‘Allemehu şedîdu-lkuvâ
Ona (bu Kur’an’ı ve Onun yorum ve uygulamalarını) müthiş (akli-manevi) kuvvetleri olan (ve üstün meziyetlerle donatılan Hz. Cebrail) öğretmiş (bulunmaktadır).
Son derece kuvvetli birinin O'na öğrettiği bir vahiy,
Onu çetin kuvvetleri olan (Cibril) öğretti.
Ona (bu Kur'an'ı) üstün (oldukça çetin) bir güç sahibi (Cebrail) öğretmiştir.
O'na, kuvvetleri pek çok olan (Cebrâil) öğretti.
Ona, müthiş kuvvetleri olan biri öğretti.
5,6,7,8,9,10. Ona, bunu çok güçlü akıl sahibi olan Cebrail öğretmiştir. Doğrulup dikildi. O, en yüksek ufuktaydı. Sonra iyice yaklaştı ve sarktı. İki yayın arası kadar, hatta daha da yakın. Böylece kuluna vahyedeceğini vahyetti.[590]
Onu, ona çok kuvvetli birisi öğretmiştir
Bu vahyi ona melekeleri çok güçlü olan (Cebrail) öğretti.
’İlmi âna getüren şedîd ve kavî olan (Cibrîl)dir.
5,6,7. Ona, çetin kuvvetlere sahip ve güçlü olan Cebrail öğretmiştir; en yüksek ufukta iken doğruluvermiş.
5,6,7. (Kur’an’ı) ona, üstün güçlere sahip, muhteşem görünümlü (Cebrail) öğretti. O, en yüksek ufukta bulunuyorken (aslî sûretine girip) doğruldu.
5-7. Onu, çok güçlü, üstün niteliklerle donatılmış biri (Cebrâil) öğretti. O, ufkun en yüce noktasındayken asıl şekliyle göründü.
5, 6, 7. Çünkü onu güçlü kuvvetli ve üstün yaratılışlı biri (Cebrail) öğretti. Sonra en yüksek ufukta iken asıl şekliyle doğruldu.
Onu, büyük güce sahip olan öğretmiştir.
Onu, müthiş kuvvetleri olan biri öğretti
Ta'lim etti ona kuvveleri şiddetli
5-6-7-8-9. Ona (bu Kur’ân’ı, emrimiz üzere, maddî ve manevi) müthiş kuvvetlere sahip, üstün yaratılışlı olan (vazifeli meleğimiz Cebrâîl) öğretti. (Cebrâîl, gökle yerin birleştiği) ufkun en yüksek noktasında (bulunuyorken,) doğruldu (ve resûlümüz Muhammed’e, kendisini aslî sûreti ile gösterdi). Sonra (Cebrâîl, resûlümüz Muhammed’e) yaklaştı, derken daha da yaklaştı. O kadar ki (birleştirilmiş) iki yay arası kadar, hatta daha da yakın oldu.
Onu müdhiş kuvvetlere mâlik olan öğretdi.
5,6. Kendisine (o vahyi), kuvveleri şiddetli, mükemmel bir akla sâhib olan (Cebrâîl)öğretti. Bunun üzerine (göğe) doğruldu.
5,6, 7. Ona (o vahyi, gönderdiğimiz Kur’an’ı arkadaşınız olan Muhammed’e) çok güçlü, muhteşem görünümlü biri (vahiy meleği) öğretti. Ve o (vahiy meleği Mekke’ye göre) en yüksek ufukta iken (Hira dağında bulunan Muhammed’e) doğruldu. *
O vahyi o’na, çok güçlü olan (vahiy meleği) öğretmiştir.
Bunu ona bildiren, gücü pek Cebrail’dir.
5, 7. Ona pek kuvvetli, pek heybetli [⁴] biri [⁵] öğretti de göğün en yüksek bir kenarında olduğu halde doğruldu [⁶].
Onu ona çok güçlü olan öğretti.²
Ona (bu Kur'an'ı) üstün (oldukça çetin) bir güç sahibi (Cebrail) öğretmiştir.
Ona bu sözleri, olağanüstü güçlere sahip olan vahiy meleği Cebrail öğretmiştir.
Ona öğretti Kuvveler’in şiddetlisi,
4,5. Söyledikleri kendisine iletilen bir vahiydir. // Onu getiren, çok görkemli bir melektir.
Vahiylerimiz Muhammed’e hiçbir gücün zarar veremeyeceği şekilde güçlendirilerek koruma altına alınmış görevlimizle iletildi. O vahiylerdeki bütün gerçekleri ona öğretti.
5,6,7. Çünkü o (Kur’an’ı) müthiş kuvvetleri olan, donanımlı (Cebrail) öğretmiştir. (Cebrail) en yüksek ufuktayken belirmişti.
O (Peygambere, Kur’an’ı) melekeleri çok güçlü olan (Cebrail,) ¹ öğretti.
Bu vahyi ona Allah katındaki konumu çok güçlü olan öğretti. 81/19...28
Onu, melekeleri son derece güçlü biri öğretmiştir;
5,6,7. Çünkü ona Kur'an’ı (Allah katında itibarlı) müthiş kuvvet sahibi (Cebrail, Rabbinin izniyle) öğretti. O (Cebrail a.s.) en yüksek ufukta iken doğruldu. (Gerçek hüviyetiyle beliriverdi)
O’na onu, mühtiş kuvvetleri olan biri öğretti;
Onu kuvvetleri pek şiddetli olan öğretmiştir.
5, 6, 7. Onu kendisine pek güçlü ve kuvvetli, o üstün akıl ve kemal sahibi olan (melek Cebrail) öğretti. [81, 19-21]Melek kendi aslî sûretine girip doğruldu. İşte o zaman kendisi en yüce ufukta idi.
Onu, mühtiş kuvvetleri olan biri öğretti;
O vahy olunan şey ona pek kuvvetli (Cibrîl) teblîğ itdi.
Onları ona, çok güçlü olan (Cebrail) öğretti.
Bunu ona çok güçlü biri öğretti.
Kuvvetleri çok müthiş olan belletip öğretti onu ona.
5-6. ögretdi aña ķatı ķuvvetlü ya'nį cebreyil ķuvvet issi pes ŧoġru oldı.
Ögretdi özine muḥkem ḳuvvetlü Cebrā’īl.
Onu (Muhəmməd əleyhissəlama) çox qüvvətli olan (Cəbrail) öyrətdi.
Which one of mighty powers hath taught him,
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |