Ve śemûde femâ ebkâ
Ve Semud'u da bırakmayan.
Semud’u da (Allah kendi haline koymamıştı). Böylelikle (o zulmeden halklardan kimseyi cezasız) bırakmamıştı.
Ve Semûd toplumunu da hiçbir iz bırakmayacak şekilde
Semûd'u helâk eden, geride hiçbir şey bırakmayan da O'dur.
Semud'u da. Böylece (onlardan kimseyi) geriye bırakmadı.
Semud'u da. Böylelikle (o halklardan kimseyi) bırakmadı.
Semûd'u da (helâk etti ve onlardan) hiç bırakmadı.
Ve kendilerinden hiçbir şey bırakmadan Semud kavmini helak eden O’dur.
Semûd'u da O helâk etti ve geriye hiçbir şey bırakmadı.
50,51. Önceki Âd'i, Semud'u dahi yok eden O'dur, hiçbirini bırakmadı
Semûd'u da (helâk edip) geriye hiçbir şey bırakmayan yine O'dur.
Semûd kavminden ferd-i vahid bâkî kalmadı.
50,51. İlk Ad milletini, Semud milletini yok edip geri bırakmayan O'dur.
50,51. Şüphesiz O, önce gelen Âd kavmini ve Semûd kavmini helâk etti ve hiç kimseyi bırakmadı.
Semûd’u da öyle. Hem de geriye bir şey bırakmadan!
Semûd'u da (O helâk etti) ve geriye hiçbir şey bırakmadı.
Semudu da bırakmadı,
Ve Semûd'u da bırakmadı.
Ve Semûdu da hiç bırakmadı
50-51. Önce gelen Âd kavmini ve (onlardan sonra gelen) Semûd kavmini (ısrarla hakkı inkâr etmeleri ve günahlara dalmaları sebebiyle,) geride hiçbir kâfiri bırakmaksızın helâk eden de şüphesiz O’dur.
Ve Semûd'u da. Geride kimseyi bırakmadı.
Semuudu da. Öyle ki (onlardan hiçbirini) bırakmadı.
50,51. Muhakkak ki O, önceki Âd'ı (Hûd kavmini) de helâk etti. Semûd'u da (O helâk etti); öyle ki (onlardan hiç kimseyi) bırakmadı.
50, 51. Ve şüphesiz önceki Ad Kavmi’ni (yaptıkları zulüm ve kötülükler yüzünden) O, yıkıma uğrattı. Semud’u da (yaptıkları zulüm, azgınlık ve kötülükler yüzünden yine o yıkama uğrattı) ve (onlardan) geriye hiçbir şey bırakmadı.
Semud kavmini de O helak etmişti, onlardan hiçbir şey kalmadı.
Semut’u da tek kişi kalmayıncaya kadar yok etmiştir.
50, 51. Evvelki Âd/ı, Semud/u helak eden O/dur. O, bunlardan bir fert bırakmadı.
Semud'u da. Böylelikle (onlardan) geriye hiçbir şey bırakmadı.
Ve Semud’u helâk eden, hem de geride bir tek canlı bırakmaksızın!
Semûd’u da bâkî bırakmadı.
50,51. Ad Kavmini helâk eden, // Semûd halkından geriye tek canlı bırakmayan da odur.
Onların bildiği, yıkıntılarını gördükleri Semud kavmini de biz yok ettik.
50,51. Şüphesiz ki önceki Âd kavmini ve Semûd’u O helak etmişti ve (onlardan) geriye hiçbir şey bırakmamıştı.
(Hatta) Semûd toplumunu da tamamen (helâk eden, kesinlikle Odur.)
Semûd kavmini helak edip arkada kimseyi bırakmayan da. 22/42.46
50,51. Muhakkak ki O helâk etti, evvelki Ad kavmini, Semud kavmini geride hiçbir şey bırakmadan,
Ve Semud.. Onlarda baki olmadı..
Ve Semûd'u (da o helâk etti) artık (onlardan hiç birini) bırakmadı.
45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54. Rahime atılan nutfeden (spermden) erkek ve dişi çiftini yaratma, öldükten sonra diriltme, tekrar yaratma O'na aittir. İnsanı zengin, kanaat sahibi ve halinden memnun etmek de O'na aittir. Müşriklerin taptığı Şi'râ yıldızının Rabbi de O'dur. Önceki Âd milletini yok eden de O'dur. Semud milletini yok edip geriye hiçbir şey bırakmayan da O'dur. Daha önce Nuh milletini yok eden de O. Çünkü bunlar çok zalim, çok azgındılar. Altı üstüne getirilen Lût milletinin şehirlerini yerle bir etti. Onları ne azaplar, ne musîbetler, neler kapladı neler! [86, 6-7; 69, 6-7; 26, 73]
Semud'u, komadı (onları).
Ve Semûd kavmini de ihlâk iyleyüb onlardan ferd-i vâhid bırakmadı.
Semud’dan da tek kişi bırakmadı.
Semûd'u da baki bırakmadı..
Semud'dan da geriye birşey bırakmadı.
Semûd'u da. Böylece geriye bir şey bırakmadı.
50-51. daħı bayıķ ol helāk eyledi 'ād'ı ilergi daħı ŝemūd’ı pes gire ķomadı.
ẞemūd ḳavmini daḫı ve anlardan kimse ḳomadı.
Səmudu da həmçinin! Və (onlardan heç kəsi sağ) buraxmadı.
And (the tribe of) Thamud He spared not;
And the Thamud nor gave them a lease of perpetual life.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |