9 Eylül 2024 - 5 Rebiü'l-Evvel 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Tûr Suresi 44. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve-in yerav kisfen mine-ssemâ-i sâkitan yekûlû sehâbun merkûm(un)

Gökten bir parçanın düştüğünü görseler, birbiri üstüne yığılmış bulut derler.

(O gafiller ve kâfirler) Eğer gökten bir parçanın üzerlerine düşmekte olduğunu görseler bile: "Üst üste yığılmış bir buluttur" diyeceklerdir.

Ama o gerçekleri örtbas edenler, gökten bir parçanın düştüğünü görseler, inatlarından dolayı birbiri üstüne yığılmış bulutlardır derler.

Gökten kütleler düşerken görseler:
“Üst üste yığılmış bulutlardır.” derler.

Gökten bir parçanın düştüğünü görseler: "Üst üste yığılmış bir buluttur" derler.

Eğer gökten bir parçanın düşmekte olduğunu görseler bile: 'Üst üste yığılmış bir buluttur' derler.

Eğer gökten bir parça düşerken görseler, birbiri üzerine yığılıb yoğunlaşmış bir bulutdur, derler.

Eğer gökten bir (azap) parçasının düştüğünü görseler, yine “yığılmış bir buluttur” derler.

Gökten düşen bir kütle görseler, “Üst üste yığılmış bulutlardır” derler.

Gökyüzünden bir parçanın düştüğünü görseler: «Bu yığılmış bulut» derler

(Onlar inkâra öyle şartlanmışlar ki;) eğer gökten bir parçanın düşmekte olduğunu görseler bile (inatlarından bu): “Üst üste yığılmış bir buluttur” derler.

Gökden bir parça düşdiğini, görseler "Terâküm itmiş bulutdur" diyecekler.

Gökten azap olarak düşen bir parça görseler: "Bulut kümesidir" derler.

Gökten düşmekte olan parçalar görseler, “Bunlar, üst üste yığılmış bulutlardır” derler.

Gökten bir kütlenin düşmekte olduğunu görseler, yine de “Bunlar üst üste yığılmış bulutlar” derler.

Gökten düşen bir kütle görseler «Üst üste yığılmış bulutlardır» derler.

Gökten bir parçanın düştüğünü görseler, "Bulut kümesidir!" derler.

Gökten bir parçanın düştüğünü görseler, "Üst üste yığılmış bulutlardır." derler.

Hem onlar Semadan bir kıt'ayı düşerken görseler, teraküm etmiş bir bulut diyecekler

Eğer onlar, gökten bir (azap) parçasının düştüğünü görseler, (bile) yine (de inatlarından, “Bunlar) üst üste yığılmış bulutlardır” derler.

Gökten bir parçanın düştüğünü görseler, “Üst üste yığılmış bulutlardır.” derler!¹

1- Pişkinliklerinden yine de bunun bir mucize olduğunu düşünmezler.

Eğer gökden bir parça düşer görseler «(Bu), derler, birbiri üstüne yığılmış bir bulutdur».

Hâlbuki gökten (üzerlerine azâb olarak) düşen bir parça görseler, (inadlarından:)“(Bu,) üst üste yığılmış bir buluttur!” derler.

Ve (onlar inkâra öyle şartlanmışlar ki;) eğer gökten bir kütlenin (meteor yağmurunun) düşmekte olduğunu görseler bile (başlarına inmedikçe inatlarından bu sadece): “Üst üste yığılmış bir buluttur” derler.

Onlar gökten düşen bir bulut parçası görseler “Toplanıp bir araya getirilmiş bulut” derler.

Onlar gökyüzünden bir parça düştüğünü görecek olsalar buna: "Katman bulut" derler!

Şâyet istedikleri gibi göğün bir parçasının üzerlerine düşmekte olduğunu görecek olsalar inatlarından «— Bu, birbiri üstüne yığılmış bir buluttur» derler de yine inanmazlar.

Gökten düşmekte olan parçalar görseler “Bunlar üst üste yığılmış bulutlardır” derler.¹³

13 Krş. Şuarâ, 26/187; İsrâ, 17/92

Eğer gökten bir parçanın düşmekte olduğunu görseler bile, “Üst üste katlanıp yığılmış bir buluttur” derler.

Onlar, kendilerini helâk etmek üzere gökten bir parçanın üzerlerine düşmekte olduğunu görselerdi bile, inatlarından,Bu, üst üste yığılmış bir bulut kümesidir!” derlerdi.

Eğer Gök’ten düşen bir kütle görseler, “yoğun bir bulut yığını” diyorlar.

Gökyüzünden düşen bir karartı görseler: " bir bulut kümesi " deyip geçiyorlar.

İnkârlarından gözleri o kadar dönmüştür ki; felaketleri gökyüzünden üzerine geldiğini görseler, "Bunlar; üst üste yığılmış bulutlardır!" derler.

Gökten düşen bir kütle görseler “(Bunlar) üst üste yığılmış bulutlardır.” derler. [*]

Yüce Allah inkarcıları tanıtmakta ve istedikleri olsa da inanmayacaklarını ve alay edeceklerini bildirmektedir. Benzer mesajlar: En‘âm 6:7, 25, 109, 1... Devamı..

Onlar göğün bir parçasının, (azap olarak) indiğini görseler bile (inatlarından): “Bu sadece bir bulut yığınıdır.” derler. ¹

1 (Şuara: 187) de, “Eğer doğru söyleyenlerden isen (haydi), göğü tepemize parça parça düşür de (görelim.)” dedikleri halde, istedikleri azabın tepeler... Devamı..

AMA ONLAR, [hakikati] görmeyi reddedenler, gökyüzünde bir parçanın düşmekte olduğunu görselerdi, [yalnızca] “O, bir bulut yığını[ndan ibaret]tir!” derlerdi.

Eğer, onlar gökten bir parçanın üstlerine düşmekte olduğunu görseler “Bunlar üst üste yığılmış bulut kümesidir” derler. 17/92, 26/187

EĞER onlar gökten bir parçanın düştüğünü görselerdi,[⁴⁷⁶⁸] o bir bulut yığınından ibârettir derlerdi.[⁴⁷⁶⁹]

[4768] Krş: 17:92. [4769] Tıpkı ‘Âd kavminin helâk bulutunu görünce “Bu bize yağmur getiren bir buluttur” (46:24) dedikleri gibi.

(Kendilerine gerçek bir azap habercisi olarak) Gökten bir parça düştüğünü görseler, (yine de inanmazlar da) "Bu, birbiri üstüne yığılmış (bizim için bereket) buluttur" derler. (O azap başlarına inmedikçe iman etmezler, nitekim Yunus suresinin 96,97. ayetlerinde: "Üzerlerine Rabbinin (azap) hükmü takdir edilmiş olanlar, -istedikleri bütün mucizeler gelmiş olsa bile- o azap ininceye kadar yine de iman etmezler" buyurulmuştur.)

Gökten düşmekte olan parça görseler, "Bunlar, üst üste yığılmış bulutlardır" derler.

Eğer gökten bir parçanın düşücü olduğunu görseler, derler ki: «Toplanmış bir bulut.»

Şayet kendilerinin kötü bir maksatla istedikleri gibi gökten bir parçanın düştüğünü görseler, inatlarından ötürü “Bunlar üst üste yığılmış bulutlardır. ” derler. Kendilerine ceza olarak gönderildiğini inkâr ederler.

Gökten bir parçanın düştüğünü görseler, (yine inatlarından): "Üst üste yığılmış bulutlardır" derler.

Gökden bir parçasının üstlerine düşdiğini görseler, küfür ve 'inadları sebebiyle: "Bu, birbiri üzerine yığılmış ve kesâfet peydâ itmiş bulutdur" dirler.

Gökten bir kütle düştüğünü görseler, “Bulut kümesi” derler!

Eğer, gökten bir parçanın düştüğünü görseler “üst üste yapılmış bir bulut” derler.

Onlar gökten bir parçayı düşerken görecek olsalar, “Bu kümelenmiş buluttur” derler.

Gökten bir parçanın düştüğünü görseler şöyle derler: "Üst üste yığılmış bulutlar!"

daħı eger göreler pāre gökden düşici eyideler “bulıtdur ķat ķat olmış.”

Ve eger bir pāre ‘aẕāb görseler gökden düşici, eydürler: Bu bulıtdur biribiri üstine binmiş.

Əgər onlar göyün bir parçasının (başlarına) düşdüyünü görsələr: “Bulud topasıdır!” – deyərlər (özlərinə əzab gəldiyinə inanmazlar).

And if they were to see a fragment of the heaven falling, they would say: A heap of clouds.

Were they to see a piece of the sky(5078) falling (on them), they would (only) say: "Clouds gathered in heaps!"

5078 In 26:187, Shu'ayb, the Prophet of Allah, is challenged by the Companions of the Wood "to cause a piece of sky to fall on us, if thou art truthfu... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.