine yok edici kasırga¹ gönderdik. Lût'un yanında yer alanlar bunun dışında tutuldu. Seher vakti onları kurtardık.
Biz onlara taş (yağdıran bir fırtına) gönderdik (helak etdik). Lûtun ailesi müstesna. Onları bir sehar vakti kurtardık.
34,35. Şübhesiz ki biz, onların üzerine (taş yağdıran) bir kasırga gönderdik; ancak Lût âilesi müstesnâ. Tarafımızdan bir ni'met olarak onları (karısı hâriç) bir seher vaktinde kurtardık. İşte şükreden(ler)i böyle mükâfâtlandırırız!
34, 35. Biz de onların (sapık ilişkilere giren o zalimlerin) üzerine (kızgın lavlardan ibaret) taşlar (lavlar) gönderdik. Yalnız Lût’un ailesini (inananları) katımızdan bir nimet olarak seher vakti kurtardık. (İman edip) şükredenleri işte böyle mükâfatlandırırız. *
Bizde onların üzerine kasırga göndermiş ve Lut’un ailesini bir seher vakti kurtarmış olmamız,
Biz de onların üzerine taş yağdıran bir fırtına gönderdik. Yalnız Lutgilleri gün doğmadan kurtardık.
Biz de üzer- lerine taş yağdırır bir rüzgâr gönderdik, ancak Lût ailesini tarafımızdan bir nimet olmak üzere sabahleyin kurtardık.
Biz de onların üzerine taş yağdıran bir kasırga gönderdik. Lût ailesi (bu azaptan ayrı tutuldu), onları seher vakti kurtardık.
Biz de, erkek erkeğe sapık ilişkilere giren bu zâlimlerin üzerlerine ölüm yağdıran bir kasırga gönderdik; sadece Lut ve ailesini sabaha karşı şehirden çıkararak kurtardık.
Biz, onların üzerine “taş yağdıran bir fırtına” gönderdik; Lût’un ailesi dışında, onları seher vakti kurtardık;
33,34. Lût Kavmi de uyarıları hiçe saymıştı. Biz de onlar üzerine tozkoparan fırtınası salıp işlerini bitirdik. Lût'un ailesini ise seher vakti kurtardık.
Ceza olarak üzerlerine taşlar savuran rüzgârlar gönderdik! Gönderdiğimiz taşlar onları ekin gibi biçti! Sadece Lut ve ailesi kurtuldu!
34,35. Lut’un ailesi (destekçileri) hariç, üzerlerine taş göndermiştik (yağdırmıştık). Onları (Lut’un destekçilerini) ise katımızdan bir nimet olarak seher vakti kurtarmıştık. Biz şükredenin karşılığını işte böyle veririz.
34,35. Biz de onların üzerine taş yağdıran bir kasırga gönderdik. (Bu azaptan) sadece Lût’un ailesini katımızdan bir nîmet olarak, seher vakti kurtardık. İşte Biz şükreden kimseyi böyle mükâfatlandırırız.
onların üzerine de öldürücü bir kasırga saldık ¹⁹ ve şafak vakti yalnız Lût’un ailesini kurtardık,
Biz de onların üzerine taş yağdıran bir kasırga gönderdik. Fakat Lut’un ailesini de bir seher vakti kurtarmıştık. 11/81...83
34,35. Biz de üzerlerine taş yağdıran bir fırtına gönderdik. (Helâk ettik) Lut ve inananları ise -tarafımızdan bir nimet olarak- seher vakti kurtardık, işte biz şükredenleri böyle mükâfatlandırırız.
Şüphesiz bizde üstlerine ufak (asitli) taşlardan bir fırtına gönderdik, yalnız Lût ailesini seher vakti kurtardık,
Şüphe yok ki, Biz onların üzerlerine bir şiddetli rüzgar gönderdik. Lût'un âl'i müstesna onları bir seher vakti kurtardık.
34, 35. Biz de Lût'un ailesi dışında, hepsinin üzerine taş savuran bir fırtına gönderdik. Onları ise, tarafımızdan bir nimet olarak seher vakti kurtardık. İşte şükredenleri Biz böyle ödüllendiririz.
Biz de üstlerine (taşlar savuran) bir fırtına gönderdik, yalnız Lut ailesini seher vakti kurtardık;
Onların üzerine ufak taşlar yağdırdık, ancak Âl-i Lût'ı, tarafımızdan bir ni'met olarak seher vakti kurtardık.
Biz de üzerlerine taş yağdıran fırtına gönderdik. Ancak Lût'un ailesini, seher vakti kurtarmıştık.
Biz de onların üstüne taş yağdırdık. Ancak Lût'un ailesi müstesna—onları seher vakti kurtardık.
Biz de üzerlerine çakıl taşları fırlatan bir rüzgâr gönderdik. Sadece Lût'un ailesini, seher vakti kurtarmıştık,
34-35. bayıķ biz viribidük anlaruñ üzere ol ŧaş atıcı yili illā lūŧ ķavmı ya'nį lūŧ daħı iki ķızı ķurtarduķ anları śubḥ vaķtında ni'met virmek içün ķatumuzdan. ancılayın yanud virürüz aña kim şükr eyledi.
Biz anlarıñ üzerlerine ufaḳ ṭaşlar yaġdırır ṭaşlar yaġdırır bir rüzġār gön‐derdik. Cümlesi helāk oldı. Ancaḳ seḥer vaḳtında āl‐i Lūṭ ḫalāṣ oldılar.
Biz də onların üstünə daş yağdıran yel göndərdik (başlarına daş yağdırdıq), yalnız Lutun ailəsini səhər çağı xilas etdik;
Lo! We sent a storm of stones upon them (all) save the family of Lot, whom We rescued in the last watch of the night,
We sent against them a violent Tornado with showers of stones,(5154) (which destroyed them), except Lut´s household: them We delivered by early Dawn,-
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |