9 Eylül 2024 - 5 Rebiü'l-Evvel 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Necm Suresi 28. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vemâ lehum bihi min ‘ilm(in)(s) in yettebi’ûne illâ-zzan(ne)(s) ve-inne-zzanne lâ yuġnî mine-lhakki şey-â(n)

Onların, bu hususta hiçbir bilgisi yok, ancak zanna kapılıyorlar ve şüphe yok ki zan, gerçeğe karşı hiçbir şeye yaramaz.

Ancak onların bununla ilgili hiçbir (geçerli ve gerçekçi) bilgileri yoktur. Onlar, sadece (asılsız bir) zanna uymaktadırlar. Oysa gerçekte zan, Hakk’tan (yana) hiçbir (yarara ve doğruya) ulaştırmayacaktır.

Onların bu hususta hiç bir gerçek bilgileri yoktur, ancak zanna kapılıyorlar. Şüphesiz ki onların öyle zannetmeleri hiçbir zaman gerçeğin yerini tutmaz.

Halbuki, onların bu hususta bir değer ifade eden hiçbir bilgileri yok. Sadece zanna, tahmine uyuyorlar. Zan, hakkı, hakikati, kesin bilgiyi ifade bakımından bir değer taşımaz.

Onların bu hususta bir bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Zan ise gerçekten yana bir şey kazandırmaz.

Oysa onların bununla ilgili hiç bir bilgileri yoktur. Onlar, yalnızca zanna uymaktadırlar. Oysa gerçekte zan, haktan yana hiç bir yarar sağlamaz.

Halbuki buna dair bir bilgileri yok; ancak zanna tâbi oluyorlar. Zan ise, hak olan ilmin yerini tutmaz.

Hâlbuki bu konuda hiçbir bilgileri yoktur. Onlar ancak zanna uyuyorlar. Ve gerçekten zan, haktan yana hiçbir fayda vermez.

Halbuki onların bu hususta hiç bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Zan ise asla gerçeği ifade etmez.

Bu yolda bunların bilgisi yoktur, uymuş oldukları ancak zanlarıdır, zan ise, hakka karşı hiçbir işe yaramaz

Hâlbuki onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar sadece hayal mahsulü temelsiz bilgilere uyuyorlar. Oysa hayal mahsulü temelsiz bilgi, hakikat namına hiçbir şey ifade etmez.

Hakîkati bilmiyorlar zanna ittibâ’ idiyorlar, zanlar hiç bir vakit hakîkat yerini tutmaz.

Oysa onların bu hususta bir bilgileri yoktur, sadece sanıya uyarlar. Sanı ise şüphesiz gerçeği ifade etmez.

Hâlbuki onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar sadece zanna uyuyorlar. Şüphesiz zan, hakikat namına hiçbir şey ifade etmez.

Oysa onların bu konuda bir bildikleri yok; sadece zanna uyuyorlar. Zan ise asla gerçek bilginin yerini tutamaz.

Halbuki onların bu hususta hiç bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Zan ise hiç şüphesiz hakikat bakımından bir şey ifade etmez.

Onların bu konuda bir bilgileri yoktur, sadece sanıları izlemektedirler ve sanılar gerçeğin yerini tutmaz.

Onların bu hususta bir bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Zan ise, şüphesiz hakikat bakımından birşey ifade etmez.

Maamafih ona dair bir bilgileri olduğundan değil sırf zanne tabi' oluyorlar, halbuki zann haktan hiç bir şey'i muğnî olmaz

Hâlbuki onların bu hususta hiç bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Şüphesiz ki zan, hakikat namına hiçbir şey ifade etmez.

Oysaki onların bu konuda hiçbir bilgileri yoktur. Onlar yalnızca zanna uyuyorlar. Oysaki zan “gerçekten” yana hiçbir değer taşımaz.

Halbuki onların buna dâir de bilgisi yokdur. Onlar kuruntudan başkasına tâbi' olmazlar. Kuruntu ise, şübhesiz, hakdan hiç birşey'i ifâde etmez.

Hâlbuki onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Sâdece zanna uyuyorlar. Şübhesiz ki zan ise, haktan bir şeyi fayda vermez.

Hâlbuki onların bu hususta (melekler konusunda) hiçbir bilgileri yoktur. Onlar sadece zanna uyuyorlar. Şüphesiz zan, hakikat namına hiçbir şey ifade etmez. *

(*) Not: Hz. Peygamberin döneminde kayıt altına alınmayan ve vefatından 200-250 sene sonra kulaktan dolma bilgilerle derlenen hadis kitaplarındaki riv... Devamı..

Onların (meleklerin cinsiyeti ile ilgili) hiçbir bilgiye sahip olmadıkları halde, yalnızca zanna tabi oluyorlar. Hâlbuki zan, gerçek doğrulardan yana hiçbir şey ifade etmez.

Onların bu işte hiç bir bilgileri yoktur. Onlar kuruntularına kapılıyorlar, o kadar kuruntu ise besbelli ki doğrunun yerini tutamaz.

Onların bu sözleri hakkında hiçbir bilgileri yoktur. Onlar öyle kimselerdir ki zandan başka bir şeye ittiba etmezler. Zan ise insanı bir hakkı bilmekten vâreste (kurtulmuş, rahat) kılamaz.

Onların bu konuda hiçbir bilgileri yoktur. Zandan başka bir şeye tabi olmuyorlar. Muhakkak ki zan, hiçbir zaman gerçeği/hakkı ifade etmez.

Oysa onların bununla ilgili hiç bir bilgileri yoktur. Onlar, yalnızca zanna uymaktadırlar. Oysa gerçekte zan, haktan yana hiç bir yarar sağlamaz.

Hâlbuki onlar, bu konuda herhangi bir delile veya güvenilir bilgiye sahip değiller; sadece, hiçbir doğruluk değeri taşımayan sözlerin ve zannın peşinden gidiyorlar; oysa tek başınazan, hakîkate ulaşmak için hiçbir zaman yeterli olmaz.

Onlar için onunla ilgili hiçbir bilgi yoktur. Sadece Zann’a tâbi oluyorlar. Zann ise, Hakk’tan bir şey sağlamaz.

Ama bu konuda kesin bilgileri yok. Sadece zanlarla hareket ediyorlar. Zan ise, asla gerçeği ifade etmez.

Onlar sadece kendi zanları ile yorumlarına uyuyorlar. İyi bilin ki temelsiz delilsiz yorumlarınız hiçbir zaman gerçek değildir. İnsanlar gerçeklere uymadıkları müddetçe hep yanlıştadır. Bilin ki temelsiz delilsiz yorumlara uymak insanı gerçeklerden uzaklaştırır.

Onların bu konuda hiçbir bilgisi yoktur. Zandan başka bir şeye uymuyorlar. Şüphesiz ki zan, gerçeklik bakımından hiçbir şey ifade etmez. [*]

Benzer mesajlar: En‘âm 6:116, 148; Yûnus 10:36, 66; Câsiye 45:24.

Oysa onların bu konuda bildikleri hiçbir şey yoktur ve onlar, (ancak) zanlarının ardına düşüyorlar. Hâlbuki zan, Hak’tan hiçbir şeyin yerini tutmaz.

ve onların bu konuda hiçbir bilgileri olmadığından ²¹ yalnızca zannın ardından giderler: ama zan, hiçbir zaman gerçeğin yerini tutmaz.

21 Yani, Kur’an’da melek olarak sözü edilen varlık kategorisinin gerçek niteliği ve fonksiyonu konusunda; çünkü onlar ğayb alanına, “insan kavrayışını... Devamı..

Hâlbuki onların bu konuda hiçbir bilgileri yoktur. Onlar ancak hayal mahsulü zannı bilgilerin peşinden gidiyorlar. Oysa zannı rivayetler ve kuruntular hakikat adına hiçbir şey ifade etmez. 10/36

Ama onların bu konuda hiçbir bilgisi bulunmamakta, sadece zannın peşine düşmekteler: fakat hiçbir zan, hak ve hakikat adına hiçbir değer ifade etmez.

Oysa onların bu hususta hiçbir bilgisi yoktur, onlar sadece kendi kuruntularına tabi oluyorlar.. Zan ve kuruntu ise kuşkusuz gerçek karşısında hiçbir şey ifade etmez!

(Onlar Rablerine ortak koşmalarının hesabım mutlaka vereceklerdir. Nitekim Zuhruf suresinin 19. ayetinde "Onlar, Rahman’ın kulları olan melekleri de d... Devamı..

Onların bu hususta bir bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Zan ise gerçek bir şey ifade etmez.

Onların ona dair bir bilgileri yoktur. Zandan başka bir şeye tâbi olmazlar. Halbuki şüphe yok ki zan, haktan hiçbir şey ifade etmez.

Onların buna dair hiçbir bilgileri yoktur. Sadece ve sadece zanna tâbi oluyorlar. Oysa zan, hakikat karşısında ne ifade eder ki!

Onların bu hususta bir bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Zan ise haktan hiçbir gerçek kazandırmaz. (Zan ile gerçeğe ulaşılmaz.)

Bu husûsda kendilerinin hakîki 'ilmî yokdur. Ancak zanna tâbi' olurlar. Zan ise hakdan bir şey ifâde itmez.

Bu konuda ellerinde bir bilgi de yoktur, sadece varsayımlarıyla hareket ederler. Varsayım, gerçeğin yerini tutamaz.

Oysa, bu konuda bir bilgileri yoktur. Sadece zanna tâbi oluyorlar. Zan ise gerçekten bir şey ifade etmez.

Oysa onların bu konuda hiçbir bilgisi yoktur; sadece zan peşine takılmış gidiyorlar. Oysa zan hiçbir zaman gerçeğin yerini tutmaz.

Onların bu konuda hiçbir bilgisi yoktur. Yalnızca sanıya uyuyorlar. Sanı ise haktan hiçbir şey kazandırmaz.

daħı yoķdur anlaruñ aña hįç bilmek uymazlar illā gümāne. daħı bayıķ gümān aśśı eylemez ḥaķdan nesene.

Daḫı anlaruñ aña ‘ilmi yoġ‐iken. Anlar uymazlar, illā gümāna. Daḫıgümān aṣṣı itmez ḥaḳdan bir nesne‐y‐ile.

Onlar buna dair heç bir şey bilmir, yalnız zənnə qapılırlar. Zənn isə əsla həqiqət ola bilməz!

And they have no knowledge thereof. They follow but a guess, and lo! a guess can never take the place of the truth.

But they have no knowledge therein. They follow nothing but conjecture; and conjecture(5103) avails nothing against Truth.

5103 Cf. 53:23 above, and n. 5098.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.