7 Kasım 2025 - 16 Cemaziye'l-Evvel 1447 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Tûr Suresi 48. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Haydar Öztürk-Serkan Yılmaz Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Sardorxon Jahongir
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vasbir lihukmi rabbike fe-inneke bi-a’yuninâ(s) ve sebbih bihamdi rabbike hîne tekûm(u)

Ve sabret Rabbinin hükmüne, gerçekten de gözümüzün altındasın sen ve Rabbine hamdederek tenzih et onu kalkınca.

(Ey Resulüm! Sen) Rabbinin hükmüne sabret, çünkü kesinlikle Sen (sürekli) gözlerimiz(in önün)desin. (Biz Seni her halde görüp gözetmekteyiz.) Ve her (ibadet ve hizmet için) kalkışında Rabbini hamd ile tesbih et (ki kulluk bunu gerektirir.)

O halde, Rabbinin hükmünü sabredip tüm zorluk ve sıkıntılara göğüs gererek bekle. Çünkü sen, bizim gözetimimiz altındasın ve her ne zaman, yani uykuda iken, otururken, namaz için ayağa kalktığında, Rabbinin sınırsız büyüklüğünü tüm eksiksiz övgüleriyle överek yücelt.

Rabbinin vereceği hükmü bekleyerek, sabırla mücadeleye devam et. Çünkü sen, bizim gözetimimizde ve himayemizdesin. Uykudan kalkınca, kıyamda iken, güne başlarken, bir işe girişirken, bir meclisten kalkarken Rabbini hamd ile, överek, şükrederek tesbih et.

Sen Rabbinin hükmüne sabret. Çünkü sen bizim gözlerimizin önündesin. Kalktığın zaman da Rabbini hamd ile tesbih et.

Artık, Rabbinin hükmüne sabret; çünkü gerçekten sen, gözlerimizin önündesin. Ve her kalkışında Rabbini hamd ile tesbih et.

Rabbinin hükmüne sabret; çünkü sen, bizim muhafazamız altındasın. (Uykudan veya herhangi bir yerden) kalktığın sırada Rabbine hamd ile tesbih eyle.

Ve Rabbinin verdiği hükme (onlara hemen azap vermemesine) sabret. Çünkü sen, kontrolümüz altındasın. Ve kalktığın zaman, Rabbine hamd ve tesbih et. (Mükemmelliğini ve münezzehiyetini an.)

Rabbinin hükmüne sabret! Bil ki sen, bizim gözlerimizin önündesin. Kalktığında Rabbini hamd ile tesbih et.

Katlan Tanrın hükmüne, sen gözümüz önündesin, ayakta durduğun sırada dahi öğüşle Tanrına tespih edesin

Sen, Rabbinin hükmü yerine gelinceye kadar sabret. Çünkü sen, Bizim himayemiz altındasın. Ve namaza kalktığında da Rabbini hamd ile tesbih et!

Rabbin hükmüni sabır ile bekle. Sen gözimizin önündesin. Sabahleyin rabbine hamd it.

Rabbinin hükmü yerine gelinceye kadar sabret; doğrusu sen, Bizim nezaretimiz altındasın; kalkarken Rabbini överek tesbih et;

Rabbinin hükmüne sabret. Çünkü sen gözlerimizin önündesin, kalktığında Rabbini hamd ile tespih et.

Sen rabbinin hükmünü sabırla bekle, kuşkusuz sen bizim gözetim ve korumamız altındasın. Her kalktığında rabbini hamd ile tesbih et.

Rabbinin hükmüne sabret. Çünkü sen gözlerimizin önündesin. Kalktığın zaman da Rabbini hamd ile tesbih et.

Rabbinin hükmü gerçekleşinceye kadar sabret sen gözlerimiz önündesin ve kalktığın zaman Rabbini överek yücelt.

Rabbinin hükmüne sabret. Çünkü sen gözlerimizin önündesin. Kalktığın zaman Rabbini hamd ile tesbih et.

Hem rabbının hukmüne sabret çünkü sen bizim nezaretimiz altındasın, kalktığın sırada rabbına hamd ile tesbih eyle, geceden de

(O kâfirler hakkındaki) Rabbinin (azap) hükmü yerine gelinceye kadar sabret. Şüphesiz sen, bizim muhafazamız altındasın. (Bir meclisten veya uykudan ya da namaza) kalktığın zaman Rabbini hamd ile tesbih et.

Rabb'inin hükmünü sabrederek bekle. Sen gözümüzün önündesin¹. Ve her kalkışında² Rabb'ini hamd ile tesbih et.

1- Gözetimimizdesin. 2- Yapacağın her işte.

Sen Rabbinin hükmüne (rızaa ile) sabret. Çünkü muhakkak sen bizim gözlerimiz (önün) desin. Kalkacağın zaman da Rabbine hamd ile tesbîh (ve tenzîh) et.

Rabbinin hükmüne sabret! Çünkü sen, gözlerimizin önündesin. Kalktığın zaman hamd ederek Rabbini tesbih et!

[5/67]

(Ey Resûlüm!) Artık Rabbinin hükmüne sabret; çünki sen gözlerimizin önündesin(muhâfazamız altındasın); (uykudan veya yerinden) kalktığın zaman Rabbine hamd ile (O'nu)tesbîh et!

48 , 49. (Resulüm!) O hâlde Rabbinin hükmü yerine gelinceye kadar sabret! Şüphesiz sen bizim himayemiz altındasın. (Namaza) kalktığında da Rabbini hamd ile tenzih et. Geceleyin de gecenin sonunda yıldızların batışının ardından da (O’na kulluk ve ibadet edip) tenzih et.

Onlara Rabbinin hükmü gelinceye kadar sabret. Çünkü sen bizim kontrolümüz altındasın. (Namaza) Kalktığın zaman Rabbini överek onu bütün noksan sıfatlardan yücelt.

Sen çalabının yargısına katlanmalısın. Çünkü sen Bizim gözümüzün önündesin. Ertelin kalkar kalkmaz çalabını överek ulula.

Rabbinin hükmüne göğüs ger, çünkü sen gözümüzün önündesin [⁸]. Rabbini ayakta dururken överek tespih et.

[8] Sana nasıl cefada bulunabilirler?

(Ey Peygamber!) Rabbinin hükmüne sabret! Muhakkak ki sen gözlerimizin önündesin/gözetimimiz altındasın. Kalktığın zaman Rabbine övgü/hamd ile tesbih et.

Artık sen Rabbinin hükmüne sabret; çünkü gerçekten sen bizim gözlerimizin önündesin ve her kalkışında da Rabbini hamd ile tesbih et.

O hâlde, ey dâvetçi! Rabb’inin hükmü gerçekleşinceye kadar, onların eziyetlerine sabret! Korkma; sen bizzat Bizim koruma ve gözetimimiz altındasın! Yeter ki, Rabb’inle gönül bağını sürekli canlı tut: İlâhî buyrukları yerine getirmek üzere her ayağa kalktığında, Rabb’ini övgüyle an! Tesbih et!

Rabbinin hükmü için sabret! Sen, bizim gözlerimizin önündesin.
(Namaza) Kalkacağın sırada rabbinin hamdi ile tesbih et!

Resulüm! Tanrı'nın hakimiyeti için acele etme. Sen bizim gözümüz önündesin. Namaz kılarken, ' sübhaneke + elhamdü ' yü oku. / Tanrı’nın ihtişamını şükürle yad et.

O halde Rabbinin hükmüne sabret! Çünkü sen gözlerimizin önündesin! Kalktığın zaman Rabbini övgüyle an ve yasalarımıza uy!

Rabbinin hükmüne sabret! Çünkü sen gözlerimizin [*] önündesin. Kalktığın zaman da Rabbini [hamd] (övgü) ile [tesbih] et (yücelt)!

Bu ve benzer ayetlerde geçen Yüce Allah’ın sıfatları hakikatleri bilinemese de Allah’ın zatına ve Kur’an’a aykırı gelmeyecek şekilde, ayrıca bağlama u... Devamı..

Rabbinin hükmüne sabret, çünkü sen Bizim gözlerimizin önündesin. Kalktığın zaman Rabbini hamd ile (sürekli olarak) an.

O halde Rabbinin hükmünü sabırla bekle, çünkü sen gözümüzün önündesin; ²⁸ ve her ne zaman ayağa kalkarsan Rabbinin sınırsız şanını hamd ile yücelt,

28 Yani, “Bizim korumamız altındasın”.

Rabbinin sana yüklediği görevin zorluklarına sabret! Hiç şüphen olmasın ki sen bizim himayemizdesin. Her yeni güne başlarken Rabbini övgü ile tespih ederek şanını yücelt! 6/33-34, 5/67, 64-11, 17/111

Sözün özü: Rabbinin hükmünü sabırla bekle! Unutma ki sen Bizim gözetimimiz altındasın: kalktığın zaman, Rabbinin yüceliğini hamd ile an!

(Ey Muhammed) Sen Rabbinin hükmüne sabret. (Onların eziyetlerine katlan.) Şüphe yok ki sen, bizim gözetimimiz altındasın. (Sana o düşmanların asla bir zarar veremeyecektir, namaza) kalkacağın zaman Rabbini hamd ile tesbih et.

Ve Rabbin hükmü için sabret. Çünkü sen, muhakkak Bizim nazar-ı hıfz ve himayemizdesin ve kalkacağın vakit Rabbine hamd ile tesbihte bulun.

48, 49. Rabbinin hükmü yerine gelinceye kadar sabret. Çünkü sen Bizim himayemiz altındasın. Namaza kalktığında Rabbini hamd ile tenzih et. Geceleyin de, gecenin sonunda yıldızların batışının ardından da O'na ibadet edip tenzih et.

Namaza kalktığında: “Subhanekellahümme ve bi hamdike” demek, mânası mümkün olduğu gibi, “Uykudan kalktığında” veya “herhangi bir meclisten, bir yerden... Devamı..

Rabbinin hükmüne sabret, çünkü sen, gözlerimizin önündesin (korumamız altındasın), Kalktığın zaman Rabbini övgü ile an.

(Ya Muhammed) Rabbinin hükmüne sabır it. Tahkîk sen bizim ri'âyet ve nezâretimiz altındasın. Ve meclisinden hîn-i kıyâmında (ayağa kalkdığın vakit) rabbinin hamdiyle tesbîh it.

Sahibinin kararını sabırla bekle; sen gözümüzün önündesin. Kalktığın vakit, her şeyi güzel yaptığından dolayı Sahibine ibadet et.

-Rabbinin hükmüne sabret! Çünkü sen, gözümüzün önündesin. (Ayağa) kalktığı zaman hamd ederek Rabbini tesbih et!

Rabbinin hükmü erişinceye kadar sabret. Sen Bizim gözetimimiz altındasın. Kalktığın zaman Rabbini hamd ile tesbih et.

Rabbinin hükmüne sabret! Kuşkusuz, sen bizim gözlerimizin önündesin. Kalktığında, Rabbinin hamdiyle tespih et!

Ey Muhammad, siz Robbingizning hukmiga sabr qiling. Shundoq ham siz, albatta, Bizning ko‘‎z o‘‎ngimizdasiz! Tongda uyqudan turgan paytingizda, Robbingizga hamd bilan tasbeh ayting!

daħı ķatlan çalabuñ; ħükmine pes bayıķ sen göre durduġumuz yirdesin daħı tesbįḥ eyle çalabun ögmegi-y-ile ol vaķt kim ŧurasın.

Daḫı ṣabr eyle Tañrı Ta‘ālā ḥükmine. Biz seni ṣaḳlar‐biz. Daḫı tesbīḥ it, ḥamd şükr‐ile uyḳudan durduḳda.

(Ya Peyğəmbər!) Sən öz Rəbinin hökmünə səbr et! Şübhəsiz ki, sən Bizim gözümüzün qabağındasan (himayəmiz altındasan). (Namaza) qalxdıqda Rəbbini həmd-səna ilə zikr et!

So wait patiently (O Muhammad) for thy Lord's decree, for surely thou art in Our sight; and hymn the praise of thy Lord when thou uprisest.

Now await in patience the command of thy Lord: for verily thou art in Our eyes:(5081) and celebrate the praises of thy Lord the while thou standest forth,(5082)

5081 The messenger of Allah must strive his utmost to proclaim the Message of Allah: as for results, it is not for him to command them. He must wait p... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.