İnne-lmuttekîne fî cennâtin vena’îm(in)
Şüphe yok ki çekinenler, cennetlerdedir ve nimetler içinde.
Hiç şüphesiz müttakiler (mü’min, mücahit ve müstakim kimseler ise;) cennetlerde ve nimetler içinde olacaklardır; (artık huzura ve onura ulaşmışlardır.)
Yollarını Allah'ın kitabıyla bulmaya çalışanlar, cennetlerde ve nimetler içindedirler.
Allah'a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü'minler, Cennetlerde ve nimetler içindedirler.
Şüphesiz takva sahipleri cennetlerde ve nimet içindedirler.
Hiç şüphesiz muttakiler, cennetlerde ve nimet içindedirler;
Muhakkak ki (küfür ve isyandan sakınan) takvâ sahipleri, cennetler ve nimetler içindedirler,
Hiç şüphesiz (kendilerini) koruyanlar ise, Cennetler ve nimet içindedirler.
17,18. Kendilerini Allah'ın emirlerine karşı gelmekten koruyanlar, Rablerinin kendilerine verdiklerinden yararlanarak cennetler ve nimetler içinde olacaklardır. Rableri onları cehennem azabından koruyacaktır.
Sakınçlar cennetteler, nimet içindedirler!
17-18. Allah'a karşı gelmekten sakınanlar da cennetlerde, bol nimet içinde Rablerinin kendilerine verdikleriyle sefa sürerler. Rableri onları (yaptıklarına karşılık), cehennem azabından korumuştur.
17,18. Allâh’dan korkanlar cennet-i na’îmde rabbinizin hediyeleriyle mütena’’im olacaklardır. Rableri ânları ateş ’azâbından masûn ider.
17,18. Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, şüphesiz, cennetlerde ve Rablerinin kendilerine verdikleriyle zevk duyarak nimetler içindedirler. Rableri onları cehennem azabından korumuştur.
17,18. Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlar Rablerinin, kendilerine verdiği şeylerle zevk ve mutluluk duyarak cennetlerde ve nimetler içinde bulunurlar. Rableri onları cehennem azabından korumuştur.
17-18. Allah’a saygısızlıktan sakınanlar ise, rablerinin kendilerine verdiğiyle mutluluk bularak cennetlerde ve nimetler içinde olacaklardır. Rableri onları cehennem azabından da korumuş olacaktır.
17, 18. Şüphesiz (kötülüklerden) korunanlar Rablerinin kendilerine verdikleriyle sevinerek cennetlerde ve nimet içindedirler. (Zira) Rableri onları, cehennem azabından korumuştur.
Erdemliler bahçeler ve nimetler içindedir.
Şüphesiz (günahlardan) korunanlar da cennetlerde, nimetler içindedirler.
Fakat korunan müttakıler Cennetler, ni'metler içinde
17-18. Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, Rablerinin, kendilerine verdiği şeylerle, zevk ve sefa sürerek, cennetlerde ve nimetler içinde bulunurlar. Rableri onları, cehennem azabından korumuştur.
Takva¹ sahipleri cennetlerde² ve nimetler içindedirler;
Şübhesiz ki (fenâlıkdan) sakınanlar cennetler, ni'met (ler) içindedirler,
Muttakiler, cennetlerde ve nimetler içindedirler.
Şübhesiz ki takvâ sâhibleri, Cennetlerde ve ni'metler içindedirler.
17, 18. Şüphesiz (erkek olsun kadın olsun kötülüklerden) sakınanlar (o gün) Rablerinin kendilerine verdikleriyle sevinerek cennetlerde ve nimet içindedirler. Ve Rableri onları, cehennem azabından da korumuştur.
Şüphe yok ki, kendilerini Allah’ın azabından koruyanlar cennette ve nimet içinde,
Nasıl ki sakınanlar cennetlerde dirliklere kavuşmuş bulunuyorlar,
Muhakkak ki Allah’a karşı sorumluluk bilincinde olanlar cennetlerde ve nimetler içindedirler.
Hiç şüphesiz takva sahipleri, cennetlerde ve nimet içindedirler.
Öte yandan, dürüst ve erdemlice bir hayat sürerek kötülüklerden sakınanlar ise cennet bahçelerinde, sonsuz nîmetler içinde sefa sürecekler.
Müttakîler / Sakınıp Korunanlar, cennetler ve nimetler içindedir.
Sağlamcılar bahçelerde ve nimetler içinde,
Şüphesiz korunanlar cennette nimetler içindedir.
17,18. Şüphesiz ki [muttakî]ler (duyarlı olanlar) Rablerinin kendilerine verdikleriyle sefa sürerek cennetlerde ve nimet içinde olacaklardır. Rableri onları cehennem azabından korumuş olacaktır.
Allah’a karşı hata etmekten sakınanlar, kesinlikle cennetler ve nîmetler içerisindedirler.
[Ama,] Allah’a karşı sorumluluklarının bilincinde olanlar kendilerini [o Gün] bahçelerde ve esenlik içinde bulacaklar,
Buna karşılık Allah’a karşı gelmekten sakınan muttakiler cennetlerde ve tarifsiz nimetler içinde olacaklar. 43/67...73
Sorumluluk bilinciyle yaşayanlar, tanımsız cennetlerde ve tarifsiz nimetler içinde olacaklar.
17,18. Şüphe yok ki takva ehli (iman edip sâlih amel işleyenler) Rablerinin bağışıyla cennette sevinç içindedirler. Rableri onları cehennem azabından korumuştur.
Muttakîler ise şüphe yok ki, cennetler ve nîmetler içindedirler.
Müttakiler ise cennetlerde nimet içindedirler.
Korunanlar da cennetlerde, ni'met içindedirler.
Muttakîler cennetlerde ve ni'metlerde
Kendini korumuş olanlar bahçelerde ve nimetler içinde...
Korunanlar, cennetlerde ve nimetler içinde olacaklardır.
Takvâ sahipleri ise Cennetlerde, nimetler içindedir.
Korunup sakınanlar; cennetler, nimetler içindedir.
Taqvodor kimsalar esa bog‘lar va ne’matlar ichidadirlar.
17-18. bayıķ śaķınıcılar uçmaķlardadur daħı dinlenmekde leźźet ŧutıcılarken anuñ-ile kim virdi anlara çalabı’ları. daħı śaķladı anları çalabı’ları ŧamu 'aźābından.
Taḥḳīḳ müttaḳīler, uçmaḳlar içinde ve ni‘metler içindedürler.
Müttəqilər isə, şübhəsiz ki, cənnətlər və ne’mətlər içində olacaqlar.
Lo! those who kept their duty dwell in gardens and delight,
As to the Righteous,(5049) they will be in Gardens, and in Happiness,-
| Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |