Keżâlike mâ etâ-lleżîne min kablihim min rasûlin illâ kâlû sâhirun ev mecnûn(un)
Böylece onlardan önce de hiçbir peygamber gelmedi ki ona büyücü, yahut da deli demesinler.
İşte böyle; onlardan öncekiler de bir elçi gelmeyiversin, mutlaka (ona): "Büyücü veya cinnlenmiş" demişlerdir.
İşte böyle, kendilerinden önce yaşamış olanlara da hangi elçi geldiyse, mutlaka, “Bu bir sihirbazdır veya delidir!” dediler.
Geçmişteki peygamber-toplum ilişkileri böyle cereyan etmişti. Onlardan öncekilere de herhangi bir Rasul geldiğinde ona mutlaka:
“Büyüleyici söz söyleyerek aklı etkileyen biridir veya cinlere mahkum olmuştur, delidir.” dediler.
İşte böyle. Onlardan öncekilere de ne zaman bir peygamber geldiyse muhakkak: "Büyücü veya delidir" dediler.
İşte böyle; onlardan öncekiler de bir elçi gelmeyiversin, mutlaka: 'Büyücü ve cinlenmiş' demişlerdir.
(Ey Rasûlüm, senin kavmin, sana sihirbaz yahud mecnûn dediği gibi), onlardan evvelki ümmetler de bir peygamber gelince; muhakkak böyle; ya sihirbaz dediler, ya mecnun...
İşte bunun gibi kendilerinden önce hangi topluma bir elçi gelmiş ise, mutlaka sihirbaz veya deli dediler.
Aynen bunların yaptığı gibi, onlardan öncekilere de bir peygamber geldiğinde ona “büyücü” ya da “deli” demişlerdi.
Onculayın, bunlardan öncekilere bir peygamber gelmedi ki: «Ya bir deli, ya büyücü!» demiş bulunmasınlar
İşte böyle! Onlardan öncekiler de kendilerine gelen her resule mutlaka; “o bir büyücüdür yahut bir delidir” dediler.
Yâ Muhammed! Senin kavmin yapdığı gibi evvelkiler de gönderilen rasûllerin kâffesini mecnûn veyâ sihirbaz telâkkî iylediler.
Onlardan öncekilere, herhangi bir peygamber gelince: "sihirbazdır" veya "Delidir" derlerdi.
İşte böyle! Onlardan öncekilere hiçbir peygamber gelmemişti ki, “O bir büyücüdür” yahut “bir delidir” demiş olmasınlar.
İşte böyle; kendilerinden öncekilere de hiçbir peygamber gelmemiştir ki, “O bir sihirbaz veya bir mecnun” demiş olmasınlar.
İşte böylece, onlardan öncekilere her hangi bir peygamber geldiğinde hemen: O, bir büyücüdür veya delidir, dediler.
İşte böyle, onlardan öncekilere her ne zaman bir elçi geldiyse, "Bu, bir büyücüdür," yahut "Bu bir delidir," derlerdi.
Böylece onlardan öncekilere de herhangi bir peygamber gelince, onun hakkında da mutlaka: "Bir sihirbazdır veya bir delidir." dediler.
Böyle, bunlardan evvelkiler bir Resul gelince behemehal ya sahir dediler ya mecnun
İşte böyle! Onlardan öncekilere de her ne zaman bir peygamber geldiyse, muhakkak (peygamberleri için, “O bir) sihirbazdır veya mecnundur” dediler.
Aynen bunlar gibi, bunlardan öncekiler de kendilerine gelen resûllere, “Sihirbazdır veya mecnundur.” dan başka bir şey demediler.
Onlardan evvelkilere de herhangi bir peygamber gelmedi ki (onun hakkında da) mutlakaa böylece sihirbaz, yahud mecnun dediler.
(Habîbim, yâ Muhammed!) İşte böyle, onlardan öncekilere ne zaman bir peygamber geldiyse, mutlaka (ona da): “(O) bir sihirbazdır veya mecnundur!” dediler.
Böylece, onlardan öncekilere hiçbir elçi gelmemişti ki, (ona her defasında bu adam, insanların gözünü boyayan) “bir büyücüdür yahut (zavallı) “bir delidir”demiş olmasınlar. *
Böylece, onlardan önce gelen elçilerin getirdiklerinin karşılığında söyledikleri, yalnızca “Sihirbaz veya delirmiş” demeleri olmuştur.
Hep böyle olmuştur. Onlardan öncekilere de hiç bir peygamber gelmedi ki ona büyücü ya da deli demiş olmasınlar.
Bu kâfirler gibi, onlardan evvel gelenlere hiçbir peygamber gelmedi ki ona «— Büyücü veya divane» demesinler.
(Ey Peygamber!) İşte böyle olmuştur; onlardan öncekilere hiçbir elçi gelmemiş olsun ki, “O bir büyücüdür veya delinin biridir” dememiş olsunlar.
İşte böyle, onlardan önce de ne kadar elçi geldiyse mutlaka, “Büyücü veya cinlenmiş” dediler.
Ey Peygamber ve onun izinden yürüyen mümin! İnkârcıların yalan ve iftiralarla İslâm’a saldırmaları seni üzmesin. Küfrün değişmez karakteri böyledir; zaten onlardan önceki kâfirlere de ne zaman bir elçi veya dâvetçi geldiyse, her defasında “Bu adam, insanların gözünü boyayan bir büyücü ya da zavallı bir delidir!” demişlerdi. Tıpkı şimdiki kâfirlerin yaptığı gibi:
İşte böyle! Onlardan öncekilere ne kadar rasûl geldiyse, ancak sihirbaz veya mecnûn (cinlenmiş) dediler.
Hep böyle olmuştur: yani daha öncekilere, her ne zaman bir Tanrı elçisi gelse hep: " ya büyücü ya da deli " deyip çıkmışlardır.
İnkâr edenler kendilerini inananlardan üstün mü görüyorlar? Onlardan öncekiler de kendilerini üstün görmüş, elçilerimizi inkâr etmişler: "O bir büyücüdür." yahut "Bir delidir." demişlerdi. Bak sonları ne oldu? Rabbinizin katında üstün olan inkâr edenler değildir. İnkâr edenlerin dünya hayatında kendilerini üstün görmesi neyi değiştirecek? Onlar kısa bir dünya hayatı için ebedi ahiret hayatını kaybediyorlar.
Böylece onlardan öncekilere herhangi bir elçi geldiğinde elbette “O bir büyücüdür veya cinlenmiştir!” demişlerdi.
Bunlardan öncekiler de tıpkı bunlar gibi kendilerine gelen her Peygamber için kesinlikle: “Ya büyücü ya da delidir” dediler.
İşte, böyle. Onlardan öncekiler de, kendilerine gelen her elçiye mutlaka ya ‘‘sihirbaz’’ ya da ‘‘deli’’ dediler. 23/24-25, 34/6...8
İşte böyle! Onlardan öncekiler, kendilerine gelen her rasule mutlaka “sihirbaz” ya da “mecnun”[⁴⁷³⁵] dediler;
(Ey Muhammed, ne yazık ki ümmetin sana karşı geldiler) İşte böyle! Onlardan öncekilere de, bir peygamber geldiğinde muhakkak: "O bir sihirbaz veya divanedir" dediler.
İşte böyle! Onlardan öncekilere hiçbir resul gelmemişti ki, "O bir büyücüdür" yahut "bir delidir" demiş olmasınlar.
Böylecedir. Onlardan evvelkilere de bir peygamber gelmedi ki illâ «Sâhirdir veya mecnûndur,» dediler.
İşte böyle. . . Senin hemşehrilerinden önceki ümmetlere ne zaman bir elçi geldiyse mutlaka ona muhatapları büyücü veya deli dediler.
İşte böyle, onlardan önce de ne kadar elçi geldiyse mutlaka: "Büyücü veya cinlenmiş" dediler.
Yâ Muhammed! bunların sana didikleri gibi senin kavminden evvel geçen ümmetlere bir rasûl gelmedi ki illa ona sihirbaz veyâhud dîvâne didiler.
Hep öyle oldu; daha önce de hangi elçi gelse, ya büyücü ya da cinlerin etkisine girmiş dediler.
İşte, böyle... Onlardan öncekilere de bir elçi gelmedi ki ona sihirbaz veya mecnun dememiş olsunlar.
Şimdi olduğu gibi, onlardan öncekilere de ne zaman bir peygamber gelse ya büyücü demişlerdi, ya deli.
İşte böyle! Onlardan önce herhangi bir resul geldiğinde, mutlaka şöyle dediler: "Ya büyücüdür ya deli."
ancılayın gelmedi anlara kim anlardan ilerüdi hįç yalavaç illā eyittiler “cādūdur, yā delüdür.”
Anuñ gibi gelmezdi özlerinden burun olan ümmetlere, illā cāẕūdur, yādelüdür, dirlerdi.
(Ya Rəsulum! Sənin qövmün sənə şair, sehrbaz, divanə dediyi kimi) eləcə də onlardan əvvəlkilər özlərinə bir peyğəmbər gələr-gəlməz ona sehrbaz, divanə dedilər.
Even so there came no messenger unto those before them but they said: A wizard or a madman!
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |