Yevme temûru-ssemâu mevrâ(n)
O gün gök, bir çalkantıya düşüp döner.
O gün gök, (şiddetle) sarsılıp çalkalanacak (ve yıkılacak)tır.
O gün gök, bir sarsıntı ile sarsılacak.
Göğün sarsılıp çalkalandığı gün, vay onların hâline.
O gün gök bir çalkalanış çalkalanır,
O gün gök, sarsılıp çalkalanır.
O gün semâ döner çalkanır;
Göğün döndüğü gün,
O gün, gök şiddetle sallanır.
O gün, gök bir çalkanışla çalkanacaktır!
O gün gök, sarsılıp çalkalanır.
9-12. Semânın temevvüc ile döndiği, dağların seyr ü sefer itdiği gün hayf rasûllerimizi tekzîb idenlerin, bâtıl nutuklar îrâd iyleyenlerin hâline!
9,10,11,12. Göğün sarsıldıkça sarsılacağı, dağların yürüdükçe yürüyeceği gün; işte o gün, daldıkları yerde eğlenip oyalanarak kıyameti yalanlayanlara yazık olacak!
O gün gök şiddetle sallanıp çalkalanır.
9-10. O gün gök öyle bir sallanıp çalkalanır, dağlar yerinden kopup öyle bir yürür ki!
O gün gök sallanıp çalkalanır.
O gün gök sallanıp sarsılacak,
O gün gök, bir çalkanış çalkalanır
O gün ki Sema bir çalkanış çalkanır
O gün gök, (kudretimiz ile) şiddetle sallanıp, çalkalanır.
O gün gök, sarsıldıkça sarsılır.
O gün gök sallanıb çalkanır,
O gün gök sarsıldıkça sarsılır,
O gün gök, bir çalkanışla çalkanır!
O günde ki, gök (cisimlerinin denge ve düzeni, onları yörüngelerinde tutan kütle çekim kanunu) büyük bir çöküşle çöker.
O gün gök parça parça olup dökülecek.
O gün gök çalkandıkça çalkanacak,
O gün, acaip bir surette gök çalkalanacak,
O gün gök bir çalkalanışla çalkalanır.
O gün gök, şiddetle sarsılıp çalkalanır.
O gün gökler, müthiş bir sarsıntıyla sarsılacak!
O gün, Gök sürekli çalkalandıkça çalkalanır;
9,10. Gün gelecek gökyüzü salım salım salınacak // dağlar paldır küldür yürüyecek.
O gün gök şiddetle sallanıp çalkalanır.
O gün, gök şiddetli bir şekilde sallanıp çalkalanacaktır.
9,10. O (kıyamet) günü gök, sarsıldıkça sarsılacak, dağlar ise yerinden oynayacaktır.
Göklerin [büyük] bir sarsıntı ile sarsılacağı o Gün [bu azap gerçekleşecek],
O gün gök öyle bir sarsılacak ki. 25/25, 55/37
O gün gök, sarsıldıkça sarsılır.
O günde ki, gök bir çalkanışla çalkalanır.
Gün gelecek, gök şiddetle çalkalanacak.
O gün gök, bir çalkalanış çalkanır,
O günde ki gök fırıldak gibi döner.
Göğün çalkalanıp durduğu günde,
O gün gök çok çalkalanıp duracak.
O gün gök bir sarsılışla çalkalanır.
O gün gök bir çalkanışla çalkanır.
U kunda osmon larzaga kelib, chayqaladi.
9-10. ol gün kim degzine gök degzinmek daħı yüriye ŧaġlar yürimek.
Ol gün ki gökler ditreye ḳatı ditremek
O gün göy hərəkətə gəlib fırlanacaq (çalxalanacaq),
On the day when the heaven will heave with (awful) heaving,
On the Day when(5043) the firmament will be in dreadful commotion.
| Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |