9 Ekim 2024 - 6 Rebiü'l-Ahir 1446 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Necm Suresi 6. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Żû mirratin festevâ

Kuvvetli biri; sonra doğruldu.

Çok çarpıcı yetenek ve güzellik sahibi (Cebrail, Onunla Allah arasındaki vahiy taşıyıcıdır. Ve ilk vahiy sırasında Resulüllah’ı) istiva edip (kuşatmış ve İlahi mesajları anlayıp kavrayacak kıvama taşımıştır).

O fevkalade bir güçle donatılmış bir melek olup, o an geldiğinde kendini gerçek şekli ve hüviyeti ile gösterdi.

Üstün yaratılışlı, yüksek akıl ve anlayış gücüne sahip Cebrâil, asli hüviyeti ile doğruldu.

O çarpıcı bir güzelliğe [1] sahiptir. Hemen doğruldu.

1.Yahut: Üstün akıl ve zekâya.

(Ki O,) Görünümüyle çarpıcı bir güzelliğe sahiptir. Hemen doğruldu.

Öyle ki, görünüşü güzel olub hemen hakiki şekli üzere doğruldu;

Üstün nüfuz sahibi (Allah,) Arş’a hâkim oldu.

5,6,7,8,9,10. Ona, bunu çok güçlü akıl sahibi olan Cebrail öğretmiştir. Doğrulup dikildi. O, en yüksek ufuktaydı. Sonra iyice yaklaştı ve sarktı. İki yayın arası kadar, hatta daha da yakın. Böylece kuluna vahyedeceğini vahyetti.[590]

[590] Vahyi getiren melek Cebrâîl hakkında bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ XVIII, 358-360.

Gücü yeter, yüksektir

6-7. (O,) etkileyici ve tam donanımlı (bir melekti) ki; (peygamber) en yüksek ufukta bulunuyorken (vahyetmek üzere) olanca haşmetiyle kendini (ona) gösterdi. 

Bkz. 81/19-21“En yüksek ufuk” tan kastedilen Mekke ve bölgesine göre en yüksek ufuk olan ve Hz. Peygamberin ilk vahyi aldığı yer diye bilinen Hira Dağ... Devamı..

O Cibrîl ’akl-ı tâm sâhibi ve müstakîmdir.

5,6,7. Ona, çetin kuvvetlere sahip ve güçlü olan Cebrail öğretmiştir; en yüksek ufukta iken doğruluvermiş.

5,6,7. (Kur’an’ı) ona, üstün güçlere sahip, muhteşem görünümlü (Cebrail) öğretti. O, en yüksek ufukta bulunuyorken (aslî sûretine girip) doğruldu.

5-7. Onu, çok güçlü, üstün niteliklerle donatılmış biri (Cebrâil) öğretti. O, ufkun en yüce noktasındayken asıl şekliyle göründü.

5, 6, 7. Çünkü onu güçlü kuvvetli ve üstün yaratılışlı biri (Cebrail) öğretti. Sonra en yüksek ufukta iken asıl şekliyle doğruldu.

Üstün otoritenin sahibi göründü,

(Ki o) akıl ve görüşünde kuvvetli (bir melek)dir. Hemen (gerçek meleklik şekliyle) doğruldu.

Bir kuvvet sahibi, hemen duruklandı

5-6-7-8-9. Ona (bu Kur’ân’ı, emrimiz üzere, maddî ve manevi) müthiş kuvvetlere sahip, üstün yaratılışlı olan (vazifeli meleğimiz Cebrâîl) öğretti. (Cebrâîl, gökle yerin birleştiği) ufkun en yüksek noktasında (bulunuyorken,) doğruldu (ve resûlümüz Muhammed’e, kendisini aslî sûreti ile gösterdi). Sonra (Cebrâîl, resûlümüz Muhammed’e) yaklaştı, derken daha da yaklaştı. O kadar ki (birleştirilmiş) iki yay arası kadar, hatta daha da yakın oldu.

Üstün Akla¹ Sahip, Egemenlik Kurmuş Olan.

1- Her şeyin hesabını en ayrıntılı ve en iyi şekilde yapan.

(Ki o) akıl ve re'yinde kâmil (bir melek) dir. Hemen (kendi suretine girib) doğruldu.

5,6. Kendisine (o vahyi), kuvveleri şiddetli, mükemmel bir akla sâhib olan (Cebrâîl)öğretti. Bunun üzerine (göğe) doğruldu.

5,6, 7. Ona (o vahyi, gönderdiğimiz Kur’an’ı arkadaşınız olan Muhammed’e) çok güçlü, muhteşem görünümlü biri (vahiy meleği) öğretti. Ve o (vahiy meleği Mekke’ye göre) en yüksek ufukta iken (Hira dağında bulunan Muhammed’e) doğruldu. *

(*) Not: Bu ayetteki ‘’âllemehu’’ yani ‘’ona öğretti’’ ifadesi de kesin ve net olarak gösteriyor ki, 3. ayette vurgusu yapılan vahidir, Kur’an’dır, Hz... Devamı..

Çok güçlü bir belleğe sahip olan vahiy elçisini, ufuk seviyesine de (görmüş).

Gür yapılı Cebrail doğruluverdi,

5, 7. Ona pek kuvvetli, pek heybetli [⁴] biri [⁵] öğretti de göğün en yüksek bir kenarında olduğu halde doğruldu [⁶].

[4] Veya pek yakışıklı veya ilmi çok veya dirayette ve amelde pek kuvvetli. [5] Allah veya melek. Diğer naziri olan zamirlerde de böyledir.[6] Veya me... Devamı..

O, üstün akıl ve dirayet sahibi [zu mirretin],³ ona yöneldi [f’estevâ],

3 “Zu mirre” terkibi, akıl, kuvvet, yetenek ve sağlam, donanımlı anlamındadır. Nitekim İslam filozofları, Cebrail’i “Akıl” la tanımlamışlardır. Onları... Devamı..

(O) Güç sahibi (Cebrail kendi asli suretinde) dosdoğru göründü.

Müthiş yeteneklerle donatılmış bir melek... İşte o melek, tüm ihtişâmıyla Muhammed’e görünmüştü.

Üstün (bağlı) güçlerin sahibi; derken istivâ etti / düzen verdi.

6,7. Yetenekli, boy gösterdi // taa uzak ufuklarda,

O üstün akıl sahibi güçlü bir varlıktı. Arkadaşınıza doğru yaklaştı.

5,6,7. Çünkü o (Kur’an’ı) müthiş kuvvetleri olan, donanımlı (Cebrail) öğretmiştir. (Cebrail) en yüksek ufuktayken belirmişti.

6,7. (Ki o) üstün bir akıl sahibidir. ¹(Cebrail Muhammed’e) gerçek şekliyle tüm ufku kaplamış bir şekilde² göründü.³

1 Mirra, akıl, kuvvet ve sağlamlık demektir. Zû mirra ise, akıllı, kuvvetli ve metanet sahibi anlamlarına gelir.2 Buradaki “istivâ” Cebrail’in düpedüz... Devamı..

(o,) fevkalade bir güçle donatılmış [bir melektir] ki o an geldiğinde kendini gerçek şekli ve hüviyeti ile gösterdi,

Üstün niteliklere sahip. Derken o, olanca haşmetiyle kendini gösterdi. 16/102, 70/4

etkileyici ve tam donanımlı:[⁴⁷⁷³] Derken o (onunla) eşit düzlemde göründü![⁴⁷⁷⁴]

[4773] Zû-mirra, murûrdan mastardır. “Öd, akıl, kuvvet, yetenek, donanım, sağlamlık” demektir. Zımnen: Vahiy meleği, türünün en iyisidir. [4774] Ve... Devamı..

5,6,7. Çünkü ona Kur'an’ı (Allah katında itibarlı) müthiş kuvvet sahibi (Cebrail, Rabbinin izniyle) öğretti. O (Cebrail a.s.) en yüksek ufukta iken doğruldu. (Gerçek hüviyetiyle beliriverdi)

O muhteşem görünümü ile (Cebrail) doğruldu;

Bir kuvvet sahibi ki, hemen dosdoğru göründü.

5, 6, 7. Onu kendisine pek güçlü ve kuvvetli, o üstün akıl ve kemal sahibi olan (melek Cebrail) öğretti. [81, 19-21]Melek kendi aslî sûretine girip doğruldu. İşte o zaman kendisi en yüce ufukta idi.

Üstün akıl sahibi (melek). Doğruldu;

O, 'akl-ı kâmil sâhibi ve müstakîmdir.

Sağlam yapılı olan (Cebrail) doğruldu.

Üstün akıl sahibidir. Hemen doğruluverdi.

Ki o üstün bir akıl ve dirayete maliktir. Ona gerçek haliyle göründü.

Akıl, güzellik ve güç sahibidir. Doğrulup dikildi.

5-6. ögretdi aña ķatı ķuvvetlü ya'nį cebreyil ķuvvet issi pes ŧoġru oldı.

‘Aḳlda kāmil, aṣl, ḥaḳīḳī ṣūretinde gözükdi nebīye,

O qüvvət (ağıl və gözəllik) sahibi (Peyğəmbər əleyhissəlama öz həqiqi şəklində) göründü.

One vigorous; and he grew clear to view

Endued with Wisdom: for he appeared (in stately form);


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.