Em yekûlûne şâ’irun neterabbesu bihi raybe-lmenûn(i)
Yoksa onlar, bir şair ki ölmesini, zamanın kötülüklerine uğramasını gözetiyoruz mu diyorlar?
(Ey Nebim!) Yoksa onlar Sana: “(Bizi hayra davet eden kişi sadece) sıradan bir şairdir, ‘biz Ona zamanın (getireceği) felaketleri gözlüyoruz’ (ve Onu susturup pusturacak tuzaklar hazırlıyoruz)” mu diyorlar? (Sabret ve söyle:)
Yoksa onlar senin hakkında, O bir şairdir, zamanın tokadını yemesini bekliyoruz mu diyorlar?
Yoksa onlar:
“O bir şâirdir. Onun, zamanın ıstırap veren felâketlerine uğramasını bekliyoruz.” mu diyorlar.
Yoksa: "(O) bir şairdir, biz onun zamanın felaketlerine çarpılmasını gözlüyoruz" mu diyorlar?
Yoksa onlar: 'Bir şairdir, biz ona zamanın (getireceği) felaketleri gözlüyoruz' mu diyorlar?
Yoksa: “- Bir şairdir, biz O'nun felâket zamanını bekliyoruz” mu diyorlar?
Yoksa onlar, “O, başına bir felaketin gelmesini beklediğimiz bir şair midir?” diyorlar.
Yoksa onlar: «O, bir şairdir, günün değişmesini bekliyelim mi?» demektedirler
Yoksa onlar: “O (Muhammed) bir şairdir, zamanın onun aleyhine dönmesini gözlüyoruz” mu diyorlar?
30,31. "Bu bir şâ’irdir, cilve-i devrâna muntazır olalım" dirler ise "Peki muntazır olun, ben de sizin ’âkıbetinize muntazır olurum" cevâbını vir.
Yoksa senin için şöyle mi derler: "Şairdir, zamanın onun aleyhine dönmesini gözlüyoruz."
Yoksa onlar, “O bir şairdir; onun, zamanın felaketlerine uğramasını bekliyoruz” mu diyorlar?
Demek onlar, “O bir şairdir; zamanın sillesini yiyeceği günü bekliyoruz” diyorlar öyle mi?
Yoksa onlar: (O,) bir şairdir; onun, zamanın felâketlerine uğramasını bekliyoruz mu diyorlar?
Yoksa, "O bir şairdir, onun ölmesini bekliyoruz." mu diyorlar?
Yoksa onlar (senin için): "Bir şâirdir, zamanın felaketlerine çarpılmasını gözetliyoruz." mu diyorlar?
Yoksa «bir şâir biz ona «reybul menun»u gözetiyoruz» mu diyorlar?
Yoksa onlar (müşrikler), “O (Muhammed) bir şairdir, onun (da diğer şairler gibi), zamanın felaketlerine uğramasını (ölmesini) bekliyoruz” mu diyorlar?
Yoksa: “O bir şairdir, ansızın zamanın felaketine uğramasını bekliyoruz.” mu diyorlar?
Yoksa «(O), bir şâirdir, biz onun, zamanın felâketli haadiseleri (ne çarpılması) nı gözetliyoruz» mu diyorlar?
Yoksa(1) (onlar): “(O) bir şâirdir; (biz) onun, zamânın felâketlerine uğramasını bekliyoruz!” mu diyorlar?
(Resulüm!) Yoksa onlar (inkârcılar senin için), “O bir şairdir; onun, zamanın felaketlerine uğramasını bekliyoruz”mu diyorlar?
Yoksa “(Muhammed) Bir şairdir O’nu şüphe içinde gözleyelim” diyorlardı.
Yoksa: "O, şairdir, başına gelecek olanın gelmesini bekliyoruz" mu diyorlar?
Yoksa onlar, “O bir şâirdir; zamanın onun aleyhine dönmesini/zamanın başına bilinmeyen bir şey getirmesini⁸ gözetliyoruz/bekliyoruz” mu diyecekler?
Yoksa onlar, “Bir şairdir, biz ona ölüm felaketine uğramasını gözlüyoruz” mu diyorlar?
Yoksa inkârcılar senin hakkında, “O yalnızca güzel sözler uyduran usta bir şâirdir, zamanın çarkları arasında yok olup unutulmasını bekliyoruz!” mu diyorlar?
Bu durumda “Menûn” / Mecnûn kuşkusu gözlediğimiz bir şair” diyorlar.
Yoksa: " feleğin sillesini yiyeceğinden emin olduğumuz bir şair " mi diyorlar?
Yoksa onlar: "O bir şairdir. Onun başına gelecek bir felaketi bekliyoruz." mu diyorlar? Yoksa: "Başına bir felaket gelse de ondan tamamen kurtulsak!" mı diyorlar?
Yoksa onlar (senin için): “O da bir şairdir, biz onun da zamanla helâk olup gitmesini bekliyoruz.” mu diyorlar?
Yoksa onlar: “[O, yalnızca] bir şair[dir]; bekleyip görelim zaman ona neler yapacak” mı diyorlar?” ¹⁷
Yoksa onlar senin için; “Bu bir şair, bekleyelim bakalım feleğin sillesini ne zaman yiyecek” diyorlar öyle mi? 36/69-70
Yoksa[⁴⁷⁵⁹] (şimdi de) “O bir şairdir; (bırakın da) feleğin sillesini yiyeceği zamanı bekleyip görelim” mi diyorlar?[⁴⁷⁶⁰]
Yoksa onlar senin için: "O bir şairdir, zaman geçtikçe (saçmaladığı anlaşılacak) onun unutulup gitmesini bekliyoruz” mu diyorlar.
Yoksa onlar (senin hakkında): "Bir şâ’irdir, zamanın felâketlerine çarpılmasını gözetliyoruz" mu diyorlar?
Yoksa diyorlar mı ki, «O bir şairdir, onun hakkında zamanın ızdırap veren felaketini bekliyoruz?»
Ne o, yoksa onlar senin hakkında: “Ne olacak? Şairin biri! Feleğin onun başına neler getireceğini göreceğiz” mi diyorlar?
Yoksa onlar (senin hakkında): "Bir şa'irdir, zamanın felaketlerine çarpılmasını gözetliyoruz" mu diyorlar?
"O şâ'irdir, ona dehrin dönmesine (onun helâkine) intizâr idelim mi" dirler.
Yoksa şöyle mi diyorlar: “Şairin teki; başına gelecekleri bekliyoruz”
Yoksa:-O, bir şairdir, zamanın başına getireceği belayı bekliyoruz mu diyorlar?
Yoksa onlar “O şairin biri; bekleyelim, zaman içinde helâk olur gider” mi diyorlar?
Yoksa şöyle mi diyorlar: "O bir şairdir. Zamanın ölüm getiren felaketine çarpılmasını bekliyoruz."
belki eydürler “şi'r eyidicidür güyerüz aña rūzigār ķatılıġın.”'
Yā anlar eydürler mi ki şā‘irdür, aña gözedelik rūzgār ḥavādiẟin?
Yoxsa onlar (sənin barəndə): “(O) şairdir. Biz (ruzigarın gərdişi nəticəsində) onun başına gələcək müsibəti (ölüb getməsini) gözləyirik!” – deyirlər.
Or say they: (he is) a poet, (one) for whom we may expect the accident of time?
Or do they say:- "A Poet! we await for him some calamity(5064) (hatched) by Time!"
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |