Feveylun lilleżîne keferû min yevmihimu-lleżî yû’adûn(e)
Yazık kafirlere, kendilerine vaadedilen günden.
Kendilerine va’ad edilen o (azap) günlerinden dolayı vay o inkâr edenlerin haline! (Ki yakında aşağılatıcı azabımız onları kuşatacaktır.)
Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlere, vaat olunan azap günü, vay onların hallerine.
Tehdit edildikleri o günden dolayı, vay kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlerin, kâfirlerin haline!
Kendilerine vaadedilen o günlerinden dolayı kâfirlerin vay hallerine!
Kendilerine va'dedilen o (azab) günlerinden dolayı vay o inkâr edenlere.
Artık o azabla korkutuldukları günlerinden dolayı, Kur'an'ı ve Peygamberi inkâr edenlere şiddetli azab olsun...
Kendilerine vaadedilen o günden dolayı, o kâfirlere yazıklar olsun! [O gün halleri çok kötü olacaktır.]
Söz verilen günlerinde vaydır küfredenlere
Uyarıldıkları (azap) günlerinden dolayı vay o inkârcıların haline!
Hayf haber virilen günde küfür idenlerin hâline!
Söz verilen günün azabından vay o inkar edenlere!*
Uyarıldıkları günlerinden dolayı vay o inkâr edenlerin hâline!
Başlarına geleceği bildirilen günden dolayı vay o inkârcıların haline!
Başlarına gelecek (acı) günlerinden dolayı vay o kâfirlerin haline!
Kendilerine söz verilen günden dolayı vay haline şu inkarcıların!
Kendilerine vaad edilen günlerinde uğrayacakaları azabdan dolayı vay inkâr edenlerin haline!.
artık o va'dolundukları günlerinden vay o küfredenlere!...
Kendilerine haber verilen azap günü geldiğinde, gerçeği yalanlayan nankörlerin vay haline.
İşte kendilerine va'd (ve tehdîd) edilegelen günlerinden (dolayı) vay o küfredenlere!
İşte va'd olunup durdukları o günlerinden dolayı o kâfirlerin vay hâline!
Kendilerine vaat edilen hesap gününden dolayı, gerçekleri inkâr edenlerin vay hallerine,
Artık kendilerine söz verilen o günden dolayı vay o tanımazların başına geleceklere!
Kendilerine vaadolunan günün azabından, kâfirlerin vay hallerine!
Vaat olundukları gün geldiğinde vay o inkâr edenlerin hâline!
Kendilerine vaat edilen o (azap) günlerinden dolayı vay o küfre sapanlara!
Defalarca uyarıldıkları hâlde umursamadıkları o dehşetli Günden dolayı, vay o kâfirlerin hâline!
Vaad edildikleri günlerinden, inkâr edenlere yazıklar olsun!
Uyarılıp durdukları kıyamet gününde çekeceği var inkarcıların!
İnkâr edenleri kesin hüküm günüyle uyarırız. O gün geldiğinde; vay o inkâr edenlerin haline! O gün cezamızın şiddetinden kaçacak yer ararlar ama bulamazlar. Boyunları bükük, mecalleri kalmamış, bütün dayanakları kaybolmuş vaziyette cehenneme atılırlar.
Kendilerine vadedilen günlerinden dolayı kâfir olanların vay hâllerine!
Kendilerine (azap) vâdedilen günlerinden dolayı vay o kâfirlerin haline!
Hakikati inkara şartlanmış olanların vay haline; haber verilen Günde [başlarına gelecekler için vay haline onların!]
Kendilerine vaat edilen gün geldiğinde, gerçekleri örtbas eden kâfirlerin vay haline! 32/20, 23/99...108, 39/71-72, 43/74...78
İmdi, inkârda direnenlerin tehdit edildikleri o gün başlarına geleceklerden dolayı vay hallerine!
Artık vaadolunur oldukları günlerinden dolayı vay kâfir olan kimselere.
Ama tehdit olundukları o gün de gelince, çekeceklerinden dolayı vay o kâfirlerin haline!
Uyarıldıkları günlerinden dolayı vay o kafirlerin haline!
Va'd olundukları günlerinden veyl kâfirlere.
Ayetleri görmezlikten gelenlerin (kafirlerin), tehdit edildikleri gün gelince çekecekleri var.
Kendilerine vaat edilen günlerden dolayı kafirlerin vay haline!
Kendilerine vaad olunan o günlerinden kâfirlerin çekecekleri var!
O vaat edildikleri günlerinden dolayı vay kâfirlerin haline!
ķatı 'aźābdur anlaruñ kim kāfir oldılar günlerinden ol kim va'de olınurlar.
Vāy kāfirlere ol gün ‘aẕābından ki va‘de olundılar.
Və’d olunduqları gündən (qiyamət günündən) dolayı vay kafirlərin halına!
And woe unto those who disbelieve, from (that) their day which they are promised.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |