Fenâdev sâhibehum fete’âtâ fe’akar(a)
Derken (dönek hainler) arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağını kapıp 'hayvanı (mucize olarak kayadan çıkan deveyi) ayağından biçip yere devirdi' (böylece hepsi helaket ve felaketi hak etmişti).
Derken arkadaşlarına seslendiler, derken kılıcını çekti de devenin ayaklarını kesti, öldürdü.
Derken arkadaşlarına seslendiler de, o da kılıcını çekip deveyi ayaklarından doğrayarak öldürdü.
Hep birlikte, bağırarak arkadaşlarını, liderlerini çağırdılar. O da, bundan cüret alarak kılıcını kaptı ve deveyi bacaklarından biçerek öldürdü.
Derken arkadaşlarını çağırdılar. O da (kılıca) sarılarak (deveyi) kesti.
Derken arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağını kapıp 'hayvanı ayağından biçip yere devirdi.'
(Salih Peygamberin kavmi bir müddet nöbetleşe bu emre uyduktan sonra), nihayet (Kudar İbni Salif adındaki) arkadaşlarını çağırdılar. O da kılıca sarılarak deveyi kesti.
Onlar, elebaşlarını çağırdılar. O da bıçağını çekip deveyi kesti.
Arkadaşlarını çağırdılar, o da kılıcını kaptı ve deveyi kesti.
Hemen çağırarak arkadaşların, yakalayıp tepeledi deveyi
(Bir müddet bu böyle devam ettikten sonra) onlar (en azgın olan) arkadaşlarını çağırdılar. O da (gelir gelmez kötü bir işe) kalkıştı ve (deveyi) boğazladı.
Ama bir arkadaşlarını çağırdılar, o da kılıcını alarak deveyi kesti.
Derken, (kavmin en azgını olan) arkadaşlarını çağırdılar. O da işe koyuldu ve deveyi kesti.
Arkadaşlarını çağırdılar, o da (bundan cür'et alarak) kılıcını kaptı ve deveyi kesti. *
Bir arkadaşlarını çağırdılar, o da çekip (deveyi) kesti.
Bunun üzerine arkadaşlarına bağırdılar. O da (bıçağı) çekerek (deveyi) kesti.
Bunun üzerine sahiblerine bağırdılar o da silâha sarıldı da ayaklarını çırptı
Derken arkadaşlarını çağırdılar¹, o da bıçağa sarıldı ve kesti.*
Binnetîce, arkadaşlarını çağırdılar. O da (kılıca) sarılarak (deveyi) kesdi.
Sonunda (buna dayanamayıp, deveyi öldürmeye karar verdiler ve) arkadaşlarını çağırdılar; bunun üzerine (o da, kılıcına) cür'etle sarıldı da (deveyi) kesti.
Sonra Salihe inanmayan Semudlular arkadaşlarını çağırdılar ve birbirleriyle karşılıklı tartıştıktan sonra, deveyi boğazlayıp kestiler.
Bir müddet bu halde kaldılar, canlan sıkılınca arkadaşlarını çağırdılar. O da iki elini uzattı [²] da deveyi sinirlendirdi.*
Derken arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağını kapıp hayvanı ayağından biçerek yere devirdi.
Fakat onlar, içlerindeki en azgın arkadaşlarını çağırıp onukışkırttılar, o da kılıcını çekti ve Allah’a itaatin simgesi olan deveyi kesip öldürdü.
(Bunun üzerine onlar) arkadaşlarından (birisini) çağırdılar. O da (bıçağını) kapıp (deveyi) öldürdü.
Ama onlar [en yakın] adamlarını çağırdılar; o [gelir gelmez kötü bir işe] kalkıştı ve [hayvanı] vahşice boğazladı: 17
Onlar adamlarını çağırdılar. Çetenin elebaşı eline bıçağı alıp deveyi vahşice kesti. 17/59
Derken onlar, (çete başı olan) arkadaşlarını çağırdılar. Kafa kafaya verdiler… ve nihayet o, (deveyi) gaddarca boğazladı.[4821]*
Artık arkadaşlarını çağırdılar. O da alacağını aldı da (deveyi) sihirleyip öldürdü.
Onlar en yakın arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağı çıkarıp deveyi kesti.
Bir arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağı çekip (deveyi) kesti.
Derken arkadaşlarını çağırdılar; o da bıçağı kaptığı gibi deveyi kesti.
Arkadaşlarını çağırdılar, o da elini uzatıp deveyi vahşice boğazladı.
Onlar arkadaşlarını çağırdılar; o da bıçağını çekip deveyi kesti.
Arkadaşlarını çağırdılar, o da hançerini kapıp deveyi boğazladı.
pes ķıġırdılar işlerini pes duttı pes depeledi ya'nį deveyi.
Nəhayət, onlar öz yoldaşlarını (Qudar ibn Salifi) çağırdılar. O da (dəvəni) tutub kəsdi.
But they called their comrade and he took and hamstrung (her).
But they called to their companion, and he took a sword in hand, and hamstrung (her).
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |